Malakai Black (sessizce gözlerini açar, başını yavaşça kaldırır ve sakin, derin bir sesle konuşmaya başlar)
Malakai Black:
Uzun zaman önce, bu dünyanın karanlık ve sessiz köşelerinde, bizleri unutanlar vardı. Ruhlarımızın karanlık bir güçten beslendiğini anlamayanlar… Gözleri ışıkla kör olmuş olanlar... Ancak biz, onların karanlıktan kaçamayacağını biliyorduk. Çünkü karanlık, her şeyin başlangıcıdır. Ve her şeyin sonu. Benim ismim Malakai Black. Ama bu, yalnızca bir isim. Bir simge... Ben bir temsilciyim. Karanlığın, bilinmeyenin, derin güçlerin bir elçisiyim. Kutsal güçlerin yalnızca fani bedenimle dünyaya yansıyan yüzüyüm. Ve bu, bir sorumluluk... Bir borç. Büyük büyük dedem Vanta Black'in karanlık mirası, ruhların gözetimi altında. O bana her zaman hatırlattı: 'Gözler ışığı arasa da, ruhlar karanlıkta huzur bulur.' Ben de o huzuru buldum. Onlar adına yürüyorum, onlar adına savaşıyorum. Bugün burada gördüğünüz her şey, sadece bir başlangıç. Karanlık asla yalnız değildir. Kardeşlerim, Buddy ve Brody… Bizler karanlığın askerleriyiz. Işığı söndüren, dünyaya gerçek dengeyi getiren güçleriz. Her hamlemiz, her hareketimiz... Bir plana hizmet eder. Bizler, sahte tanrıları devirip, gerçek ilahları bu dünyaya getirenleriz. Bu dünyada her şey geçicidir. Kemerler, zaferler, unvanlar… Onlar yalnızca fani dünyanın oyunları. Ancak biz, ölümsüz olanların emrindeyiz. Dedem Vanta Black’in bana söylediği gibi: 'Kemerler halkın gözünü boyar, ama ruhları karanlık besler.' Karanlığı aç bırakmamak bizim görevimizdir. Zaferlerimiz bu dünya için değil, onlara birer sunak olacak. Bizim kazandığımız her savaş, onlara bir adım daha yaklaşmamızı sağlayacak. Ve her fani, eninde sonunda karanlığın bir parçası olacak. Bu geceye dair sözüm şudur: Karanlık asla terk etmez. Biz asla pes etmeyiz. Karanlık her zaman geri döner. Işık, bir an için parlayabilir, ama sonunda, karanlık her zaman kazanır. Ve biz, karanlığın savaşçıları olarak, ne pahasına olursa olsun, bu dünyada hakkımız olanı alacağız. İster sevsinler, ister nefret etsinler… Biz buradayız. Ve asla gitmeyeceğiz. Kurbanlar sunulacak. Ruhlar beslenecek. Ve biz, her zaferimizde onlara bir adım daha yaklaşacağız. Bu benim yeminimdir. Karanlık adına yemin ederim. Ruhlar... Sessiz fısıltılarla bana her şeyi anlatıyorlar. Onlar bu dünyanın gerçek sahipleri. Onlar karanlığın yaratıcıları. Biz, onların ellerinde şekillenen birer araçtan ibaretiz. Fakat onlar asla unutulmaz... Unutulmazlar çünkü biz unutturmayız! Onların varlığı, bizim adımlarımızla yankılanacak bu dünyada. Her zaferimizde, her yıkımımızda onların sesi daha da gür çıkacak. Benim amacım, fani dünyanın boş zaferlerinden daha derin. Benim amacım, karanlığın kutsal dengesini yeniden kurmak. Beni izleyenler... Sizi görüyorum. Korkularınızı hissediyorum. Kalbinizdeki tereddütleri, ruhunuzdaki çatlakları biliyorum. Fakat anlamanız gereken bir şey var: Karanlık, kaçınılmazdır. Ne kadar kaçarsanız kaçın, ne kadar direnmeye çalışırsanız çalışın... Eninde sonunda, hepiniz karanlıkta huzur bulacaksınız. Çünkü gerçek huzur, teslimiyetle gelir. Karanlığa teslim olduğunuzda, onun parçası olursunuz. Ve karanlığın bir parçası olduğunuzda... Artık kaybedecek bir şeyiniz kalmaz. İşte o zaman, gerçek gücü elinize alırsınız. Benimle savaşanlar... Kendinizi hazırlayın. Çünkü bu bir oyun değil. Bu bir sınav. Gücünüzü, iradenizi ve ruhunuzun derinliklerindeki korkuları test edeceğim. Ancak şunu anlamanız gerekiyor: Ben, asla kaybetmem. Karanlık, asla kaybetmez. Eğer benimle karşı karşıya gelecekseniz, buna hazır olun. Benim adımlarım, karanlığın adımlarıdır. Her adımda daha da yaklaşacağım size. Nefesiniz tükendiğinde, gözleriniz karanlıkta kaybolduğunda... İşte o zaman benim olduğum yere geleceksiniz. O an, gerçek korkuyu hissedeceksiniz. Zafer... Zafer yalnızca karanlığa teslim olanların hakkıdır. Ve ben, karanlığın savaşçısı olarak bu dünyadaki tüm zaferleri hak ediyorum. Bana karşı duranlar, bana meydan okuyanlar... Hepsinin kaderi aynı olacak. Karanlığın derinliklerinde kaybolacaklar. Onları gömmeyeceğim, hayır... Onları karanlığın kucağına bırakacağım. Çünkü biz, asla öldürmeyiz. Biz, ruhları dönüştürürüz. Onları karanlığa kazandırırız. Ben Malakai Black... Sadece bir isim değil, bir sembol, bir ruh. Dedem Vanta Black’in mirasını sürdüren bir elçi... Kutsal ruhların yolunda ilerleyen bir savaşçı... Ve benim yolumda duran herkes, ya karanlığa boyun eğecek ya da sonsuza dek kaybolacak. Bu bir uyarıdır. Bu bir vaat değil, bu bir gerçek. Gece uzun... Karanlık sonsuzdur... Ve biz her zaman buradayız. Hazır olun, çünkü en derin karanlıkta bile sizi bulacağız.
Kamera yavaş yavaş uzaklaşır, Malakai Black arkasında gölgelerle kaplı bir iz bırakarak geriye çekilir. Ekran tamamen siyaha dönerken, Malakai’nin sesi son bir kez yankılanır.. Ekran tamamen siyaha döndükten sonra siyahlığın arasında bir dev bir gölge belirir.
BRODY KING!
Brody başını hafifçe çevirir, gözlerini etrafında gezdirir. Brody yavaşça öne doğru adım atar, kollarını iki yana açarak gücünü sergiler. Brody King bir an durur, başını yukarı kaldırarak kükreyen bir ses tonuyla konuşmaya başlar.
Brody King:
Sözler duyuldu. Karanlık artık geri dönülemez bir yol... Ancak Malakai Black'in yalnız olmadığını unutmayın! Ben... Ben Brody King! Karanlığın en yıkıcı gücü, en sadık savaşçısıyım! Benimle karşı karşıya gelecek olan herkes, bu yıkımı iliklerine kadar hissedecek. Buradaki herkes, Malakai’nin adımlarını izlerken benim yumruğumun gölgesinde yaşamayı öğrenecek. Malakai’nin dediği gibi... Karanlık asla yalnız değildir. Ben buradayım! Buddy burada! Biz birlikte karanlığın kılıcı, kalkanı ve kudretiyiz. Biz, karanlığın sesini duyuranlar, kaosu yayanlarız. Bu dünyaya hükmetmek için sadece bir yol vardır, o da şiddet ve yıkımın öncüsüdür. Karanlık yalnızca ruhlarla beslenmez... Kanla da beslenir! Ve ben kanı döken adamım! İster kılıcımla, ister çıplak ellerimle... Ben, karanlığın savaşında ne gerekiyorsa yapacağım. Bana karşı duran herkes, bedenlerinin en zayıf noktalarında kırılacak. Ruhlar karanlığa teslim olana kadar, kemikleri tek tek kırılacak! Kim olduğunuz umrumda değil. Hangi unvana sahip olduğunuz da umrumda değil. Hepiniz... Karanlığın ve onun askerlerinin karşısında sadece avsınız! Biz avcılarız. Ve unutmayın, avcı her zaman avını bulur. Kaçmak yok. Saklanmak yok. Bu savaş asla bitmeyecek çünkü karanlık asla durmaz! Malakai Black'in gölgesinde yürüyen yıkım gücü. Ve bu dünyada karanlığın önünde duran herkes... Yere serilecek. Benim yumruğumla, karanlığın gazabıyla yüzleşmeye hazır olun. Kaos yaklaşıyor. Kan dökülecek... Ve bu sadece başlangıç. Ama bu sadece bir başlangıç! Beni dinleyin! İsmimi bilmeyen kalmayacak. Beni ve karanlığı hissetmeyen kimse kalmayacak! Bu ringde, bu tapınakta, her yerde ben ve kardeşlerim hüküm süreceğiz. Beni yakından tanıyın, çünkü bir kez karanlığa bulaştığınızda ondan kaçış yoktur! İçinizde hala karanlığa direnmeye çalışanlar var, değil mi? Ben hissediyorum. Ben o korkuyu biliyorum! Ama unutmayın, korkunun kokusu beni güçlendirir. Her adımımda yere düşenler, her yumruğumda kemikleri kırılanlar bana güç katıyor. Ve işte bu yüzden… Karşıma kim çıkarsa çıksın, bu savaşta yalnızca tek bir sonuç olacak: Yıkım! Bu ringe adım atan herkes! Kemer peşinde olanlar, gücün peşinde koşanlar... Size söylüyorum, yanılıyorsunuz. Siz sadece yolun başındasınız. Çünkü burası artık bizim sahnemiz. Malakai Black’in yolunda yürüyen bizler, artık burayı yönetiyoruz. Ve bizler, karanlık adına her şeyi almaya geldik. Hiçbir şey... Ve hiç kimse bizi durduramaz! Siz, Malakai’nin fısıltılarını dinlediniz. Karanlığın elçisinin ne dediğini duydunuz. Onun sözleri birer uyarıydı. Ama ben buradayım! Ben, o sözleri birer gerçek kılmaya geldim! Karanlığın sadece bir hayal olduğunu sananlar, işte burada görecekler! Her darbemde, her adımımda, bu ringde ve bu dünyada karanlık sizi boğacak! Herkes Malakai Black’in kim olduğunu biliyor. Peki ya Brody King’in kim olduğunu biliyor musunuz? Göreceksiniz. Ben sadece bir asker değilim... Ben, karanlığın yıkıcı kuvvetiyim. Her darbem, her hareketim, karanlığın bir parçası. Ve bu karanlık dünyada benim gibi bir güçle karşılaşmak, sizleri yıkıma sürükleyecek. Bu, size bir teklif değil. Bu, size bir seçim değil. Ben geldiğimde, arkanıza bakmayın. Kaçamazsınız. Karanlık sizi bulacak ve sizi en derinlere çekecek. Her adımınızda karanlık güçlenecek, ben güçleneceğim. Ve en sonunda... Hepiniz karanlığın kollarında kaybolacaksınız! Karanlıkla savaşamazsınız. Bunu denemeyin bile. Çünkü sonuç, her zaman aynı olacak: Yıkım. Ve bu yıkımın başında ben olacağım. Ben, karanlığın yumruğuyum. Ve o yumruk, eninde sonunda hepinize inecek. Kaçış yok. Hazır olun... Çünkü kaos yaklaşıyor.
Brody King’in ardından sahneye Buddy Matthews girer. Sert, kararlı ama sakin bir ifadeyle, önce etrafına bakar ve ardından konuşmaya başlar:
Buddy Matthews:
Brody’nin ve Malakai’nin sözlerini dinlediniz... Karanlık, siz farkına varmadan etrafınızı sarıyor. Biz, burada boş yere durmuyoruz. Bu bir planın parçası. Biz bu dünyanın karanlığını temsil ediyoruz. Ve sizler, bu karanlıkla yüzleşmeye mahkumsunuz. Hepiniz, burada olup biteni anlamaya çalışıyorsunuz. Kendinize 'neden' diye soruyorsunuz. Neden bu karanlık? Neden bu yıkım? Cevap basit: Çünkü bu kaçınılmaz. Biz, buradayız çünkü bu dünya sahte ışıklara fazla uzun süre maruz kaldı. İkiyüzlü kahramanların ve sahte idollerinizin gölgesinde ne kadar saklanmaya çalışsanız da, artık maskeler düşüyor. Karanlık, hepsini söküp atacak. Ben bu karanlık planın, bu kutsal yolculuğun en keskin kılıcıyım. Kardeşlerimle birlikte, karanlık adına mücadele ederken hiçbir şeyden geri adım atmam. Çünkü biz, gerçek gücün ne olduğunu biliyoruz. Güç, kemerlerden ibaret değil. Güç, zaferlerde değil. Güç, karanlığı kabul etmektedir. Ve ben, karanlığın içinde büyüdüm. Onunla eğitildim. Onunla savaştım. Artık onun bir parçasıyım. Tıpkı sizlerin de olacağı gibi... Bu karanlıkta korkacak bir şey yok. Ancak onunla savaşmaya çalışırsanız... İşte o zaman gerçek korkuyu tadacaksınız. Çünkü karanlık sizinle oyun oynamaz. Karanlık, sizi silip süpürür. Kardeşlerim Brody ve Malakai bu dünyada iz bırakırken, ben de arkamda sadece yıkım bırakacağım. Bizler, sizin sonunuz olacağız. Kim olursanız olun, kimse bu yolculuktan kaçamaz. Biz, karanlık ruhlar adına, bu dünyayı temizlemek için buradayız. Ve her geçen gün güçleniyoruz. Her kazandığımız zaferle daha da büyüyoruz. Karanlık bizi besliyor, biz de onu büyütüyoruz. Ve biliyorum ki, yakında hepiniz bunu kabul edeceksiniz. Çünkü başka seçeneğiniz yok. Karanlık büyüyor. Her biriniz, bu karanlığın bir parçası olacaksınız. Ya bize katılacaksınız... Ya da bu dünyadan silinip gideceksiniz. Korkuyu hissediyorum. Direnişinizi görüyorum. Ama bu direniş nafile. Çünkü ben buradayım. Brody burada. Ve Malakai burada. Biz bu dünyaya karanlığı yaymak için geldik ve asla geri dönmeyeceğiz. Ben, karanlığın kılıcıyım. Karanlığın temsilcisiyim. Ve bu savaşı biz kazanacağız. Bunu siz de biliyorsunuz. Hazırlıklı olun... Karanlık çoktan kapınıza dayandı. Karanlık size yaklaştığında, çoğunuz ilk önce kaçmayı düşünürsünüz. İlk içgüdünüz, ışığa doğru koşmaktır. Ama bilmediğiniz bir şey var… O ışık sizi kurtarmaz. O ışık, sadece gözlerinizi kamaştırır, gerçekleri görmenizi engeller. Gerçek şu ki: Karanlık sizi her an izliyor, her an sizi bekliyor. Ve biz, bu karanlığın öncüleri olarak her birinizi tek tek avlayacağız. Birçoğunuz hala direnmeye çalışıyor, değil mi? Hala bu savaşın bir yolunu bulabileceğinizi, karanlığı alt edebileceğinizi sanıyorsunuz. Ama anlamanız gereken bir şey var: Bizimle savaşmak demek, karanlıkla savaşmak demektir. Bu savaşı kazandığınızı sanırken aslında sadece karanlığı beslersiniz. Her darbenizle, her çığlığınızla... Karanlık daha da büyür. Ve biz, o karanlığın içinde size daha da yaklaşırız. Malakai size bu yolu gösterdi. Brody, bu yolda yürüyen en güçlü kuvvet. Ve ben... Ben karanlığın kılıcıyım. Keskin ve acımasız. Bizimle yüzleşmek istiyorsanız, bunu kabul etmelisiniz: Bu bir savaştan öte. Bu bir yolculuk. Ve bu yolculukta her adımınız sizi karanlığa daha da yakınlaştıracak. Hepiniz... İstisnasız hepiniz, karanlıkta sona ereceksiniz. Güçlü olduğunuzu düşünüyorsunuz. Bize meydan okuyabileceğinizi sanıyorsunuz. Ama yanılıyorsunuz! Siz bu dünyada yaşarken, biz bu dünyanın ötesinde yaşıyoruz. Karanlıkta büyüdük, karanlıkta eğitildik ve şimdi karanlıkla birlikte dünyayı ele geçireceğiz. Hiçbir fani, hiçbir güç bizi durduramaz. Bu ringde ne kadar çabalarsanız çabalayın, sonunda boyun eğeceksiniz. Bu bir oyun değil. Bu bir gösteri değil. Bu, karanlığın mutlak zaferine giden yol. Malakai Black'in yolunda yürüyen bizler, burada sadece bir başlangıç yapıyoruz. Bu ring, bu arena, bu dünya... Hepsi bizim olacak. Biz, ruhları karanlığa çekmek için buradayız. Ve bu yolda hiçbir şey bizi durduramayacak. Şimdi soruyorum... Karanlığa karşı savaşmaya cesaret eden var mı? Biz buradayız. Bekliyoruz. Ama şunu unutmayın: Bize karşı her adımınız, karanlığı daha da güçlü kılar. Biz kazandıkça karanlık büyür. Biz her zaferde daha da yakınlaşırız. Ve en sonunda... Hepiniz karanlığın kollarında kaybolacaksınız. Biz buradayız. Karanlık burada. Kaçış yok. Savaş yok. Sadece karanlığın mutlak zaferi var. Hazırlıklı olun, çünkü biz yaklaşıyoruz. Ve karanlık sizi bulduğunda... Geri dönüş olmayacak.
Julia Hart (yavaş adımlarla sahneye doğru yürür, karanlığın içinde neredeyse sessizce, ancak izleyicilere ve düşmanlara meydan okurcasına, sakin ama keskin bir sesle konuşmaya başlar.)
Julia Hart:
Karanlığın fısıltıları... Ah, ne kadar da tanıdık geliyor, değil mi? Herkes korkar karanlıktan, çünkü bilinmeyeni temsil eder. Ama benim için… Bu karanlık, bir yuva. Bir rehber. Ruhları avlayan değil, onlara kucak açan bir karanlık. Ve hepiniz, bu kucaklayıcı karanlığa yakında teslim olacaksınız. Sizler hep karanlıktan kaçtınız, onun sizi takip ettiğini, peşinizi bırakmayacağını asla anlamadınız. Ama şunu öğrenmenin zamanı geldi: Karanlık, sizin içindedir. Onu ne kadar bastırmaya çalışsanız da, o her zaman bir çıkış yolu bulur. Sizden kaçmayan, sizden asla ayrılmayan tek şeydir karanlık. Çünkü ışık söner... Gözler kapanır... Ama karanlık hep burada kalır. Malakai Black’in öğretilerini dinlediniz. Brody King’in öfkesi ve gücüne tanık oldunuz. Buddy Matthews’un keskin ve kararlı adımlarını gördünüz. Onlar karanlığın savaşçıları. Ama ben... Ben karanlığın kalbiyim. Ben, karanlığın içindeki ruhların sesi, onların fısıltılarıyım. Ve bu fısıltılar, bana her şeyi söylüyor. Kimin korktuğunu, kimin boyun eğdiğini, kimin karanlığa teslim olmaya en yakın olduğunu biliyorum. Sizler de biliyorsunuz, değil mi? Korkularınızı görüyorum. Karanlığa teslim olmamak için mücadele ettiğinizi biliyorum. Ama o kadar çabalamanıza gerek yok. Çünkü eninde sonunda hepiniz, karanlığın derin kollarına düşeceksiniz. Ve bu düşüş, sizin için bir son olmayacak. Hayır... Bu, sadece bir başlangıç olacak. Karanlık, sizin gerçek yolunuz. Kaçmayı bırakın... Direnmeyi bırakın... Onun bir parçası olun. Bu dünyada sahte umutlar, sahte kahramanlar var. Onlar sizi ışığa çağırır, size kurtuluş vaat ederler. Ama bu kurtuluş... Yalancı bir yoldur. Asıl kurtuluş, karanlıkta bulunur. Çünkü karanlık size ne olduğunuzu gösterir. Gerçek doğanızı açığa çıkarır. Hepinizin içinde, o derin karanlık var. Onu hissediyorsunuz. Onu inkâr ediyorsunuz. Ama gerçek şu ki, hepiniz bu karanlığa teslim olacaksınız. Çünkü başka bir yol yok. Bu yol, sizin için bir sona doğru ilerlemiyor. Bu yol, sizi daha güçlü kılacak. Karanlık sizi yeniden doğuracak. Ve biz, karanlığın önderleri olarak sizi bu yeni dünyanın bir parçası yapacağız. Ya karanlığı kabul edeceksiniz, ya da onun gazabına uğrayacaksınız. Burada, bu ringde, biz zaferin sadece ışıkta olduğunu düşünenlere karşı savaşacağız. Onları, gözlerinin önünde karanlığa çekip, gerçeği göstereceğiz. Hepiniz bunu göreceksiniz. Ben, karanlığın yüce ruhlarının elçisiyim. Malakai Black’in ruhani mirasını sürdüren bir ışık, ama karanlıkta parlayan bir ışık. Bu dünya artık bizimdir. Ve siz, bunun karşısında ne yaparsanız yapın, kaçış yok. Karanlık hepinizin kaderi. Kabul edin... Ve bize katılın. Biz, karanlığın çocuklarıyız. Ve biz her zaman kazanacağız. Çünkü ışık her zaman kaybolur. Ama karanlık... Karanlık asla tükenmez. Karanlık sizin gerçek kaderinizdir. Ve bizler, karanlığın ordusu olarak, dünyayı yeniden şekillendireceğiz. Hepinizi bekliyoruz... Karanlık sizi bekliyor. Karanlık... Hepinizin içinde var olan, ancak çoğunuzun kabul etmekten korktuğu bir gerçek. Işığa koşmak, aydınlanmak istiyorsunuz, fakat karanlık sizi her zaman takip ediyor. Çünkü o, sizin bir parçanız. Onu ne kadar inkar ederseniz edin, o her zaman burada olacak. Ben, Julia Hart. Karanlığın elçisi, ruhların sesi. Malakai Black'in öğretilerini takip eden, Brody King'in gücüne tanık olan, Buddy Matthews'un kararlılığını gören biri olarak buradayım. Onlar karanlığın savaşçıları; ben ise karanlığın kalbiyım. Sizler, karanlıktan kaçmaya çalışırken, aslında ona daha da yaklaşıyorsunuz. Çünkü karanlık, sizin içsel doğanız. Onu kabul etmek, gerçek özgürlüğe ulaşmak demektir. Korkularınızı bırakın, karanlığa teslim olun. Ancak o zaman gerçek gücü ve huzuru bulabilirsiniz. Karanlık, sadece bir başlangıç. Onunla barıştığınızda, yeni bir dünyanın kapıları açılacak. Biz, karanlığın çocukları olarak, sizi bu yeni dünyaya davet ediyoruz. Gelin, karanlığı kucaklayın ve onunla birlikte büyüyün. Unutmayın, ışık geçicidir; karanlık ise sonsuz. Karanlıkta kaybolmak, aslında kendinizi bulmaktır. Bu yüzden, karanlığa direnmeyin. Onu kabul edin ve onunla birlikte yürüyün.
Kameralar bu dört figürü odak noktası yaparken, duman onların etrafında döner ve içeri doğru çekilmeye başlar. Duman, onları yavaş yavaş karanlık bir örtü gibi sararken, tapınakta yankılanan bir fısıltı duyulur; ruhların karanlıkta fısıldayan sesi…
Malakai Black (yavaş ve kısık bir sesle):
"Karanlık hep burada olacak. O asla kaybolmaz. Bizimle olun... Ya da karanlığın sizi tüketmesini izleyin."
Duman tamamen Malakai, Brody, Buddy ve Julia’yı sarar ve onları görünmez hale getirir. Girdap daha hızlı dönmeye başlar, tapınağın içinde karanlık bir enerji hissedilir. Bir an her şey sessizleşir. Ardından, aniden karanlık bir patlama ile her şey tamamen kararır.
Malakai Black:
Uzun zaman önce, bu dünyanın karanlık ve sessiz köşelerinde, bizleri unutanlar vardı. Ruhlarımızın karanlık bir güçten beslendiğini anlamayanlar… Gözleri ışıkla kör olmuş olanlar... Ancak biz, onların karanlıktan kaçamayacağını biliyorduk. Çünkü karanlık, her şeyin başlangıcıdır. Ve her şeyin sonu. Benim ismim Malakai Black. Ama bu, yalnızca bir isim. Bir simge... Ben bir temsilciyim. Karanlığın, bilinmeyenin, derin güçlerin bir elçisiyim. Kutsal güçlerin yalnızca fani bedenimle dünyaya yansıyan yüzüyüm. Ve bu, bir sorumluluk... Bir borç. Büyük büyük dedem Vanta Black'in karanlık mirası, ruhların gözetimi altında. O bana her zaman hatırlattı: 'Gözler ışığı arasa da, ruhlar karanlıkta huzur bulur.' Ben de o huzuru buldum. Onlar adına yürüyorum, onlar adına savaşıyorum. Bugün burada gördüğünüz her şey, sadece bir başlangıç. Karanlık asla yalnız değildir. Kardeşlerim, Buddy ve Brody… Bizler karanlığın askerleriyiz. Işığı söndüren, dünyaya gerçek dengeyi getiren güçleriz. Her hamlemiz, her hareketimiz... Bir plana hizmet eder. Bizler, sahte tanrıları devirip, gerçek ilahları bu dünyaya getirenleriz. Bu dünyada her şey geçicidir. Kemerler, zaferler, unvanlar… Onlar yalnızca fani dünyanın oyunları. Ancak biz, ölümsüz olanların emrindeyiz. Dedem Vanta Black’in bana söylediği gibi: 'Kemerler halkın gözünü boyar, ama ruhları karanlık besler.' Karanlığı aç bırakmamak bizim görevimizdir. Zaferlerimiz bu dünya için değil, onlara birer sunak olacak. Bizim kazandığımız her savaş, onlara bir adım daha yaklaşmamızı sağlayacak. Ve her fani, eninde sonunda karanlığın bir parçası olacak. Bu geceye dair sözüm şudur: Karanlık asla terk etmez. Biz asla pes etmeyiz. Karanlık her zaman geri döner. Işık, bir an için parlayabilir, ama sonunda, karanlık her zaman kazanır. Ve biz, karanlığın savaşçıları olarak, ne pahasına olursa olsun, bu dünyada hakkımız olanı alacağız. İster sevsinler, ister nefret etsinler… Biz buradayız. Ve asla gitmeyeceğiz. Kurbanlar sunulacak. Ruhlar beslenecek. Ve biz, her zaferimizde onlara bir adım daha yaklaşacağız. Bu benim yeminimdir. Karanlık adına yemin ederim. Ruhlar... Sessiz fısıltılarla bana her şeyi anlatıyorlar. Onlar bu dünyanın gerçek sahipleri. Onlar karanlığın yaratıcıları. Biz, onların ellerinde şekillenen birer araçtan ibaretiz. Fakat onlar asla unutulmaz... Unutulmazlar çünkü biz unutturmayız! Onların varlığı, bizim adımlarımızla yankılanacak bu dünyada. Her zaferimizde, her yıkımımızda onların sesi daha da gür çıkacak. Benim amacım, fani dünyanın boş zaferlerinden daha derin. Benim amacım, karanlığın kutsal dengesini yeniden kurmak. Beni izleyenler... Sizi görüyorum. Korkularınızı hissediyorum. Kalbinizdeki tereddütleri, ruhunuzdaki çatlakları biliyorum. Fakat anlamanız gereken bir şey var: Karanlık, kaçınılmazdır. Ne kadar kaçarsanız kaçın, ne kadar direnmeye çalışırsanız çalışın... Eninde sonunda, hepiniz karanlıkta huzur bulacaksınız. Çünkü gerçek huzur, teslimiyetle gelir. Karanlığa teslim olduğunuzda, onun parçası olursunuz. Ve karanlığın bir parçası olduğunuzda... Artık kaybedecek bir şeyiniz kalmaz. İşte o zaman, gerçek gücü elinize alırsınız. Benimle savaşanlar... Kendinizi hazırlayın. Çünkü bu bir oyun değil. Bu bir sınav. Gücünüzü, iradenizi ve ruhunuzun derinliklerindeki korkuları test edeceğim. Ancak şunu anlamanız gerekiyor: Ben, asla kaybetmem. Karanlık, asla kaybetmez. Eğer benimle karşı karşıya gelecekseniz, buna hazır olun. Benim adımlarım, karanlığın adımlarıdır. Her adımda daha da yaklaşacağım size. Nefesiniz tükendiğinde, gözleriniz karanlıkta kaybolduğunda... İşte o zaman benim olduğum yere geleceksiniz. O an, gerçek korkuyu hissedeceksiniz. Zafer... Zafer yalnızca karanlığa teslim olanların hakkıdır. Ve ben, karanlığın savaşçısı olarak bu dünyadaki tüm zaferleri hak ediyorum. Bana karşı duranlar, bana meydan okuyanlar... Hepsinin kaderi aynı olacak. Karanlığın derinliklerinde kaybolacaklar. Onları gömmeyeceğim, hayır... Onları karanlığın kucağına bırakacağım. Çünkü biz, asla öldürmeyiz. Biz, ruhları dönüştürürüz. Onları karanlığa kazandırırız. Ben Malakai Black... Sadece bir isim değil, bir sembol, bir ruh. Dedem Vanta Black’in mirasını sürdüren bir elçi... Kutsal ruhların yolunda ilerleyen bir savaşçı... Ve benim yolumda duran herkes, ya karanlığa boyun eğecek ya da sonsuza dek kaybolacak. Bu bir uyarıdır. Bu bir vaat değil, bu bir gerçek. Gece uzun... Karanlık sonsuzdur... Ve biz her zaman buradayız. Hazır olun, çünkü en derin karanlıkta bile sizi bulacağız.
Kamera yavaş yavaş uzaklaşır, Malakai Black arkasında gölgelerle kaplı bir iz bırakarak geriye çekilir. Ekran tamamen siyaha dönerken, Malakai’nin sesi son bir kez yankılanır.. Ekran tamamen siyaha döndükten sonra siyahlığın arasında bir dev bir gölge belirir.
BRODY KING!
Brody başını hafifçe çevirir, gözlerini etrafında gezdirir. Brody yavaşça öne doğru adım atar, kollarını iki yana açarak gücünü sergiler. Brody King bir an durur, başını yukarı kaldırarak kükreyen bir ses tonuyla konuşmaya başlar.
Brody King:
Sözler duyuldu. Karanlık artık geri dönülemez bir yol... Ancak Malakai Black'in yalnız olmadığını unutmayın! Ben... Ben Brody King! Karanlığın en yıkıcı gücü, en sadık savaşçısıyım! Benimle karşı karşıya gelecek olan herkes, bu yıkımı iliklerine kadar hissedecek. Buradaki herkes, Malakai’nin adımlarını izlerken benim yumruğumun gölgesinde yaşamayı öğrenecek. Malakai’nin dediği gibi... Karanlık asla yalnız değildir. Ben buradayım! Buddy burada! Biz birlikte karanlığın kılıcı, kalkanı ve kudretiyiz. Biz, karanlığın sesini duyuranlar, kaosu yayanlarız. Bu dünyaya hükmetmek için sadece bir yol vardır, o da şiddet ve yıkımın öncüsüdür. Karanlık yalnızca ruhlarla beslenmez... Kanla da beslenir! Ve ben kanı döken adamım! İster kılıcımla, ister çıplak ellerimle... Ben, karanlığın savaşında ne gerekiyorsa yapacağım. Bana karşı duran herkes, bedenlerinin en zayıf noktalarında kırılacak. Ruhlar karanlığa teslim olana kadar, kemikleri tek tek kırılacak! Kim olduğunuz umrumda değil. Hangi unvana sahip olduğunuz da umrumda değil. Hepiniz... Karanlığın ve onun askerlerinin karşısında sadece avsınız! Biz avcılarız. Ve unutmayın, avcı her zaman avını bulur. Kaçmak yok. Saklanmak yok. Bu savaş asla bitmeyecek çünkü karanlık asla durmaz! Malakai Black'in gölgesinde yürüyen yıkım gücü. Ve bu dünyada karanlığın önünde duran herkes... Yere serilecek. Benim yumruğumla, karanlığın gazabıyla yüzleşmeye hazır olun. Kaos yaklaşıyor. Kan dökülecek... Ve bu sadece başlangıç. Ama bu sadece bir başlangıç! Beni dinleyin! İsmimi bilmeyen kalmayacak. Beni ve karanlığı hissetmeyen kimse kalmayacak! Bu ringde, bu tapınakta, her yerde ben ve kardeşlerim hüküm süreceğiz. Beni yakından tanıyın, çünkü bir kez karanlığa bulaştığınızda ondan kaçış yoktur! İçinizde hala karanlığa direnmeye çalışanlar var, değil mi? Ben hissediyorum. Ben o korkuyu biliyorum! Ama unutmayın, korkunun kokusu beni güçlendirir. Her adımımda yere düşenler, her yumruğumda kemikleri kırılanlar bana güç katıyor. Ve işte bu yüzden… Karşıma kim çıkarsa çıksın, bu savaşta yalnızca tek bir sonuç olacak: Yıkım! Bu ringe adım atan herkes! Kemer peşinde olanlar, gücün peşinde koşanlar... Size söylüyorum, yanılıyorsunuz. Siz sadece yolun başındasınız. Çünkü burası artık bizim sahnemiz. Malakai Black’in yolunda yürüyen bizler, artık burayı yönetiyoruz. Ve bizler, karanlık adına her şeyi almaya geldik. Hiçbir şey... Ve hiç kimse bizi durduramaz! Siz, Malakai’nin fısıltılarını dinlediniz. Karanlığın elçisinin ne dediğini duydunuz. Onun sözleri birer uyarıydı. Ama ben buradayım! Ben, o sözleri birer gerçek kılmaya geldim! Karanlığın sadece bir hayal olduğunu sananlar, işte burada görecekler! Her darbemde, her adımımda, bu ringde ve bu dünyada karanlık sizi boğacak! Herkes Malakai Black’in kim olduğunu biliyor. Peki ya Brody King’in kim olduğunu biliyor musunuz? Göreceksiniz. Ben sadece bir asker değilim... Ben, karanlığın yıkıcı kuvvetiyim. Her darbem, her hareketim, karanlığın bir parçası. Ve bu karanlık dünyada benim gibi bir güçle karşılaşmak, sizleri yıkıma sürükleyecek. Bu, size bir teklif değil. Bu, size bir seçim değil. Ben geldiğimde, arkanıza bakmayın. Kaçamazsınız. Karanlık sizi bulacak ve sizi en derinlere çekecek. Her adımınızda karanlık güçlenecek, ben güçleneceğim. Ve en sonunda... Hepiniz karanlığın kollarında kaybolacaksınız! Karanlıkla savaşamazsınız. Bunu denemeyin bile. Çünkü sonuç, her zaman aynı olacak: Yıkım. Ve bu yıkımın başında ben olacağım. Ben, karanlığın yumruğuyum. Ve o yumruk, eninde sonunda hepinize inecek. Kaçış yok. Hazır olun... Çünkü kaos yaklaşıyor.
Brody King’in ardından sahneye Buddy Matthews girer. Sert, kararlı ama sakin bir ifadeyle, önce etrafına bakar ve ardından konuşmaya başlar:
Buddy Matthews:
Brody’nin ve Malakai’nin sözlerini dinlediniz... Karanlık, siz farkına varmadan etrafınızı sarıyor. Biz, burada boş yere durmuyoruz. Bu bir planın parçası. Biz bu dünyanın karanlığını temsil ediyoruz. Ve sizler, bu karanlıkla yüzleşmeye mahkumsunuz. Hepiniz, burada olup biteni anlamaya çalışıyorsunuz. Kendinize 'neden' diye soruyorsunuz. Neden bu karanlık? Neden bu yıkım? Cevap basit: Çünkü bu kaçınılmaz. Biz, buradayız çünkü bu dünya sahte ışıklara fazla uzun süre maruz kaldı. İkiyüzlü kahramanların ve sahte idollerinizin gölgesinde ne kadar saklanmaya çalışsanız da, artık maskeler düşüyor. Karanlık, hepsini söküp atacak. Ben bu karanlık planın, bu kutsal yolculuğun en keskin kılıcıyım. Kardeşlerimle birlikte, karanlık adına mücadele ederken hiçbir şeyden geri adım atmam. Çünkü biz, gerçek gücün ne olduğunu biliyoruz. Güç, kemerlerden ibaret değil. Güç, zaferlerde değil. Güç, karanlığı kabul etmektedir. Ve ben, karanlığın içinde büyüdüm. Onunla eğitildim. Onunla savaştım. Artık onun bir parçasıyım. Tıpkı sizlerin de olacağı gibi... Bu karanlıkta korkacak bir şey yok. Ancak onunla savaşmaya çalışırsanız... İşte o zaman gerçek korkuyu tadacaksınız. Çünkü karanlık sizinle oyun oynamaz. Karanlık, sizi silip süpürür. Kardeşlerim Brody ve Malakai bu dünyada iz bırakırken, ben de arkamda sadece yıkım bırakacağım. Bizler, sizin sonunuz olacağız. Kim olursanız olun, kimse bu yolculuktan kaçamaz. Biz, karanlık ruhlar adına, bu dünyayı temizlemek için buradayız. Ve her geçen gün güçleniyoruz. Her kazandığımız zaferle daha da büyüyoruz. Karanlık bizi besliyor, biz de onu büyütüyoruz. Ve biliyorum ki, yakında hepiniz bunu kabul edeceksiniz. Çünkü başka seçeneğiniz yok. Karanlık büyüyor. Her biriniz, bu karanlığın bir parçası olacaksınız. Ya bize katılacaksınız... Ya da bu dünyadan silinip gideceksiniz. Korkuyu hissediyorum. Direnişinizi görüyorum. Ama bu direniş nafile. Çünkü ben buradayım. Brody burada. Ve Malakai burada. Biz bu dünyaya karanlığı yaymak için geldik ve asla geri dönmeyeceğiz. Ben, karanlığın kılıcıyım. Karanlığın temsilcisiyim. Ve bu savaşı biz kazanacağız. Bunu siz de biliyorsunuz. Hazırlıklı olun... Karanlık çoktan kapınıza dayandı. Karanlık size yaklaştığında, çoğunuz ilk önce kaçmayı düşünürsünüz. İlk içgüdünüz, ışığa doğru koşmaktır. Ama bilmediğiniz bir şey var… O ışık sizi kurtarmaz. O ışık, sadece gözlerinizi kamaştırır, gerçekleri görmenizi engeller. Gerçek şu ki: Karanlık sizi her an izliyor, her an sizi bekliyor. Ve biz, bu karanlığın öncüleri olarak her birinizi tek tek avlayacağız. Birçoğunuz hala direnmeye çalışıyor, değil mi? Hala bu savaşın bir yolunu bulabileceğinizi, karanlığı alt edebileceğinizi sanıyorsunuz. Ama anlamanız gereken bir şey var: Bizimle savaşmak demek, karanlıkla savaşmak demektir. Bu savaşı kazandığınızı sanırken aslında sadece karanlığı beslersiniz. Her darbenizle, her çığlığınızla... Karanlık daha da büyür. Ve biz, o karanlığın içinde size daha da yaklaşırız. Malakai size bu yolu gösterdi. Brody, bu yolda yürüyen en güçlü kuvvet. Ve ben... Ben karanlığın kılıcıyım. Keskin ve acımasız. Bizimle yüzleşmek istiyorsanız, bunu kabul etmelisiniz: Bu bir savaştan öte. Bu bir yolculuk. Ve bu yolculukta her adımınız sizi karanlığa daha da yakınlaştıracak. Hepiniz... İstisnasız hepiniz, karanlıkta sona ereceksiniz. Güçlü olduğunuzu düşünüyorsunuz. Bize meydan okuyabileceğinizi sanıyorsunuz. Ama yanılıyorsunuz! Siz bu dünyada yaşarken, biz bu dünyanın ötesinde yaşıyoruz. Karanlıkta büyüdük, karanlıkta eğitildik ve şimdi karanlıkla birlikte dünyayı ele geçireceğiz. Hiçbir fani, hiçbir güç bizi durduramaz. Bu ringde ne kadar çabalarsanız çabalayın, sonunda boyun eğeceksiniz. Bu bir oyun değil. Bu bir gösteri değil. Bu, karanlığın mutlak zaferine giden yol. Malakai Black'in yolunda yürüyen bizler, burada sadece bir başlangıç yapıyoruz. Bu ring, bu arena, bu dünya... Hepsi bizim olacak. Biz, ruhları karanlığa çekmek için buradayız. Ve bu yolda hiçbir şey bizi durduramayacak. Şimdi soruyorum... Karanlığa karşı savaşmaya cesaret eden var mı? Biz buradayız. Bekliyoruz. Ama şunu unutmayın: Bize karşı her adımınız, karanlığı daha da güçlü kılar. Biz kazandıkça karanlık büyür. Biz her zaferde daha da yakınlaşırız. Ve en sonunda... Hepiniz karanlığın kollarında kaybolacaksınız. Biz buradayız. Karanlık burada. Kaçış yok. Savaş yok. Sadece karanlığın mutlak zaferi var. Hazırlıklı olun, çünkü biz yaklaşıyoruz. Ve karanlık sizi bulduğunda... Geri dönüş olmayacak.
Julia Hart (yavaş adımlarla sahneye doğru yürür, karanlığın içinde neredeyse sessizce, ancak izleyicilere ve düşmanlara meydan okurcasına, sakin ama keskin bir sesle konuşmaya başlar.)
