RPG "Acknowledge Me!"


eta

PG.com Kullanıcısı
Katılım
2 Tem 2023
Konular
6
Mesajlar
112
Beğeni sayısı
75
PG Nakit
0
RPG Karakteri
Roman Reigns
Favori Güreşçi
Bruno Alves


Head of the Table! Müziğin çalmaya başlamasının üzerinden bir süre geçtikten sonra "Kabile Şefi" Roman Reigns girişte görünüyor, ardından ağır adımlarla ringe doğru ilerliyor. Yaklaşık 76 dakika sonra ringe varıyor.

roman.png


Ringe girmeden önce seyircilere şöyle bir bakış atıyor, ardından ringe girip mikrofon istiyor.

roman4.png


Roman Reigns: "Prestige Global Wrestling ya da adı her neyse..."

"Acknowledge Me!"

Arenada inanılmaz bir uğultu oluşuyor. Reigns bir süre etrafına bakıp, hafifçe gülümsedikten sonra yavaş yavaş ringi terk edip arka alana doğru ilerliyor.

İki üç dakika kadar sonra bu sefer boynunda Ula Fala'sı ile girişte tekrar görünüyor.

roman2.png


Yine hiç acele etmeden ringe ağır ağır ilerledikten sonra bu sefer seyirciye daha ciddi bir bakış atıyor, ardından ringe girip yerdeki mikrofonunu alıp konuşmaya başlıyor.

Roman Reigns: İşte sizinle benim aramdaki fark bu. Anlıyorsunuz değil mi? Siz benim gerçekten arka alana gittiğimi, sizi sikime bile takmadığımı düşündünüz. Gerçekten sizi hiç umursamadığım doğru ama arka alana da gitmemiştim. Siz olayları olduğu gibi değerlendirirken, ben büyük resmi görürüm. Siz anı yaşarken, ben anlar yaratırım. Bu yüzden siz küçüksünüz, bense büyüğüm. Bu yüzden siz saçma sapan, sizi dünyayı kurtaracağınıza ya da değişiklik yapabileceğinize inandıran, boktan, size kendinizi bir bokmuş gibi hissettiren gereksiz topluluklara kaydolup, Twitter'dan linç kampanyalarına katılırken ben koskoca bir kabileyi yönetebiliyorum. Siz var olma savaşı verirken, ben koskoca bir milletin varlığını sürdürmesini sağlıyorum. Benim için değeriniz yok, hiçbir zaman olmadı, bundan sonra da olmayacak. Beni kabul edin, beni böyle kabul edin. Beni sizden biriymişim gibi görmeyin, sizden farklı olduğumu, sizden daha iyi olduğumu bilin ve beni kabullenin.(boo)

Bana bakın ve kulaklarınızı açın! Sizi umursamadığımı söylediğimde doğru söylediğime inanın. Umursadığım bir şey olduğunu söylediğimde de inanın. Umursadığım bir şey var. (boo) Bu şirketin en büyük kemerini umursuyorum. Şirketin adının, ne olduğunun, kimin yönettiğinin bir önemi yok. Önemi olan tek şey ortada sahip olunması gereken bir kemerin olduğu. Güreş unvanları bu zamana kadar ailem için büyük onur meselesi olmuştur. O unvan benim, kabile şefinin omzundan başka hiçbir yere yakışmaz. Ben bir hükümdarım, ben bir yöneticiyim, ben bir infazcıyım, ben bir liderim ve soylu bir ailenin en büyük mirasıyım. Arka alanda bulunan kimse, ama hiç kimse benim gücümü sınamaya kalkacak seviyede değil. Bu şirketin en büyük unvanına aday olacak herkes tahtımı gasp etmeye çalışan birer hırsızdır ve benim geldiğim yerde hırsızlara çok da iyi davranmayız. Samoa adaletinin gerçek yüzü çoğunuz için gerçekten korkutucu olabilir. Şirket yöneticilerine sesleniyorum, eğer gerçekten şirketinizin bir değere ulaşmasını istiyorsanız en büyük unvanınızı en yakın şovda sorgusuz ve sualsiz elime teslim edin. En büyük unvan gerçek bir liderin, bir hükümdarın, kabile şefinin ellerinde yükselmelidir.

-Kısa bir nefes alıp, konuşmasına devam ediyor.-

Arka alandaki herkes, hatta siz dahil, benden nefret ettiğinizi düşünüyorsunuz. Bir kabile şefi olarak size doğruyu söylemek benim görevim. Siz benden nefret etmiyorsunuz. Benden yalnızca korkuyorsunuz. Ve bana inanın, doğru yapıyorsunuz. Hayat size hiç iyi davranmayacak. Size tokat atacak, kavga edecek, hayallerinizi ve umutlarınızı yerden yere vuracak, tüm iyi anlarınızı paramparça edecek. Ben o acımasız, parçalayan hayatın bir yansımasıyım. Burada her şey benim kontrolümde olacak ve hepinizin hayaller, umutları, iyi anları en ufak parçalara ayrılana kadar keyifle izleyeceğim. Unvan benim için sadece bir sembol. Ailemin onurunu temsil eden bir araç. Sizin için prestij, zafer hatta belki de gelecek demek. Ama benim için öyle değil, anlıyorsunuz değil mi?

Şirket yönetimine tekrar sesleniyorum. En büyük unvanınızı bana sorgusuz ve sualsiz teslim edin. Yoksa benim ve ailemin yapabileceklerinin en ufak bir sınır çizgisi olmadığı gerçeğiyle karşılaşacaksınız. En yakın şov gecesi bu sahnede yavaş yavaş yürüyerek bu ringe ulaşacağım ve karşıma kimi çıkarırsanız çıkarın üzerine basıp geçeceğim. En güvendiğiniz adamları sadece dövmekle kalmayacak, onurlarıyla oynayacağım. Evladınız gibi gördüğünüz adamları teker teker rezil edip, burada olduğunuz her andan, kemeri elime teslim etmediğiniz her saniyeden pişmanlık duymanızı sağlayacağım. Sizi öyle berbat bir hale getireceğim ki, öyle ya da böyle kabile mahkemelerinde yargılanacak bir kabahatte bulunacaksınız. Kabile mahkemeleri... İnanın bana hayatta olmak isteyeceğiniz en son yer orası. Çünkü burada bir liderim, hükümdarım, kabile şefiyim; orada ise Tanrı'nın ta kendisiyim.

-Reigns doğrudan kameraya bakıyor-

Jim Cornette, direkt olarak sana söylüyorum adamım. En yakın şov gecesi, en değerli unvanını bana teslim et. Ve...

"ACKNOWLEDGE ME!"

Roman Reigns mikrofonu yere atıp, etrafı iyice kestikten sonra, yoğun uğultu eşliğinde arka alana dönüyor.

 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: