Makale | Birtakım Derlemeler


Beast Incarnate

#uncensored☝️
Katılım
27 Haz 2023
Konular
7,368
Mesajlar
18,230
Beğeni sayısı
4,681
PG Nakit
4,120
Konum
İzmir
Favori Güreşçi
Brock Lesnar
1 1
Hazırlayan: Doğan "Beast Incarnate" Yavuzer

Konsept başlıkta... Bende farklı bir damak tadı bırakan birkaç olayı tek bir yazı altında derlemek istedim. Keyifli okumalar

Big Show ile Mark Henry'nin Vengeance Ringini Adeta Aşk Hayatım Gibi Darmadağın Etmesi

1688572658827.png



Sene 2011... O dönemlerde yanlış hatırlamıyorsam WWE, Türkiye'de kısa bir süre önce yayından kaldırılmıştı ve ben nerede yahu bu adamlar diye düşünüp Facebook'tan bakınarak şovları izleyebileceğim bir site bulabilmiştim. Vengeance PPV'sine göz atıyordum ve vakit Big Show vs. Mark Henry maçına geldi. Maç sırasında ikisi de köşeye çıktı. Tam kafamın içinde "ulan bunlar ringe beraber düşerse ring bunları kaldırmaz ki" düşüncesi dönerken Mark Henry, Big Show'a Superplex'i koydu ve ring adeta çarpık kentleşme ürünü olan bir gecekondu gibi yıkılıverdi. Hakemin o yıkımın ve yaşadığı şokun etkisiyle yere yığılması, seyircilerin verdiği inanılmaz tepki... O hareket arenada tam bir kaos ortamı yaratmıştı ve ben o kaos ortamını tekrar tekrar yaşamak için Superplex anını defalarca başa sarıp sarıp izlediğimi hatırlıyorum. Uzun lafın kısası dostlarım, benim için giant devri bu adamlar eli eteği çektikten sonra bitti. Braun Strowman, Lars Sullivan gibi isimler Big Show ve Mark Henry'nin eline su dökemezler bence.

Maske Düştü, Kane Göründü

1688572737215.png


WWE geçmişine merak saldığım ve haliyle Youtubetaki videolara gömüldüğüm dönem bir videoya rastlamıştım. Bu video, 2003teki bir RAW şovunda Kane'in ilk kez maskesini açtığı olayla ilgiliydi. Videoyu açıp izledim. O dönem videoyu izlerken anladığım kadarıyla Triple H, Kanei Title vs. Mask türünde bir maçta yenmişti ve Kane maskesini açmalıydı. Kane maçtan sonra zorlansa da maskesini açmaya kabullenmişti ki Evolution tarafından saldırıya uğradı. Ama onun imdadına takım arkadaşı Rob Van Dam hızlıca yetişti ve karşı ekibi püskürttüler. Gel gelelim Kane'i acı gerçeği bekliyordu halen. Bir yandan Kane kendi nefsiyle ufak çaplı bir savaş veriyor; öte yandan RVD, Kanal 7'de Hint dizisi izleyen yaşlı teyze şaşkınlığında Kane'in verdiği bu savaşı izliyordu. Kane en sonunda arkası RVD'ye dönük bir şekilde maskesini çıkardı. Bir süre sonra arkasını döndü. O maskenin altında yara bere içindeki bir surat yatıyormuş ve bu surata Kane'in korkunç ve hırçın bakışları da eklenince o anı izlerken yüreğim ürpermedi değil. Kane'in maskesini düşürdüğü gibi ilk yaptığı hareket takım arkadaşı Rob Van Dam'i Chokeslam'leyerek heel turn geçirmek ve takımı dağıtmak oldu. O günden sonra bizi bambaşka bir Kane bekliyordu...

RAW Ringinde 2 Adet Legal WWE Şampiyonu!

1688572851707.png



CM Punk vs. John Cena... 2010'ların bana kalırsa hiç şüphesiz en iyi feududur. Günümüzde hala konuşulan efsanevi Pipebomb, ana kadro özelinde 5 yıldız alan son WWE maçı, birbirinden kusursuz mikrofon performansı ve Mr. McMahon... Hepsi bu feudun çatısı altında toplanan birer faktör. Bu feudun çatısı altında toplanan bir faktör daha var, ki onu da sonraki cümlemden itibaren açarak size sunmak istiyorum. Ana kadroda en son 5 yıldız alan maç demiştik. O zaman Money In The Bank 2011'e gidiyoruz. Şov Chicago'da, CM Punk'ın memleketindeydi. CM Punk büyük bir destekle, WWE Şampiyonu John Cena ise inanılmaz bir yuhalamayla karşılanmıştı. Cena'nın One Night Stand 2006'daki maçından sonra en zorlandığı maç buydu sanırım. Yalnız şöyle bir durum vardı; Money In The Bank 2011'in olduğu gece, CM Punkın WWE ile sözleşmesinin biteceği güne tekabül ediyordu. Yani CM Punk'ın WWE'deki son günü ve son maçıydı. Mr. McMahon faktörü, MITB dönemi boyunca yeni sözleşme için araya girmiş olsa bile CM Punk, inanılmaz manipülasyonları ve tahrik edici hareketleriyle tuttuğunu kopararak o sözleşmenin altına imzasını atmadan MITB'e kadar geldi. İllaki "WWE Şampiyonu olarak bu şirketten ayrılacağım" diyordu. Mr. McMahon imzayı attıramayınca öyle bir sinirlenmişti ki, Cena'ya eğer Punk'ı yenemezse onu kovacağını dahi söyledi. Cena bu maç içinde muazzam bir baskı altındaydı haliyle. Sonuç olarak John Cena baskının da üstesinden gelemedi ve CM Punk, maçı kazanarak yeni WWE Şampiyonu oldu. WWE'nin artık ne CM Punk, ne de John Cena gibi bir güreşçisi vardı. WWE Şampiyonluğunun da Punk ile beraber bizleri terk etmesi cabası. Ertesi günkü RAW'da Mr. McMahon 8 kişilik bir turnuva duyurdu ve kemerin bu gece sahibini bulacağını söyledi. Maçlar sonucu finale Rey Mysterio ve The Miz kaldı. Maç olacağı sırada Mr. McMahon gelip maçın haftaya olacağını duyurdu. Bu kararın ardından Cena ringe gelip bir şans daha istese de Vince oralı olmadı ama son sözü söyleyecek birisi vardı. Triple H ringe geldi, yönetim kurulundan çıkan karar gereği Vince'in işine son verildiğini ve yerine kendisinin geçtiğini söyledi. Ayrıca Cena'yı ise yeniden işe aldı ve şov böylece sona erdi. Gelecek haftaki şovun açılışında yeni WWE Şampiyonumuzu öğrendik. Rey Mysterio, The Miz'i yenerek kemerin sahibi oldu. Fakat ilerleyen saatlerde Triple H, bu gece Rey Mysterio'nun kemerini John Cena'ya karşı koruyacağını duyurdu. Gecenin sonunda Cena, Rey'i yenerek kemeri yeniden kazandı fakat gece daha bitmemişti. Cena sevinirken onun müziği aniden kesildi. Ortalama süreli bir bekleyişin ardından kulaklara pek aşina olmayan bir müzik çaldı arenada 1 dakika boyunca. Ardından girişte birisi göründü. Bu isim CM Punk idi! Hem de belinde WWE Şampiyonluğu ile! Ama sorun şu ki Cena'da da kemer vardı. Seyirci hem şok içinde, hem 2 haftadır bekledikleri ismin geri gelmesi sevinciyle olanları izliyordu. CM Punk ringe geldi. Cena ona bakıp kemerini kaldırdı, CM Punk da kemerini belinden çıkarıp daha yükseğe kaldırdı ve o RAW şovu böylesine sansasyonel bir görüntüyle sona erdi. Velhasıl bir diğer faktör, hemen üstte gördüğünüz o epik sahnenin ta kendisi...

"Her Zaman Bir B Planı Vardır"

1688572985266.png


WWE'ye ilk geldiklerinde CM Punk vs. Ryback vs. John Cena maçını basarak oldukça büyük bir sükse yaratan, son derece nüfuzlu superstarlara yaptıkları saldırılarla ve adeta şirkete ambargo koymalarıyla tanınan The Shield ekibi, zaman sonra gelişen Otorite senaryolarının ardından Otorite'nin koruması olarak karşımıza çıkacaktı. Fakat The Shield çok geçmeden Otorite'ye de posta koydu ve heel olarak başladıkları bu yola face olarak devam ettiler. 2014 bahar dönemi boyunca yeniden birleşen Evolution ekibi ile çekişme halinde olan The Shield, bu ekibe karşı hem Extreme Rulesda hem de Paybackte kritik galibiyetler alarak yoluna doludizgin devam ediyordu. Shield'ı oluşturan bu 3 çocukta da gelecek görülüyordu. Dean Ambrose'un birkaç ay önce sona eren 351 günlük bir Birleşik Devletler Şampiyonluğu saltanatı vardı ve mikrofonda yarattı harikalar da cabasıydı. Roman Reigns ise bir Jack Sparrow, bir Komiser Murat edasıyla ve takım içindeki lidercilik ruhuyla dikkat çekiyordu. Seth Rollins ise diğer 2 isme nazaran daha üst düzey olan ring içi yetenekleriyle ön plana çıksa bile Dean ve Roman kadar bir etki yarattığı söylenemezdi. Payback 2014 sonrası RAW şovunda Evolution üyelerinden Batista, WrestleMania 30'dan beri madara olmaktan açık açık bıktığını dile getirip "Benden bu kadar" dedi ve şirketten ayrıldığını açıkladı. Bu karar ekibi derinden sarsmıştı tabii. Gecenin ana olayında The Shield ekibi son derece keyifli bir şekilde ringe gelip promo kesti. Fakat bu bir çeşit merasimi bölenler Evolution'ın kalan parçaların Randy Orton ve Triple H idi. Triple H bugün bir kayıp vermiş olsalar dahi her zaman bir B planının olduğunu ve bu planın bu gece devreye gireceğini söyledi. Hepimiz bu plan için abuk düşüncelere kapıldığımız sırada hiç beklemediğimiz bir şey yaşandı. Olası saldırı halinde kontraya geçmek amaçlı ringin dışından getirdiği sandalyelerden birisiyle Seth Rollins, Roman Reigns'i sırtından vurdu. Aynı sandalye darbesini daha olayın şokunu bile yaşayamayan Dean Ambrose'a da vurdu Seth. Bu chair shotların ardından arenayı buz kesmişti adeta. O geri planda kaldı dediğimiz çocuk koskoca The Shield'ın sonunu getiren sandalye darbesini vuran adamın ta kendisiydi. Aslında bu sandalye darbesi hiçbir şeyin sonu değildi, aksine her şey yeniden başlamıştı o sandalye darbesi ile. Artık The Shield yoktu ama WWE'nin geleceğine mâl ettiği 3 adet altın çocuğu vardı. Gerçi birisini küstürdüler ve kaybettiler ama...

Aslında kısa kısa özetleyerek geçmeyi planlıyordum ama özellikle son 2 anın öncesine dayanan olay örgüsüne kıyamadığım için kapsamlı bir derleme oldu. Okuduğunuz için teşekkürler.​
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: