Beast Incarnate: Yüz Yüze'nin sezon finaline hepiniz hoş geldiniz! Sezon finali deyince bir tuhaf oldum ya, iyi gidiyorduk böyle... Ama aralıklı yapmak daha iyi olacak, kışın da bir tane patlatacağız zaten. Daha farklı konuklarla, renkli röportajlar yapacağız diye umuyorum.
Beast Incarnate: Lafı fazla uzatmadan günün konuğunu takdim etmek istiyorum. Dedemiz geliyor, @Legatus Maximus geliyor!
Beast Incarnate: Hoş geldin dedem, hız kesmeden sorularımızı almaya başlayalım. İlk sorular @keka'dan gelmiş, kendisinin sana iki sorusu var:
"1- Dede lakabı ilk kimden çıktı?
2- Hayali şirketteki ana kemere kadar uzanan Bobby Gunns yolculuğu ile ilgili ne düşünüyor?"
Legatus Maximus:
1- Dede lakabının kimden çıktığını hatırlamıyorum açıkçası. Zaten malum yerden beri burada takıldığım Freak Show üyeleri ile aramızdaki şaka konularından biri yaşım oldu. Şaka maka 30'uma giriyorum gelecek Mart ayında. Ama en ulaşabildiğim şey, Sülo'nun 26. yaş günümde bana kutlama için 'doğum günün kutlu olsun Deniz abim, harbi harbi dede oldun he' mesajı atması. Ondan önce belki bir sesli mesajda bana yaştan dolayı dede denmiş olabilir
. Oradan itibaren, zaten grup içinde iki tane Deniz olmasından dolayı - kadim dostum, tag team arkadaşım @Gogi The Philosopher'a selamlar - benim lakabım Dede kaldı. Başta çok sıkıntı gelmişti 26 yaşında dede diye çağırılmak, gençliğimizin başındayız hala yauw diye trip atıyordum, ama sonra alıştım ya, gerçekten yaşımız kemale eriyor öyle veya böyle. Şimdi discord serverına baktım da 3000 tane mesaj buldum dede diye, 3-4 yıldır fena etti bu bilgi beni jaksksjd.2- Bobby Gunns işi... RPG'ye ilk girişi Luke Gallows gibi alakasız bir karakter ile olan birisi olarak belki de en sevdiğim karakter oldu açık ara. Yaklaşık 6 yıldır oynuyorum bu oyunu. Türlü türlü gerizekalılıklar ettik (buna tatilde eski kız arkadaşımın yanında RPG için promo yetiştirmeye çalışmak da dahil) ama her zaman hatırlayacağım bir bölümü oldu hayatımın. Bir süre de çalışma hayatı vesaire derken birkaç karakterin de içine etmiştim. Böyle bir haldeyken hiç kullanılmamış, bembeyaz bir sayfa diyerek aldım Gunns'ı. Bu arada Gunns için kafama giren Alpi Baytan'a büyük selamlarım var, hala kalkıp Asshole Mr. Anderson oynayamadım ama Alpi olmasa muhtemelen ben 73748384. kez oynanmış olan Kevin Steeni alacaktım. Başta öylesine bir karakter olarak girdiğim yolda, sonrasında her şeyi yapabilen, başarıya aç bir personaya büründüm. Hayali şirkette en uzun süreli Shotgun kemerini tutarken askere gittim üstelik. Şansıma askerliğim rahattı, ondan dolayı da devam edebildim. İşin en sonunda da ana kemer şampiyonluğu yaşadım. O arayı tabii sen de iyi biliyorsun. Ne iyi feuddu he Cena-Gunns-Okada feudu - Buradan Netuno'ya da selam olsun- İmkanı olsa hala arada bakar açardım maçı ama artık hayal oldu tabii..
Beast Incarnate: Dede lakabının Sülo'dan çıktığı infosuna fena gümbürdedik gece gece askklafjdfakjdlskjldasljaksgkjlgas. PURE anıları konuşulmuş yine... Allah çarpsın çok özlüyorum ya, şimdi bile hatırladım ve tüylerim diken diken oldu. Gunns vs. Cena vs. Okada feudu gerçekten unutulmaz, bu oyunu kesintilerle birlikte 9 senedir oynadım ve 9 sene boyunca en keyif aldığım feud olabilir. Her şeyiyle çok güzeldi, rekabet ettiğim oyuncular zaten çok kaliteli olunca ve -WM ana olayı olacak kadarsanız şovlarda da hayli aktifsiniz demektir- şov takipleri esnasında dönen muhabbetler de eğlenceli olunca dedenin dediği gibi benim için de hayatımın unutamayacağım, güzel anıları arasında yer etti. Bobby Gunns karakterine ise zaten bayılıyorduk, böyle iz bırakan bir karakterle iz bırakan bir feuda imza atmış olmak benim için gurur vericiydi.
Beast Incarnate: Ulan PURE anıları kalbimizi tekletince dede kadar konuştuk vallahi, çenem çok düştü kusura bakmayın... @The MANIAC'ın sorularıyla devam edelim:
"1- NXT Black and Gold / NXT 2.0 ?
2- Hakkımda ne düşünür?
3- Favori dizi karakteri?"
Legatus Maximus:
1- NXT için Black & Gold ya. Aslında 2.0 objektif olarak daha iyi, çünkü gerçekten amacına uygun hale geldi genç yetenekleri yükseltme hususunda, Black & Gold gibi indy'lerde zaten bilinen karakterleri yeni gibi sunmuyorlar artık. Ama bu işi WWE'den ziyade bağımsız şirketlerden izlemeye ağırlık veren birisi olarak Kevin Steen, El Generico, Samoa Joe, Nakamura gibilerini oralarda görmek beni daha mutlu etmişti. Bundan dolayı Black and Gold'un bende daha özel bir yeri var.
2- Üstad, hakkında pek bir şey düşünecek kadar tanımadım seni, üzgünüm. Ancak bu sitede takılan herkesin yeri bende ayrı olur, onu belirteyim en azından.
3- Favori dizi karakterim.. Buna zamanın metasından ziyade Cillian Murphy abimin büyüklüğü sebebiyle Peaky Blinders'taki Thomas Shelby karakteri demek isterim. Birkaç tane daha var tabii de, herifin oyunculuğunu aşırı beğeniyorum. Başrolü hak edecek bir performans gösterdi, müthiş bir oyuncu kendisi.
Beast Incarnate: Objektif olarak da 2.0 demem ben ya NXT'ye, Black & Gold'un kalitesi ve ambiyansı asla yok çünkü. Yani şimdi de 2.0'ı takip ediyorum ve keyif de alıyorum ama Black & Gold kalitesi ve ambiyansını asla bir daha alamayacağımdan eminim, ki öyle de oluyor.
Beast Incarnate: @Dragon'un soruları ile devam ediyoruz, Erol 3 soru sormuş sana:
"1- İzmir’in arkalara doğru genişletilerek AKPlileştirme politikası hakkında düşünceleri
2- Premier Lig’in karınca takımları hakkında görüşleri
3- 50 lira bütçeyle 3 yemek tarifi donmuş ürünler, noodle vs. yasak"
Legatus Maximus:
1- İzmir'in arkası zaten full öyle. Daha da göç vesaireyi buraya daha fazla yaptırmaya çalışarak zaten baya içine ettiler demografinin. Üstüne CHP burayı çantada keklik görüyor. Cefasını da biz çekiyoruz. Bisikletli kelin kalkıp elaleme hayvan gibi zam yapmasının bedelini su faturasıyla ödüyorum, ulan 550 lira su faturası mı olur anasını satayım. Gerçi bu seçim İzmir AKP'ye geçecek bence, insanların harbi sıtkı sıyrıldı.
2- Premier Ligde karınca olmayan takım var mı dostum diyerek açalım konuyu. Karıncasenal naparsa yapsın karınca yine, lige Citynin keli ambargo koydu zaten Haaland ile. Karıncachester United desen ayrı bir dava. ten Hag hoca moca değildir. Glazerler inat etmesin satsın kulübü yeter da. Karıncapool bu sene Kloppo'yu gönderir, hatta kötü gönderir bence. Tottenham belki karıncalıktan kurtulur dostum, Ange Postacıoğlu abi çok matrak bir abimiz. Bunların dışında Yenikale Birlik için güzel fikirlerimiz var bir tek, ama onların da Petrolspor olmaları o güzel fikirleri tamamen sıfırlıyor. Tonali'yi çöp etmeseler bari. Son olarak Bundesliga PL'yi döver ve dövmeli de diyerek konuya nokta koyayım.
3- 50 liraya üç yemek tarifi:
mahalle aralarında bulunan şarküterilerden 'abi açım üç gündür yemek yemedim' diye dilenerek alınabilecek bir bardak yoğurt ve yarım bardak pirinç ile yapabileceğimiz yoğurt çorbası (dilencilikten dolayı 0 tl)
bimden barbunya pilaki konservesi (24 lira güncel)
şoktan 500 gramlık çikolatalı puding (21 liraydı en son)
toplamda 45 liraya çözdük
Beast Incarnate: Newcastle bence o kadar da Petrolspor takılmıyor ya, öyle sıkıntılı ve saçma sapan paralar sıktıklarını görmedim şu ana kadar. Tabii Boris Johnson ağabeye yazar bu durum ama ben sonuca bakarım, Newcastle PL'in yeni parlayan yıldızı benim gözümde. Tonali hamlesi de beni bayağı mutlu etti zaten. Bu arada Karınchelsea'nin 2 kelam aşağılanmaması beni üzdü, benim dilimde tüy bitiyor çünkü her gün...
Beast Incarnate: @Johnkorey'den gelmiş sıradaki sorular, kendisinin sana 2 sorusu var:
"1- Futbol draftı tamamlanmadı belki ama kadrolara şöyle bir bakınca sence kim kazanırdı?
2- İzmir'de mutlaka gidilmeli dediği 3 ilçe ve asla gidilmez dediği 3 ilçe?"
Legatus Maximus:
1- Üstad, David Beckham'ı 25m gibi komik bir rakama çözdüğüm için PSV Ayıdöven'imiz çatara patara döver demek isterdim, ama kendimize oy veremiyoruz. Senin kadroyu fena beğendim, ECH'ınki de üst düzey bir kadro. Sefa Susan desen zaten GURME bir kadro oluşturdu. Baros o orta sahayı nasıl kurdu aklım almadı ilk etapta. Ama sanırım benim oyum Effenberg ve Zambrotta pickleri sebebiyle Bogi'ye gider.
2- İzmir'de mutlaka gidilmeli dediğim ilçeler.. Ben daha çok şehir dışında bir hayat sürmek istediğimden ilk sıraya Seferihisar'ı, ikinci sıraya da Bergama'yı yazarım. Yaşam sürmek istiyorsak direkt Göztepe çok iyi bence - en azından hoşumuza gidiyor deniz kenarı -
Gidilmemeli dediğimiz yere ilk sıradan BUCA. Öğrenciler geliyo diye herkesi düdüklemeye çalışıyorlar burada, veteran zorluktaki İzmir burası. Yolu yol değil, insanı insan değil, rezalet bir ortam. Malum insanların içine etmesi sebebiyle ikinci sırada Konak ve Kordonboyu var, üçüncü sıra için ise ortak olarak Aliağa ve Ödemiş diyelim, çünkü oralara kadar insan niye gitsin, di mi
Beast Incarnate: Güzelbahçe'nin yazılmaması bizi üzer, ama Bergama ile Seferihisar güzel picklermiş. Buradan Seferihisarlı kardeşimiz @Bero'ya da selam olsun...
Beast Incarnate: @KALKTI!!!!'nın sorusuyla devam ediyoruz, bilin bakalım ne sormuş...
"Soyadı Küçüksi*er mi?"
Legatus Maximus: Sen öyle dedin de, bak aklıma ne geldi. Orta birdeyken, Q klavyenin azizliği ve müdür yardımcısının tekrar kontrol etmeme ahrazlığı yüzünden sınıf mevcudunda Deniz Küçüksi*er olarak görünmüştüm. Fen bilimleri öğretmenimiz fark etmişti ilk, adam da bizim sınıfta ilk kez derse girmişti, dönüp bana 'Oğlum senin soyadın harbiden bu mu' demişti 54 kişi sınıf içinde. Gidip düzelttirdim ama ortaokulda bana öyle seslenmeye başlayanlar çıktı sonra. (arkadaşlarım öyle dese güler geçerdim de, zorbalık yaşadık orta okulda, bu konuda çok doluyum sözlük) Soyadımın bir hikayesi de yok bu arada, neden böyle hiç bir fikrim yok. Ama bu soyadının Türkiye'de bir tek bizde olmasının küçük bir ayrıcalığını yaşadığımı söyleyebilirim.
Beast Incarnate: Puhahahaahahaha Özer'in boş atmak için sorduğu sorudan öğrendiğimiz anıya bak, harbiden berbat bir travmaymış... Ama öyle bir olay yaşanmasa dahi o ortaokul-lise ergenliğinde illaki zıpırın biri küçüks*er lafını ortaya atardı yine adın öyle kalırdı bence, kaderinde varmış dedem...
Beast Incarnate: @Caliph'in sorusuyla devam ediyoruz:
"Gecenin birinde Moda sahilde 06-07 Bundesliga sezonu konuşmaya bir daha ne zaman devam ederiz?"
Legatus Maximus: Vallahi aga beee diyebilirim sadece, Moda çimlerin gördüğü en gurme diyalog orada yapıldı. Bremen - Hamburg rekabetinden girip, gecenin o saatinde böbreğimiz çalınmasın diye kaçtığımız ana kadar ayı gibi iyi sohbetti. Gecenin 45 dakikalık uykuyla bitmesi sizde de bende de ayrı bir travma yaratması da cabası,ama o günler de gelecek diyelim be. Bu muhabbetin üzerine Schalke formalı Mesut Özil, Leverkusen efsanesi Bernd Schneider, Almanya'nın görüp görebileceği en iyi 6 numara olan Sebastian Kehl, mohawkı ile Ümit Davala, Tim Borowski, tarihin en üzücü hikayesine sahip Sebastian Deisler ve Alman Semih Şentürk, yani Carsten Jancker'e derin şükranlarımı buradan arz ederim.
Beast Incarnate: Bu soru bana FIFA 07 turnuvası istiyor diye bir yorum yaptırdı ama, hayırlısı diyelim...
Beast Incarnate: @Johnny Sack'ten 3 soru gelmiş:
"1- Favori filmini soralım?
2- Güncelde en beğendiği güreşçi kim?
3- RPG'ye dönmeyi düşünüyor mu?"
Legatus Maximus:
1- Favori filmim.. Çok var aslında. Her birini bir çırpıda saymadan önce sıraya Pulp Fiction'ı koyarak başlayayım. Samuel L. Jackson babamın standart belirleyen müthiş performansı, Uma Thurman abla falan derken beni alıp götürdü. Tarantino'ya Inglorious Basterds filmi üzerinden tepkiliyiz. Çok bariz bir şekilde ısmarlama film olmuş o, Tarantino hangi akla hizmet çekti onu bilmiyorum. Nolan abimin tüm filmleri istisnasız harika, ama Nolan'ın işlerini sıraya koysam ilk sırada Dark Knight üçlemesi, ikinci sıraya Tenet ve Oppenheimer, üçüncü sıraya da Inception girer. Bunların dışında Alman sinemasına okuduğum bölüm sebebiyle çok ilgiliyim. Das Leben der Anderen, Baader Meinhof Komplex, Soup Kitchen ve Im Juli hala hoşuma giden filmler, açıp izliyorum arada. Ama en fazla bende yer eden film, bizde Kuzey Yamacı ismiyle yer bulan Nordwand. Benim üniversiteden mezun olmamı sağlayan şey o film, Görsel Basın Çevirisi dersinden o filmin altyazısını çevirerek, transkripsiyonunu yaparak ve filmin internette bulunan tüm Türkçe-Almanca çevirilerini kıyasladığım bir makale yazmak zorunda kalarak geçmiştim. Film çok güzel, izlemediyseniz izleyin derim ben.
2- Valla üstadım ben güreşten inanılmaz koptum son dönemlerde. Askerlik, sonrasında hayat gailesi, koşturmaca derken bayağı şey kaçırdık. Cody Rhodes'un wwe'ye geldiğini İlkay söylemese bilmeyecektim bile muhtemelen. Boomer kasa ROH'çu olmamdan sebep (ring of honor veya ar-o-eyç değil, direkt ROH denmeli bu arada) Owens ve Sami Zayn diyeceğim buna, güncelde ne durumdalar neredeyse hiç fikrim olmamasına rağmen. Tag Team kemerini almışlar sanırım bir tek onu biliyorum. Çok uzak kaldık güreşe lütfen dövmeyin jakdjadj
3- RPG'ye dönmek bu saatten sonra bayağı zor benim için. Onca zaman uğraş verdik ama bir yere kadar gidiyormuş, onu öğrenmiş olduk. Belki bir gün o heves geri gelir diye düşündüm, ama zaman her şeyin katili olduğundan bu işin de benim açımdan sonuna geldik maalesef. Yerimizi gençlere bırakmak lazım geldi artık.
Beast Incarnate: Owens & Zayn geçen hafta kaybetti kemerleri dedem maalesef, gerçi maalesef de değil pek kemerler bayağı tutuk kalmıştı ve bekleneni verememişti ikili. RPG konusunda ise söylediğin şey üzücü ama haklısın maalesef, ben de staja başlamamla beraber vakit ayıramamaya başladım. PURE runımız ile zirvede bırakmamız en iyisi bence...
Beast Incarnate: Ve son olarak @Kras Mazov'dan 2 soru gelmiş:
"1- Torun ne zaman?
2- Satranç'ta gelmiş geçmiş en favori oyuncun kim?"
Legatus Maximus:
1- Üstad valla benim torunlar direkt burası oldu ya akdjslfksk hala süloakdemire torunum diyorum o derece.
2- Benim gelmiş geçmiş en favori oyuncum muhtemelen Bobby Fischer olur. Beni öldürecekler diye delirmese (bir de Sovyet büyük ustaları kafasına çok kötü girmeseydi) müthiş bir büyük ustaydı. Adam öldürücü bir atak mentaline sahipti kafayı yiyene kadar. Üstüne 960 gibi bir varyantı icad edip önermek.. çok büyük adamdı. Onun dışında ben satrançta Tigran Petrosyan, Mikhail Tal ve Aron Nimzowitsch'in öğrencisiyim diyebilirim bir nevi. Nimzo'nun Benim Sistemim kitabıyla satranca başladım. Petrosyan gibi savunma yapmayı istediğimden dolayı, çok daha savunma odaklı bir oyuncuyum. Tal'ı sadece izleyip imrenebiliyorum, o manyağın yarısı kadar oynasam IM olmuştum yeminle. Öyle bir hücumsal hayal gücü bu zamana kadar hiçbir oyuncuda çıkmadı bence.
Günümüze dönersek, Magnus Carlsen biraderimin dünya şampiyonluğunu Botez kardeşlerle gırgıra seçmesi bende biraz arıza yaratsa da (ne kadar kendisine sıkıcı gelse de kalıp Nepoyu darmadağın etmeliydi) objektif olarak kendisinin gelmiş geçmiş en iyi satranç oyuncusu olduğunu düşünüyorum. Ama klasik satranç hakikaten sıkmış adamı. Rapid'de takılsın az Vishy Anand veya MVL gibi, bingo oynayan dedelerle aynı yerde kaldım imdaaaaat diye bağırarak döner klasiğe tekrar. Güncel zamandan favori oyuncularım özellikle Hindistan tarafında. Pragg, Vidit Gujrathi (Giri'den noob lafı yemese bu da iyi), Gukesh ve Erigaisi falan derken acayip bir jenerasyon çıkıyor oradan. Bu yıl Ding'in karşısına bu dördünden biri çıksa şaşırmam. 2021de depresyona gidip kafayı yiyene kadar Nepoyu çok beğeniyordum. Ding ile oynadığı şampiyonluk maçını basitçe verdi bir de üstüne. Maalesef kafasını toplamadıkça çok duvara vuracak kafayı.
Son olarak da efsane Sasha Grischuk. Abimi turnuvalarda görmeyi özledim valla, bir daha gel Ukraynalardan beyaz saçlım mavi gözlüm..
Beast Incarnate: Satrançta hiç mi hiç yokuz, o yüzden biz boş adamlık yapıp ilk sorudan boş atmaya devam... Süloakdemir gibi torunu olan dedenin ömrü çok olmaz diyelim, Allah kolaylık versin dedem...
Beast Incarnate: Böylece soruların, programın ve Yüz Yüze'nin ilk sezonunun sonuna geldik... Programı kapatmadan önce söylemek istediğin bir şey var mıdır dede?
Legatus Maximus: Doğan, sana da burada bir alan açmam lazım kendi açımdan. Soru sormasam da 15 bölüm boyunca sürüklenerek okudum bu programı. Gelen konukların kalite ayrı bir durum zaten. Sezonun finalini benimle yaptığın için ben ayrıca sana teşekkür etmek isterim. Aynı zamanda sorularını esirgemeyen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim, sağ olun var olun, hepiniz seviliyorsunuz. Burada gecenin üçünde diyet bozma şakası getirmek isterdim de o işi orijinal üstatlarına bırakmam lazım ajdjskdjsk. Böylece de kapanış yapmış olalım. Eline kalemine sağlık.
Beast Incarnate: Ben teşekkür ederim asıl dedem, ricamı reddetmeyip katılım sağladığın için. Konsept konusunda herkes senin gibi düşünüyorsa ne mutlu, yeni sezonda seve seve yayında oluruz o halde... Diyet şakaları için @Dragon ve @Layne Staley diyoruz... olm siz neredesiniz yav kaç gündür beni darlayın diye bekliyorum, özlediğim şeye bak askldlkjdfasgjlkgasdjlk
Beast Incarnate: Ve programın sonuna geliyoruz, aynı zamanda Yüz Yüze'nin ilk sezonunun da sonu demek oluyor tabii bu... Sezon boyunca katılımını esirgemeyen 15 konuğuma, sorularını esirgemeyen ve programın takipçisi olan tüm üyelerimize, ayrıca bana bu konsepti yapmam konusunda motivasyon kaynağı olan @THE V1PER'a teşekkür ediyorum. Ocak ayında yeni sezonda görüşünceye dek; hoşça kalın, sağlıcakla ve sevgiyle kalın...
Son düzenleme:
