RPG Nepo Baby

Invasion çalıyor ve Goldberg ringe geliyor. Fanlar Goldberg'i deli gibi yuhalıyor. Goldberg hiç aldırmadan alıyor eline mikrofonu ve konuşmaya başlıyor.

Bill Goldberg: Yine ben, PGW seyircileri. Halk düşmanı Goldberg! Yuhalamalarınız beni keyiflendiriyor ama siz bir türlü bunu anlamıyorsunuz. Rahatsız etmiyorsunuz beni aksine eğlendiriyorsunuz. Bugün bana neden bu kadar kızdınız acaba? Bebek yüzlü, babasının aslan oğlu, Amerikan kahramanı Cody Rhodes'un o içten pazarlıklı, o kaypak suratını yumrukladığım için mi? Onu haşat ettiğim için mi? Bana kızmamalısınız bunun için çünkü hak edene hakkını verdim. Aslında bana kızmak yerine onun kemiklerini öldürücü bir Spear ile kırmadığım, onun sarı kafasını tıpkı bir karides gibi bedeninden bir Jackhammer ile ayırmadığım için teşekkür etmelisiniz. Onun canını bağışladım ben. Acıdım çocukcağıza. Zaten babasının vasiyetini yerine getiremediği için yeterince eziklik çeken bir çocuğu daha fazla ezmedim. Yani sandığınız kadar kötü bir adam değilim. Aslında bu hikayenin kötü adamı ben değilim. Er ya da geç kim haklıymış göreceksiniz. Şimdi Cody'e biraz abi nasihati verme vakti. Her hafta çocuğa bir şeyler anlatıyorum ama beni hiç anlamıyor. Ama ben hemen yılan bir öğretmen değilim, o anlayana kadar ona doğruları anlatmaya devam.

Goldberg kamerayı karşısına alarak Cody'e sesleniyor.

Bill Goldberg: Cody. Beni dinlediğini biliyorum. Yıllardır hak ettiğini alamamaktan şikayetçisin. Ama ben de sana şunu soruyorum: Sen şu ana kadar neyi hak ederek başarabildin ki? Cody Rhodes denen, American Nightmare denen o adam baştan aşağı haksız rekabetin, torpilin bir ürünü. Sen bir "Nepo Baby"sin, sen hak ederek bir yerlere gelmeye çalışan tüm genç güreşçilere adaletsizliğin ne olduğunu gösteren bir sembolsün. Sen şu an PGW şampiyonu olmayı hak ettiğini düşünüyorsun ama sen değil şampiyonluğu, burada güreşmeyi bile HAK ETMİYORSUN!

Goldberg ciddi bir şekilde yuhalanıyor, biraz bekliyor ve yine konuşmaya başlıyor.

Bill Goldberg: Yüzünde tüy bile çıkmayan, çelimsizlikten kemikleri sayılan, sivilce izleri yeni yeni geçen bir veletken dünyanın en iyi şirketinde bulunma şansına sahip oldun. Yaşıtlarının sahip olmak için canını bile hiçe sayacağı bir fırsat sana altın tepside verildi. Ne kara kaşına, ne kara gözüne, ne aşırı yetenekli olmana ne muhteşem mikrofon yeteneğine ne karizmana ne de başka bir şeyin hatrına, sana bu fırsat tek bir şey sayesinde verildi. O da o lanet olası Rhodes soyadı! Soyadın Rhodes yerine başka bir şey olsaydı neler yaşayacağını sana özetleyeyim. Muhtemelen gençliğinin zirvesinde adı bilinmeyen şirketlerde, ki bunlara şirket demeye bin şahit ister, hayatını hiçe sayarak taklalar atıyor olurdun. Liselerin spor salonlarında, alışveriş merkezlerinde ekmek parasına dayak yerdin. Sürekli acaba beni büyük şirketlerden biri izler mi umuduyla bu aptal inadı sürdürürdün. En son kafana bir şey dank ederdi. Asla büyük liglere layık olmadığın düşüncesi. Bu aydınlanmadan sonra ya hayal kırıklığı ile kafana sıkardın, ya kendini uyuşturucuya, esrara verirdin ya da hayat devam ediyor diyerek bir markette kasiyerlik yapmaya başlardın. Bir gençliği bir hayal uğruna çürütürdün. Senin yaşıtın olan onlarca gencin sonu işte tam da buydu biliyor musun? Sen ise o ucube soyadın sayesinde ölümden döndün, senin yerine başkaları öldü ama sen yaşadın. Sürekli diline doladığın o hak ettim lafları var ya kocaman bir palavra. Ama ben bu palavralara doydum. Senin ipliğini pazara çıkaracağım. İşlerin bu raddeye gelmesini istemezdim ama artık mecburum. Biri bana kardeşlik yaptığı sürece, ben ona abiliğin kralını yaparım. Sen benim sana abilik yapmamı istemedin, bu fırsatı teptin. Sana gerçekleri seve seve öğretemedim, DÖVE DÖVE ÖĞRETECEĞİM!



Goldberg tonunu gittikçe yükseltiyor.

Bill Goldberg: Rhodes ailesi! Baban güreşçi, kardeşin ucube güreşçi, sen güreşçi, yeteneksizlikte dünya markası karın güreşçi. Yıllardır deveyi hamuduyla yuttunuz. Hak etmediğiniz yerleri yüzsüzce işgal ettiniz. Bizim orada böyle yapanlara KANSIZ denir. Çünkü normalde böyle bir şey adamın kanına dokunur. Sizin kanınıza dokunmuyorsa kusura bakmayın ama kansızsınız. Bir de çok yüzsüzsünüz arkadaş. Hala babam hakkını alamadı kemer vermediler, bana da vermiyorlar diye ağlıyorsun. Ulan bu işte milletin üstüne basa basa milyonları kasaya atmadınız mı? Sana ne desek boş, utanmak diye bir şey yok sizin ailede. Yüzüne tükürsek de uslanmıyorsun, belki senin ağzını yüzünü dağıtınca uslanırsın, dersini alırsın. Bad Blood'da karşıma çık ve dersini al! Bu arada postere bayıldığımı da belirtmeden geçemeyeceğim. Posterde de seni kucağıma almışım evlat. Bad Blood'da seni pışpışlayacağım yavrum sen yeter ki ağlama artık. Arkamdan Mayhem'e kaçtı diye yalanlar saçıyordun, bakın hala buradayım. Payback'teyim. Bad Blood'dayım. Kaçmadım. Sen de kaçma. Bad Blood'da karşıma gel.



Bill Goldberg: Unutmadan, YOU'RE NEXT!

Goldberg yuhalamalar eşliğinde ringden iniyor ve arka alanın yolunu tutuyor.

​