RPG #ForTheThrone


Ensiferum

eater.of.worlds
Katılım
4 Tem 2023
Konular
75
Mesajlar
4,593
Beğeni sayısı
1,044
PG Nakit
200

Kameralarımız ringe bağlanıyor. Prince of PGW fontlarıyla donanmış dört turnbuckle'ın tam ortasında, sahibini bekleyen Prince of PGW tahtını görüyoruz. Işıklar sönmüş ve flaş ışıkları arenayı aydınlatırken tahtın az ötesinde sallanan sandalyesine kurulmuş ve hasır şapkasıyla ring zeminine bakan Bray Wyatt'ı görüyoruz. Aile üyeleri ise görünürde yok.

S3Sn8rLQwqs8B5R_1730667523.jpg


He's got the whoooole World, in his hands,
He's got the whole wide World, in his hands…


Seyirciler Wyatt'a yuhalamalarla cevap verirken Wyatt yavaşça kalkıyor ve seyirciye bakıyor.

Tarihler artık 4 Kasım'ı gösterirken, dört amansız savaşçının taht uğruna yapacağı mücadeleye tam bir hafta kaldı. Havadaki heyecanı hissedebiliyor musunuz madamlar ve mösyöler? Bu.. bu PGW'a kimin hükmettiğini görebilmemiz için en büyük fırsat. Bu bir çeşit "turf war"! (Wyatt sırıtıyor) Geçmişte, daha cesur ve daha acımasız adamların atlarının toynakları çimleri döverken bu tahtlardan birine sahip olabilmek için binlerce adam ölüyordu. Hepsi sadece bir koltuk için.... mi? Yoksa koltuğun temsil ettiği şey için mi? Şu gördüğünüz şey, üzerine oturan adamı ne PGW'nun şahı yapacak ne de kralı.. Ama tahtı alan adam, PGW'nun prensi olacak. Ve ihtiyar Bray amcanızın ufak bir tarih dersi vermesi gerekirse: Prens, tahtı alacak olan adama denir. Bu da bizlere şunu gösteriyor, Porto Riko'da 4 adamın arasından sağ çıkacak olan kişi her kim olursa, PGW'nun hükümdarı olmaya aday olacak. Arka alandakiler, haftalarca "turnuva" adını verdikleri bir kördöğüşünün içine girdiler ve bize üç tane aday gönderdiler. Üç. Ben mi, ben bu şeyin talibi değil sahibiyim; ve o eleme turlarını geçerek Bray amcalarıyla ringi paylaşacak olan oğlanlar sadece benim tarih kitabımda tozlu bir sayfadan ibaret olacak! Ve onlara iyi bakın. Bu tahta talip olan diğer adamlara. Bunlardan bir tanesi, meyve yiyip insanların suratına tükürmekten, Finn Balor'un bar fedailiğini yapmaya ancak terfi edebilmiş bir sefil. Kendilerine Kıyamet Günü adını veren ve Ailemizin ayaklarına dolanan grubun bir parçası. Ve aslında, sistem bir şekilde onu benimle aynı ringin içine attı, çünkü Wyatt Ailesinin gittiği nokta PGW'de pek çok kişinin dişlerini korkudan titretiyor. Ne kadar hızlı gittiğimizi ve kılıcımızın ne kadar keskin olduğunu görenler, karşımıza samandan bir hedef tahtası dikmeye çalışıyor. Carlito, benim dünyamda nefes alabilecek güçte bir adam değil; beraber dolandığı saz arkadaşları da öyle. Ama Wyatt Ailesinin hükmünü bitirebileceklerine inandırıldılar ve bize karşı sahaya sürüldüler. Evlatlarım, bu acizlerden ikisinin işini takım altınlarını savunurken bitirecek; ben de finalde Carlito'nun işini bitirecek ve Judgment Day denen bu zırvalığa bir son yazacağım.

Wyatt yuhalanırken seyirciye bakıp gülümsüyor.

Pf25683QPS7dnCZ_1730667361.jpg


Sonra da sıra küçük İngiliz midillisine gelecek. Evlat, arka alanda kendine akıl hocası arama sıklığına baktığım zaman, kendi başına iş bitirmekten aciz bir adam görüyorum. Önce eroin bağımlısı bir keşin sırtına yaslanmaya çalıştın, sonra bir ara sırtına bindiğin başka bir hemşehrin tarafından ihanete uğradın ve şimdi de arka alandaki yaşlı adamlara kendini pazarlamaya çalışıyorsun. Ve PGW'nun prensi olmaya aday olduğunu söylüyorsun, görüyorsun ya: Bu tek kişilik bir iş. Emrinde yığınla adam olmasına rağmen ihtiyar Bray amcan bile ringde işlerini tek başına halledebiliyor. Ustasının adıyla ve eliyle bir yerlere gelmeye çalışan adam, çırak muamelesi görür. Bir an önce kendi işlerini kendin halletmeyi öğrenmen gerek evlat, Pinokyo olmaya niyetlenirsen herkes senin Gepetton olur, iplerini nereye çekerlerse oraya sürüklenirsin. Tıpkı Bryan Danielson gibi. Bryan, seni seneler önce uyardım adamım, endüstrinin seni bir maskot gibi kullandığını söyledim. Güney'in sesine kulak verirsen gerçek potansiyeline ulaşacağını anlatmaya çalıştım. Ve geldiğin nokta, bir kez daha beni haklı çıkardı. Tıpkı Will gibi senin de arkanda duran bir akıl hocan var, daha kendine bile hayrı olmamış bir ihtiyarın kulağına fısıldadığı saçmalıklara aldanma. Sen, PGW'nun maskotusun. Defalarca kaybedeceksin, bir gün büyük bir şansın olacağını düşüneceksin. Şimdiye kadar yaptığın gibi, şimdiye kadar yaşadığın gibi yenilgi üzerine yenilgi alacak ve bir gün o büyük zafere uzanarak buradaki insanlarla beraber kutlama yapacağın günü hayal edeceksin. Ama hepsi bir illüzyon adamım, gerçeği bir kez daha sana anlatmama izin ver: Bunlara (Seyirciyi gösteriyor) sırtını döndüğün sürece, sana ihtiyar bir adamın hezeyanları değil hayatın gerçeklerini anlatacak bir rehbere sahip olduğun sürece bu savaşı kazanabilirsin. Bu taht, seni yutar. O yüzden doğru olanı yap güzel çocuğum: Kendini Bray Wyatt'ın şefkatli kollarına teslim et ve bu çirkin demir parçasından çok daha güzel bir tahta sahip ol.. Ya da bu işi zor yoldan halledelim, diz çökmek yerine üzerime gel ve işini tek seferde bitirip seni seçim yapma derdinden kurtarayım. Prince of PGW unvanının sahibi çoktan belli: Bray Wyatt. Ve kaderimle benim arama girmeye cesaret eden bu üç şarlatana da söyleyeceğim tek şey-

Bir anda bir müzik duyuluyor ve Wyatt girişe dönüyor.


@Netuno @Hacken @Caliph
 

Netuno

The Last World Beater
Katılım
2 Tem 2023
Konular
220
Mesajlar
11,032
Beğeni sayısı
2,078
PG Nakit
1,055
RPG Karakteri
Will Ospreay & Don Callis
Favori Güreşçi
Hana Kimura


04___Will_Ospreay_Segment___03_13_24_002-1680x921.jpg
Don-Callis-960x540.jpg


Müzik duyulmaya başladığı gibi devasa bir yuhalama yükseliyor. Önce girişte Will Ospreay gözüküyor. Sonra peşi sıra Don Callis beliriyor. Callis gözükünce yuhalamaların şiddeti katlanarak artıyor. Callis bunu gülerek karşılıyor. Ospreay önden giderek, ringin iplerini Callis için aralıyor. Callis ringe giriyor ve peşinden Ospreay de ringe giriyor. İnanılmaz bir yuhalama var...


images


Don Callis görevliden bir mikrofon alıyor. Ospreay köşesine yaslanarak, Don Callis'in konuşmasını izliyor. Seyirciler sonunda yuhalamaktan yoruluyorlar ve Callis söze giriyor...


