The Rock: Vay canına ve sizi seviyorum, teşekkür ederim. Vücudumun her yerinde tüylerim diken diken oldu. Bu çılgınlık, tamam mı? Adamım. Siz o*ospu çocukları beni burada duygusallaştırıyorsunuz. Pekala, altı dakika otuz üç saniyemiz kaldı. Tamam, işte başlıyoruz, sorun yok. Bu en iyi altı dakika olacak. Pekala, bilirsiniz, The Rock'ın bir sürü lakabı vardır. Halkın Şampiyonu, Tüm Eğlence Dünyasının En Heyecan Verici Adamı, Yaşayan En Seksi Adam ve en gururlusu, Jabroni Döven, Turta Yiyen, Çığır Açan, Kaş Kaldıran, Elektrik İkonu, Tüm Hisselerin Sahibi, Son Patron, Halkın Şampiyonu, The Rock. Pekala, bana yardım etmenizi istiyorum. Yani, açıkça hissediyorsunuz, ben de sizi hissediyorum. Bir konuda yardımınıza ihtiyacım var. Geçen sene bu zamanlar, The Rock, The Final Boss, gittiğim her yerde, her spor salonunda, her restoranda, her kilisede, her striptiz kulübünde aynı şeyi duydum. Neden Cody'ye bu kadar kötü davranıyorsun? Cody'ye kötü davranma. Cody hikayesini bitirmek zorunda, Cody'ye kötü davranma. Aman Tanrım, tamam.
Bir yıl sonra, dün gece, Netflix, Raw, Wooo. Harika bir geceydi, evet, tarihi bir gece yaşadık. Dün gece The Rock, Cody Rhodes'a destek vermek istedi, ona çiçeklerini verdi, kıçını tekmeledi, kıçını tekmeledi, şirketi omuzlarında taşıdı. Sonra ne dediler? Cody'ye iyi davranamazsın. Cody'ye iyi davranma. Cody ile tekila içme. Siktir et. Günün sonunda onlara Son Patron The Rock'ın 20 adım sonrasını düşündüğünü hatırlatalım, bu yüzden yapmaları gereken en iyi şey rolünüzü bilmek, çenenizi kapatmak ve The Rock'ın onları götürdüğü yolculuğun tadını çıkarmak. Şimdi, burada gürültülü bir kalabalık var. İki dakikamız kaldığı yazıyor. Bak, iki dakikam olduğunu söylüyorlar, ben de siktir et diyorum, bütün gece devam ediyoruz. Terliyorlar, her şey yoluna girecek. Konuşma tarzım için özür dilerim, özür dilerim. Gerçek şu ki, NXT'ye geleceğimi birkaç hafta önce biliyordum. Triple H ve Nick Khan ile konuştum, NXT'ye gelmeme izin verin dedim, Pazartesi günü Intuit Dome'dayız, Salı günü NXT'ye gitmeme izin verin, ne düşünüyorsunuz? Bunun harika bir şey olduğunu söylediler. Ama ne diyeceğimi bilemedim, değil mi? Bir düşünün, AVA ile kuliste konuştum, oraya gideceksin ve bu kalabalığı hissedeceksin dedi. Bu kalabalığın seni bilgilendirmesine izin ver ve ne söyleyeceğini bil. Ben de seni seviyorum ve bunu takdir ediyorum. Ama size çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Yapmak istediğim asıl şey, buraya gelip size teşekkür etmek ve nedenini söylemek.
Çünkü dün gece Intuit Dome, Netflix'te Monday Night Raw'a gitmek, seksi bilet bu, bilet bu, değil mi? Hey, şova gidin, ünlüleri göreceksiniz, WWE'deki tüm yıldızları göreceksiniz, hepsini göreceksiniz, gitmeniz gereken bu. NXT, Los Angeles'taki The Shrine, gitmek isteyeceğiniz yer. Size bir şey söyleyeyim, tüylerim diken diken oldu, duramıyorum. O gösteriye gitmek zorundasınız ama buna gitmek istiyorsunuz. Tamam, bütün yıldızların olduğu yere gitmek kolay. Haklısın, burada da bir sürü yıldız var. Sana söylemek istediğim şey de bu. Her birinizin ne kadar önemli olduğunuzu, tüm bu olay için ne kadar kritik olduğunuzu bilmenizi istiyorum, tamam mı? Çünkü oradaki çocuklar, o kızlar ve adamlar kıçlarını yırtarak çalışıyorlar, buraya geliyorlar. Üç yıl içinde, kim bilir, WrestleMania'nın ana etkinliğinde olabilirler. Ama bildiğiniz gibi, üç yıl içinde bu işin dışında da kalabilirler. Ama bu şuna bağlı. İster yuhalayın ister alkışlayın, her şey nasıl tepki verdiğinize bağlı. Ben de bu yollardan geçtim. Memphis'te Flex Kavana olarak güreştim, biliyorum, bu profesyonel güreş tarihindeki en kötü isim, kalabalığa bağımlı olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Düşündüğünüzden daha önemli olduğunuzu bilmenizi istiyorum. Ben buradayım. Bakın, işim beni birçok yere götürüyor, her zaman evime, size döneceğim. WWE, NXT, sizi seviyorum. If You Smell What The Rock Is Cooking.