- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 37
- Mesajlar
- 2,359
- Beğeni sayısı
- 1,050
- PG Nakit
- 325
Teoman: "Ben küçüktüm. Çok küçük. Önümdeki şeyin sadece işemek için kullanıldığını sandığım yaşlarda kendimde bir şeylerin eksik olduğunu hissetmeye başladım. Yerden bitme bir erkek çocuğu annesi tarafından ne kadar ciddiye alınabilir? Üstelik sorguladığı şey "benim babam kim?" ise. Sahiden, bir anne için cevaplanması daha güç bir soru var mıdır?
Biliyordum, beni leylekler getirmedi. O yüzden bu şekilde kandırılamazdım. Bir Garza'yı oyalamak ne zor iştir... Üstelik bir Garza olduğunu bilmiyor ve doğruyu öğrenmek için her yeri didik didik arıyorsa. Eşeledim. Gerektiğinde kumların en dibini, o mağaraların en derinlerini ve dahi o yığınla doluşmuş çakıl taşlarının ardını.
Biliyordum, benim bir ailem vardı. Büyük bir ailem. Birbirimizden kilometrelerce uzaklarda yaşasak da, başka ülkelerde kaybolduysak bile. Ait olduğum yerin, ait olduğum ailenin bir gün karşımda oturacağını ve sonradan oluşsa da en sert kesici aletle bile asla koparılamayacak o kan bağına kavuşacağımı.
Biliyordum, şu an olmasa da dünyanın öbür ucunda benimle kumdan kaleden bir Garza İmparatorluğu inşa etmek fiilini içinde ukte olarak yaşayan kuzenlerim olduğunu. Hiç kimseyle paylaşamadığım, canımdan sakındığım o oyuncak arabalarımı onlar benden istese gözümü bile kırpmadan vereceğimi.
Biliyordum, ve gerçekleri görüyordum. Kendi toprağında büyüyen, bir başka dünyanın insanıydım ben. Ama ya damarlarımda akan bu kan? Kimin kanıydı? İşte bunları susarak aşamazdık anne. Zor da olsa o gün gözlerimin içine bile bakamadan söyledin, "Sen bir Garza'sın…" Ama nasıl olur? Bu... Bu da nedir? "Garza"... Sanırım yeni bir masal geliyor, ama ben masal dinleyecek yaşı geçtim. Üstelik artık, önümdeki şeyin işemekten fazlasına yaradığını biliyorum. Ne büyük gelişme... Büyüdüğümü hissediyorum. O halde bir şeyler yapmalı. Babacığın karşısına çıkmaktansa, seni unutanı sen de unutmalı. Bunca yıl. Ne yapılabilirse, elden ne gelirse. Daha fazlası. Çünkü...
Biliyordum. Ben bir Garza'yım. "Balıkçıl kuş" anlamına gelen bir soyun adından fazlasıydı bu. Angel… Humberto. Sizinle oynamayı düşlediğim o oyuncak arabalarımı yaktım. Bence küçük Teo'yu tanımış olabilseydiniz bunu aklınızdan bile geçirmezdiniz. Çünkü onlar benim her şeyim sayılırdı. Çaresizlik. Daha doğrusu, zaman geçti ve benim ilgilendiğim şeyler değişti. Uzaktan da olsa, aynı yollardan geçtik. Birbirimizi bilmeden. Bu kalp, damarlarımızdaki o kan için atıyordu ama birbirimizin ihtimallerinde bile yoktuk. Ne acı, küçük Teo'ya bir sarılma şansım olsa bir dakika bile durmazdım. Gel zaman, git zaman. Hayatımın geri kalan onca kısmı bir yerlerimi kırarak, bir şeyleri dökerek, yazılanı oynayarak... Bunu kendime aşıladım. Kabullenmesi zor olsa da, içine gireceğim dünya yüzlerce yıldır bir Garza'nın içinde olduğu dünyaydı. Dolayısıyla ben de orada olmalıydım. Ringde.
Ben... Teoman. Ne olursa olsun bir gün buraya gelmek zorunda kalacağımı biliyordum."
"Çünkü...
Garza'lar unutmaz."