Don Callis: Çok hoş konuşuyorsun gibi gözükse de Bray, çok boş konuşuyorsun. Sen WWE'den sonra ayaklarının bağı çözülmüş, yerde debelenen bir adamken, Will Ospreay burada, şirketin ilk World Heavyweight Şampiyonu oldu. Senin basit köylü kafatasından içeri girmiyor olabilir ancak Bray, gördüğün bu adam, güreşin tanrısı. Will Ospreay ben olmasam da, dünyanın tepesinde olacak olan adam. Senin gibi bunu arkasına milyonluk ordu katıp da yapmıyor. Bazıları senden bundan ötürü korkuyor ama ben korkmuyorum. Ben korkmuyorum çünkü gerçekten en iyinin yanındayım. Will senin aksine, korkutucu görünmek için başkalarına ya da çocukları korkutmak için uydurulan masallara ihtiyaç duymuyor. Ben sadece gereksiz şeyleri halletmek için buradayım. Bunlardan birisi, senin de bahsettiğin, ancak gerçekleri çarpıtarak anlattığın, o esrarkeş, Jeff Hardy. Ancak senin hatalarını düzelteyim. Jeff Hardy'nin, Will Ospreay için hiçbir anlamı yok. O sadece bir basamak. Benim tek yaptığım, Will Ospreay'in, o çürümüş basamağa sağlam basıp geçmesini sağlamaktı. Peşi sıra bahsettiğin ikinci kişiyi söyleyelim, Will'in hemşerisi olan Nigel. Nigel amacına hizmet etti sadece. İlk basamağı sağlam aşmamızı sağladı. İlk basamağı geçtiğimizde, onun da bir işlevi kalmadı ve şirketten defoldu gitti. Şimdi bir sonraki basamağa geçtik. Will, Prince of PGW'de üç basamak birden yükselecek ve PGW Şampiyonluğu için, Alberto Del Rio'nun karşısına çıkacak. Ancak önümüzdeki maça geri dönelim. Sen gerçekten Prince of PGW'de bir şansın olduğuna mı inanıyorsun? Maçta Carlito gibi bir ucubenin bulunmasından dolayı bu kadar eminsen, ümitlerini toprağa göm. Carlito ne buraya gelebilecek, ne de Prince of PGW maçına çıkabilecek. Will o sorunu halletti. Sen ve Danielson gibi iki şakanın yenebildiği bir adam, bu maçta olmayı hak etmiyordu ve Will ona Hidden Blade'i vurduğunda, bu sorunu halletti. Kendisi şu an muhtemelen hasta yatağında, boynu kırılmadı diye tanrıya dua ediyor. Eğer ki Bryan'ın sana maçı vereceğine inanıyorsan, bu şirketteki en büyük salaksın. Bryan sen arkanı döndüğünde, sana saldıracak ilk kişi. Fanların tezahüratı için, gözünü kırpmadan seni harcar. Çünkü bu gerçek Bryan Danielson. Bu onun gerçek kişiliği. Spot ışıkları için, her türlü maymunluğu yapabilecek bir adam. Eğer Will Ospreay'i tuşlayacağına inanıyorsan, reality check for you. Sen, Will Ospreay'in seviyesinde biri değilsin. Sen Will Ospreay'e el uzatabilecek bir canlı değilsin. Tanrının karşısında, ahmak Prometheus'dan daha öte bir şey değilsin. Sen kaybetmeye mahkumsun. Will Ospreay karşısında, diz çökmeye mahkumsun.

images


Ospreay öne doğru geliyor ve Wyatt'ın karşısına dikiliyor. Elini Callis'e doğru uzatıyor. Callis hemen mikrofonu Ospreay'e veriyor. Ospreay ve Wyatt dip dibe...


Will Ospreay: Bir şeyleri açığa kavuşturalım Bray, seni sevmiyorum. Çünkü sen bir güreşçi değilsin. Aksine, sen güreş için bir kara lekesin. Senin doğman bir kara leke. Senin nefes alman bir kara leke. Senin göz kırpman, yürümen, yemek yemen, su içmen, var olman... Sen bu dünyanın günahlarının temsilisin. Bu yüzden bu maç için sabırsızlanıyorum. Çünkü bu maçta, senin gerçek yüzünü ortaya çıkaracağım. Gerçek şu ki, sen sadece bir serserisin. Ne yol gösterici, ne de kurtarıcısın. Braun ve Erick, manipüle ettiğin iki steroid bağımlısı. Randy, tekrar spot ışıklarını üstüne çekmeye çalışan, zamanı geçmiş biri. Bana ait olan şeyi taşıyan Velveteen ise, ruhsal bozuklukları olan bir meczup. Bu yüzden seni yendikten sonra, benim olan kemerlerimi almaya geldiğimde, Velveteen'e kimsenin yapmadığı iyiliği yapacağım. Gerçekten destek almasını sağlayacağım. Bir profesyonel tarafından. Senin gibi taşralı biri tarafından değil, gerçek bir profesyonel tarafından. Seni bitireceğim. Sonra da senden geriye kalan aileni bitireceğim. Ancak bunu kendine özel bir şey sanma Bray. Sadece seni değil, Judgment Day'i de bitireceğim. En zayıf halka olan Carlito'dan başladım bile. JD, Finn ve Dominik'i de tek tek indireceğim. Bryan'ın ağlanıp durduğu ve başaramadığı şeyi yapacağım. Hem de bunu yaparken, bir damla bile ter dökmeyeceğim. PGW'nün bütün kanserli hücrelerini söküp atacağım. Son olarak da Danielson... Onun tekrardan emekli olmasını sağlayacağım. Anlıyor musun Bray? Siz prens olmak için mücadele edebilirsiniz ancak ben, PGW'nün gerçek kralı olarak, tahtımı geri almaya geldim. Benim olanı almaya geldim. Şimdi bana engel olabileceğine inanıyor musun? Bruv, hayatta kalırsan şükret. Kimse yoluma çıkama-

Ospreay cümlesini bitiremeden bir müzik yükseliyor ve konuşmasını bölüyor...

@Caliph @Hacken

 

Caliph

british master
Katılım
2 Tem 2023
Konular
231
Mesajlar
4,113
Beğeni sayısı
1,558
PG Nakit
795
RPG Karakteri
Carlito


Will’in sözünü bölen Carlito’nun müziği ve haliyle Carlito oluyor. Girişte gözükür gözükmez yoğun olumsuz tepkileri de üzerine toplayan Carlito elinde yine her zamanki gibi getirdiği şeftali ve mikrofon ile ringe doğru sırıtarak bakıyor. Eliyle müziğin susturulmasını istedikten sonra konuşmasına geçiyor.

80024313-12964227-image-m-6_1705314744412.jpg


“Biliyor musunuz Windham... Iıı... Will? Aslında buraya hiç gelmeyecektim, zaten buraya adım attım atalı da ilk defa bu arenaya, elimde bu s*ktigimin şeyi ile gözüküyorum. Cihazımı elleriyle kavrayan kaltakları ilk defa anladım şu an... Neyse ne... Gelip gelmeme durumumu değiştiren bazı gelişmeler oldu açıkçası, bazı şeyleri değiştirecek planlar ve kafamda tasarlayıp yakında ama çok yakında aksiyona geçeceğim bazı şeyler. Bütün bunları neden mi anlatıyorum? Judgment Day neler mi planlayacak yine, hani o büyük sükseyle başlayıp şu anda nerede ve kimbilir ne boklar yediği belli olmayan JD mi? Güldürmeyin, JD denilen s*kik oluşumun üyeleri evlerinde PS Store’dan indirimli oyun falan kovalıyor şu an. Ne hükmü var!”

Konuşmasını bölüp, mikrofonu indiriyor. Seyircilerin garip tepkilerini süzüyor ve ringe doğru yürümeye başlıyor. Ringe girdikten sonra devam ediyor.


hq720.jpg


“Prince of PGW! Ne önemli değil mi? Büyük bir şov daha, reyting savaşları ve satılan onlarca bilet ve o gecenin sonunda da bir prens belirecek, tam olarak burada! Bunun da bir hükmü yok! Maçın katılımcılarından biri olarak, arka alandan uyarıldım. “Git birkaç bir şey de olsa söyle ve buraya öyle gel” bu bacılarıyla kucağımda saydırma oynadığımın yetkililerinin ikazları olmasa buraya gelmezdim bile. Hatta belki şov gecesi o s*ktigimin maçına da çıkmayacağım gibi. Will haklısın belki ha ne dersin? Toplarımın kıl kökünde dahi olmayan bir maça belki çıkmamalıyım ya da çıkıp maçı sabote bile edebilirim bu da garip ve oldukça ilgi çekici bir hareket olur. Reyting savaşlarında da imzam olmuş olur, bu köküne soktuğumun güzide evreninin yönetiminin de bu hoşuna gidecektir. Bir ana kemer spotumu... Bilmem istemem sanırım uğraşamam ya da ballı kaymaklı bir sözleşme mi? Onu da bilemem gerek yok, keza istediğim hatunu becerecek ve istediğim arabayı sürecek kadar param var. Benim dediklerim çok farklı şeyler beyler. Bray sen bu şov, gecenin kahramanı olarak bu ringde prensliğini ilan edip köyüne, köyünün Lafayette prensi olarak gidip, akrabaların ve oranın o p*zevenk halkı tarafından kahraman gibi karşılanabilirsin, sorun ya da en ufak bir beis görmüyorum. Ya peki sen Will? Onlarca başarı, spot ışıklarının en sevdiği adamlardan biri olarak bir almadığın bu kaldı. Onu da almak sana yakışmaz mı? Kulağa açıkçası hoş geliyor. Al, eğer alabiliyorsan al... Ya da Bryan ki aramızda güreşi en iyi bilen kişi... Belki o bu tacı senin içine almanı sağlayacak kişi olacak. Dur sinirlenme ben konuşuyorum! Bitsin sonra ne s*kim dersen dersin... Bryan dedim. Evet o aramızda güreşi en iyi bilen, en iyi icra eden adam. Ancak buralarda göremedim, gelecek mi buraya adım atacak mı? Hiç bilmiyor ve bununla da ilgilenmiyorum. Maç, şov dahi s*kimde değilken an itibariyle Brie’yi altına almış olabilecek birisini düşünecek değilim elbette. Uzatmayacağım, bu şov galibiyet ya da mağlubiyet veya dedim ya bu maçta belki hiç olmayabilirim bile. Ama her ne olursa olsun, Carlito için geri kalan bütün her şey, bu şovdan sonra başlayacak! Tek başına! Yek bir biçimde ve hiçbir zaman olmadığı kadar garip olay döngüleriyle... Bu mücadelem bu ringdekilerle, burada bizi izleyen seyircilerle, evlerinde götlerini büyütüp izleyenlerle, yönetim ekibiyle, patronun ta kendisiyle... Finn Balor! Onun da canı cehenneme ya da Dominik mi? Onun dar kutulu Liv Morgan’ını kaç kişinin dehleme makinesi yaptığını ben burada söylemeyeyim en iyisi... JD? O kimdi? Köyünü, toprağını s*keyim onun ben. Ben Carlito Caribbean Cool! Çok başka şeyler konuşacağız...”

Carlito mikrofonu fırlatıyor ve elindeki şeftali ile göz göze geliyor. Ağzına bir ısırık alacak iken birden duraksıyor ve şeftaliye iğrenerek bakarak seyircilere fırlatıyor.
 

Hacken

Joe Hendry
Katılım
2 Tem 2023
Konular
18
Mesajlar
5,596
Beğeni sayısı
1,485
PG Nakit
440
RPG Karakteri
Bryan Danielson
Favori Güreşçi
Joe Hendry


Ringdeki üçlü birbirine bakarken, güreş dünyasının en destansı müziği duyuluyor. Girişte gözüken William Regal ve Bryan Danielson, ringe ilerlemeye başlıyor. Bu sırada elinde mikrofon olan Regal, konuşmaya başlıyor:


20201118_NXT_Regal--495270929c9392738ab2b4acd4e91855.jpg



William Regal: Seninle neden iletişime geçmediğimi merak ediyorsundur Will. Neden Danielson? Bunu detaylıca açıkladım ama senle arasındaki temel farktan bahsetmek istiyorum. Danielson, tecrübesinden ve yaşadıklarından ötürü, kendini önemsemeden sadece güreşin geleceği için, PGW’nun geleceği için bir şeyler feda etmeye çok hazırdı. Ben onun yancısı değilim, olur da ihtiyacı olursa ne kadar ulu bir şey yaptığını hatırlatmak için buradayım. Sen de buna benzer bir şeyi bir kere yaptın ve güreş sana minnettar. Bu konudaki görüşümü her zaman gurur duyarak söylerim. Ancak bunu bir kere daha yapmak için uygun değildin. Bu söylediğimi ciddiye almayabilirsin ki bu çok olası. Sen her zaman en tepede olmaya takıntılı oldun. Oraya ulaştın da. Fakat onun sana verdiği zarardan bihaberdin. Güç zehirlenmesini defalarca gördüm Will, ancak seninki güce esir olmak; bu az gördüğüm fakat en tehlikeli şeylerden biri. Yanındaki kalpazan gibilerinin en sevdiği insan tipi, bu esir kişilerdir. Seni kontrol etmesi için, seni sömürmesi için ekstra bir şey yapmasına gerek yok. “Best for business” teranesi altında seni güdecek ve biz, bu konuda hiçbir şey yapamadık ve yapamayacağız. Çünkü bu hususta sana söyleyeceklerim, beyhude nasihatler olarak algılanacaktı. Çok uzun süredir güreşin içindeyim Will. Neyin olası neyin imkânsız olduğunu anlayabiliyorum. Kendi yolunu çizmen gerekti. Arkadaşlarından, kardeş gibi gördüğün kişilerden darbe yemek, Gepetto ustanın pinokyosu olmak, hatta belki de en dibe düşmek, seni sen yapacak. Belki de bunlar tarihin en iyilerinden biri olmanı sağlayacak. İnsan, büyük hatalar yapan, hatta bunları defalarca tekrarlayan bir canlıdır. Mükemmelliğe en yakın haline, ne kadar büyük bir şeyin parçası olduğunu anladığında gelir. Yanımda gördüğün bu adam, hayatı boyunca hatalar yaptı; hala da yapıyor. Ancak uğruna savaştığı şeyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Önemli olan senin alt edilmen değil Will, edildin ve defalarca ayağa kalkmayı başardın, kesinlikle ben de böyle düşünüyorum. Ancak ayağa kalktığın her seferinde bir parçanı kaybettin. Öfkeyle, hırsla ve kan kokusuyla yaşayan biri oldun. Bunların kendine zarar verdiğini anladığında esaretin bitecek.


İkili ringin içine girdikten sonra Regal, mikrofonu Bryan’a veriyor. Danielson söze giriyor:


Bryan Danielson: Will, öncelikle şunu net bir şekilde anlamanı istiyorum, ben bir kahraman değilim. Ben sadece ait olduğu yerde, tutkunu olduğu işi yapan bir güreşçiyim. Eğer ki bu ringin onuru için “kahramanlık” yapmam gerekiyorsa yaparım. Ancak bu beni cesur bir güreşçiden fazlası yapmaz. Unvanlara, başarılara, yıldızlara hatta ve hatta köşe yazılarına tutkun olduğum dönemlerden geldim, tıpkı senin gibi. Ana akım güreş federasyonunda en büyük başarıyı kazandığımda, kendimi dünyanın kralı gibi hissediyordum. Kimse beni yenecek güçte değildi, tek başıma hepsiyle mücadele etmiştim. Ancak aynı ben, en büyük arenalardan birinde 13 saniyede o kemeri kaybettim. Benden fiziken ve mental olarak daha güçlü olan rakibimi yenemedim, hile yaptım ve kendime şampiyon dedim.


images



(Ringin içinde voltalar atarak devam eder.)


Mutlak iyi veya mutlak kötü diye bir şey yoktur Will, ancak beni iyi olarak tanımlamaları seni sinirlendiriyor. Çünkü daha önce sana yaptıklarının aynısını şu an bana yapıyorlar. Hatta o kadar sinirlisin ki, Danielson şunu yapar, Danielson bunu yapar diye öfkenle beni günah keçisi yapıyorsun. Hayır Will, o kötü duyguların sahibi sensin. Onlar, aslında senin kendini tanımladığın şeyler. Bryan, buraya geldiğinden beri, gerçeğin ne olduğunu gördüğünden beri hiçbir şey yapmadı. Senin yaşadıklarının da sorumlusu ben değilim; Regal de değil. Bunların hepsi, senin tercihin. Hayat basittir, seçimini yaparsın ve arkana bakmazsın.


Bryan Danielson: Buradaki yolum, seninkine çok benziyor. Daha iyisi daha kötüsü, daha zayıfı veya daha güçlüsü bunları sabaha kadar konuşabiliriz. Fakat sadece sidik yarıştırmış oluruz. Bu zaman kaybını kendi kendine iken istediğin kadar yapabilirsin. Bu noktada anlaman gereken şey şu; ben, yanlıştan doğruya -en azından kendim için ya da güreş için olan doğruya- çok uzun bir sürede yöneldim. Sen ise, doğru yoldayken yanlışa gittin. Bunu düşündüğümde ise bana bir şey öğrettin Will, bunun için teşekkür ederim. Her şey olması gerektiği zamanda olurmuş. Erkenden doğruyu bulsan da zihnin tecrübe ile harmanlamadıkça yanlışa meyletmen göz açıp kapayıncaya kadar geçen süreden daha kısa olabiliyormuş.


Ospreay’e çok yaklaşan Danielson, birden Bray Wyatt’a dönüyor.


Bryan Danielson:
Bray, söylediklerin şu an için hiçbir anlam ifade etmiyor. Sana bütün bunların cevabını ringde vereceğim. (İki anlama da çekilen sözünün ardından yüzünde alaycı bir tebessüm oluşuyor.) Ancak şunu çok iyi anlamalısın; senin burada var olmanı sağlayan şey, sırtımı dönmemi istediğin insanlardır. Kendini ve önceliklerini sorgulamaya ne kadar çabuk başlarsan, ailenin yıkımı hakkında şüphelerin o kadar az olacaktır.


Nispeten herkesten daha uzakta duran Carlito’ya doğru yönelen Bryan, yavaş ve alaycı bir şekilde yürüyerek konuşmasına devam ediyor:


Bryan Danielson:
Carlito, zamanının “Altın Çocuğu”… Bu sefer kaybolmamak için gösterdiğin çabayı takdir ediyorum. Arkadaşlarının arkasına sığınmaman da benzer bir şekilde takdir edilesi. Ancak bu meslek etiği ve düşünce tarzıyla, PGW sınırları içinde yaşayabileceğin maksimum başarıyı şu an yaşıyorsun. O yüzden, maçı ciddiye almamak diğerlerinin aksine senin için oldukça doğru tercih. Bana, güreşe, bu ringe hatta ve hatta Jericho’ya yaptığınız saygısızlığın ardından icraatlerinize devam edememeniz beni fazlasıyla şaşırttı. Olur da dostluğunuz buradan sağ çıkarsa, Finn’in önderliğinde(!) belli planlarınız olduğunu tahmin etmek zor değil. Unutmayın ki, siz bunlara devam ettikçe ben de tam karşınıza dikilmeye devam edeceğim. Beni pataklayabilirsiniz ancak, ertesi gün yine karşınızda durup planlarınızı bozacağım. Ne senin, ne Ospreay’in ne de Wyatt’ın anlamadığı şey şu; beni dövebilirsiniz, tuş edebilirsiniz, mattan kalkamayacak raddeye gelecek şekilde sakatlayabilirsiniz. Ancak beni yenemezsiniz. Olabilecek en kısa süre içerisinde kalkıp tekrardan yakanıza yapışacağım. Çünkü ben, güreşten ve buna saygı duyan herkesten güç alıyorum. Mesele prens ya da kral olmak değil, mesele savaşçı olabilmek...


(4’ü de köşelere yakın bir şekilde Face to Face yaparken kameralar kapanır.)
 
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: