Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Yeni profil mesajları
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Aylık Konu İstatistikleri
Şu anki ziyaretçiler
Yeni profil mesajları
Profil mesajlarında ara
Ayın En Çok Mesaj Atanları
RPG İstatistik
Rozetler
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Konuya cevap cer
Ana sayfa
Forumlar
RPG
Prestige Grand Wrestling: PGW
PGW Promoları & Konuşma Gösterileri
Ölüm ve Yaşam Arasında
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Mesaj
<blockquote data-quote="Kamos" data-source="post: 90212" data-attributes="member: 46"><p>"<em>Ruhun derinliklerinde bir sızı var... Bir şeyler eksik. Bunu hissediyorum. Ölümün yoldaşlığının beni bıraktığını hissediyorum. Yoksa artık ben de bir ölümlü müyüm? Bu kadar kadim bir varlığa artık layık değil miyim? Kendisine yeni bir suret mi arıyor yoksa? Uzun zamandır beraberiz, artık yoldaşlığın ötesinde ölümün kendisi olduğumu hissettirecek kadar uzun zamandır. İnsanlar benim bir celladın elindeki satır, bir idam sehpasındaki askı, bir alev veya yanlış işleyen bir kalp olduğumu unutuyorlar mı yoksa? Ben mesajı ileten postacıyım, mesaja uzun zamandır yoldaşlık ediyorum. Kainatın sonuna kadar teslim edilecek bir mesaj, kainatın başından beri de teslim edilen bir mesaj, kainatı sona erdirecek mesaj... Benden öncesi vardı. Benden sonrasının olacağını düşünmemiştim. Ama neden? Yeterince iyi hizmet etmedim mi?</em></p><p><em></em></p><p><em><strong>KONUŞ BENİMLE EY GAYET YÜCE! DESTEĞİNDEN BENİ NEDEN MAHRUM BIRAKIYORSUN! ARTIK SANA LAYIK DEĞİL MİYİM? DAHA GEÇEN HAFTA ONLARCA KİŞİNİN RUHUYLA BEDENİ ARASINDA DURUYORDUM. ŞİMDİ NE OLDU DA BENİ STEROİDLE BESLENEN BİR DANGALAĞA KARŞI ETKİSİZ KILDIN! HALBUKİ BEN ONU DAHA RİNGE ÇIKMADAN KALPTEN GÖTÜRECEK O STEROİDİN DE HAKİMİYDİM!</strong></em></p><p><em><strong></strong></em></p><p><em><strong>KONUŞ BENİMLE!"</strong></em></p><p><em></em></p><p><em>Karanlığın içinde bir karanlık doğdu ki karanlık aydınlık oldu. Karanlık... Senden öncesi ve senden sonrası. İşte ölümün ve aynı zamanda yaşamın kısa özeti: karanlık. Kadim ve yüce olan kendini karanlıkta gösterdi, insanlar her zaman sahtekarlık yaptılar, varoluşlarıyla hesaplaşmak yerine onu inkar edip onu akıllarında nur olarak kodladılar, ne acınası bir sembolizm. Karanlık her şeyden daha berrak, daha sadedir halbuki. Nur bir aldatmacadır, karanlık ise gerçekler. Karanlığa kötülük atfetmek...İşte ölümlülerin ölüme karşı kibri ve aynı zamanda korkusunun bir işareti. Karanlık dile geldi:</em></p><p><em></em></p><p><em>"<strong>Çünkü sen kibre kapıldın, sen ölümle yüzleşerek ona yoldaşlık etmekle şereflendirilmiş müstesnalardan birisiydin. Ama senden sonrasını unuttuğun an ölümü unutursun William. Sen kendini benimle özdeşleştirdin, ölmeyecekmiş gibi davranmak ölümlülerin işidir. Sen ölümden korkmadığın için bu göreve seçilmiştin, bir kılıç darbesiyle, bir sinek ısırığıyla ve bugünkü gibi bir basit yaratık tarafından herhangi bir zamanda öleceğini biliyordun. Bundan asla korkmadığın ve benimle yüzleşmeye hazır olduğun için bu göreve seçildin. Yüzyıllar boyu bu görevi ifa ettin. Ama bakıyorum ki şimdi bu sonu unutmaya başlamışsın. Unutmak kaçmak, kaçmak korkmaktır. Sen benden korkmaya mı başladın? Senden vazgeçmedim, iyi hizmet ettin hem benden korkmayanını bulmak şu zamanda zor, yerine yenisini bulmak zaman alacak. Beni hatırlaman gerekiyordu. Bundan sonra bir daha ölümlüler gibi davranırsan, benimle olan yüzleşmen daha farklı olur"</strong></em></p><p><em></em></p><p><em>William Callaway yere çöktü ve diz vurdu. Gözünü kapattı, sonra açtı. Buz gibi mavi gözleri ifadesiz bakıyordu. Karanlık kayboldu, yerini karanlığa bıraktı.</em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Kamos, post: 90212, member: 46"] "[I]Ruhun derinliklerinde bir sızı var... Bir şeyler eksik. Bunu hissediyorum. Ölümün yoldaşlığının beni bıraktığını hissediyorum. Yoksa artık ben de bir ölümlü müyüm? Bu kadar kadim bir varlığa artık layık değil miyim? Kendisine yeni bir suret mi arıyor yoksa? Uzun zamandır beraberiz, artık yoldaşlığın ötesinde ölümün kendisi olduğumu hissettirecek kadar uzun zamandır. İnsanlar benim bir celladın elindeki satır, bir idam sehpasındaki askı, bir alev veya yanlış işleyen bir kalp olduğumu unutuyorlar mı yoksa? Ben mesajı ileten postacıyım, mesaja uzun zamandır yoldaşlık ediyorum. Kainatın sonuna kadar teslim edilecek bir mesaj, kainatın başından beri de teslim edilen bir mesaj, kainatı sona erdirecek mesaj... Benden öncesi vardı. Benden sonrasının olacağını düşünmemiştim. Ama neden? Yeterince iyi hizmet etmedim mi? [B]KONUŞ BENİMLE EY GAYET YÜCE! DESTEĞİNDEN BENİ NEDEN MAHRUM BIRAKIYORSUN! ARTIK SANA LAYIK DEĞİL MİYİM? DAHA GEÇEN HAFTA ONLARCA KİŞİNİN RUHUYLA BEDENİ ARASINDA DURUYORDUM. ŞİMDİ NE OLDU DA BENİ STEROİDLE BESLENEN BİR DANGALAĞA KARŞI ETKİSİZ KILDIN! HALBUKİ BEN ONU DAHA RİNGE ÇIKMADAN KALPTEN GÖTÜRECEK O STEROİDİN DE HAKİMİYDİM! KONUŞ BENİMLE!"[/B] Karanlığın içinde bir karanlık doğdu ki karanlık aydınlık oldu. Karanlık... Senden öncesi ve senden sonrası. İşte ölümün ve aynı zamanda yaşamın kısa özeti: karanlık. Kadim ve yüce olan kendini karanlıkta gösterdi, insanlar her zaman sahtekarlık yaptılar, varoluşlarıyla hesaplaşmak yerine onu inkar edip onu akıllarında nur olarak kodladılar, ne acınası bir sembolizm. Karanlık her şeyden daha berrak, daha sadedir halbuki. Nur bir aldatmacadır, karanlık ise gerçekler. Karanlığa kötülük atfetmek...İşte ölümlülerin ölüme karşı kibri ve aynı zamanda korkusunun bir işareti. Karanlık dile geldi: "[B]Çünkü sen kibre kapıldın, sen ölümle yüzleşerek ona yoldaşlık etmekle şereflendirilmiş müstesnalardan birisiydin. Ama senden sonrasını unuttuğun an ölümü unutursun William. Sen kendini benimle özdeşleştirdin, ölmeyecekmiş gibi davranmak ölümlülerin işidir. Sen ölümden korkmadığın için bu göreve seçilmiştin, bir kılıç darbesiyle, bir sinek ısırığıyla ve bugünkü gibi bir basit yaratık tarafından herhangi bir zamanda öleceğini biliyordun. Bundan asla korkmadığın ve benimle yüzleşmeye hazır olduğun için bu göreve seçildin. Yüzyıllar boyu bu görevi ifa ettin. Ama bakıyorum ki şimdi bu sonu unutmaya başlamışsın. Unutmak kaçmak, kaçmak korkmaktır. Sen benden korkmaya mı başladın? Senden vazgeçmedim, iyi hizmet ettin hem benden korkmayanını bulmak şu zamanda zor, yerine yenisini bulmak zaman alacak. Beni hatırlaman gerekiyordu. Bundan sonra bir daha ölümlüler gibi davranırsan, benimle olan yüzleşmen daha farklı olur"[/B] William Callaway yere çöktü ve diz vurdu. Gözünü kapattı, sonra açtı. Buz gibi mavi gözleri ifadesiz bakıyordu. Karanlık kayboldu, yerini karanlığa bıraktı.[/I] [/QUOTE]
Yükleniyor…
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
RPG
Prestige Grand Wrestling: PGW
PGW Promoları & Konuşma Gösterileri
Ölüm ve Yaşam Arasında
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Neler yeni
Giriş yap
Kayıt ol
Ara
Anasayfa
Üst
Alt
Kolay Giriş Yapın:
Facebook
Spotify
Kullanıcı adı yada e-posta adresiniz
Şifre
Şifrenizi mi unuttunuz?
Beni hatırla
Giriş yap
Kayıtlı hesabınız yok mu?
Şimdi kayıt ol