- Katılım
- 3 Tem 2023
- Konular
- 103
- Mesajlar
- 6,814
- Beğeni sayısı
- 1,699
- PG Nakit
- 1,130
- RPG Karakteri
- Alberto El Patron
- Favori Güreşçi
- Mini Cane
"Bayanlar ve baylar, benim adım Alberto Del Rio. Ve siz bunu zaten biliyorsunuz."
Bu sesle beraber açılan kameralarımız, yavaş yavaş karanlıktan görüntüye dönüşüyor ve görüntüde eski bir spor salonuna benzer bir yerde, bir sandalyenin üzerinde oturan Alberto Del Rio'yu görüyoruz.
Alberto Del Rio: Desesperación… Çaresizlik. Hayatım boyunca insanların gözlerinde görmekten bıktığım o his. İş görüşmesinde baktığım gözlerdeki o his, karşısına çıktığım insanların gözlerindeki o his ve yere serdiğim insanların gözlerindeki o his. Evet… Bu hissi görmekten bıktım çünkü eğer Alberto Del Rio’ysanız, karşınızdaki kişi daima çaresizdir ve ben hayatım boyunca baktığım her bir çift gözde bu hissi gördüm. Kendine Doctor diyen adam ve kendini pandillero sanan arkadaşları mı?.. Benim görkemli hayatımdaki fazladan birkaç çift göz daha, hepsi bu. Ama söylediğim gibi, hayatım boyunca gördüğüm bu his benim için artık sıradan ama çocuklar… sizin gözlerinizde gördüğüm o his çaresizlikten fazlasıydı. Miedo! Si, chicos, gözlerinizde korkuyu gördüm ve onu gördükten sonra… beni hiçbir şeye inandıramazsınız. Ne bu sert çocuk mavralarına ne de çetenize. Kendi içinizde bir felsefeniz var, inandığınız şeyleri dayadığınız bir temel var ama çocuklar uzaktan bakılınca hepiniz NIKE’dan reklam teklifi almaya çalışan göçmen mankenlere benziyorsunuz… Bu underground masalını sadece… kullanıyorsunuz. Akşam birlikte ucuz biralar içebileceğiniz beş-on tane arkadaşınız olabilmesi için kullanıyorsunuz, sokakta tek başına kıstırılıp dayak yemekten korktuğunuz için kullanıyorsunuz, komşunuzu korkutmak için kullanıyorsunuz. Sizler gerçek underground değilsiniz! Gerçek underground olan kim biliyor musunuz? Si, yanımda getirdiğim birkaç Meksikalı oğlan. Onlar geldiler ve sizin o meşhur çöplüğünüzü fethedip gittiler. Karşılığında ne yapabildiniz, onları izlemek dışında? Nada! Çünkü siz bu kadarsınız! Olduğunuz kişi gibi değil olmak istediğiniz kişi gibi davranıyorsunuz ve bu sayede sizden her zaman bir adım öndeyim. Çünkü güçlü olmak istiyorsunuz, yakışıklı olmak istiyorsunuz, zengin olmak istiyorsunuz, kazanmak istiyorsunuz… İşte ben, Alberto Del Rio; bunların hepsiyim!
Alberto Del Rio: İnsanlar bana sürekli neden soruyorlar… Neden Cena’ya evinde meydan okuyorsun? Neden onun mekanını basıyorsun? Neden bu maç için diskalifiyeyi kaldırdın? Neden, neden, neden… Ama sormadıkları, sormaktan çekindikleri daha önemli bir soru var… Nasıl? Nasıl Cena’ya evinde meydan okuyorsun? Nasıl onun mekanını basabiliyorsun? Nasıl bu maçtan diskalifiyeyi kaldırırsın? Nasıl, nasıl, nasıl… Tüm bu nasıllar için tek bir cevap var: COJONES! Si, chicos bunun için sağlam bir malzemeye ihtiyacınız var. Bu yüzden asla benim yaptıklarımı yapamayacaksınız, bu yüzden asla benim kadar ileriye gidemeyeceksiniz, bu yüzden asla Alberto Del Rio olamayacaksınız! Çünkü sizler kendi mekanınızı bile üç-beş adama karşı koruyamayan cabronlarsınız! Sizler acınası erkeklersiniz, kendi evini bile savunamayan birine erkek denilirse tabi. Ancak çocuklar, size bir şans sunuyorum. Görebileceğiniz en büyük ERKEK sizin bok çukurunuza geliyor, çenenizi kapatın, saygı duyun ve gecenin sonunda ondan bir şeyler öğrenmeye çalışın. Yani benden.
Alberto Del Rio: Bayanlar ve baylar, benim adım Alberto Del Rio. Ve siz bunu zaten biliyorsunuz.
Alberto Del Rio oturduğu yerden kalkıyor ve soyunma odasına doğru ilerliyor, geri döndüğünde ise kendisini son derece şık bir takım elbiseyle görüyoruz. Ardından spor salonundan çıkıyor ve arabasına doğru ilerliyor, Ricardo Rodriguez hemen kapısını açıyor ve Alberto Del Rio'da şoför koltuğuna oturuyor. Ricardo Rodriguez'de yan koltuğa bindikten sonra araba hareket ediyor ve yavaş yavaş gözden kayboluyor...
...
Bu sesle beraber açılan kameralarımız, yavaş yavaş karanlıktan görüntüye dönüşüyor ve görüntüde eski bir spor salonuna benzer bir yerde, bir sandalyenin üzerinde oturan Alberto Del Rio'yu görüyoruz.
Alberto Del Rio: Desesperación… Çaresizlik. Hayatım boyunca insanların gözlerinde görmekten bıktığım o his. İş görüşmesinde baktığım gözlerdeki o his, karşısına çıktığım insanların gözlerindeki o his ve yere serdiğim insanların gözlerindeki o his. Evet… Bu hissi görmekten bıktım çünkü eğer Alberto Del Rio’ysanız, karşınızdaki kişi daima çaresizdir ve ben hayatım boyunca baktığım her bir çift gözde bu hissi gördüm. Kendine Doctor diyen adam ve kendini pandillero sanan arkadaşları mı?.. Benim görkemli hayatımdaki fazladan birkaç çift göz daha, hepsi bu. Ama söylediğim gibi, hayatım boyunca gördüğüm bu his benim için artık sıradan ama çocuklar… sizin gözlerinizde gördüğüm o his çaresizlikten fazlasıydı. Miedo! Si, chicos, gözlerinizde korkuyu gördüm ve onu gördükten sonra… beni hiçbir şeye inandıramazsınız. Ne bu sert çocuk mavralarına ne de çetenize. Kendi içinizde bir felsefeniz var, inandığınız şeyleri dayadığınız bir temel var ama çocuklar uzaktan bakılınca hepiniz NIKE’dan reklam teklifi almaya çalışan göçmen mankenlere benziyorsunuz… Bu underground masalını sadece… kullanıyorsunuz. Akşam birlikte ucuz biralar içebileceğiniz beş-on tane arkadaşınız olabilmesi için kullanıyorsunuz, sokakta tek başına kıstırılıp dayak yemekten korktuğunuz için kullanıyorsunuz, komşunuzu korkutmak için kullanıyorsunuz. Sizler gerçek underground değilsiniz! Gerçek underground olan kim biliyor musunuz? Si, yanımda getirdiğim birkaç Meksikalı oğlan. Onlar geldiler ve sizin o meşhur çöplüğünüzü fethedip gittiler. Karşılığında ne yapabildiniz, onları izlemek dışında? Nada! Çünkü siz bu kadarsınız! Olduğunuz kişi gibi değil olmak istediğiniz kişi gibi davranıyorsunuz ve bu sayede sizden her zaman bir adım öndeyim. Çünkü güçlü olmak istiyorsunuz, yakışıklı olmak istiyorsunuz, zengin olmak istiyorsunuz, kazanmak istiyorsunuz… İşte ben, Alberto Del Rio; bunların hepsiyim!
Alberto Del Rio: İnsanlar bana sürekli neden soruyorlar… Neden Cena’ya evinde meydan okuyorsun? Neden onun mekanını basıyorsun? Neden bu maç için diskalifiyeyi kaldırdın? Neden, neden, neden… Ama sormadıkları, sormaktan çekindikleri daha önemli bir soru var… Nasıl? Nasıl Cena’ya evinde meydan okuyorsun? Nasıl onun mekanını basabiliyorsun? Nasıl bu maçtan diskalifiyeyi kaldırırsın? Nasıl, nasıl, nasıl… Tüm bu nasıllar için tek bir cevap var: COJONES! Si, chicos bunun için sağlam bir malzemeye ihtiyacınız var. Bu yüzden asla benim yaptıklarımı yapamayacaksınız, bu yüzden asla benim kadar ileriye gidemeyeceksiniz, bu yüzden asla Alberto Del Rio olamayacaksınız! Çünkü sizler kendi mekanınızı bile üç-beş adama karşı koruyamayan cabronlarsınız! Sizler acınası erkeklersiniz, kendi evini bile savunamayan birine erkek denilirse tabi. Ancak çocuklar, size bir şans sunuyorum. Görebileceğiniz en büyük ERKEK sizin bok çukurunuza geliyor, çenenizi kapatın, saygı duyun ve gecenin sonunda ondan bir şeyler öğrenmeye çalışın. Yani benden.
Alberto Del Rio: Bayanlar ve baylar, benim adım Alberto Del Rio. Ve siz bunu zaten biliyorsunuz.
Alberto Del Rio oturduğu yerden kalkıyor ve soyunma odasına doğru ilerliyor, geri döndüğünde ise kendisini son derece şık bir takım elbiseyle görüyoruz. Ardından spor salonundan çıkıyor ve arabasına doğru ilerliyor, Ricardo Rodriguez hemen kapısını açıyor ve Alberto Del Rio'da şoför koltuğuna oturuyor. Ricardo Rodriguez'de yan koltuğa bindikten sonra araba hareket ediyor ve yavaş yavaş gözden kayboluyor...
...
Cena'nın arkasında başka bir tayfasını görüyoruz. Ellerinde meşaleler ile dışarıda Doctor diyerek Cena için bağırıyorlar. Cena onlara son bir bakış attıktan sonra içeri giriyor. Bu sırada bu dışarıdaki tayfanın yanına çok lüks bir araba yanaşıyor. Cena dönüp dikkatini oraya veriyor.
Arabanın teyibinden bir giriş müziği yükseliyor...
Ve manita koltuğunun camından biri sarkıyor...
Ricardo Rodriguez: Damas y caballeros!
Mekandaki herkes yuhalamaya başlıyor. Fakat Ricardo yan koltukta elindeki mikrofonla bağırarak onların sesini bastırmaya çalışıyor.
Ricardo Rodriguez: Es mi honor de presentarle ese hombre que hace un gran regreso aqui en PGW!
El es la esencia da excelencia!
Y EL ORGULLO DE MEXICO!
EL PATRON!
EL ES...!
Ricardo Rodriguez: AAAALBERTOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO, DELLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLL RIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO!
Del Rio çok şık bir giriş yapıyor fakat üstündeki takım elbise güreşmesine pek uygun değil. Ağır ağır yürümeye başlarken önce kravatını çözüyor. Ardından gömleğini ve ceketini çıkarıyor. Pantolonla kalıyor. Mekanın seyircileri tarafından ağır küfürlere ve fiziksel tacize maruz kalıyor. Mekan dar olduğu için geçerken yandaki Cena fanlarından biri onun pantolonunu yırtıyor. Del Rio buna gülüyor ve yırtılan pantolonunu kendisi çıkarıyor.
Mekana kurulmuş ringe girdiğinde Cena'yı hazır ve nazır şekilde beklerken görüyor. İki isim de son derece ciddi. Bu sırada ringe Alberto'nun durduğu yere sandviçlerin içinden ayıklanan domatesler, içilmeyen biraların bulunduğu bardaklar fırlatılıyor. Maç başlamadan önce Doctor, rakibini iyice bir süzdükten sonra tam karşısına dikiliyor. Ringde sadece ikisi var. Bir hakemimiz yok çünkü bu bir "Freestyle" maçı. Sizin anlayacağınız tabirle diskalifiye yok. Daha doğru tabirle... Bir sokak dövüşü. Bu mekandan rakibini alt edip rahatça çıkabilen kişi, maçı kazanacak.
FREE-STYLE
John Cena vs. Alberto del Rio
