RPG end in mind

the dream.. not the psychopat one
the dream of all women''s. the dream of pgw.
goldenn boy for a now
soon, the intercontinental champ boiiiiii

mayhem'in dokuzuncu bölümüne saatler kala new york'ta şovun gerçekleşeceği nasssau coliseum'ın otoparkına son model siyah bir aston martin'in girdiğini görüyoruz. otopark arabadan gelen son ses müzikle yankılanıyor. kameralar koşarak arabanın yanına gidiyor. müzik durduktan sonra arabanın kapıları açılıyor ve arabadan önce sürücü koltuğundan victoria iniyor. hemen ardından aynı koltuktan wes lee de iniyor ve kameraya gülümseyerek genital bölgesini düzeltiyor. sonrasında da victoria'yı göstererek kucağında olduğunun işaretini yapıyor ve kameraya dalga geçercesine bir bakış atıyor.

kameralar peşlerinden takip ederken wes lee ve victoria otoparktan arenanın koridorlarına doğru ilerliyorlar. wes lee''nin soyunma odasına doğru ilerlerken byron saxton kamera kadrajına giriyor ve wes lee'nin koluna dokunuyor. wes lee, saxton'un koluna bir bakış atıyor ve saxton elini çekiyor. Saxton röportaj için rica ederken wes lee, victoria'ya bir öpücük konduruyor ve hemen peşine kıçına bir kere vuruyor ve onu kendi odasına gönderiyor. ardından da röportaj için koridorun kenarına geçiyor.

byron saxton: sevgil-

wes lee: bir daha izin almadan bana dokunma. karşında sıradan bir adam yok. o kafanı bir an önce. bana adımla seslen. eğer canım istiyorsa yanına gelirim, istemiyorsa da bunu anlayacağına eminim.

wes lee eliyle tabanca yapıyor ve saxton'a doğru tutuyor. saxton kafasıyla anladığını işaret ediyor ve devam ediyor.

byron saxton: evet, sevgili pgw hayranları, karşınızda pgw'nin parıldayan yıldızı, altın çocuğu ve yeni intercontinental şampiyonluk adayı wes lee! bugün kariyerinin en önemli maçına çıkacaksın wes.

wes lee: kariyerimin en önemli maçı? val venis karşısında böyle bir şeyin mümkünü var mı? benim için sıradan, pgw'nin kaderi içinse dediğin olabilir. eğer bu maçta val venis ile john morrison'u üst üste koyup yenersem pgw'nin kaderi değişecek. altın çocuğun şirketin yüzü olduğu gün. tarih kitapları bunu yazacak. bir hafta önce organizasyona ilk adımını atan wes lee aylardır şirketin yüzü olarak konumlandırılmaya çalışılan fakat o yükü asla kaldıramayan val venis'i mağlup etti. o yükü eğilmeden bükülmeden taşıyabilecek bir yüz, bir şampiyon. herkesi hayali de bu değil mi? val venis'i gökyüzüne koymaya çalışan üç beş insan da her şeyin farkında, organizasyonun geriye gittiğinin farkında, intercontinental şampiyonluğunun geriye gittiğinin farkında, mayhem'in geriye gittiğinin farkında.



bryon saxton: wes, şirkette şu an reytinglere bakıldığında val venis'in neredeyse tüm mayhem kadrosuna üstünlüğü göze çarparken bu çıkarımların sebebi nedir?

wes lee: val venis o adam değil. anlatmaya çalıştığım tam olarak bu. val venis yapılmak istenen adam değil, sadece yapmacık bir yüz. tek başına bu işleri yürütmeyi dahi beceremiyor. yanında bir korumaya ve acınası bir şekilde kadınlara ihtiyaç duyuyor. aradıkları adam burada tek başına karşında duruyor. sokaktan bu organizasyondan haberi olmayan yüz kişiyi çevirdiğinde -ırkçı orospu çocukları hariç- kaç kişi val venis'in benim yerime bu şirketin yüzü olduğunu söyleyebilir ki? sıfır. bu gece her şeylerini ellerinden alacağım. ikisinin de. kadınların talep ettiği gibi onları zorla tutuldukları yanlarından alacağım ve aston martin'ime atacağım. intercontinental şampiyonluğu daha fazla mahvedilmeden ellerinden alacağım ve omzumda zirveye götüreceğim. ve kimsenin ilgisini çekemediği billboardlardan fotoğraflarını alacağım. aylardır zarar yazan billboardlar, 13 mayıs sabahı wes lee sayesinde pgw'ye milyonlar kazandıracak homie.

wes lee kameraya dönüp hood işareti yaptıktan sonra saxton'un yanından ayrılıyor. kameralar onun kendi soyunma odasına girişini çektikten sonra saxton'a geri dönüyor.

byron saxton: pgw'nin altın çocuğu, bu gece val venis'in karşısına çıkacak wes lee karşınızdaydı.

byron saxton kollarını bağlayıp beklerken kamera kapanıyor.​