RPG Dörtlü Takrir

Kameralar bir restoranda açılıyor. Tarihlere baktığımızda Payback şovundan sonra olduğunu görüyoruz. Masada R Truth ve Homicide var.

R Truth: Sonunda gerçekleşti. Haftalardır bunu bekliyordum. Hatırlıyor musun ilk zamanlarımızı? McAfee'yi hep beraber devirmiştik. Sizi bilmiyorum ama ben o olaydan sonra kimsenin bizi durduramayacağını düşünmüştüm. Sonra ne oldu peki? Otoparktan geçerken bu herife denk geldik. Evet, cidden pisliğin içindeydi ve biz de bu durumdaki insanları elinden tutup pislikten çıkarmayı severiz. Çıkardık da. Hatta bizden daha ön planda oldu. MVP, onun için yönetimin olduğu binaya eskortlardan daha çok girdi çıktı. Aklına koyduğu şeyi yaptırdı. O gün Big Zeke için yaptıklarını bizim için neden yapmadı? Ben bu konudayım birader. Bizler hep buradaydık. Masadan hiç kalkmadık. Ama Zeke öyle değildi. Ağzına kadar dolu masaya sandalye çekmeye çalıştı ve çektiği sandalyeye oturduğu gibi düştü. Sağlam olmayan sandalyeyi çekmesi bizim suçumuz değildi, onun hatasıydı. Geri kalanlarda bir problem var mı? Hala dik oturarak yüzümüze bakıp konuşabiliyoruz.

Homicide: Evet, Big Zeke için o kadar uğraştı ki çevresindekileri görmez oldu. Bir hiyerarşi vardır. Her alanda vardır bu. İnkar eden ılık götlüler olacaktır. Romantik olmaya gerek yok, temel kural budur. İlk gelen veya en deneyimli her zaman üsttedir ve onun sözü geçmelidir. Bizim ekibimizde bu misyon normal şartlarda MVP'de idi. Ondan sonra ikimiz geliyoruz. İkimiz veya ikimizden biri, bu önemli değil. Sasaki daha genç ona bir söz söylemek düşmez, onun yapması gereken denileni yapmak. Onun yapması gerekenleri söyleyenler de bir üstü olarak bizleriz. Peki Big Zeke bu düzende neredeydi? Ekibe dahil olduğunda nereye kondu? Bir anda hepimizin önüne geçti. Bizden daha ön planda oldu. Onu kanatlarımız altına alırken daha yükseklere uçacağımızı düşünürken ağırlığından dolayı dibe vurduk. Bataklık bizi içine çekti ve çıkmak için herkes çırpındı. Herkes çırpınınca gücümüz azaldı ve hep birlikte dibe battık. Oysa aramızdan biri çıkıp kendini feda etseydi hep birlikte tekrardan o kanatlara binerek yükseklere ulaşacaktık.

Daisuke Sasaki: Artık biri feda edildi abı ya.

Sasaki yemek tabaklarını masaya getiriyor ve bir sandalye çekip oturuyor.

Daisuke Sasaki: O herif dışarıdan çok iyi görünüyor. Siz sürekli bir aradasınız. Öfkelisiniz diğer insanlara. Kapalı kutusunuz. Bu yüzden aranızdaki problemlerde fazla söz sahibi olmuyorum. Dışarıyla fazla iletişiminiz yok. Bu yüzden dışarıdaki insanlarla iletişim halindeyim. Onların gözünde Big Zeke bir melek, iyilik abidesi.

R Truth: Bir şey diyeyim mi? Öyle biri olabilir. Hatta kalbindeki kan bile beyaz akıyor olabilir ama bizim için bu önemli değil. Bizim değerlerimize aykırı hareket etti. Sen bile biliyorsun, yeni katılmana rağmen. Big Zeke ile katılma süren arasında fazla bir fark yok. Buradaki herkes birbiri için bir kez de olsun kendini feda etmiştir. O adamda bunu göremedim. Kardeşleri için bir fedakarlık yapmadı. Biz onun için kendimizi geri plana attık. Çünkü onun da zorluklardan ders çıkararak gerçeği görmesini istedik. Kader defterini başka insanların doldurmasını istemedik. Gördüğüm kadarıyla böyle bir isteği yoktu. Bunu önemsemiyordu bile. Önemsemediği için benim bu geceki Ryback ile olan maçımı basıp benim yapacaklarıma engel oldu. Benim defterimi kendi yazılarıyla doldurmak istedi. Bunu asla kabul edemem. Hiçbirimiz kabul etmeyiz. Bu yüzden MVP'ye ses çıkarmadı. Zeke'nin tüm çabasını MVP verdi. MVP'nin arkasına saklanıp yükseleceği günü bekledi. MVP'nin yukarıdaki löttibaz gibi kendisini hareket ettirmesine izin verdi. Superstars baskınında da böyleydi, Lesnar maçında da böyleydi. En başından beri bizden biri olmayacağını anlamıştım. Bize ayak uyduramadı. Başaramadı.

Homicide: Başaramadığını görmek için kör olmak gerekiyordu. MVP o kadar uzun zamandır yanlış bir gözlük kullanıyor ki kör olmuş. Son şova kadar hiçbir şey göremedi. Görememesi için kör olması gerekiyordu. Hücrede olduğumuz zamanlar bu şekilde hareket etseydi ilk haftasını doldurmadan rüşvetçi piçlerden biri gibi ölürdü.

Daisuke Sasaki: Ama sonunda gerçeği gördü değil mi? Artık tekrardan bir aradayız.

R Truth: Evet bir aradayız ama bunun sebebi yine MVP'nin kendisi. Yoksa hala bu durumlar devam edecekti. Değerlerimiz her geçen gün çiğnenmeye devam edecekti. Buna son verdi. Bir iç savaş çıkarmadan son verdi. Ama bunu biraz geç yaptı. Koca bir zaman boşa gitti. MVP yine eskisi gibi olursa bizim yapamayacağımız hiçbir şey olmaz.

Cümle bittiği gibi kapıdan kanlı bastonuyla MVP giriyor. Üç isim de kafasını kapıya çeviriyor. MVP, Clint Eastwood gibi suratını kaşını değişik şekillere sokarak diğerlerine bakıyor.​

1992. Caminin içinde bir grup Müslüman hutbe dinliyor.

Hoca: Son dönemlerde çektiğimiz zorlukları biliyorsunuz. Körfez'de yaşananlar bize bağlandı. Mahallede herkesin hürmet gösterdiği saygın bir topluluk iken şu an dışlanan bir topluluk haline geldik. Savaş suçluları haram kazançlarıyla lüks villalarında zina yaparak yaşarken biz sadece dinin gerektirdiklerini burada yapıyoruz. Olması gerekeni yapıyoruz. Buna rağmen savaşı çıkarmış komutan muamalesi görüyoruz. Sokakta yürürken gayrimüslimlerin hepsi bize ters ters bakmakta. Bizden olmayan her ırk bize mesafeli. Dış görünüşümüzden, hayat tarzımızdan, konuşmalarımızdan dolayı değil. Bunun sebebi bizim inancımız değil, bizim inancımızla insanların algısıyla oynayanlar. Güçlerini kullanarak daha kiramen katibin meleklerinin günahlarını yazmaya başlamadığı gençleri çelip kötü işler uğruna kullandılar. İnsan yaptığı işten belirli bir karşılık almadığı sürece bir iş yapmaz. Bahsettiğim bu insanlar gençlerimize Amerikan rüyasından bir dilim alacaklarını söylediler. Gençlerimize istediklerini vermeyi vadettiler. Onlar da kabul etti. Oysa biz müminlerin almayı istediği şeyler sadece cennette mevcuttu. Cennete girmenin yolu da bu dünyadan geçiyor. Ancak bu dünya eskilerin dünyasıyla aynı değil. Birbiriyle iç içe girmiş bu küresel dünyada insanlar maneviyattan çok maddeye önem veriyor artık. Bu yönelimden dolayı sadece gençlerin değil bizim gibi sakalı göğsüne değen orta yaşlı insanlar bile yoldan sapabiliyor. Onlardan olmayın kardeşlerim. Bizim için üstünlük maddenin fazlalığı değildir. Allah'ın emriyle de belirtilmiştir ki Allah katında en üstün olanınız emir ve yasaklarına en çok riayet edendir. Riayet etmeyen, kitaba da karşı gelmiş olur. Kitaba karşı gelenin hem dinimizde hem de bu dünyada yeri yoktur. Siz kitabımıza uyduğunuz sürece hem bu dünyada hem öteki dünyada huzura ereceksiniz. Allah-u ekber!

Hutbe bitiyor ve namaza duruluyor. Cemaat dağıldıktan sonra herkes birbiriyle selamlaşıyor ve dağılıyorlar. Aralarından biri bir yere gitmiyor. Caminin önündeki banka oturup akşam olmasını bekliyor.



Gece çöktüğü gibi mahallede beyazların işlettiği bir lüks restoranını patlatıyor. Patlatan kişi daha iki sokak öteye gidemeden polis tarafından yakalanıyor.

97S444-27
Hassan Hamin Assad
Suçu: Kundaklama​