- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 15
- Mesajlar
- 1,325
- Beğeni sayısı
- 546
- PG Nakit
- 155
- Favori Güreşçi
- alper mizanin
09.08.2023
02:43
Compton, CA
"Yeraltı" kelimesini işittiğinizde, gözleriniz aklınızın tuvaline nasıl bir portre resmeder bilemem ama, bu kelimenin tam karşılığını yansıtan bir yerde başlıyoruz geceye. Burası Compton, Kaliforniya. 8 Ağustos'u, 9 Ağustos'a bağlayan gecenin en sıcak, bizim slang'imizde en 'dumanlı' anları. 2023 yazının sonları. Mayhem biteli saatler üstüne saatler oluyor. Buz tedavileri uygulandı, soğuk duşlar alındı. Birtakım cinayet krokileri çizilmeden önce, insanın özüne dönmesi, geldiği yeri...yerleri...canlı ve sıcak tutması için de kendine vakit ayırması gerekir. Bizlerin anda ve akışta olduğu gecelerden birisi, evim dediğim çok yer var, oralardan birindeyiz. İçeri gel."
İçeriye giriş yaptığımızda tabiri caiz ise bir yeraltı geleneği ile karşı karşıyayız. Compton'ın hırçın, ritme aşık gençlerinin zihinlerindeki fikirler, prangalarını ritmin ahenginde kırıyorlar. Antika, enstrumantaller harika. Lord Finesse? Tabii ki. Miilkbone? saçmalama. Premier? sormadın sayıyorum. Yanlış anlama, işin göbeğinden geliyoruz.
Battle'lardan bir tanesi daha son bulduğunda uğultuyu sonlandıran birisi var. Bu kişi bir 'kabilenin şefi' kibirine sahip olmasa da, sözünün geçtiğini biliyor. Nispeten, kendisini bu geminin kaptanı olarak nitelendirebiliriz. Öyle ki, o araya girdiğinde;
???: "aye, biraz soluklanın be oğlum."
herkes onun sözünü dinlerdi. Bunun korku veya benzeri bir şeyle ilgisi yoktu, karşılıklı sevgi...
Ramirez: "G'm doğru söylüyor Marc. Suratıma fırlattığın son 4 bar neydi öyle? Duvara çarpmış gibiydim."
Marco211: "Nezaket gösteriyorsun, kardeşim."
Ramirez: "Yine de şu Düsseldorf ağzın yüzünden bazı telaffuzlarına...neyse."
Marco211: "Haha, eski kirli çıkıntı p*ç Ramirez. İyi ki varsın."
Ramirez: "aah bilirsin, sana bayılırım, sen benim flat white'ımsın."
İkili kendi aralarında konuşarak balkon kısmına geçerek sigaraya çıkarken ortama giren bir isim herkesin dikkatini çekiyor. Kaptan dahi, oturduğu yerden kalkarak ona bakıyor.
???: "Gelmeyeli çok olmuştu Doc. Dargınlıkla karışık, özlem hissediyorum. Evime hoş geldin, kardeşim. Evine, hoş geldin."
Kaptan, ortama giren bu kişiyle sarılırken adam, alandaki hemen hemen herkesle selamlaşıyor. Buradaki neredeyse herkes, onu tanıyordu. Kaptan, tayfasına doğru döndü,
???: "Millet, Doktor, evine geri geldi. Onun şerefine."
Doktor: "Uzun süre sonra yeniden nefes alıyor gibiyim. Hoş buldum, kaptan.
...
Hoş buldum, kardeşim.
Lamar."
Kendrick Lamar: "Sahne senin, doktor. Robbo, spin that shit."
Big Robbo, beat'i verdiğinde herkesin kulakları Doktor'a yöneldi. Bu sırada sigaradan dönen Marco ve Ramirez'de onu gördüklerine şaşırmışlardı. Ramirez, Doktor'un yanına gittiğinde;
Doktor: "Ram, görüntü sende."
Ramirez: "Tabii ki de bende Doktor, tabii ki de. Hoş geldin evine."
Ramirez, kamerasını çıkartıp Doktor'u kaydediyor.
Kendrick Lamar: "Keep it real John, keep it real."
Doctor of Thuganomics:
"Kireçlenmiş kemiklere ne iyi gelir yazıp çizmek harici,
Zamanım ritimle mesafeliydi, doktor gayri ihtiyari.
İnziva denen bu itiyat ise fazla ziyan etti beni
ve değil bu son setim, henüz bitti ziyafetim
dedim,"
"Hikayelerden çıkıp bu dörtgende doğdum,
Bu pas tutan yumruklarım ihtiyacı buldu
Yani aldanmayın, sanma sakın düşük formum
Tıpkı 50'sinde ringi parçalayan George Foreman."
Ramirez: "uh, bu biraz hastaydı."
Marco211: "geri döndü...şerefsiz, adamım geri döndü."
"Hustle ve saygı, sargılarımı sardım artık.
Kapandı gözlerin, cehennem otoyolunda kaldın.
Madalyon çift taraflı, kayboldun ve yalnız karardın.
Dos Caras, hikayeni bir kibritle tutuşturup kenara attım."
"Doktor lirikal mucize, parmağım kalem ve tetikte,
Dime El Patrón, ¿tiene sentido luchar contra la muerte?
(Söyle bana El Patrón, ölüme karşı savaşmak mantıklı mı?)
Tengo la llave de la guerra y no puedes entrar si no lo dejo.
(Savaşın anahtarı bende ve ben izin vermezsem içeri giremezsin.)
Y si quieres salir de este infierno, primero tienes que dispararme."
(Ve bu cehennemden çıkmak istiyorsan, önce beni vurmalısın.)
Big Robbo, kısa bir scratch attıktan sonra bu efsane beati sonlandırıyor ve Cena, Ramirez'in tuttuğu kameranın dibine girerek konuşmaya başlıyor.
John Cena: "Alberto, 'yeraltı' kelimesini işittiğinde kafanda neler canlanıyor? Aklının sıkı çalışmadığını biliyorum. O yüzden söylemem o ki, altın kaplamalı şeyler değil, bolca duman ve toprak gelmeli. Fakat yeraltı değil, burrito. Yerin yedi kat altına kadar indireceğim seni. Gözlerin kararmış. Bu bataklığa adım atmanın gerçekten çok ama çok kötü bir fikir olacağını Stevie Wonder bile görebilirdi.
seni,
ikiye böleceğim
ve dönüp arkama bakmayacağım bile.
çünkü sen,
benim için sadece bir ısınma turusun.
kapat.
görüntü kesilse de, arkadan seslerin gelmeye devam ettiğini duyuyoruz.
Kendrick Lamar: "Sen, bizi orada temsil ediyorsun Doktor. Sanmasınlar ki tek başınasın. Elim, omzunda. Ellerimiz, omzunda. Kafalarını çevirdikleri her yerde, her yerde, kardeşim."
keep it real, doc. keep it real.
02:43
Compton, CA
"Yeraltı" kelimesini işittiğinizde, gözleriniz aklınızın tuvaline nasıl bir portre resmeder bilemem ama, bu kelimenin tam karşılığını yansıtan bir yerde başlıyoruz geceye. Burası Compton, Kaliforniya. 8 Ağustos'u, 9 Ağustos'a bağlayan gecenin en sıcak, bizim slang'imizde en 'dumanlı' anları. 2023 yazının sonları. Mayhem biteli saatler üstüne saatler oluyor. Buz tedavileri uygulandı, soğuk duşlar alındı. Birtakım cinayet krokileri çizilmeden önce, insanın özüne dönmesi, geldiği yeri...yerleri...canlı ve sıcak tutması için de kendine vakit ayırması gerekir. Bizlerin anda ve akışta olduğu gecelerden birisi, evim dediğim çok yer var, oralardan birindeyiz. İçeri gel."
İçeriye giriş yaptığımızda tabiri caiz ise bir yeraltı geleneği ile karşı karşıyayız. Compton'ın hırçın, ritme aşık gençlerinin zihinlerindeki fikirler, prangalarını ritmin ahenginde kırıyorlar. Antika, enstrumantaller harika. Lord Finesse? Tabii ki. Miilkbone? saçmalama. Premier? sormadın sayıyorum. Yanlış anlama, işin göbeğinden geliyoruz.
Battle'lardan bir tanesi daha son bulduğunda uğultuyu sonlandıran birisi var. Bu kişi bir 'kabilenin şefi' kibirine sahip olmasa da, sözünün geçtiğini biliyor. Nispeten, kendisini bu geminin kaptanı olarak nitelendirebiliriz. Öyle ki, o araya girdiğinde;
???: "aye, biraz soluklanın be oğlum."
herkes onun sözünü dinlerdi. Bunun korku veya benzeri bir şeyle ilgisi yoktu, karşılıklı sevgi...
Ramirez: "G'm doğru söylüyor Marc. Suratıma fırlattığın son 4 bar neydi öyle? Duvara çarpmış gibiydim."
Marco211: "Nezaket gösteriyorsun, kardeşim."
Ramirez: "Yine de şu Düsseldorf ağzın yüzünden bazı telaffuzlarına...neyse."
Marco211: "Haha, eski kirli çıkıntı p*ç Ramirez. İyi ki varsın."
Ramirez: "aah bilirsin, sana bayılırım, sen benim flat white'ımsın."
İkili kendi aralarında konuşarak balkon kısmına geçerek sigaraya çıkarken ortama giren bir isim herkesin dikkatini çekiyor. Kaptan dahi, oturduğu yerden kalkarak ona bakıyor.
???: "Gelmeyeli çok olmuştu Doc. Dargınlıkla karışık, özlem hissediyorum. Evime hoş geldin, kardeşim. Evine, hoş geldin."
Kaptan, ortama giren bu kişiyle sarılırken adam, alandaki hemen hemen herkesle selamlaşıyor. Buradaki neredeyse herkes, onu tanıyordu. Kaptan, tayfasına doğru döndü,
???: "Millet, Doktor, evine geri geldi. Onun şerefine."
Doktor: "Uzun süre sonra yeniden nefes alıyor gibiyim. Hoş buldum, kaptan.
...
Hoş buldum, kardeşim.
Lamar."
Kendrick Lamar: "Sahne senin, doktor. Robbo, spin that shit."
Big Robbo, beat'i verdiğinde herkesin kulakları Doktor'a yöneldi. Bu sırada sigaradan dönen Marco ve Ramirez'de onu gördüklerine şaşırmışlardı. Ramirez, Doktor'un yanına gittiğinde;
Doktor: "Ram, görüntü sende."
Ramirez: "Tabii ki de bende Doktor, tabii ki de. Hoş geldin evine."
Ramirez, kamerasını çıkartıp Doktor'u kaydediyor.
Kendrick Lamar: "Keep it real John, keep it real."
Doctor of Thuganomics:
"Kireçlenmiş kemiklere ne iyi gelir yazıp çizmek harici,
Zamanım ritimle mesafeliydi, doktor gayri ihtiyari.
İnziva denen bu itiyat ise fazla ziyan etti beni
ve değil bu son setim, henüz bitti ziyafetim
dedim,"
"Hikayelerden çıkıp bu dörtgende doğdum,
Bu pas tutan yumruklarım ihtiyacı buldu
Yani aldanmayın, sanma sakın düşük formum
Tıpkı 50'sinde ringi parçalayan George Foreman."
Ramirez: "uh, bu biraz hastaydı."
Marco211: "geri döndü...şerefsiz, adamım geri döndü."
"Hustle ve saygı, sargılarımı sardım artık.
Kapandı gözlerin, cehennem otoyolunda kaldın.
Madalyon çift taraflı, kayboldun ve yalnız karardın.
Dos Caras, hikayeni bir kibritle tutuşturup kenara attım."
"Doktor lirikal mucize, parmağım kalem ve tetikte,
Dime El Patrón, ¿tiene sentido luchar contra la muerte?
(Söyle bana El Patrón, ölüme karşı savaşmak mantıklı mı?)
Tengo la llave de la guerra y no puedes entrar si no lo dejo.
(Savaşın anahtarı bende ve ben izin vermezsem içeri giremezsin.)
Y si quieres salir de este infierno, primero tienes que dispararme."
(Ve bu cehennemden çıkmak istiyorsan, önce beni vurmalısın.)
Big Robbo, kısa bir scratch attıktan sonra bu efsane beati sonlandırıyor ve Cena, Ramirez'in tuttuğu kameranın dibine girerek konuşmaya başlıyor.
John Cena: "Alberto, 'yeraltı' kelimesini işittiğinde kafanda neler canlanıyor? Aklının sıkı çalışmadığını biliyorum. O yüzden söylemem o ki, altın kaplamalı şeyler değil, bolca duman ve toprak gelmeli. Fakat yeraltı değil, burrito. Yerin yedi kat altına kadar indireceğim seni. Gözlerin kararmış. Bu bataklığa adım atmanın gerçekten çok ama çok kötü bir fikir olacağını Stevie Wonder bile görebilirdi.
seni,
ikiye böleceğim
ve dönüp arkama bakmayacağım bile.
çünkü sen,
benim için sadece bir ısınma turusun.
kapat.
görüntü kesilse de, arkadan seslerin gelmeye devam ettiğini duyuyoruz.
Kendrick Lamar: "Sen, bizi orada temsil ediyorsun Doktor. Sanmasınlar ki tek başınasın. Elim, omzunda. Ellerimiz, omzunda. Kafalarını çevirdikleri her yerde, her yerde, kardeşim."
keep it real, doc. keep it real.
Son düzenleme:
