RPG Karanlığın Derinliklerinde


Hellraiser

HOUSE OF BLACK
Katılım
5 Mar 2024
Konular
56
Mesajlar
3,320
Beğeni sayısı
828
PG Nakit
510
Konum
İstanbul
RPG Karakteri
House of Black
Favori Güreşçi
"Macho Man" Randy Savage
Header.gif


church2.png

“Ekran tamamen kararır ve kısa bir sessizlik olur. Ardından derinden bir yankı yükselir, bir kilisenin çanı çalarken rüzgarın uğultusu kulaklara gelir. Kamera yavaşça tekrar açıldığında, kilisenin içi değişmiştir. Artık her köşeyi kaplayan gölgeler hareket eder gibi görünmektedir, duvarlar neredeyse canlıdır. Nathan Graves’in yok olduğu yerin tam ortasında, şimdi bir sembol parlamaktadır: iç içe geçmiş bir yılan ve çember. O an, Malakai Black’in sesi, boşluktan yankılanır ve ortamı doldurur.

tumblr-1aede2003bb6deac3610be6e82bfa439-6615de93-540.gif


Malakai Black(fısıldayan bir tonda):
“Karanlığın yankısı, senin içindeki boşluğa ulaşıyor, Nathan. Artık geri dönüş yok. Şimdi daha derinlere ineceğiz… daha da derinlere.”

tumblr-50a3e26d6ea3b9146af1cf07c9060832-47fcb863-540.gif

“Kamera, kilisenin içindeki gölgeler arasında hareket eder, sanki görünmeyen bir güç tarafından yönlendiriliyormuş gibi. Duvarlarda garip semboller belirir, her biri bir öncekinden daha korkutucu ve esrarengizdir. Gölgelerden bir şekil çıkar, figür karanlıkta yavaşça şekil alırken Malakai Black’in silueti belirir. Ancak bu sefer daha farklıdır; sanki gölgelerin kendisi onunla birleşmiştir.”

Malakai Black(bir adım öne çıkarak):
“Burası, artık sadece bir kilise değil, Nathan. Bu, senin ruhunun aynası. Gölgeler seni sarıyor, bu soğuk duvarlar artık senin gerçekliğin. Onlara direndikçe kaybolacaksın… oysa ki onları kabullendiğinde, onların bir parçası olacaksın. Bu döngüyü sadece karanlıkla kırabilirsin.”

“O sırada kilisenin ağır kapıları birdenbire kapanır ve içerisi tamamen karanlığa gömülür. Bir süre sonra, bir fısıltı duyulur. Nathan’ın çaresiz sesi, boğuk ve yankılı bir şekilde duyulur.”

Nathan Graves:
“Hayır... bu… bu mümkün değil. Burası gerçek olamaz.”

“Gözlerinin bağlı olduğu karanlıktan Nathan’ın kendisi görünmez, ancak derin bir nefes alış verişi duyulur. Kamera, kapalı gözlerine ve gerilen kaslarına odaklanır. Malakai, Nathan’ın önünde belirir ve parmak uçlarıyla Nathan’ın bağlı olduğu sandalyenin arkasına dokunur.”

Malakai Black(sakin, ancak tehditkar bir sesle):
“Gerçek... Ah, Nathan, gerçek dediğin nedir ki? Şu anki korkuların mı? Yoksa gölgelerin fısıldadıkları mı? Gerçek, sandığından çok daha karmaşık. Karanlık, aslında her zaman buradaydı, sen sadece onu görmeyi reddettin. Şimdi benimle yüzleşmek zorundasın.”

“Nathan birden sandalyesinden düşer, iplerden kurtulmaya çalışır, ama nafiledir. Malakai’nin figürü sanki havada süzülüyormuş gibi Nathan’ın etrafında dolanır. Gölgeyle tamamen bir olmuştur, her adımında etrafı daha da soğuk bir karanlık kaplamaktadır.”

Nathan Graves:
“Hayır... Hayır! Bunu kabul etmeyeceğim! Işık… Işık nerede?!”

Malakai Black(alçak ve derin bir gülüşle):
“Işık mı? Işık seni terk etti, Nathan. Her zaman terk eder. Şimdi, gözlerini açmanın vakti geldi. Karanlığı görmenin vakti geldi.”