Julia Hart:
Karanlığın fısıltıları... Ah, ne kadar da tanıdık geliyor, değil mi? Herkes korkar karanlıktan, çünkü bilinmeyeni temsil eder. Ama benim için… Bu karanlık, bir yuva. Bir rehber. Ruhları avlayan değil, onlara kucak açan bir karanlık. Ve hepiniz, bu kucaklayıcı karanlığa yakında teslim olacaksınız. Sizler hep karanlıktan kaçtınız, onun sizi takip ettiğini, peşinizi bırakmayacağını asla anlamadınız. Ama şunu öğrenmenin zamanı geldi: Karanlık, sizin içindedir. Onu ne kadar bastırmaya çalışsanız da, o her zaman bir çıkış yolu bulur. Sizden kaçmayan, sizden asla ayrılmayan tek şeydir karanlık. Çünkü ışık söner... Gözler kapanır... Ama karanlık hep burada kalır. Malakai Black’in öğretilerini dinlediniz. Brody King’in öfkesi ve gücüne tanık oldunuz. Buddy Matthews’un keskin ve kararlı adımlarını gördünüz. Onlar karanlığın savaşçıları. Ama ben... Ben karanlığın kalbiyim. Ben, karanlığın içindeki ruhların sesi, onların fısıltılarıyım. Ve bu fısıltılar, bana her şeyi söylüyor. Kimin korktuğunu, kimin boyun eğdiğini, kimin karanlığa teslim olmaya en yakın olduğunu biliyorum. Sizler de biliyorsunuz, değil mi? Korkularınızı görüyorum. Karanlığa teslim olmamak için mücadele ettiğinizi biliyorum. Ama o kadar çabalamanıza gerek yok. Çünkü eninde sonunda hepiniz, karanlığın derin kollarına düşeceksiniz. Ve bu düşüş, sizin için bir son olmayacak. Hayır... Bu, sadece bir başlangıç olacak. Karanlık, sizin gerçek yolunuz. Kaçmayı bırakın... Direnmeyi bırakın... Onun bir parçası olun. Bu dünyada sahte umutlar, sahte kahramanlar var. Onlar sizi ışığa çağırır, size kurtuluş vaat ederler. Ama bu kurtuluş... Yalancı bir yoldur. Asıl kurtuluş, karanlıkta bulunur. Çünkü karanlık size ne olduğunuzu gösterir. Gerçek doğanızı açığa çıkarır. Hepinizin içinde, o derin karanlık var. Onu hissediyorsunuz. Onu inkâr ediyorsunuz. Ama gerçek şu ki, hepiniz bu karanlığa teslim olacaksınız. Çünkü başka bir yol yok. Bu yol, sizin için bir sona doğru ilerlemiyor. Bu yol, sizi daha güçlü kılacak. Karanlık sizi yeniden doğuracak. Ve biz, karanlığın önderleri olarak sizi bu yeni dünyanın bir parçası yapacağız. Ya karanlığı kabul edeceksiniz, ya da onun gazabına uğrayacaksınız. Burada, bu ringde, biz zaferin sadece ışıkta olduğunu düşünenlere karşı savaşacağız. Onları, gözlerinin önünde karanlığa çekip, gerçeği göstereceğiz. Hepiniz bunu göreceksiniz. Ben, karanlığın yüce ruhlarının elçisiyim. Malakai Black’in ruhani mirasını sürdüren bir ışık, ama karanlıkta parlayan bir ışık. Bu dünya artık bizimdir. Ve siz, bunun karşısında ne yaparsanız yapın, kaçış yok. Karanlık hepinizin kaderi. Kabul edin... Ve bize katılın. Biz, karanlığın çocuklarıyız. Ve biz her zaman kazanacağız. Çünkü ışık her zaman kaybolur. Ama karanlık... Karanlık asla tükenmez. Karanlık sizin gerçek kaderinizdir. Ve bizler, karanlığın ordusu olarak, dünyayı yeniden şekillendireceğiz. Hepinizi bekliyoruz... Karanlık sizi bekliyor. Karanlık... Hepinizin içinde var olan, ancak çoğunuzun kabul etmekten korktuğu bir gerçek. Işığa koşmak, aydınlanmak istiyorsunuz, fakat karanlık sizi her zaman takip ediyor. Çünkü o, sizin bir parçanız. Onu ne kadar inkar ederseniz edin, o her zaman burada olacak. Ben, Julia Hart. Karanlığın elçisi, ruhların sesi. Malakai Black'in öğretilerini takip eden, Brody King'in gücüne tanık olan, Buddy Matthews'un kararlılığını gören biri olarak buradayım. Onlar karanlığın savaşçıları; ben ise karanlığın kalbiyım. Sizler, karanlıktan kaçmaya çalışırken, aslında ona daha da yaklaşıyorsunuz. Çünkü karanlık, sizin içsel doğanız. Onu kabul etmek, gerçek özgürlüğe ulaşmak demektir. Korkularınızı bırakın, karanlığa teslim olun. Ancak o zaman gerçek gücü ve huzuru bulabilirsiniz. Karanlık, sadece bir başlangıç. Onunla barıştığınızda, yeni bir dünyanın kapıları açılacak. Biz, karanlığın çocukları olarak, sizi bu yeni dünyaya davet ediyoruz. Gelin, karanlığı kucaklayın ve onunla birlikte büyüyün. Unutmayın, ışık geçicidir; karanlık ise sonsuz. Karanlıkta kaybolmak, aslında kendinizi bulmaktır. Bu yüzden, karanlığa direnmeyin. Onu kabul edin ve onunla birlikte yürüyün.
Kameralar bu dört figürü odak noktası yaparken, duman onların etrafında döner ve içeri doğru çekilmeye başlar. Duman, onları yavaş yavaş karanlık bir örtü gibi sararken, tapınakta yankılanan bir fısıltı duyulur; ruhların karanlıkta fısıldayan sesi…
Malakai Black (yavaş ve kısık bir sesle):
"Karanlık hep burada olacak. O asla kaybolmaz. Bizimle olun... Ya da karanlığın sizi tüketmesini izleyin."
Duman tamamen Malakai, Brody, Buddy ve Julia’yı sarar ve onları görünmez hale getirir. Girdap daha hızlı dönmeye başlar, tapınağın içinde karanlık bir enerji hissedilir. Bir an her şey sessizleşir. Ardından, aniden karanlık bir patlama ile her şey tamamen kararır.