- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 42
- Mesajlar
- 5,789
- Beğeni sayısı
- 1,671
- PG Nakit
- 370
Kameralar karanlık bir ortamda açılıyor fakat ortam karanlık olmasına rağmen oldukça fazla ses yoğunluğu var odanın dışından gelen. Finn Balor'u görüyoruz ekran karşısında. Prince of PGW şovunun gerçekleşeceği Jose Miguel Agrelot Coliseum olduğunu anlıyoruz bu ortamın. Balor sıkkın bir ifadeyle kameraya bakıyor bir süre boyunca ardından konuşmaya başlıyor.
Finn Balor: Tüm bu ses... Bu yoğunluk... Kafam... Kafam patlamak üzere.
Balor eliyle başını ovuyor bir süre boyunca. Ardından kapıyı açıyor ve dışarıya doğru bağırıyor sanki tüm yoğunluk içerisinde birileri onu duyacakmışcasına.
Finn Balor: Biraz sessiz olun orospu çocukları!
Balor kapıyı sertçe kapatıyor.
Finn Balor: Komik... Gerçekten komik. Sanki bir bok olacakmış gibi hepsi debeleniyor. Sefil orospu evlatları. Hiçbiri farkında değil fakat hepsi sistemin bir piyonu. Böyle devam edin. Asla size ait olamayacak bir ünvan için debelenmeye devam edin. PGW'nun prensi, ha? PGW'nun prensi mi yoksa Dwayne'nin satılık orospusu mu demeliyim? Geçen sene Humberto güç zehirlenmesi yaşayıp kendini yok ettiği süreci bu sikik turnuva ile başlatmadı mı? Prenslik ha? Sikmişim prensliğini! Biz tasma takılmasına izin verecek satılık birer köpek değiliz. Ne ben, ne de dostlarım. Daha finale bile kalamamış kıskanç ve zavallı bir adamın sözleri olarak görebilirsiniz bunları fakat bu doğru değil ve ne düşündüğünüz de umrumda bile değil. Tüm bu turnuva ve tüm bu süreç üst kademinin bir planı. Onlar tutmuş planını zevkle izlerken biz bir bataklığın içine doğru gömülüyoruz. Sikeyim tacı, sikeyim pelerinini, sikeyim prensliğini! Benim kendimi kanıtlamak için bir taç veya turnuvaya ihtiyacım yok. Bir kemere bile ihtiyacım yok. Fakat onların kargaşaya, kavgaya ve ihanete ihtiyaçları var. Çünkü tüm bunlar seyirciyi bu işe çekiyor ve kendilerinin mutlak otorite olarak kalmalarını sağlıyor. Sistemli bir şekilde planlarını kurdular ve tüm bu plan tıkır tıkır işlemeye başladı. Çünkü biz onlar için bir tehdittik. Bu tehdit olduğu sürece işler onların istediği gibi gitmeyeceğinin farkındaydılar. Dışarıdan çökertemedikleri için iç karışıklık yaratmaya çalıştılar ve gayet başarılı da oldular. 1 ay önce Judgment Day denildiği zamanlar insanlar gerilirdi ve korkardı fakat şu an kimin sikinde Judgment Day, ha? Dağıt, böl ve yok et. Tüm istedikleri bu. Beni başarıya aç bencil bir adam zannediyorsunuz fakat hayır. Ben her şeye doymuş bir adamım. Benim derdim liderlik, şampiyonluk veya ego tatmini değil. Ben bu şirkete bir amaç için geldim. Sadece kendi amaçlarım değil bir topluluğun, bir dostluğun hedeflediği amaçlar için. Fakat şu an sağıma ve soluma bakınca bir dost göremiyorum. Çünkü sistem onları zehirlemeye çalışıyor. Sistem onları benim yanımdan çekip sonra da bir köşeye atıp yok etmek istiyor. Fakat... Ben buna izin vermem.
Finn Balor: Carlito, amigo... Bir ünvan mı istiyorsun? Bunun için canımı dişime takacağım. Senden bile daha çok. Dom... Evlat... Bir intikam mı istiyorsun? Bunu birlikte alacağız. JD... Kadim dostum! Kendini kanıtlamak mı istiyorsun? Bugün bunu birlikte başaracağız. Ben buradayım. Siz... Karşımda mısınız yoksa yanımda mı?
Kamera açısı genişliyor ve Balor'un Judgment Day'in kişisel odasında bulunduğunu görüyoruz. Balor kollarını açıyor ve kameraya doğru bakıyor. Balor bakmaya devam ederken ekran kararıyor.