- Katılım
- 3 Tem 2023
- Konular
- 647
- Mesajlar
- 5,680
- Beğeni sayısı
- 2,045
- PG Nakit
- 825
- RPG Karakteri
- Liv Morgan / Roman Reigns
- Favori Güreşçi
- Tiffany Stratton
Unglued çalıyor ve Snitsky yüzünde alıştığımız sinirli ifadeyle ringe doğru geliyor ve konuşmaya başlıyor.
Gene Snitsky : Ne şov oluyor ama değil mi? Hepinizin favori kahramanları bu arenada ve sizler onları canlı izlemenin keyfiyle yanıp tutuşuyorsunuz. Bilet için verdiğiniz servet dolusu paralar, televizyonda izlerken getirdiğiniz ratingler hepsi burayı ve sizi daha iyi birer birey haline mi getiriyor? Cidden bu kadar basit şeylerden mi keyif alıyorsunuz? Bir ordu dolusu pizza ve bira içip gün geçtikçe obezitenin yaygınlaştığı bir nesil... Cidden midemi bulandırıyorsunuz. Kendimi bu dünyanın insanı olarak görmemeye başladım. Keşke zamanında şanlı subay Paul DeWitt Adams'ın ordusunda bu vatanın onurlu dönemleri için savaş verseymişim diye düşünüp duruyorum. Buraya çocuklarınızı getirip onların da şiddete aşık olmasını sağlıyorsunuz ve bir nesli kendiniz gibi geri zekalı yetiştiriyorsunuz. Sizler bu dünya için birer utanç kaynağısınız. Size bu hayatın nasıl bir ızdırap olduğunu ve aslında o edindiğiniz mutluluk uyuşturucusunun içinin nasıl boş olduğunu anlatacağım... Bu maddeler halinde olacak ve her maddede aynada gördüğünüz o suratın nasıl bir cehennemde yaşadığını anlayacaksınız.
Part 1 : Aile
Ailenizin sizin güvenliğinizi sağladığı, birbirinize şüphesiz sevgi ve destek ortamını sağladığınız bu dünyanın temellerinden biri olarak görüyorsunuz. Tüm zorluklara ve streslere göğüs germek, onlarla savaşmanın sizi daha da kenetlediğini düşünüyorsunuz. Birlikte sevdiğiniz aktiviteleri yaptığınız, her gün beraber vakit geçirdiğiniz ve size her koşulda bağlılığını sunan bir insan size kusursuz huzuru sağlıyor. Ancak bu koca bir yalan. İletişim eksikliğinden dolayı sürekli kavgalar ediyorsunuz, kendinizi hiçbir zaman net bir şekilde ifade edemiyorsunuz ve karşınızdaki kişiye olan bağımlılığınızdan ötürü bu net düşünceyi açıklığa kavuşturmakta da zorluk çekiyorsunuz. Siz evli olduğunuzda olmak istediğiniz kişi değilsiniz artık. Yorgun argın bir şekilde üç beş kuruş kazanıp eve geldiğinizde eşinizin sizi yemekle beklemesi ya da tüm gün evde göt büyütüp sizin için kendini yırtan kocacığınızı karşılamak sizi gerçekten mutlu ediyor mu? Tüm bu tekdüze döngüden keyif mi alıyorsunuz?
Üç beş kuruş demişken bunun bir de finansal rezillikleri var tabi. Eğer bir erkekseniz ve tüm gün evde yatan tembel, tek yapabildiği ortalığı toparlayıp, çocuğunuzu emzirmek olan dişi varlıkların da karnını doyurmak zorundasınız çünkü o size kara vajinası ve kötü köleliğinden başka bir şey vadetmiyor. Neden yalnız yaşayıp her gün farklı maceralara atılıp her gün farklı sürtükler becermeyip kendi finansal özgürlüğünüzün bir çoğunu bir mutfak robotuna ve ondan elde ettiğiniz ve size hiçbir getirisi olmayacak çürük mahsullere harcıyorsunuz? Hepiniz birer bağımlısınız. Ve bu bağımlılık sizi uyuşturup birer robota çevirdi. Hepsinin sorumlusu toplumsal ahlak kuralları denilen bir saçmalığın yaratıcıları. Sizin yine kıçınızı yırtıp saçma sapan düşüncelerini dinlemek için konferanslarda toplandığınız insanlar. Onlar sizi bu hale getirdi ve onlar yüzünden hepiniz birer oksijen sahibi robotsunuz.
Bir de kendiniz yetmezmişsiniz gibi dünyaya bir ya da daha fazla sizden getiriyorsunuz ve o da sizin gibi sıkıcı bir hayat yaşıyor. Kişisel zevklerden uzak, varlığıyla zahmetlere sürükleyen ve para kaybettiren o organizma. Evet o sizin çocuğunuz. Sizin büyük umutlarla dünyaya getirdiğiniz, belki ilerde büyük insan olur da bana bakar diye umutlandığınız o varlıklar. Size acı bir haber vereyim o çocuk sizin gibi sıkıcı ve onu nasıl geliştireceğini bilemeyen insanlarla büyüdükçe bir bok olamıyor ve o da sizin gibi aşağılık bir hayat yaşıyor.
Evet size tavsiyem aydınlanmanız ve kendi hür iradenizle özgür bir hayat yaşamanız. Kendi hobilerinizi ve zevklerinizi kimseden onay alma zorunluluğu olmadan yaşamak sizin elinizde. Muhtemelen siz bu ucube ne anlatıyor diye düşüneceksiniz fakat umrumda değil çünkü ben bu hayatı kendi doğrularımla yaşıyorum ve böyle mutluyum. Siz de monoton hayatlarınızı rahatlılık yalanıyla süslemeye devam edin.
Suratlarınızdan benden ne kadar nefret ettiğinizi şu an net bir şekilde anlıyorum fakat ben size bugün bir iyilik yapacağım ve bu iyilik yaptığım çift beni ebediyen unutamayacak. Belki o an uyuşmuş beyinlerinin getirdiği uyarılarla bana inanılmaz bir kin kusacaklar fakat zaman geçtikçe bana minnettar olacaklar.
Snitsky ringden iniyor ve etrafı süzmeye başlıyor. O sırada elinde bebek tutan bir anne ve eşini fark ediyor ve onların yanına doğru ilerliyor. Çift Snitsky'e şüpheli gözlerle bakarken Snitsky ilk önce ellerini bebeğin sahibi annenin ellerinin üzerinde gezdiriyor ve daha sonra birden bebeği çekip alıyor. Baba ise hışımla içeri girmek isterken güvenlik görevlileri buna izin vermiyor ve Snitsky bebekle ringe giriyor.
Gene Snitsky : Evet küçük adam adın ne senin bakalım?
Snitsky bebekten cevap alamayınca daha çok sinirleniyor ve mikrofonu yere bırakıyor. Daha sonra biraz duraksayıp seyirciye bakıyor ve birden bebeği adeta bir top degajlayan kaleci gibi dikiyor! Kameralar bu hadise yaşanır yaşanmaz direkt cızırtılar eşliğinde kapanıyor...
Part 1 : Aile
Ailenizin sizin güvenliğinizi sağladığı, birbirinize şüphesiz sevgi ve destek ortamını sağladığınız bu dünyanın temellerinden biri olarak görüyorsunuz. Tüm zorluklara ve streslere göğüs germek, onlarla savaşmanın sizi daha da kenetlediğini düşünüyorsunuz. Birlikte sevdiğiniz aktiviteleri yaptığınız, her gün beraber vakit geçirdiğiniz ve size her koşulda bağlılığını sunan bir insan size kusursuz huzuru sağlıyor. Ancak bu koca bir yalan. İletişim eksikliğinden dolayı sürekli kavgalar ediyorsunuz, kendinizi hiçbir zaman net bir şekilde ifade edemiyorsunuz ve karşınızdaki kişiye olan bağımlılığınızdan ötürü bu net düşünceyi açıklığa kavuşturmakta da zorluk çekiyorsunuz. Siz evli olduğunuzda olmak istediğiniz kişi değilsiniz artık. Yorgun argın bir şekilde üç beş kuruş kazanıp eve geldiğinizde eşinizin sizi yemekle beklemesi ya da tüm gün evde göt büyütüp sizin için kendini yırtan kocacığınızı karşılamak sizi gerçekten mutlu ediyor mu? Tüm bu tekdüze döngüden keyif mi alıyorsunuz?
