-
-
Ẉ̶̨͈̖̗̳̗̳̹̓͆̓̐͊͐͗̔͛̍̈́̀̉̆̋Y̸̨̢̱̺̩͔͓͍̻̰̥͍͇̭̓͒̆̈́́̎̑̄͜͝͝Ả̸̢͕̓̆ͅT̸̪̙̻̖͙͓̣̣̺́̐͋̄̒̽̉̈́̊̕T̴̢̛͕͓̘̣̦̘̏̌̎́͌̉̀̈́Işıklar sönüyor.
Bray Wyatt elinde gaz lambasıyla girişte görünüyor. Telefon ışıklarını sessiz gözlerle izleyerek ringe ilerliyor ve basamakları tırmandıktan sonra şöyle bir etrafına bakıyor ve ışıkları geri getiriyor Wyatt. Elinde mikrofonla seyirciye bakıyor.
Aranızda, kehanetlere inanan insanlar olduğunu biliyorum. Falcılığa, astronomiye inanan insanlar. Geleceğin bir şekilde kurgulanmış olabileceğini düşünenler. Sanki gelecek basitçe yapılıp bozulabilecek bir oyun hamuruymuş gibi... "Gelecek" o kadar komplike bir kavram ki komşularım, kimse onun gelişini ve neye yol açacağını önceden kestirebilecek kudrette değildir. Bir adam hariç, yarını ölçüp biçebilen, bugüne yön verebilen ve geçmişin istenmeyen yönlerine ışık tutabilecek kudrete sahip olan bir tane adam: Bray... Wyatt. (Wyatt sırıtıyor.) Buradan baktığım zaman onlarca sene sonra olabilecek şeyleri öngörebildiğim kadar, üzerinde durduğumuz kara parçası tütsüler yakan kabilelerin güdümündeyken atının yularını çekerek "Muhteşem Amerika" ya giriş yapan adamın kafasından geçenleri de görebilirim. Benim marifetim buradan gelir: Atletizmden, paradan ya da görüntüden değil, bilgelikten. Yaşam tecrübesi de diyebilirdiniz, eğer karşınızdaki adam yaşayan bir adam olsaydı. Ancak 1987 benim dodğuğum tarih değil, 1987 benim habis ruhumun sonunda içine girebileceği bir kap bulduğu gün olarak kayıtlara geçiyor. Bu nedenle, size açık yüreklilikle söylememe izin verin: Geçmişte iz bırakan bir adam olarak geleceği de yeniden şekillendirmek üzere tüm gücümle buradayım. (Wyatt sandalyesinde sallanıyor.) Bir süre önce, PGW'nin güç dengelerinde dramatik bir değişime yol açabilecek nitelikte gelişmeler yaşandı. Pek çok kişinin öngöremeyeceği, gönülsüz bir evlilikten doğan zevksiz bir çocuktu Payback. Ve şimdi, bütün dostlar olarak tek bir çatı altındayız. (Wyatt kahkaha atıyor.) Ancak bu durum, diğerleri için kendini gösterme fırsatı olarak görünse bile benim için sadece mobilite imkanı sağlıyor. Mobilite nedir? Hareket edebilme kapasitesi... İstediğiniz zaman, istediğiniz manevrayı yapabilme yetisi. Ve benim durumumda bakıldığı zaman, kurbanım olmak üzere kasap dükkanının içinde bekleyen tüm kuzuların aynı noktada toplanması gibi bir brand birleşmesi oldu bu. İstediğim adama, istediğim yerde ve istediğim zaman dokunabileceğim. Limit yok! Ve PGW aleminde, bugüne kadar söylenen sözler ve yapılan her türlü icraat olarak kesin olarak söyleyebilirim ki: Hepsinden daha iyiyim. Hepsinden daha ilerideyim. Ancak bir şey beni alıkoyuyordu: Deus ex machina. Yani... mekanik tanrı. Mekanik tanrı madamlar ve mösyöler, kendi uzantısı olan aletlerin faaliyette olmasını istiyor. Beni kabullenemiyor. Bu süslü, kokoş kocakarının kaskatı olmuş gövdesi Bray Wyatt'ın parmak dokunuşlarını hissedebilmek için fazla zevksiz. Bu yüzden Bray Wyatt, her zaman yaptığı işi yapacak: Mekanik tanrıyı alaşağı edecek. Sizler, hikayesine daha yeni tanık olduğunuz Hispanik bir soytarıyı halk kahramanı haline getirmekle meşgulken, ben Lafayette'te bıçaklarımı biliyor ve döneceğim günü bekliyordum. Aradan haftalar geçti ve geriye kalan tek bir şey var: PGW'nin ilk seçimlerini ne kadar yanlış yaptığı. Bugünü, kendiniz için ve benim için bir milat kabul edebilirsiniz: Çünkü Bray Wyatt geçmişten aldığı yetkiyle bugünlere döndü, geleceği bir kılıç misali ikiye yarabilmek için.
Wyatt mikrofonu çevirip seyirciye bakıyor.
Bundan sonrasında, yolun kalanına rakiplerime acı ve gazap dağıtarak devam edeceğim. Tek bir şey için! Kendim için, sizler için ya da benim yolumda yürümek isteyen kardeşlerim için değil... Mesajı verebilmek için. Mesaj şu: PGW'deki bütün kuklaların kellelerine dikkat etme zamanı geldi zira iplerini tutan adam geri döndü. Follow... the buzzards.
Wyatt kolların iki yana açarak ayağa kalkıyor. Işıklar kapanıyor.
Bray Wyatt elinde gaz lambasıyla girişte görünüyor. Telefon ışıklarını sessiz gözlerle izleyerek ringe ilerliyor ve basamakları tırmandıktan sonra şöyle bir etrafına bakıyor ve ışıkları geri getiriyor Wyatt. Elinde mikrofonla seyirciye bakıyor.
Aranızda, kehanetlere inanan insanlar olduğunu biliyorum. Falcılığa, astronomiye inanan insanlar. Geleceğin bir şekilde kurgulanmış olabileceğini düşünenler. Sanki gelecek basitçe yapılıp bozulabilecek bir oyun hamuruymuş gibi... "Gelecek" o kadar komplike bir kavram ki komşularım, kimse onun gelişini ve neye yol açacağını önceden kestirebilecek kudrette değildir. Bir adam hariç, yarını ölçüp biçebilen, bugüne yön verebilen ve geçmişin istenmeyen yönlerine ışık tutabilecek kudrete sahip olan bir tane adam: Bray... Wyatt. (Wyatt sırıtıyor.) Buradan baktığım zaman onlarca sene sonra olabilecek şeyleri öngörebildiğim kadar, üzerinde durduğumuz kara parçası tütsüler yakan kabilelerin güdümündeyken atının yularını çekerek "Muhteşem Amerika" ya giriş yapan adamın kafasından geçenleri de görebilirim. Benim marifetim buradan gelir: Atletizmden, paradan ya da görüntüden değil, bilgelikten. Yaşam tecrübesi de diyebilirdiniz, eğer karşınızdaki adam yaşayan bir adam olsaydı. Ancak 1987 benim dodğuğum tarih değil, 1987 benim habis ruhumun sonunda içine girebileceği bir kap bulduğu gün olarak kayıtlara geçiyor. Bu nedenle, size açık yüreklilikle söylememe izin verin: Geçmişte iz bırakan bir adam olarak geleceği de yeniden şekillendirmek üzere tüm gücümle buradayım. (Wyatt sandalyesinde sallanıyor.) Bir süre önce, PGW'nin güç dengelerinde dramatik bir değişime yol açabilecek nitelikte gelişmeler yaşandı. Pek çok kişinin öngöremeyeceği, gönülsüz bir evlilikten doğan zevksiz bir çocuktu Payback. Ve şimdi, bütün dostlar olarak tek bir çatı altındayız. (Wyatt kahkaha atıyor.) Ancak bu durum, diğerleri için kendini gösterme fırsatı olarak görünse bile benim için sadece mobilite imkanı sağlıyor. Mobilite nedir? Hareket edebilme kapasitesi... İstediğiniz zaman, istediğiniz manevrayı yapabilme yetisi. Ve benim durumumda bakıldığı zaman, kurbanım olmak üzere kasap dükkanının içinde bekleyen tüm kuzuların aynı noktada toplanması gibi bir brand birleşmesi oldu bu. İstediğim adama, istediğim yerde ve istediğim zaman dokunabileceğim. Limit yok! Ve PGW aleminde, bugüne kadar söylenen sözler ve yapılan her türlü icraat olarak kesin olarak söyleyebilirim ki: Hepsinden daha iyiyim. Hepsinden daha ilerideyim. Ancak bir şey beni alıkoyuyordu: Deus ex machina. Yani... mekanik tanrı. Mekanik tanrı madamlar ve mösyöler, kendi uzantısı olan aletlerin faaliyette olmasını istiyor. Beni kabullenemiyor. Bu süslü, kokoş kocakarının kaskatı olmuş gövdesi Bray Wyatt'ın parmak dokunuşlarını hissedebilmek için fazla zevksiz. Bu yüzden Bray Wyatt, her zaman yaptığı işi yapacak: Mekanik tanrıyı alaşağı edecek. Sizler, hikayesine daha yeni tanık olduğunuz Hispanik bir soytarıyı halk kahramanı haline getirmekle meşgulken, ben Lafayette'te bıçaklarımı biliyor ve döneceğim günü bekliyordum. Aradan haftalar geçti ve geriye kalan tek bir şey var: PGW'nin ilk seçimlerini ne kadar yanlış yaptığı. Bugünü, kendiniz için ve benim için bir milat kabul edebilirsiniz: Çünkü Bray Wyatt geçmişten aldığı yetkiyle bugünlere döndü, geleceği bir kılıç misali ikiye yarabilmek için.
Wyatt mikrofonu çevirip seyirciye bakıyor.
Bundan sonrasında, yolun kalanına rakiplerime acı ve gazap dağıtarak devam edeceğim. Tek bir şey için! Kendim için, sizler için ya da benim yolumda yürümek isteyen kardeşlerim için değil... Mesajı verebilmek için. Mesaj şu: PGW'deki bütün kuklaların kellelerine dikkat etme zamanı geldi zira iplerini tutan adam geri döndü. Follow... the buzzards.
Wyatt kolların iki yana açarak ayağa kalkıyor. Işıklar kapanıyor.
