Konuya cevap cer

JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.

Mesaj

<blockquote data-quote="satriale" data-source="post: 91300" data-attributes="member: 9">1993 başları. Amerika - Küba ve Meksika sınırlarında birtakım problemler var. Meksika sınıra asker yığıyor. Amerika da Meksika'da bulunan dükkanlara zarar veriyor. Küba'da da aynı durum var. Ayrıca gemilere kundaklama girişimleri yapılıyor. Bunun üzerine Amerika'da yaşayan göçmen grupları örgütleniyor. Örgüt kültürü yerleşince bir konferans düzenliyorlar. 

<img src="https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155100550480805980/44.PNG" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><img src="https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155100550954766386/42.PNG" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />

Valentina La Paz: Compañeras, görüyorsunuz. Bunlar sadece son 2 haftada yaşananlar. İşler ciddi bir boyuta ulaştı. Önemli bir dönemece girdik. Yolumuzu belirleme vakti geldi. Ya bir yol seçerek devam edeceğiz ya da yolun ortasında durup arkadan birinin çarpmasını bekleyerek sürgün yiyeceğiz. Başka üçüncü bir seçeneğimiz yok. İkisinden birini seçmek zorundayız. Bunu tam şu anda yapacağız. Aranızda barış yanlısı olanların olduğunu biliyorum. Bu konuşmam onlar için. Compadres, eğer bir şey yapmazsak tüm bu olaylar, bugüne kadar yaptığımız her şey başkalaşım geçirecek. Bizi farklı kavramlarla tanımlayacaklar. Terrorista olmayacağız. Biz mağdur tarafız. Somos innocentes. Biz, bize ne yapıldıysa aynı düzeyde karşılık vereceğiz. Sömürüldük. Kendimizi yönetmemize izin vermediler. Yaşamamıza izin vermediler. Onlar aşırıya kaçtı. Hadlerini aştılar. Bir hediye ancak zamanı geldiğinde verilir. Zaman geldi, onlara hediye borcumuz var. Ne hediye verdilerse aynı denklikte hediye vereceğiz. Onlar bize silahlarla geldiler. Biz de silah gösterdik ama doğrultmadık. Şu an düşman kalesi içindeyiz. Kalenin içinde onlar silah kullanamaz. Yanında kendilerinden biri varken tetiği çekemezler. Çekemeyecekleri için işimiz kolay olacak. Silah olmadığında merhamet etmek bize kalıyor. İşte o an el patrón biz oluyoruz. Şimdi compañeras bu salondan çıkın. Söz sırası, hamle sırası bizde. Aylardır kendi içinize yaptığınız konuşmaları, elinizi sıkmaktan kırılma noktasına gelen yumruklarınızı paylaşma vakti geldi. Dışarıya haykırma vaktiniz geldi. Şu işe başlayalım.

Konuşmanın ardından konferansı dinleyen çocuk, genç ve yaşlı göçmenler, beyazlara ait olan dükkanlara saldırıyorlar. Saldırı sırasında hiçbir şahsa zarar söz konusu değil ancak dükkanlar kullanılmayacak hale geliyor. 

<img src="https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155100550707286126/43.PNG" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />

Dükkanları mundar hale getirdikten sonra her biri tüyüyor. Peşlerinden polisler gelince çitaya bağlayıp kaçıyorlar. Bazıları bir ara sokaktaki çöp kutusunun içine giriyorlar. Çöplerin deliklerinden polislerin postallarını görüyorlar. Apartmandan biri seslenince polisler duruyor. Seslenen kişi, polislere kaçan bazı kişilerin nereye gittiğini gösteriyor. Polisler o tarafa koşmaya başlıyor. Polisler gidince çöplerin içindeki çocuklar çıkıyor. Öten kişiyle göz göze geliyorlar. Evinin önünde onun işe gitmesini bekliyorlar. Apartmandan çıkıp arabaya bindiği anda üzerine çullanıyorlar. Kafasını kapının arasında sıkıştırıyorlar. Kapıyı sertçe çarpıyorlar kafasına. Beyzbol sopasıyla arabanın camını patlatıyorlar. En son adamı arabanın kaputuna yatırıp motoru çalıştırıyorlar. Adam çığlık atarak bağırıyor. 

<img src="https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155116480007000094/45.PNG" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><img src="https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155116479730163804/46.PNG" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />

Polisler geliyor. Adama saldıran çocukları yakalıyorlar.

97A413-27
Nelson Erazo
Suçu: Ölümcül Silahla Saldırı</blockquote>

[QUOTE="satriale, post: 91300, member: 9"] [CENTER][I]1993 başları. Amerika - Küba ve Meksika sınırlarında birtakım problemler var. Meksika sınıra asker yığıyor. Amerika da Meksika'da bulunan dükkanlara zarar veriyor. Küba'da da aynı durum var. Ayrıca gemilere kundaklama girişimleri yapılıyor. Bunun üzerine Amerika'da yaşayan göçmen grupları örgütleniyor. Örgüt kültürü yerleşince bir konferans düzenliyorlar. [IMG]https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155100550480805980/44.PNG[/IMG][IMG]https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155100550954766386/42.PNG[/IMG][/I] [B]Valentina La Paz: [/B]Compañeras, görüyorsunuz. Bunlar sadece son 2 haftada yaşananlar. İşler ciddi bir boyuta ulaştı. Önemli bir dönemece girdik. Yolumuzu belirleme vakti geldi. Ya bir yol seçerek devam edeceğiz ya da yolun ortasında durup arkadan birinin çarpmasını bekleyerek sürgün yiyeceğiz. Başka üçüncü bir seçeneğimiz yok. İkisinden birini seçmek zorundayız. Bunu tam şu anda yapacağız. Aranızda barış yanlısı olanların olduğunu biliyorum. Bu konuşmam onlar için. Compadres, eğer bir şey yapmazsak tüm bu olaylar, bugüne kadar yaptığımız her şey başkalaşım geçirecek. Bizi farklı kavramlarla tanımlayacaklar. Terrorista olmayacağız. Biz mağdur tarafız. Somos innocentes. Biz, bize ne yapıldıysa aynı düzeyde karşılık vereceğiz. Sömürüldük. Kendimizi yönetmemize izin vermediler. Yaşamamıza izin vermediler. Onlar aşırıya kaçtı. Hadlerini aştılar. Bir hediye ancak zamanı geldiğinde verilir. Zaman geldi, onlara hediye borcumuz var. Ne hediye verdilerse aynı denklikte hediye vereceğiz. Onlar bize silahlarla geldiler. Biz de silah gösterdik ama doğrultmadık. Şu an düşman kalesi içindeyiz. Kalenin içinde onlar silah kullanamaz. Yanında kendilerinden biri varken tetiği çekemezler. Çekemeyecekleri için işimiz kolay olacak. Silah olmadığında merhamet etmek bize kalıyor. İşte o an el patrón biz oluyoruz. Şimdi compañeras bu salondan çıkın. Söz sırası, hamle sırası bizde. Aylardır kendi içinize yaptığınız konuşmaları, elinizi sıkmaktan kırılma noktasına gelen yumruklarınızı paylaşma vakti geldi. Dışarıya haykırma vaktiniz geldi. Şu işe başlayalım. [I]Konuşmanın ardından konferansı dinleyen çocuk, genç ve yaşlı göçmenler, beyazlara ait olan dükkanlara saldırıyorlar. Saldırı sırasında hiçbir şahsa zarar söz konusu değil ancak dükkanlar kullanılmayacak hale geliyor. [IMG]https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155100550707286126/43.PNG[/IMG] Dükkanları mundar hale getirdikten sonra her biri tüyüyor. Peşlerinden polisler gelince çitaya bağlayıp kaçıyorlar. Bazıları bir ara sokaktaki çöp kutusunun içine giriyorlar. Çöplerin deliklerinden polislerin postallarını görüyorlar. Apartmandan biri seslenince polisler duruyor. Seslenen kişi, polislere kaçan bazı kişilerin nereye gittiğini gösteriyor. Polisler o tarafa koşmaya başlıyor. Polisler gidince çöplerin içindeki çocuklar çıkıyor. Öten kişiyle göz göze geliyorlar. Evinin önünde onun işe gitmesini bekliyorlar. Apartmandan çıkıp arabaya bindiği anda üzerine çullanıyorlar. Kafasını kapının arasında sıkıştırıyorlar. Kapıyı sertçe çarpıyorlar kafasına. Beyzbol sopasıyla arabanın camını patlatıyorlar. En son adamı arabanın kaputuna yatırıp motoru çalıştırıyorlar. Adam çığlık atarak bağırıyor. [/I] [IMG]https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155116480007000094/45.PNG[/IMG][IMG]https://cdn.discordapp.com/attachments/825329632551108638/1155116479730163804/46.PNG[/IMG] [I]Polisler geliyor. Adama saldıran çocukları yakalıyorlar.[/I] [COLOR=rgb(184, 49, 47)][FONT=courier new][B]97A413-27 Nelson Erazo[/B][/FONT][/COLOR] [B][COLOR=rgb(184, 49, 47)]Suçu: [/COLOR][/B]Ölümcül Silahla Saldırı[/CENTER] [/QUOTE]

İnsan doğrulaması