Üç beş kuruş demişken bunun bir de finansal rezillikleri var tabi. Eğer bir erkekseniz ve tüm gün evde yatan tembel, tek yapabildiği ortalığı toparlayıp, çocuğunuzu emzirmek olan dişi varlıkların da karnını doyurmak zorundasınız çünkü o size kara vajinası ve kötü köleliğinden başka bir şey vadetmiyor. Neden yalnız yaşayıp her gün farklı maceralara atılıp her gün farklı sürtükler becermeyip kendi finansal özgürlüğünüzün bir çoğunu bir mutfak robotuna ve ondan elde ettiğiniz ve size hiçbir getirisi olmayacak çürük mahsullere harcıyorsunuz? Hepiniz birer bağımlısınız. Ve bu bağımlılık sizi uyuşturup birer robota çevirdi. Hepsinin sorumlusu toplumsal ahlak kuralları denilen bir saçmalığın yaratıcıları. Sizin yine kıçınızı yırtıp saçma sapan düşüncelerini dinlemek için konferanslarda toplandığınız insanlar. Onlar sizi bu hale getirdi ve onlar yüzünden hepiniz birer oksijen sahibi robotsunuz.
Bir de kendiniz yetmezmişsiniz gibi dünyaya bir ya da daha fazla sizden getiriyorsunuz ve o da sizin gibi sıkıcı bir hayat yaşıyor. Kişisel zevklerden uzak, varlığıyla zahmetlere sürükleyen ve para kaybettiren o organizma. Evet o sizin çocuğunuz. Sizin büyük umutlarla dünyaya getirdiğiniz, belki ilerde büyük insan olur da bana bakar diye umutlandığınız o varlıklar. Size acı bir haber vereyim o çocuk sizin gibi sıkıcı ve onu nasıl geliştireceğini bilemeyen insanlarla büyüdükçe bir bok olamıyor ve o da sizin gibi aşağılık bir hayat yaşıyor.
Evet size tavsiyem aydınlanmanız ve kendi hür iradenizle özgür bir hayat yaşamanız. Kendi hobilerinizi ve zevklerinizi kimseden onay alma zorunluluğu olmadan yaşamak sizin elinizde. Muhtemelen siz bu ucube ne anlatıyor diye düşüneceksiniz fakat umrumda değil çünkü ben bu hayatı kendi doğrularımla yaşıyorum ve böyle mutluyum. Siz de monoton hayatlarınızı rahatlılık yalanıyla süslemeye devam edin.
Suratlarınızdan benden ne kadar nefret ettiğinizi şu an net bir şekilde anlıyorum fakat ben size bugün bir iyilik yapacağım ve bu iyilik yaptığım çift beni ebediyen unutamayacak. Belki o an uyuşmuş beyinlerinin getirdiği uyarılarla bana inanılmaz bir kin kusacaklar fakat zaman geçtikçe bana minnettar olacaklar.
Snitsky ringden iniyor ve etrafı süzmeye başlıyor. O sırada elinde bebek tutan bir anne ve eşini fark ediyor ve onların yanına doğru ilerliyor. Çift Snitsky'e şüpheli gözlerle bakarken Snitsky ilk önce ellerini bebeğin sahibi annenin ellerinin üzerinde gezdiriyor ve daha sonra birden bebeği çekip alıyor. Baba ise hışımla içeri girmek isterken güvenlik görevlileri buna izin vermiyor ve Snitsky bebekle ringe giriyor.
Gene Snitsky : Evet küçük adam adın ne senin bakalım?
Snitsky bebekten cevap alamayınca daha çok sinirleniyor ve mikrofonu yere bırakıyor. Daha sonra biraz duraksayıp seyirciye bakıyor ve birden bebeği adeta bir top degajlayan kaleci gibi dikiyor! Kameralar bu hadise yaşanır yaşanmaz direkt cızırtılar eşliğinde kapanıyor...