- Katılım
- 3 Tem 2023
- Konular
- 36
- Mesajlar
- 5,933
- Beğeni sayısı
- 1,677
- PG Nakit
- 250
- RPG Karakteri
- Velveteen Dream
- Favori Güreşçi
- Eddie Guerrero
Bir spor salonunun içindeyiz. Ağırlıkların defalarca yere düşüp geri kalkmasından ortaya çıkan ses sanki birisinin içine içine attığı çığlıkları da dışarıya atamıyormuş gibi. O çığlıkların kaynağına baktığımızda Dream'i görüyoruz. 180 kiloyu deadlift yapmaya çalışıyor. Birkaç tekrardan sonra yoruluyor ama bırakmak istemiyor. Şirkete ilk geldiği günden beri değişmeyen öfkeli suratı hala devam etmesi gerektiğini söylüyor. Bedeni ise onun etten kemikten bir insan olduğunu daha net bir şekilde hatırlatınca bir havlu alıp yüzünü silerek soyunma odasına doğru adımlıyor. Kendisine ait olan odanın kapısını açtığında..???: Gel buraya!
Sesiyle birisinin kendisini karanlık olan odasına çektiği anlaşılıyor.
???: Söyle bana, en büyük rüyan nedir?
The Dream: Seni öld-
???: Hiç sanmıyorum. Gördüğün gibi karşındayım.
Gizemli kişi kafasındaki kapşonu çıkartıyor.
Velveteen: Bu kadar kolay biteceğini mi sandın? Buraya geldiğin ilk günden beri yalnızdın. Kendin dışındaki biri olarak uzun süre burada bulundun ve ne oldu?
Dream ona saldırmak için elini kaldırıyor..
Velveteen: Eğer devamını getirirsen neler kaçırdığını asla bilemeyeceksin. İki imgeyi kaybettik. Öldüler, artık yoklar. Onlar da senin gibi bir bedendi. Biz bir bütündük. Aslında sen de biliyorsun. Oradaydın.
The Dream: Neyden bahsediyorsun ha? Sen yoksun anla bunu! SEN ARTIK YOKSUN! PEŞİMİ BIR-
Velveteen: Onlar da yok.
Neşe: Dream... Seninle 20li yaşlarda beraberdik. Beraber çalışırdık. Çok güzel vakit geçirirdik. Benimleyken yüzün hep gülerdi. Bu yüzden ben hep neşeydim. Kibardım; ama şarap yerine her zaman birayı tercih ederdim. Seni Bulgaristan'a götürmeyi çok isterdim. Ben senin en temiz yanındım. Ben de yoruldum. Hayat beni yıprattı ve kaldıramadım. Dream artık kaldıramıyordum. Her şeye panik oluyordum, anksiyete nöbetleri geçiriyordum. Attım kendimi. Dokuzuncu kattan bıraktım kendimi ve betona çakıldım. Velveteen oradaydı. Gömdü beni, ağladı.
The Dream: ağladık...
Neşe: Bilmez miyim? Beni toprağa o gömdü ama herkes gittikten sonra bir tek sen kaldın. Bunu kimseye söylemedin. Oraya gittin, beni suladın. Hayattayken de beni çok sulardın, beni mutlu ederdin ben de seni neşelendirirdim. Seni suçlamıyorum. Bittiği için üzgün değilim, yaşandığı için sevinçliyim. Eğer bu durumda olduğumu bilseydin yaşadıklarımı bilseydin eminim yanımda olurdun.
The Dream: Ö-özür d-d-dileri
Neşe: Özür dileme. Beni yaşat bizi yaşat. Sadece hatıralarında değil, yaptıklarınla yaşat..
Dream aniden cırtlak başka bir ses işitiyor.
Barbaros: Len, ibine olum burası fena yermiş he.
The Dream: Barbaros, napıyorsun?
Barbaros: Seni, böhöhöyt. Olum lan özledim seni he. Ama görüşmeyeli çok değişmişsin. Zaten sikiliyoruz da kasma, siktir et. Yıl olmuş 2023 hala sansür mü kullanıyorsunuz küfürlere kekw. Öbür hikayeyi dinledim. Onun aksine olay yerine daha da yakındın. Ama beni öyle görmek istemezdin. Orospunun çocuğu motorla bir çarptı bana ve kafamı betona vurdum. Beyin kanaması. Sanırım önceki hayatında betonları hiç sevmiyor olmalısın. Ben sıradaki hayatımda Troll Warlord falan olcam herhalde. Tam orospu çocuğu herosu. Yazılım da öğreniyordum, en azından onu İSMEK'te bitireydik be amına koyayım. Tam monka giga moment olduk.
The Dream: Ne istiyorsun? Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Barbaros: Benim iki tane boost vardı bitirememiştim. Zilean'la şunları bi taşı da şunun parasını alalım. Çar West'te. En azından bi çiğ köfte yeriz. Ne isterim ki senden? Sen içmeyeli çok oldu da varsa bir dal sigaranı alırım ya da siktir et. Olduğum yerde zaten çok vardır. Hadi kaçtım ben. Takkk.
The Dream: Dur..
Velveteen: Dream, biz seni geri istiyoruz. Gerçek Dream'i istiyoruz. Velveteen ile Dream artık ayrı kalmamalı. Biz sana şans verdik. Uzun bir süre şans verdik. Kimimiz aklımızla, kimimiz mantığımızla, kimimiz ansiklopedi oldu, kimimiz de empati. Olmuyor Dream, başaramıyorsun. Her şey ortada. Biz sana uzak kaldığımızda ne sen yapabiliyorsun ne de biz. Neşe de Barbaros da yok. Onları kurtaramazdın; ama beni kurtarabilirsin. Kendini kaybediyorsun. Şu an olmak istediğin starın çok gerisindesin. Birbirimize son bir şans verelim. Her şeyi geride bırakalım. Biliyorum çok zor... Benim için de çok zor oldu. İkimiz de kendi başımıza yapamadığımızı kabul ettiysek sana bir teklifim var. Değişim acılı ve sancılı bir olgudur. Sonuç değişmez süreç değişir. Zorda hissettiğin bir durumla karşılaştığında bana dön. Sana yardım edeceğim. Düşünmen için sana bir mühlet vermiyorum. Senin dönüm noktan şimdi. Bu kavşağı kaçırırsan bir daha geri dönemezsin. Senden istediğim yeri ve zamanı geldiğinde bazen Dream ol bazen de Velveteen.
Velveteen parmağını şıklattığında odada Dream'den başka kimse kalmaz. Dream de şıklayan parmak sonucunda ortaya çıkan mor ışığa öylece bakakalır ve kafasında bir şarkı oynar.