- Katılım
- 3 Tem 2023
- Konular
- 28
- Mesajlar
- 5,498
- Beğeni sayısı
- 772
- PG Nakit
- 165
- RPG Karakteri
- ''The Fallen Angel'' Christopher Daniels
Kameralarımız boş bir ringe açılıyor, sandalyelerinde heyecanla oturan seyirciler bu boş ringi doldurabilecek birilerini beklerken bu esnada bir müzik duyuluyor:
Duyduğumuz müzik atmosferik bir post metal enstrümantali, seyircilerden daha önce duymadıkları bir müzik olduğu için fazla reaksiyon almıyor. Ancak bu esnada girişte beliren isim kalabalıktan gelen sesleri yükseltiyor:
Bu Christopher Daniels! ''The Fallen Angel'' Christopher Danies! Seyircilerin karışık reaksiyonları arasında Daniels elinde bir mikrofon ile, ringe doğru sakin ancak atik adımlarla ilerliyor. İplere tutunup ringe tırmandıktan sonra arkasını dönerek poz veriyor.
Daha sonra ringe giriyor ve bir köşeye yaslandıktan sonra mikrofona doğru konuşmaya başlıyor:
Christopher Daniels: Evet, evet, evet, yine, yeni, yeniden aynı yerdeyim. Otuz yılı aşkındır gördüğüm suratlar, bazen meraklı bazen şüpheli, bazen de yadırgayıcı bakışlar, anlık hevesler ve etrafında gelişen hikayeler, hiçbiri değişmedi. Onların değişmemesi de anormal değil. Ben her aynaya baktığımda aynı şeyi gördüğüm müddetçe, onlara baktığımda da aynı şeyi göreceğim. Satürn yörüngesini bozmadığı sürece halkaları da onunla aynı hareket eder sonuçta. Benim hikayem en başından beri böyleydi, bir şeyleri gerçekleştirdim ve başka şeyler bunun sonucunda etkilendi. Bazen bazı şeyler beni etkilemek istedi, hepsine karşı çıktım. Tanrı'nın beni huzurundan kovması da tam olarak böyle gerçekleşmişti. Yeni değişikliklere biat etmememde kendimden vermediğim ödünlerle alakalıydı. Diğer korkakların tek yapabildiği diz çöküp boyun eğmekken, ben tek bir kılımı dahi kıpırdatmadım. Bu da Tanrı'nın doğal olarak çıldırmasına yol açtı, binlerce yıllık düzeni bir anda ters düz olmuştu çünkü. Hepsinin tek sorumlusu bendim. Onun konfor alanındaki ilk ve tek pürüzdüm, dümdüz bir düzlemdeki yegane çıkıntıydım ben. Bu yüzden beni söküp attı. İsmim Christopher Daniels, aranıza göklerden düşen meleğin ta kendisi.
...
Eminim ki bu adı ilk kez duymadınız, ve eminim ki bu son duyuşunuz da olmayacak. Bulutların üstünden, atmosferin dışından, galaksinin tanımlanamayan noktalarından aranıza düştüm. İstediğim bir şey değildi, ancak istememek içinde bir sebebim yoktu. Bu yüzden niyetim geldiğim yere geri dönmek değil, çünkü benim için öyle bir yer kalmadı. Ancak niyetim, kendi bölgemi yaratmak. Geldiğim yere ihtiyacım olmadığını, şahsiyetimin varlığıyla da bir şeyler yapabileceğimi ispat etmek. Bu ispat benim ego tatminim için bir ihtiyaç değil, doğanın bir kanununu yıkmak. Güçlünün güçsüzü her zaman ezeceğini söyleyen. Bahsettiğim hedefim gerçekleştiğinde siz bunun bilincinde olmayacaksınız. Nedeni kainattaki iki ruhun arasında bir mesele olması. İşin doğrusu bir ringe çıkmadan da bunu var edebilirim, ama her şeyin bu kadar kolaylıkla yapılabileceğine alışırsanız bu sefer kendi sınırlarınızı unutursunuz. Gün gelir ve düşünce gücüyle var edebileceğiniz şeyleri düşünmek yerine, düşünmeleri için birilerini görevlendirirsiniz. Sonra tembel bir işsiz misali sadece oturup seyredersiniz, ancak en sonunda görevlendirdiklerinizden biri tahtınıza göz koyar.
Christopher Daniels durup gökyüzüne bakıyor, ardından tekrar karşıya doğru dönüyor ve konuşmaya devam ediyor:
Bunu o kadar iyi yapmıştır ki sizin ruhunuz dahi duymamıştır, kendi ellerinizle bir canavar yetiştirmişsinizdir fark etmeden. Sonra onu silmeye çalışırsınız, bedeninden kurtulursunuz, ancak ruhu yok edilemeyecek kadar güçlenmiştir. İşte bu noktada çaresizliği doruklarda yaşarsınız. Çünkü bir kere bağlar kopmuştur, izlemekten başka bir şey de yapamazsınız açıkçası. Sadece bakarsınız.. Bakarsınız.. Bakarsınız.. Boynuz kulağı geçinceye kadar izlemekten başka hiçbir şey yapamazsınız..
...
İşte şu an bende öyle izleniyorum, vakit gelip kehanet gerçekleşinceye kadar da izleneceğim. Sonra.. Sonrasında her şey sıfırlanacak, roller değişecek ve kader yeniden yazılacak. Hikayenin buraya kadar kısmı oynayan tarafından tek kişilik gösteriyse, o noktadan itibaren seyreden açısından da tek kişilik gösteri olacak. Ancak bu dediklerim henüz gerçekleşmedi, ve hala biraz daha zamanınız var, o yüzden şimdilik siz davetsiz misafirler.. Hepiniz.. Hoş geldiniz.
Bu cümleleri kurduktan sonra Christopher Daniels, mikrofonu sakince yere bırakıyor ve ringin kenarına doğru ilerledikten sonra dışarı çıkıyor. Post metal enstrümantali tekrardan çalmaya başlarken arkasına dönüp bakmayan Daniels, arka alanın yolunda yavaşça gözlerden kayboluyor. Kameralarımız ise bu görüntülerin ardından kapanıyor.
Son düzenleme: