- Katılım
- 3 Tem 2023
- Konular
- 99
- Mesajlar
- 6,756
- Beğeni sayısı
- 1,685
- PG Nakit
- 1,130
- RPG Karakteri
- Alberto El Patron
- Favori Güreşçi
- Mini Cane
1...................2..................
3!
Kazanan: Alberto El Patron
El Patron kazanıyor! Yota Tsuji, John Morrison ile olan maçından sonra ikinci mağlubiyetini almış oluyor. El Patron kameraya tauntunu yaptıktan sonra ringin dışındaki Alexa'nın uzattığ havluyu alıyor ve terini siliyor. Ardından yine Alexa'nın köşeye koyduğu mikrofonu alıp bir konuşma yapıyor.
Alberto El Patron: Biraz dinle Yota. Yarım yamalak dil becerilerine rağmen beni anlayacağından eminim. Bu maçı isteme sebebim sana kanıtlamaktı. Aslında, sen benim seviyemde bir adam değilsin ama burada az çok etiket olmana sebebiyet veren bir serin vardı. Ben onu senden almak istediğimde John yerine ilk olarak bu ringe benimle çıksaydın olacak olan şey buydu. John derken John Morrison'dan değil, Doctor olandan bahsediyorum... Gerçi o artık burada olur mu pek mümkün gözükmüyor. Biliyor musun, onu fena halde dağıttım Yota. Ve şu anda nerede bilmiyorum bile. Ama onunla işim bitti ve şimdi kafamda yeni şeyler var. Çok şeyler. Ve kafamdakileri zamanla buraya yansıtacağım. Her neyse, kendine iyi bak Yota. Umarım bu sefer bir yenilgi serisi içine girmezsin. Hayat böyledir. Bazen her şey tersine döner.
Patron mikrofonu attıktan sonra Alexa'nın yanına iniyor ve doğruca arka alana yürüyor.
.
.
.
.
.
.
.
İlerleyen dakikalarda maçın galibi Alberto El Patron, takım elbisesini giymiş bir şekilde arka alanda bizleri karşılıyor. Bir süre sonra kadraja Alexa Bliss'te girdikten sonra, Alberto El Patron konuşmaya başlıyor.
Alberto El Patron: El Patron. Bu benim ismim değil, bu benim olduğum şey… Hayatım boyunca olduğum ve olmaya devam edeceğim şey. Ne düşündüğünüzü biliyorum. Bu Meksikalı piçin şansı yine yaver gitti ve Freestyle’dan sağ çıkmayı başardı. No, mis amigos. Şans sadece kaybedenler içindir. Ve ayrıca… Kaybedenler için olmayan bir şey vardır. Elegir! Seçim, güçlüler ve güçsüzler arasında yaratılmış bir illüzyondur. Ve bu hayattaki kimsenin El Patron’a karşı bir seçim yapmaya hakkı yok! Americanos… soyut şeylere anlam yüklemeye bayılırlar. Mesela merak… mesela… kaygı. mesela… inanç. mesela… DOSTLUK! Si mis amigos, doğru duydunuz. Dostluk. Efsanevi John Cena’nın kariyerini bitiren o şey. Daha doğrusu, öyle olduğunu düşündüğü o şey. Underground… sizin için ne anlam ifade ediyor? Kan? Ter? Gözyaşı? Benim için bok çukurundan farksız! Ve emin olun, emin olun… Cena’nın dostları için de öyle. Onların Doctor’u sevdiğini mi düşünüyorsunuz? Tamam… Belki seviyor olabilirler fakat bu çok iyi rap yaptığı için mi? Yapmayın… onlar Cena’yı seviyordu çünkü onu bilet olarak görüyorlardı. Bu çöplükten çıkmak için bir bilet. Ama Doctor… Doctor bilet ise, Patron piyangodur. Ve piyango o iki gence çıktı. Ve muhtemelen şu an Compton’dan çok uzaktalar. Chicos inteligentes… Bir daha onları görmeyeceğim, onlar da beni fakat… Bu maç, bu maç yıllar boyunca gözünüzün önünden gitmeyecek. Bundan on yıl, belki yirmi yıl sonra tarihin tozlu sayfalarına baktığınızda El Patron efsanesinin başladığı yerden kaçamayacaksınız. Ve John Cena… Bu senin görkemli kariyerindeki en büyük başarı.
Alberto El Patron: Ancak Cena, bu başarı seninle sınırlı değil. Bu başarı hepinizin. Çünkü size daha iyi bir şey vermeye çalıştım, gerçekten iyi. Size güler yüzümü göstermeye çalıştım, size daha anlayışlı yüzümü göstermeye çalıştım, size iyi bir şeyler vermeye çalıştım… Ancak. Ancak işlerin böyle yürümeyeceğine karar verdim. Ve sonunda… Olduğum adam gibi olmam gerektiğini fark ettim. Acımasız olmam gerektiğini fark ettim, sert olmam gerektiğimi, PATRON olmam gerektiğini fark ettim. Del Rio olarak girdiğim o bok çukurundan El Patron olarak çıktım. Ve bu… Bu PGW’in kaderini sonsuza kadar değiştirdi. Üzülmeyin, çünkü bunun olması gerekiyordu. Çünkü burasının buna ihtiyacı var. Disipline, güce, patrona ihtiyaçları var. Ve ben diğerlerinin aksine, gerçek bir patronun nasıl olacağını göstereceğim. Tıpkı bu gece yaptığım gibi. İşte size bir revelación, iyi bir patron… daima intikamını alır. Yota Tsuji… Sana meydan okuduğumda bir sebebim vardı, yenilmezlik serin. Kırılması gereken bir seri, çok uzun ve gösterişli olmasa bile her şeye rağmen bir seri. Ve o seriyi kırmak… benim hakkımdı. Buna engel olan Doctor… şu an nerede? Belki James Gunn’a son bir ricada bulunmaya gitmiştir belki de oturup evde kağıtları dolduruyordur. ¡No me importa! Bundan sonra ne senin serin ne de Doctor’un yazdıkları, hiçbir şey önemli değil. Önemli olan tek şey… El Patron. El Patron ve onun yaptıkları. Tsuji… Ben geldiğimde önemli olman için bir sebebin vardı, serin. Fakat bugün önemli olmanın tek bir sebebi var, El Patron. (Kameraya doğru gözünü kırpıyor)
Alberto El Patron: Mis amigos, her şey anlattığım kadar basit. Tarihin ilk FreeStyle maçından sağ çıkan adam bu şirketin kaderini sonsuza dek değiştirecek. Ve bugünden… bugünden itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Gelmekte olduğu düşünülen savaş yüzünden değil… Patron yüzünden. Bayanlar ve baylar, benim adım ALBERTOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO ELLLL PATRONNNNNNNNNNN. Ve siz bunu zaten biliyorsunuz.
Alexa Bliss elini Alberto El Patron'un omuzuna koyuyor, El Patron'da manidar bir gülümseme ile ona cevap verdikten sonra Alexa Bliss Alberto El Patron'un yanında ayrılıyor ve arka alanda gözden kayboluyor...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
İlerleyen dakikalarda maçın galibi Alberto El Patron, takım elbisesini giymiş bir şekilde arka alanda bizleri karşılıyor. Bir süre sonra kadraja Alexa Bliss'te girdikten sonra, Alberto El Patron konuşmaya başlıyor.
Alberto El Patron: El Patron. Bu benim ismim değil, bu benim olduğum şey… Hayatım boyunca olduğum ve olmaya devam edeceğim şey. Ne düşündüğünüzü biliyorum. Bu Meksikalı piçin şansı yine yaver gitti ve Freestyle’dan sağ çıkmayı başardı. No, mis amigos. Şans sadece kaybedenler içindir. Ve ayrıca… Kaybedenler için olmayan bir şey vardır. Elegir! Seçim, güçlüler ve güçsüzler arasında yaratılmış bir illüzyondur. Ve bu hayattaki kimsenin El Patron’a karşı bir seçim yapmaya hakkı yok! Americanos… soyut şeylere anlam yüklemeye bayılırlar. Mesela merak… mesela… kaygı. mesela… inanç. mesela… DOSTLUK! Si mis amigos, doğru duydunuz. Dostluk. Efsanevi John Cena’nın kariyerini bitiren o şey. Daha doğrusu, öyle olduğunu düşündüğü o şey. Underground… sizin için ne anlam ifade ediyor? Kan? Ter? Gözyaşı? Benim için bok çukurundan farksız! Ve emin olun, emin olun… Cena’nın dostları için de öyle. Onların Doctor’u sevdiğini mi düşünüyorsunuz? Tamam… Belki seviyor olabilirler fakat bu çok iyi rap yaptığı için mi? Yapmayın… onlar Cena’yı seviyordu çünkü onu bilet olarak görüyorlardı. Bu çöplükten çıkmak için bir bilet. Ama Doctor… Doctor bilet ise, Patron piyangodur. Ve piyango o iki gence çıktı. Ve muhtemelen şu an Compton’dan çok uzaktalar. Chicos inteligentes… Bir daha onları görmeyeceğim, onlar da beni fakat… Bu maç, bu maç yıllar boyunca gözünüzün önünden gitmeyecek. Bundan on yıl, belki yirmi yıl sonra tarihin tozlu sayfalarına baktığınızda El Patron efsanesinin başladığı yerden kaçamayacaksınız. Ve John Cena… Bu senin görkemli kariyerindeki en büyük başarı.
Alberto El Patron: Ancak Cena, bu başarı seninle sınırlı değil. Bu başarı hepinizin. Çünkü size daha iyi bir şey vermeye çalıştım, gerçekten iyi. Size güler yüzümü göstermeye çalıştım, size daha anlayışlı yüzümü göstermeye çalıştım, size iyi bir şeyler vermeye çalıştım… Ancak. Ancak işlerin böyle yürümeyeceğine karar verdim. Ve sonunda… Olduğum adam gibi olmam gerektiğini fark ettim. Acımasız olmam gerektiğini fark ettim, sert olmam gerektiğimi, PATRON olmam gerektiğini fark ettim. Del Rio olarak girdiğim o bok çukurundan El Patron olarak çıktım. Ve bu… Bu PGW’in kaderini sonsuza kadar değiştirdi. Üzülmeyin, çünkü bunun olması gerekiyordu. Çünkü burasının buna ihtiyacı var. Disipline, güce, patrona ihtiyaçları var. Ve ben diğerlerinin aksine, gerçek bir patronun nasıl olacağını göstereceğim. Tıpkı bu gece yaptığım gibi. İşte size bir revelación, iyi bir patron… daima intikamını alır. Yota Tsuji… Sana meydan okuduğumda bir sebebim vardı, yenilmezlik serin. Kırılması gereken bir seri, çok uzun ve gösterişli olmasa bile her şeye rağmen bir seri. Ve o seriyi kırmak… benim hakkımdı. Buna engel olan Doctor… şu an nerede? Belki James Gunn’a son bir ricada bulunmaya gitmiştir belki de oturup evde kağıtları dolduruyordur. ¡No me importa! Bundan sonra ne senin serin ne de Doctor’un yazdıkları, hiçbir şey önemli değil. Önemli olan tek şey… El Patron. El Patron ve onun yaptıkları. Tsuji… Ben geldiğimde önemli olman için bir sebebin vardı, serin. Fakat bugün önemli olmanın tek bir sebebi var, El Patron. (Kameraya doğru gözünü kırpıyor)
Alberto El Patron: Mis amigos, her şey anlattığım kadar basit. Tarihin ilk FreeStyle maçından sağ çıkan adam bu şirketin kaderini sonsuza dek değiştirecek. Ve bugünden… bugünden itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Gelmekte olduğu düşünülen savaş yüzünden değil… Patron yüzünden. Bayanlar ve baylar, benim adım ALBERTOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO ELLLL PATRONNNNNNNNNNN. Ve siz bunu zaten biliyorsunuz.
Alexa Bliss elini Alberto El Patron'un omuzuna koyuyor, El Patron'da manidar bir gülümseme ile ona cevap verdikten sonra Alexa Bliss Alberto El Patron'un yanında ayrılıyor ve arka alanda gözden kayboluyor...
.
.
.
.
.
.
El Patron'un endişeli bir şekilde arenadan çıktığını görüyoruz. Tam arka çıkış kapısının önünde ise onu bekleyen limuzini var. Alberto limuzini görünce rahatlamak yerine iyice geriliyor ve arka koltuğa geçmeden önce sürücü koltuğunun oraya ilerliyor. Şimdi cama tıklatmaya başlıyor! En sonunda şoför koltuğundaki kişi camı indiriyor. Bu kişi Ricardo değil!
Alberto El Patron: Ricardo nerede?
Şoför: Limuzine binin Bay Rodriguez.
Alberto El Patron: Cállate y escúchame! Sana Ricardo nerede dedim!
Şoför koltuğundaki yaşlı adam Alberto'nun sorusuna halen cevap vermiyor ve camı kapatıyor. Alberto bunun üstüne arka koltuğa gidiyormuş gibi yapıyor ama bir anda ön cama yumruk atıyor!
Alberto El Patron: P*Ç KURUSU! BANA CEVAP VERECEKSİN.
Şoför bu hareketten sonra halen camını indirmemekte ısrarcı! Alberto bir darbe daha vuracakken limuzinin yanına araba yaklaşıyor!
İçerisinde maskeli bir adam var! Alberto şimdi ona doğru ilerleyecekken adamın elinde öylece duran silahı görüyor. Bir süre tereddüt etse de ona doğru ilerliyor. Bu sırada adam konuşuyor.
Maskeli Adam: Sakin ol patron... Ricardo'n turp gibi. Limuzinini aldığımız yolda bıraktık onu. Otostopla yanına gelmek için çabaladığına eminim. Bana soracak olursan endişelenmen gereken kişi o değil.
Son cümle Alberto'nun olduğu yerde durmasına vesile oluyor. Maskeli adam şimdi geriye doğru yaslanıyor ve yanındaki koltuktaki kişi görünüyor!
BU ALEXA BLISS! AĞZI BANTLI, GÖZLERİ AĞLAMAKTAN KIPKIRMIZI OLMUŞ BİR ŞEKİLDE ÖYLECE DURUYOR. ALBERTO ŞOK İÇERİSİNDE KALIYOR. Maskeli adam ise donuk bakışlarla Alberto'ya bakmaya devam ediyor.
Maskeli Adam: Şoförün dediğini yap. Limuzine bin patron.
Alberto'nun öfkesi, yerini endişeye bırakıyor. Bir süre limuzine binmesi için ona gözleriyle yalvaran Alexa Bliss'e bakıyor. En sonunda elleri titreye titreye yumrukladığı limuzinine biniyor. Yaşlı şoför limuzini çalıştırıp yola çıkarken maskeli adamın da arabasıyla birlikte onların arkasından ilerlediğini görüyoruz. Bu şok kayıt eşliğinde Mayhem #8'in sonuna geliyoruz.
PGW MAYHEM #8
Prestige Grand Wrestling LLC
™ & © 2023
All Rights Reserved