Biz doğru eleştirinin yanındayız. Konu FB olunca kardeş olan bazılarının düşünceleri her zaman FB'nin aleyhine olur. Kısaca belirttiğiniz çoğu şey doğru olduğunu bildiğiniz şeyler. Ancak konu FB düşmanlığı olsun diye inkar ediyorsunuz. Biz eğer kollanan bir takım olsaydık 9 yıl içinde 9 kere şampiyon olurduk. Siz kendi doğrularınızla hareket etmeye devam edin ama her zaman iyiler kazanacaktır...
Olivejra ve Torreura geçen senenin şampiyon tandemi yani bunu kötü gibi lanse etmenizi anlayamadım. Biz bugün oynadığımız gibi çıksak dahi Aralık'ta 2 maçı da kazanırız. 7 maçtır 2 1 ve 1 0 kazanıyor GS. Elbet faturası "kalburustu" olmayan bir takım tarafından kesilecek başka faktörler olmazsa.Eveeeetttt… Biz bunları zaten söylemiştik, FB iyi top oynuyor ama hala kalburüstü bir maça çıkmadı demiştik. Bugüne kadar Avrupa’daki en zor maçlarına belki Nordsjaelland belki Twente dersin, ligdeki en zor maçlarına da maçın gidişatı itibariyle Antalyaspor denebilir. Hal böyleyken Fenerbahçeliler yine çok yüksekten uçtu maalesef, ilk ciddi sınavı görene kadar temkinli yaklaşmak yerine yine eylülde şampiyonuz demeye başladılar ve ilk ciddi sınavda sonuç ortada… Fred yokmuş, Becao şöyle, o böyle, bu şöyle ben anlamam, bizde direkt orta saha yok mesela. Ama JK’yi de United’ı da Kaan-Torreira gibi hücum bakımından hayli tutuk bir tandem ile yendik, evlerinde yenemedikleri Trabzon’u da bundan 2.5 ay önce Oliveira-Torreira tandemiyle yenmiştik. İsmail Kartal’ın geldiğinden beri yaptığı birçok şeyi takdir etsem de sarı kartlı İsmail Yüksek’i stopere alma hamlesi kriz ortamında verebileceği kararları sorgulatacak cinsten bir hamle. Trabzonspor ise JK maçı ile beraber bu seneki en iyi oyununu oynadı bence. Gol dakikaları muhteşem, gol dakikaları bakımından Avcı bile bu kadar güzel bir senaryo yazamazdı bence. Sayılmayan -bence ikisi de yanlış karar- 2 golleri de var. Kadıköy her ne kadar son yıllarda yol geçen hanına dönmüş olsa bile burada FB’ye 5 gol atabilmek büyük başarı, hele ki kimse sizden burada bir şey beklemiyorsa.
Sözün özü; futbol böyle nankördür işte… hele ki ensende Galatasaray Spor Kulübü varsa istersen 48 maç arka arkaya kazan, seni o ensenden tutup yakalayıverir ve ait olduğu tahtına bir şekilde kavuşuverir. Ünlü şair Mauro Emmanuel Icardi’nin de dediği gibi: “Küçükken bana ateşle oynarsan yanabilirsin diye öğrettiler…” Aralıkta görüşürüz beyler.
Kollandığınızı söylediğimi nereden çıkardın ki? Zorbay Küçük genel olarak kötü bir maç yönetti zaten, sizin lehinize çalması gereken bazı düdükleri de çalmadı doğrudur. Ki bilenler bilir ben hakem konusunda bu işin GS’si FB’si JK’si olmadığını ve sadece kalite standardının düşük olduğunu, bunun yükseltilmesi gerektiğini savunanlardanım ve hakem konusunu sadece çalınmayan penaltılar, hatalı kartlar gibi niş problemler üzerinden değil saha içinde futbol oynanmasına müsaade edilmeyecek cinsten yönetimler üzerinden okurum. Bugün Süper Lig’de 90 dakikalık bir maçta topun oyunda kalma süresi ortalama 42 dakika ve bu ülke futbolunun gelişmesi açısından çok büyük bir engel. Taraftar kendi maçında kendi aleyhine verilen hatalı kararlar kadar bu duruma da odaklanmadığı sürece daha çok hatalı kırmızı, yanlış penaltı, çalınmayan faul diye ah vah ederiz; bu dediğimin de GS’si, FB’si, JK’si yok, Türkiye’deki tüm taraftarlar için geçerli.
Torreira sakatlık dönüşü yeni yeni formunu kazanırken Oliveira ise mart ayından beri -bugün bile toparlayamadığı- formsuzluğu ile gündemdeydi, o orta saha tandeminin hikayesi oydu.
Sizin otobüsünüz kurşunlandı mı? Başkanınız haksız yere hapis yattı mı? Sizin kulübünüze kumpas kurdular mı? Tamam kötü oynadık ama yıpratıldık. Biz sadece futbolu izleyen kişileriz. Arka planda olanlar asıl meselemiz.
Otobüsünüz kurşunlanalı 8 sene, başkanınız haksız yere hapis yatalı 11 sene oldu. Kurşunlanan otobüsteki kadronun muhtemelen %90’ı futbolu bıraktı, kumpasa uğrayan yönetimden ise bildiğim kadarıyla şu an hiç kimse yok. Kaldı ki Aziz Yıldırım’ın hapis yatması sizi tam manasıyla kötü etkilemiş olsaydı 12/13’te tarihi bir Avrupa serüveni, akabinde 13/14’te güzel bir lig şampiyonluğu kazanamamış olurdunuz. Kurşunlanma skandalı olmasaydı evet 14/15’te şampiyon olma ihtimaliniz hayli yüksekti ama bugünün konusu ne Aziz Yıldırım, ne de 8 sene önce yaşanan o elim olay. Konuyu bambaşka noktalara çekmişsin, dünü konuşmak yerine önünüze bakmak işinize gelmediği için 9 senedir bir baltaya sap olamıyor kulübünüz. Fenerbahçe’nin yaşadığı bu olayları elbette küçümsemiyorum ama bahsettiğin olaylardan biri yaşandığında ilkokullu, diğeri yaşandığında ortaokul mezunu olmanın arifesindeki bir öğrenciydim; bugün ise üniversite mezunuyum. Şunları konuşmanın ne kadar manasız olduğunu buradan okuyabilirsin.
