RPG Manisa Davası


satriale

george floyd
Katılım
28 Haz 2023
Konular
156
Mesajlar
2,719
Beğeni sayısı
596
PG Nakit
385
Favori Güreşçi
Steve Austin ve mOx
Sene 2001 yazı. Genel olarak siyahilerin, az buz beyaz tenli gencin ama sıfır kadının bulunduğu ballz tarlası bir ortamda sahneye çıkan herhangi biri herhangi biriyle random freestyle atıyor.

35.PNG


sessizce dinleyin millet
kaldır elleri, kaldır elleri
eskini düşünme, onlar bir yanılgı, yanılgıların özünde bi kanırtı
boynunda paslı chain altında halhal, şimdi oldu mu erkekliğin hasıraltı
onur haysiyet erkeğin farzıdır, kurşunu sık, kimse görmesin kaybını
devam ediyor heva, yatak odanda bir kuruntu, anlıyorum Hilary hislerini
uzaklardan misafirlerim geldi, bir çoban ve bir homie, yardım çığlığı işittim
kutsal müessesede kutsal sorun varmış, görev geldi ve sizin hatunu dirilttim.
mesele putunu devirmek değil, çizik duvarları yıkmaktı, (ve)
al ve yerine koy bu berbat sözleri, görevim kafiyeyi ve varoşları sikmekti.

Truth'u biri itiyor ve afallayarak sahneden iniyor. Arkadaşları ile kırmızı kepli lavuklar arasında arbede çıkıyor. Tartışma mekanın dışına taşıyor. Birini deviren ötekine desteğe gidiyor. Tek kalanlar beyzbol sopaları ile karşılık veriyor. İtişmeler sonucunda ayakta kalan kimse olmuyor. Truth çevresine göz gezdirirken sokağın köşesinde siyah rengin üstüne beyaz ay hilal desenli tişört giymiş, saçlarına hafifinden aklar düşmüş uzun bir genç görüyor. Yanında da şapkasını yanlamasına takan iki kişi görüyor. Truth'un baktığını görüyorlar ve ellerinde tuttukları şeyi gösteriyorlar.

kajmer.PNG


Kamera kasete zoom yapıyor.

33.PNG
34.PNG


Ekran kasete iyice yapıştıktan sonra uzaklaşıyor. Dolunay görünüyor. Kamera yer yüzüne çevrilince konvoy halinde arabalar bir yere gidiyorlar. Japonca harfler aşağı yukarı akıyor. Glitch oluyor ve gece görüşlü kamera açılıyor. Çatı katında 6 dallama görünüyor. Son bir glitch ile çatı katındaki arkadaşların yanında soluk alıyoruz. İçlerinden biri Truth çıkıyor, diğerlerinin suratı maskeyle ve kapüşonla kapalı.

"Tepedeyiz ve dipten ırak dibe bakıyoruz. Altın kolyemi görünce yakama yapışacak denyolardan uzaktayım. Ulaşılamaz bir diyardayım. Herkesi buradan gözlüyorum, kontrolü elimde tutuyorum. Kendimi iyi hissediyorum. Sanki gülistanda, gökkuşağının sularla birlikte aktığı nehrin dibindeki müstakil evde büyümüşüm gibi hissediyorum. Yaşamımı çiftliğimdeki ürünleri pazarlayarak, evimin karşısına oteller dikerek veya turistlik bir gezi yaptırarak idame ettirebilirdim ama buna ne gerek var değil mi? Onun yerine son model en kaliteli deriden yapılmış sandalyeye oturup kafamı mikrofona uzatıp götten uydurma hikayeler anlatıyorum. Bakıyorum. Bakmaya devam ediyorum. Kötü yüzler, ölü ruhlar görüyorum. Hala bir umudu olanların suratındaki tebessümü görüyorum. Kafalarını dik tutup yürüyorlar. Omzunun dibinden geçen biri daha var. Umutsuz bir vaka yanından geçiyor ve suratındaki tebessüm sadece ruhunu maskelemek için. Bunları görebiliyorum, herkesin içinde tuttuğu kini görebiliyorum. Kör değilim, sağır olmak içinse çok gencim. Genç yaşta masanın başına oturup ehli olmadığı işler hakkında atıp tutan ama bir şey tutturamayan lavuklar, Solvay konuğu gibi hissediyor. Duyuyorum. Rögar kapağının altında direnişin bitmesini bekleyen Fransızın yakarışlarını duyuyorum. İnşaatın merdivenlerini amacına ulaşmak için hızlıca çıkan gencin ayak sesleri kulağımda çınlanıyor. Ne kadar güzel, bir gencin amacı için canını dişine takarak çalışması ama şöyle bir gerçek var ki o genç amacına ulaşınca çınlanma sonlandı. Etrafı tebeşirle çizildi. Kulağım rahata erdi, gencin kendisi de. Her şeyi duymanın en kötü yanı da suskunluğun neyden kaynaklandığını biliyor olmak. Kulağımı, rengarenk bir kulaklıkla kapatmıyorum. Sansürlü bir kulaklığım yok. Filtresiz iletişim halindeyiz. Ücret karşılığı konuşmalar yapmıyorum. Siperim monitörler değil."

"Mcafee'yi tanıyorum. Baba parasını en iyi yiyen çarlardan biri. Sıkıldı mı, kumar oynar. Şansı yaver gidene kadar elindeki zarı çalkayabilecek, kartları karabilecek kadar rahatlık içinde. Yaptığı zibilyon tane başarısız atıştan sonra attığı ilk ve tek başarılı atışta en büyük boku başarmış edalarıyla ona buna çatıp ucuz başarısını tüm semte ilan eder. Buradaki başarısızlıktan bıktı mı, bir şeyler satın alıp ticarete yönelir. Dikiş tutturamaz, dengeyi tutturmak için işin terzisine parayı basar ama o da yanmış bu dikişi asla dikemez. Modası geçmiş, asla talep görmeyen mavi yunusları ve kırmızı orakları çürümeye yüz tutar. Batar. Daraldı mı, futbola yönelir. Arkamdaki homielerin üstünlük kurduğu piyasada ayakta kalmak mümkün mü? Hepimiz güçlüyüz. Sizlerin yedi yıl çalışıp ulaşabileceğiniz vücuda bizler birkaç ayda ulaşabiliyoruz. Üstün ırkınızın zayıflığı karşısında şok geçiyoruz. En büyükler sizlerdiniz, en iyiler sizlerdiniz, sizler olmasa kimse ne iş sahibi ne de bir başarıya sahip olurdu. Yıktık. Tek bir omuz darbesi ile devirdik. Üstünlük bizde. Pat için futbol, hapishane oldu. Hapishaneye düşmüş bir beyaz gibi zor durumda kariyerine devam etti. Baskıladık, zorladık, köşeye sıkıştırdık. Ağzına sıçtık. Sağa gittiğinde kafesin içinde siyahlarla çevrilmiş bembeyaz pörtlek gözler gördü. Sola gittiğinde de aynı tabloyu karşısında buldu. İleri doğru koşamaz çünkü aramazdan geçecek cesareti yok. Cesaret eksikliği, onu masa başında oturmaya zorladı. Kendi için en doğru sektörü, işi buldu, profesyonel güreş. PGW ekranlara geldiği günden bu yana ringde gördünüz mü? Gördünüz mü broskiler? Arkadaşlarımdan da ses çıkmadı. Kimseyle içli dışlı olmadan kariyerini sürdürmeye karar vermiş olmalıydı. Böyle bir şey yapmasına izin veremem. Artık harekete geçmeli. Aramıza katılmalı. Bizden biri gibi davranmalı. Kapalı kapılar ardında mikrofonlar ve kabloların arasında dudaklarını hareket ettirerek iş yapamaz. Ringin üstünde iplerin arasında koşarak yumruklarını karşısındakinin suratına yapıştırarak iş yapmalı. Koç mu arıyor? Hocası olacağım. En iyi dersi, derse geldiğinde vereceğim bra."

Kameraya yumruğunu koyuyor ve görüntü gidiyor.​
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: