the university of kansas hospital
6 ağustos - 10.25
Hastanenin koridorunu boydan boya gezen bir kamerayı görüyoruz. Aceleyle oradan oraya koşuşturan hemşireler, sağlık görevlilerini görüyoruz. Kamera en son bir yerde duruyor ve bir hemşire ile bir doktorun bir odaya girdiğini görüyoruz. Hemşire kapıyı çalıyor ve doktor ile beraber içeri giriyorlar. kamera nihayet odanın sahibine çevriliyor.
Doktor ve hemşire yatağın başına geçiyorlar. Hemşire, WALTER’ın serumunu değiştirirken doktor ise WALTER ile konuşuyor.
Doktor: Bay WALTER, bugün kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
WALTER: İyiyim, daha iyiyim. Sadece dün gece kendimi o yaşanan kazanın ortasında bir daha buldum. Bunlar işin psikolojik tarafı tabii. Yaralarımdan, ağrılarımdan çok bana bunu kimlerin yaptığına odaklanıyorum. O yüzden en ufak bir ağrı dahi hissetmiyorum açıkçası ve odaklandığım tek şey bu akşamki maça çıkabilip çıkamayacağım. Umarım bugün bunu netleştirmek için gelmişsinizdir. Zira benim şu an kaybedecek 1 saniyem dahi yok.
Doktor: Aslına bakarsanız biraz bu konu hakkında konuşmak için gelmiştim ben de. Aslında son testleriniz gayet iyi durumda, yaşadığınız kritik kazaya rağmen biraz da şansınızın yardımıyla mesleğinizi-
WALTER: (ayar olmuş bir şekilde) Meslek değil doktor bey, spor.
Doktor: Pekala, özür dilerim. Sporunuzu icra etmek için geleceğe yönelik bir engel mevcut değil. Ayrıca kendinize iyi bakmanız büyük bir etken. Asıl konuya gelecek olursak… (ses tonu değişiyor ve biraz da çekingen bir şekilde devam ediyor) Testleriniz iç açıcı görünse de kazanın üzerinden bu kadar kısa süre geçmişken bu akşamki maça çıkmanız sizin için hayli risk teşkil edebilir. Kaldı ki medikal açıdan temiz çıkmanız ise şu durumda pek mümkün görünmüyor.
WALTER: (Sinirleniyor) Nein! Ben bu test sonuçlarını kabul etmiyorum! En ufak bir ağrı hissetmiyorum, dün gece ağrı dahi çekmeden rahat bir uyku uyudum ve durumum gayet iyi. Yaptığınız mesleğe elbette saygım var, ama ben yaptığınız bu testi kabul etmiyorum. Benim bu akşam ringde olmam gerekiyor-
Doktor: Bay WALTER bu akşam maça çıkarsanız kariyerinizi büyük bir riske atabilirsi-
WALTER: (iyice öfkeleniyor) Bir daha benim lafımı kesmezseniz memnun olurum! Size derdimi anlatamıyorum, benim bu akşam o ringde olmam şart. Çıkmam gereken bir maç, kazanmam gereken bir kemer var. Her şeyden önemlisi; bu gece beni kutsalımdan, ringimden hiçbir gücün koparamayacağını ispatlayabilmek için bu akşam Summerslam’de yer almam gerekiyor. Ağrılarım yok, eğer nüksedecek olursa diye bir iğne vurabilirsiniz, ya da başka bir yöntem düşünülebilir. Hangi şartta olursa olsun ben bu gece o ringde olacağım, bu kadar!
Doktor: Bay WALTER, maalesef bu riski almanıza izin veremem. Sizin kutsalınız ring ise benim kutsalım da insan sağlığı, sizin sağlığınız. Sizi kutsalınızdan tamamen koparmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Lütfen bize zorluk çıkarmayın.
WALTER bir an suskunluğa dalıyor, farkındalığa erişmiş gibi hissediyor. Bir süre sonra lafa giriyor.
WALTER: Pekala, haklısınız. Benim de sizin kutsalınıza saygı duymam gerekiyor. Teşekkür ederim doktor.
Doktor: Ben de anlayışınız için teşekkür ederim Bay WALTER, iyi istirahatler.
WALTER: Teşekkür ederim.
Doktor ve hemşire odadan çıkıyor. WALTER ise biraz düşünceli gibi. Biraz kafasını dağıtmak için televizyonu açıyor. Televizyonda dönen filmde bir arabanın son sürat başka bir arabaya çarptığı bir sahneye denk geliyor.
WALTER bu sahneyi görünce resmen beyninden vurulmuşa dönüyor ve iki eliyle başını tutup gürültülü bir şekilde bağırarak elindeki kumandayı sinirle televizyona fırlatıyor! Ekran paramparça oluyor ve TV de çalışmaz hale geliyor.
WALTER: Nein, kabul etmiyorum! Kutsallığın gerektirdiği başka kutsallıklara saygı duymak değil, kendi idealinin peşinden gitmektir! Bu akşam bu işin icabına bakacağım. Beni ringimden hiç kimse alıkoyamaz, hiç kimse!
WALTER vücuduna bağlı cihazları tek çırpıda söküp atıyor ve yatağından kalkıyor. Aksaya aksaya, ama aynı zamanda büyük bir hışımla ilerliyor. Odasının kapısını sert bir şekilde çarptıktan sonra koridorda ilerliyor ve gözden kayboluyor…
6 ağustos - 10.25
Hastanenin koridorunu boydan boya gezen bir kamerayı görüyoruz. Aceleyle oradan oraya koşuşturan hemşireler, sağlık görevlilerini görüyoruz. Kamera en son bir yerde duruyor ve bir hemşire ile bir doktorun bir odaya girdiğini görüyoruz. Hemşire kapıyı çalıyor ve doktor ile beraber içeri giriyorlar. kamera nihayet odanın sahibine çevriliyor.
Doktor ve hemşire yatağın başına geçiyorlar. Hemşire, WALTER’ın serumunu değiştirirken doktor ise WALTER ile konuşuyor.
Doktor: Bay WALTER, bugün kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
WALTER: İyiyim, daha iyiyim. Sadece dün gece kendimi o yaşanan kazanın ortasında bir daha buldum. Bunlar işin psikolojik tarafı tabii. Yaralarımdan, ağrılarımdan çok bana bunu kimlerin yaptığına odaklanıyorum. O yüzden en ufak bir ağrı dahi hissetmiyorum açıkçası ve odaklandığım tek şey bu akşamki maça çıkabilip çıkamayacağım. Umarım bugün bunu netleştirmek için gelmişsinizdir. Zira benim şu an kaybedecek 1 saniyem dahi yok.
Doktor: Aslına bakarsanız biraz bu konu hakkında konuşmak için gelmiştim ben de. Aslında son testleriniz gayet iyi durumda, yaşadığınız kritik kazaya rağmen biraz da şansınızın yardımıyla mesleğinizi-
WALTER: (ayar olmuş bir şekilde) Meslek değil doktor bey, spor.
Doktor: Pekala, özür dilerim. Sporunuzu icra etmek için geleceğe yönelik bir engel mevcut değil. Ayrıca kendinize iyi bakmanız büyük bir etken. Asıl konuya gelecek olursak… (ses tonu değişiyor ve biraz da çekingen bir şekilde devam ediyor) Testleriniz iç açıcı görünse de kazanın üzerinden bu kadar kısa süre geçmişken bu akşamki maça çıkmanız sizin için hayli risk teşkil edebilir. Kaldı ki medikal açıdan temiz çıkmanız ise şu durumda pek mümkün görünmüyor.
WALTER: (Sinirleniyor) Nein! Ben bu test sonuçlarını kabul etmiyorum! En ufak bir ağrı hissetmiyorum, dün gece ağrı dahi çekmeden rahat bir uyku uyudum ve durumum gayet iyi. Yaptığınız mesleğe elbette saygım var, ama ben yaptığınız bu testi kabul etmiyorum. Benim bu akşam ringde olmam gerekiyor-
Doktor: Bay WALTER bu akşam maça çıkarsanız kariyerinizi büyük bir riske atabilirsi-
WALTER: (iyice öfkeleniyor) Bir daha benim lafımı kesmezseniz memnun olurum! Size derdimi anlatamıyorum, benim bu akşam o ringde olmam şart. Çıkmam gereken bir maç, kazanmam gereken bir kemer var. Her şeyden önemlisi; bu gece beni kutsalımdan, ringimden hiçbir gücün koparamayacağını ispatlayabilmek için bu akşam Summerslam’de yer almam gerekiyor. Ağrılarım yok, eğer nüksedecek olursa diye bir iğne vurabilirsiniz, ya da başka bir yöntem düşünülebilir. Hangi şartta olursa olsun ben bu gece o ringde olacağım, bu kadar!
Doktor: Bay WALTER, maalesef bu riski almanıza izin veremem. Sizin kutsalınız ring ise benim kutsalım da insan sağlığı, sizin sağlığınız. Sizi kutsalınızdan tamamen koparmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Lütfen bize zorluk çıkarmayın.
WALTER bir an suskunluğa dalıyor, farkındalığa erişmiş gibi hissediyor. Bir süre sonra lafa giriyor.
WALTER: Pekala, haklısınız. Benim de sizin kutsalınıza saygı duymam gerekiyor. Teşekkür ederim doktor.
Doktor: Ben de anlayışınız için teşekkür ederim Bay WALTER, iyi istirahatler.
WALTER: Teşekkür ederim.
Doktor ve hemşire odadan çıkıyor. WALTER ise biraz düşünceli gibi. Biraz kafasını dağıtmak için televizyonu açıyor. Televizyonda dönen filmde bir arabanın son sürat başka bir arabaya çarptığı bir sahneye denk geliyor.
WALTER bu sahneyi görünce resmen beyninden vurulmuşa dönüyor ve iki eliyle başını tutup gürültülü bir şekilde bağırarak elindeki kumandayı sinirle televizyona fırlatıyor! Ekran paramparça oluyor ve TV de çalışmaz hale geliyor.
WALTER: Nein, kabul etmiyorum! Kutsallığın gerektirdiği başka kutsallıklara saygı duymak değil, kendi idealinin peşinden gitmektir! Bu akşam bu işin icabına bakacağım. Beni ringimden hiç kimse alıkoyamaz, hiç kimse!
WALTER vücuduna bağlı cihazları tek çırpıda söküp atıyor ve yatağından kalkıyor. Aksaya aksaya, ama aynı zamanda büyük bir hışımla ilerliyor. Odasının kapısını sert bir şekilde çarptıktan sonra koridorda ilerliyor ve gözden kayboluyor…
Son düzenleme: