Konuya cevap cer

JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.

Mesaj

<blockquote data-quote="Karakoncolos" data-source="post: 4281" data-attributes="member: 114">Bir akşam, uykuya dalmadan evvel sükûnet bulmak için sessizce soluk aldığımı fark ettim. Fikrimin sedası sakinleşip bade-i iç huzura eriştiğinde, birden etrafın muhit değişmeye başladı. Ruh âleminin kapısı gibi bir yol aralandı sanki. Bu, benim için olağanüstü bir tecrübe değildi, lakin bu sefer farklı bir şey hissediyordum.Gözlerimi açtığımda, odanın bir suretinde buldum kendimi. Her şey aynıydı: eşyalar, duvarlar ve hatta libasım dahi. Fakat bir şeylerin gayrı ahkâm olduğunu hissettim. Oda havası bulutluydu ve içimde bir ızdırap hissi taşıdım. Bir anda, aynanın önünde duran bir siluetin mukaddesatını müşahede ettim. Siluet, uzunca, siyah bir pelerine bürünmüştü ve yüzü gözükmez oldu. Kalbim hızlıca çarpıp durdu ve korku beni sardı.Siluet, yavaşça bana döndü ve gözlerimle bir anlık mütalaada bulunduğunda, tüylerim ürperdi. Zihnimde tasavvur etmeye başlayan korkunç suretler ve elem hissiyle, sanki bir kâbusun kollarına sürüklenmiş gibi hissettim. Görmem icap eden şeylerdi, fakat benim için fazlasıyla mücehheydi.Bir anlık nefes alışverişiyle kendime geldiğimde, gerçek âlemde olduğumu hissettim. Ter içinde kalmış, kalbim hızla çarpmaktaydı. O an, durugörü yeteneğimin mübâreği bir armağan olduğunu hissettim.O andan sonra, durugörü yeteneğimi idare edebilmek için bir yol bulmak üzere araştırmalara başladım. Çeşitli ruhânî ve irfânî öğretileri müzakere ettim. Tesbih ve enerji amelleriyle zihinsel ve hissî dengeyi korumayı öğrendim.</blockquote>

[QUOTE="Karakoncolos, post: 4281, member: 114"] Bir akşam, uykuya dalmadan evvel sükûnet bulmak için sessizce soluk aldığımı fark ettim. Fikrimin sedası sakinleşip bade-i iç huzura eriştiğinde, birden etrafın muhit değişmeye başladı. Ruh âleminin kapısı gibi bir yol aralandı sanki. Bu, benim için olağanüstü bir tecrübe değildi, lakin bu sefer farklı bir şey hissediyordum. Gözlerimi açtığımda, odanın bir suretinde buldum kendimi. Her şey aynıydı: eşyalar, duvarlar ve hatta libasım dahi. Fakat bir şeylerin gayrı ahkâm olduğunu hissettim. Oda havası bulutluydu ve içimde bir ızdırap hissi taşıdım. Bir anda, aynanın önünde duran bir siluetin mukaddesatını müşahede ettim. Siluet, uzunca, siyah bir pelerine bürünmüştü ve yüzü gözükmez oldu. Kalbim hızlıca çarpıp durdu ve korku beni sardı. Siluet, yavaşça bana döndü ve gözlerimle bir anlık mütalaada bulunduğunda, tüylerim ürperdi. Zihnimde tasavvur etmeye başlayan korkunç suretler ve elem hissiyle, sanki bir kâbusun kollarına sürüklenmiş gibi hissettim. Görmem icap eden şeylerdi, fakat benim için fazlasıyla mücehheydi. Bir anlık nefes alışverişiyle kendime geldiğimde, gerçek âlemde olduğumu hissettim. Ter içinde kalmış, kalbim hızla çarpmaktaydı. O an, durugörü yeteneğimin mübâreği bir armağan olduğunu hissettim. O andan sonra, durugörü yeteneğimi idare edebilmek için bir yol bulmak üzere araştırmalara başladım. Çeşitli ruhânî ve irfânî öğretileri müzakere ettim. Tesbih ve enerji amelleriyle zihinsel ve hissî dengeyi korumayı öğrendim. [/QUOTE]

İnsan doğrulaması

Ara

Ara

Konuya cevap cer