- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 33
- Mesajlar
- 2,399
- Beğeni sayısı
- 451
- PG Nakit
- 0
- Konum
- Maltepe
- RPG Karakteri
- Jeff Hardy
- Favori Güreşçi
- Adam Cole
Arkada bırakılan olduğun zaman ilk önceliğin; suçlamak için önce nereden başlaman gerektiğini düşünmek oluyor. Dört duvar arasında, herkesin senden umudunu kestiği bir alanda tek suçlunun kendin olduğunu fark ettiğin anda hayata bakış açın değişebiliyor. Özellikle bu yaşlarda intihar etmenin bile mantıklı bir seçenek olduğunu düşünebiliyorsun.
Jeff Hardy karanlık bir hastane odasında tek başına yerde otururken görüyoruz.
Bu işe ilk başlarken ki hedeflerini düşünüyorsun. Ailene bir ev alıp refah içinde yaşama hayalini gerçekleştirdikten sonra hep mutlu olacağını sanıyorsun ama aslında gerçek mutluluğun ne olduğu hakkında bir fikrin olmadığı için gözünün ucundaki mutluluğu reddedip farklı hevesleri cazip bulabiliyorsun. Asıl mutluluk sadelikteydi, o hayalleri kurmak ve ailen ile kötü de olsa tüm duyguları beraber yaşamaktı. Yanlış bir yol izledim, mutluluğun ne olduğunu öğrenmiş olsam da artık gözümün ucunda değildi. Hayat bana terk edilmeyi ve telefonlarımı bile açmayan bir abi bıraktı. Avukatlardan gelen boşanma dilekçesi ve yeni şirket sözleşmelerinin hiçbirini açacak enerjim yok. Ailem artık iyileşeceğime inanmıyor iken tanımadığım bir insanın bana sunmuş olduğu bir şans olduğunu düşünen insanlar olabilir ancak o beni bir marka olarak görüyor. İmajımı kurtarabilecek kimse yok, elimden geleni yaptım ancak olmadı.
"Kendine de en çok bu yalanı söylüyorsun. Güçsüz bir insan olduğunu bile gizleyemedin."
Defalarca tedavi gördüm, bıraktığımı zannettiğim anlar oldu ancak bu sefer de alkol ve sigara bağımlılığına yakalanmıştım. Şimdi ise hiçbiri peşimi bırakmıyor, bununla yaşamayı öğrenecektim artık. Bu yaşamdan keyif almıyorum, acı çekiyorum. Tanrıdan tüm acılarımdan kurtulmak için dualar bile etmiştim. Her seferinde bu baş ve mide ağrılarını çekmekten keyif aldığımı mı sanıyorsunuz? İşim bitti, muhtemelen bir iki yıl bilinmedik şirketlerde güreşir ve bir kaç çılgınlık yaparak insanları son kez eğlendiririm. Ve en sonrasında aşırı doz kullanımından bir gün yatağımda bulunurum. Veya bu baş ağrısını tekrar çekmemek için duvarımda asılı olan tüfeğimle kendimi vurmayı denerim. PGW ile yeni bir sözleşme imzalamak istemiyorum, ancak sözleşmem devam ettiği için bu tedaviyi kabul etmek zorundaydım çünkü tüm mal varlığımı muhtemelen boşanma süreci sonrasında kaybedeceğim. Çocuklarımın yüzüme bakarken utandığı bir ülkede yaşamayı kabul edemiyorum. Daha uzak bir ülkede işimi yaparım. İnsanların ölümümü; bankadaki hesap harcamalarım veya ödeyemediğim nafakalar sebebi ile bir kaç hafta sonra öğrenecek olması beni üzmüyor. Belki de ev sahibimin cimrileştiği bir dönemde insanlar bunun haberini alacak. Bu süreci çok iyi biliyorum, aynı şeyleri tekrar yaşıyorum. Temiz olduğumu düşündüğüm bir anda öncesine döneceğimi de biliyorum. Çok sıkıcı bir insanım, şovlar için yapmış olduğum yaratıcı promolar veya çıkarmış olduğum güreş maçları kimsenin umurunda olmadı ve günün sonunda insanların beni tekrar unuttuğu noktaya geldim. Tüm ürünlerim kaldırıldı ve benimle ilgili kalan tek şey "Hayal Kırıklığı". Son parçalarımı kaybettim ve ifade edebildiğim herhangi bir terim veya insanlara sunabileceğim bir metafor kalmadı.
"Sadece biraz kafa olmak istiyorsun değil mi?"
Diğer güreşçilerin kendilerine pay çıkaracağı bir PGW süreci geçirdim. Bir sanat eseri tamamladım, kimsenin okumak için zamanını harcamayacağı ve okuyanların da anlasa bile anlamsız bulacağı bir eser. Çünkü tutarsızdı, ilk günden beri. Ben uzak kalmamıştım, ben doğuştan bir kaybedenim. Kendimi kaldıracak gücüm de kalmadı, birinin el uzatmasını da istemiyorum çünkü bunu kendisi için yapacağını biliyorum. Ben tekrar aşağıya düşünce telefonlarımı açmayacak yeni bir insan kazanmak istemiyorum.
Sürekli aynı şeyleri yapıyorum, ilk gün bitmemiş gibi hissediyorum ve başım hiç bu kadar ağrımamıştı. Karanlıktan korkmuyorum, karanlıktan kaçamıyorum. Bunca zaman ne hayal etmiştim ki? Ultimate Warrior mu olacaktım? Sting kadar havalı mı olacaktım? Ben bir hiç oldum. Depresyondayım ve haftalar boyunca ekranda süre almayı bile reddettim. İnsanlara kendim anlatıp empati kurmalarını sağlayabilirdim.
Kendi kendine farklı bir ses tonuyla cevap verir.
"Onları tekrar hayal kırıklığına uğratmak mı istemedin?"
Bu şirketin zirvesinde olmak istiyordum.
"Bu istikrar ile sana sunulan bir haftalık şampiyonluk için bile kendin şanslı hissetmelisin."
Yaşadığım haksızlıklar ve yanlış kararlarım yüzünden bu kadar kötü bir halde olmamalıydım.
"PGW doğru kararları aldı ve senin yerine tercih ettikleri kim varsa onlara daha çok para kazandırdı. Aynı şeyleri söyleyip durmaya devam ettiğin sürece senin üzerinden para kazanmaya devam edecekler."
Jeff baş ağrısı çektiğini belli edecek bir şekilde ayağa kalktı ve masanın üzerindeki ilaçlarını aldı. Vücudu yavaş yavaş ağırlaşıyordu. Sonunda gözlerini kapatabiliyordu. Bu mutluluk dolu hisleri ve gerçeklikten uzak duyguları yaşayabilmek için tüm gününü harcamıştı.
.....
Jeff hardy bilmediği bir saatte uyandı ve tüm vücudunu zorla hareket ettirerek kendini tuvalete bırakabildi. Gözü bulanıklaşıncaya kadar kusuyordu sanki. Kafasını kaldırabildikten sonra ayağa kalktı, saçı ve sakalı berbat gözüküyordu. Aynanın karşısına geçti.
Arkada bırakılan olduğun zaman ilk önceliğin; suçlamak için önce nereden başlaman gerektiğini düşünmek oluyor. Dört duvar arasında, herkesin senden umudunu kestiği bir alanda tek suçlunun kendin olduğunu fark ettiğin anda hayata bakış açın değişebiliyor. Özellikle bu yaşlarda intihar etmenin bile mantıklı bir seçenek olduğunu düşünebiliyorsun.
Bu işe ilk başlarken ki hedeflerini düşünüyorsun...
......
Duvara bakıyordu, vücudu ayakta durmakta zorlanıyordu.
Sürekli aynı şeyleri yapıyorum, ilk gün bitmemiş gibi hissediyorum ve başım hiç bu kadar ağrımamıştı. Karanlıktan korkmuyorum, karanlıktan kaçamıyorum. Bunca zaman ne hayal etmiştim ki? Ultimate Warrior mu olacaktım? Sting kadar havalı mı olacaktım? Ben bir hiç oldum. Depresyondayım ve haftalar boyunca ekranda süre almayı bile reddettim. İnsanlara kendim anlatıp empati kurmalarını sağlayabilirdim.
....
Jeff Hardy karanlık bir hastane odasında tek başına yerde otururken görüyoruz.
Bu işe ilk başlarken ki hedeflerini düşünüyorsun. Ailene bir ev alıp refah içinde yaşama hayalini gerçekleştirdikten sonra hep mutlu olacağını sanıyorsun ama aslında gerçek mutluluğun ne olduğu hakkında bir fikrin olmadığı için gözünün ucundaki mutluluğu reddedip farklı hevesleri cazip bulabiliyorsun. Asıl mutluluk sadelikteydi, o hayalleri kurmak ve ailen ile kötü de olsa tüm duyguları beraber yaşamaktı. Yanlış bir yol izledim, mutluluğun ne olduğunu öğrenmiş olsam da artık gözümün ucunda değildi. Hayat bana terk edilmeyi ve telefonlarımı bile açmayan bir abi bıraktı. Avukatlardan gelen boşanma dilekçesi ve yeni şirket sözleşmelerinin hiçbirini açacak enerjim yok. Ailem artık iyileşeceğime inanmıyor iken tanımadığım bir insanın bana sunmuş olduğu bir şans olduğunu düşünen insanlar olabilir ancak o beni bir marka olarak görüyor. İmajımı kurtarabilecek kimse yok, elimden geleni yaptım ancak olmadı.
"Kendine de en çok bu yalanı söylüyorsun. Güçsüz bir insan olduğunu bile gizleyemedin."
Defalarca tedavi gördüm, bıraktığımı zannettiğim anlar oldu ancak bu sefer de alkol ve sigara bağımlılığına yakalanmıştım. Şimdi ise hiçbiri peşimi bırakmıyor, bununla yaşamayı öğrenecektim artık. Bu yaşamdan keyif almıyorum, acı çekiyorum. Tanrıdan tüm acılarımdan kurtulmak için dualar bile etmiştim. Her seferinde bu baş ve mide ağrılarını çekmekten keyif aldığımı mı sanıyorsunuz? İşim bitti, muhtemelen bir iki yıl bilinmedik şirketlerde güreşir ve bir kaç çılgınlık yaparak insanları son kez eğlendiririm. Ve en sonrasında aşırı doz kullanımından bir gün yatağımda bulunurum. Veya bu baş ağrısını tekrar çekmemek için duvarımda asılı olan tüfeğimle kendimi vurmayı denerim. PGW ile yeni bir sözleşme imzalamak istemiyorum, ancak sözleşmem devam ettiği için bu tedaviyi kabul etmek zorundaydım çünkü tüm mal varlığımı muhtemelen boşanma süreci sonrasında kaybedeceğim. Çocuklarımın yüzüme bakarken utandığı bir ülkede yaşamayı kabul edemiyorum. Daha uzak bir ülkede işimi yaparım. İnsanların ölümümü; bankadaki hesap harcamalarım veya ödeyemediğim nafakalar sebebi ile bir kaç hafta sonra öğrenecek olması beni üzmüyor. Belki de ev sahibimin cimrileştiği bir dönemde insanlar bunun haberini alacak. Bu süreci çok iyi biliyorum, aynı şeyleri tekrar yaşıyorum. Temiz olduğumu düşündüğüm bir anda öncesine döneceğimi de biliyorum. Çok sıkıcı bir insanım, şovlar için yapmış olduğum yaratıcı promolar veya çıkarmış olduğum güreş maçları kimsenin umurunda olmadı ve günün sonunda insanların beni tekrar unuttuğu noktaya geldim. Tüm ürünlerim kaldırıldı ve benimle ilgili kalan tek şey "Hayal Kırıklığı". Son parçalarımı kaybettim ve ifade edebildiğim herhangi bir terim veya insanlara sunabileceğim bir metafor kalmadı.
"Sadece biraz kafa olmak istiyorsun değil mi?"
Diğer güreşçilerin kendilerine pay çıkaracağı bir PGW süreci geçirdim. Bir sanat eseri tamamladım, kimsenin okumak için zamanını harcamayacağı ve okuyanların da anlasa bile anlamsız bulacağı bir eser. Çünkü tutarsızdı, ilk günden beri. Ben uzak kalmamıştım, ben doğuştan bir kaybedenim. Kendimi kaldıracak gücüm de kalmadı, birinin el uzatmasını da istemiyorum çünkü bunu kendisi için yapacağını biliyorum. Ben tekrar aşağıya düşünce telefonlarımı açmayacak yeni bir insan kazanmak istemiyorum.
Sürekli aynı şeyleri yapıyorum, ilk gün bitmemiş gibi hissediyorum ve başım hiç bu kadar ağrımamıştı. Karanlıktan korkmuyorum, karanlıktan kaçamıyorum. Bunca zaman ne hayal etmiştim ki? Ultimate Warrior mu olacaktım? Sting kadar havalı mı olacaktım? Ben bir hiç oldum. Depresyondayım ve haftalar boyunca ekranda süre almayı bile reddettim. İnsanlara kendim anlatıp empati kurmalarını sağlayabilirdim.
Kendi kendine farklı bir ses tonuyla cevap verir.
"Onları tekrar hayal kırıklığına uğratmak mı istemedin?"
Bu şirketin zirvesinde olmak istiyordum.
"Bu istikrar ile sana sunulan bir haftalık şampiyonluk için bile kendin şanslı hissetmelisin."
Yaşadığım haksızlıklar ve yanlış kararlarım yüzünden bu kadar kötü bir halde olmamalıydım.
"PGW doğru kararları aldı ve senin yerine tercih ettikleri kim varsa onlara daha çok para kazandırdı. Aynı şeyleri söyleyip durmaya devam ettiğin sürece senin üzerinden para kazanmaya devam edecekler."
Jeff baş ağrısı çektiğini belli edecek bir şekilde ayağa kalktı ve masanın üzerindeki ilaçlarını aldı. Vücudu yavaş yavaş ağırlaşıyordu. Sonunda gözlerini kapatabiliyordu. Bu mutluluk dolu hisleri ve gerçeklikten uzak duyguları yaşayabilmek için tüm gününü harcamıştı.
.....
Jeff hardy bilmediği bir saatte uyandı ve tüm vücudunu zorla hareket ettirerek kendini tuvalete bırakabildi. Gözü bulanıklaşıncaya kadar kusuyordu sanki. Kafasını kaldırabildikten sonra ayağa kalktı, saçı ve sakalı berbat gözüküyordu. Aynanın karşısına geçti.
Arkada bırakılan olduğun zaman ilk önceliğin; suçlamak için önce nereden başlaman gerektiğini düşünmek oluyor. Dört duvar arasında, herkesin senden umudunu kestiği bir alanda tek suçlunun kendin olduğunu fark ettiğin anda hayata bakış açın değişebiliyor. Özellikle bu yaşlarda intihar etmenin bile mantıklı bir seçenek olduğunu düşünebiliyorsun.
Bu işe ilk başlarken ki hedeflerini düşünüyorsun...
......
Duvara bakıyordu, vücudu ayakta durmakta zorlanıyordu.
Sürekli aynı şeyleri yapıyorum, ilk gün bitmemiş gibi hissediyorum ve başım hiç bu kadar ağrımamıştı. Karanlıktan korkmuyorum, karanlıktan kaçamıyorum. Bunca zaman ne hayal etmiştim ki? Ultimate Warrior mu olacaktım? Sting kadar havalı mı olacaktım? Ben bir hiç oldum. Depresyondayım ve haftalar boyunca ekranda süre almayı bile reddettim. İnsanlara kendim anlatıp empati kurmalarını sağlayabilirdim.
....