“Malakai, elini Nathan’ın yüzüne yaklaştırır ve Nathan’ın bağlı gözlerine dokunur. Kameranın bakış açısı Nathan’ın göz hizasından ekrana yansır; gözlerindeki bağlı bezi hissederiz. Malakai, yavaşça bezi çıkarır. Kamera, Nathan’ın perspektifinden yavaşça açılan gözlerini gösterir. Ancak ışık yerine, karanlığın başka bir boyutunu görmeye başlar. Zifiri karanlık içinde, etrafında süzülen gölgeler hareket eder. Duvarlar canlıdır; sanki her yandan bir şeyler onu izlemektedir. Gözleri açık olmasına rağmen, sadece karanlığı görmektedir.”

Nathan Graves(şok içinde, fısıldayan bir tonla):
“Bu... Bu ne? Neler oluyor? Işığı göremiyorum...”

Malakai Black(Nathan’ın kulağına fısıldayarak):
“Bu, senin gerçekliğin artık. Işığa ihtiyacın yok, Nathan. Çünkü karanlık her zaman burada olacak. Kabul et... Karanlığın seni beslemesine izin ver. Beni görmüyorsun, ama hissediyorsun. Gölgelerin içinde her zaman seninle olacağım.”

“Kamera, Nathan’ın şaşkın ve korku dolu yüzüne odaklanır. Malakai’nin figürü, gölgelerin arasına karışırken tekrar gözden kaybolur. Ancak, karanlık Nathan’ın üzerine çökmüştür. Artık ışık diye bir şey yoktur. Sadece gölgeler, sadece karanlık. Son sahnede, Nathan çaresizce boşluğa bakar ve hafif bir rüzgar sesi duyulur. Malakai Black’in sesi, bir kez daha derinden yankılanır.”

Malakai Black(fısıldayan bir tonla):
“Artık sen de karanlığın parçasısın. Karanlıktan kaçamazsın, Nathan. Çünkü karanlık, senin içindeydi... her zaman.”

“Ekran tamamen kararır ve sadece Nathan’ın titrek nefes alış verişleri duyulur. Sessizlik... ardından Malakai Black’in son sözleri gelir.”

Malakai Black(fısıldayan bir tonla):
“Bu son değil, Nathan. Bu sadece başlangıç... Karanlıkta hep bir yol vardır.”

tumblr-0f1080293cac9e160ba37ff75550c002-f271d169-540.gif


“Son çan sesi yankılanır ve Malakai Black'in kameraya bakışlarının ardından ekran tamamen kapanır.”

black-background-350x250.png

church2.png

“Ekran tamamen karardığında, derin bir sessizlik çöker. Ancak bu sessizlik, rüzgarın uğultusuyla ve uzaktan yankılanan bir kilise çanının sesiyle bozulur. Nathan Graves’in çaresiz nefes alış verişleri yankılanırken, kamera karanlığın içindeki silik figürlere odaklanır. Gölgeler, sanki canlıymış gibi duvarlarda kıpırdanır. O an, Malakai Black'in yankılı sesi tekrar duyulur, önce fısıltı gibi, sonra güçlenerek boşluğu doldurur. Malakai, gölgelerin arasından çıkar ve üzerinde PGW Television Championship kemeri parıldar.

tumblr-1aede2003bb6deac3610be6e82bfa439-6615de93-540.gif


Malakai Black(derin bir sakinlikle):
“Nathan, hâlâ anlamıyorsun değil mi? Bu gördüğün karanlık, yalnızca bir boşluk değil. Bu, gerçekliğin özüdür. Şu anki korkuların, seni büyüten ışığın yalanlarından kaynaklanıyor. Işık, zayıflığın sembolüdür. Işığa ne kadar sarılırsan, o kadar kaybolursun. Karanlık ise her zaman burada olacak… ve burada, gölgeler seni çağırıyor.”

tumblr-50a3e26d6ea3b9146af1cf07c9060832-47fcb863-540.gif


“Kamera, Nathan’ın yerden kalkmaya çalıştığını gösterir. Ellerini önünde uzatır, ama hiçbir şey göremez. Boşlukta kaybolmuş gibidir. Malakai, Nathan’ın önünde dikilir ve kemerine dokunarak konuşmasına devam eder.”

Malakai Black(kemere bakarak):
“Bu kemer, karanlığın zaferini temsil ediyor. PGW'de pek çok kişi gücün ışıkta olduğunu düşündü, ama onlar yanılıyorlardı. Ben, bu kemeri karanlığın içinden aldım. Işığa direnen herkes, sonunda gölgelerle yüzleşmek zorunda kalır. Sen de bu yolculuktasın, Nathan. Artık ışığa dönemezsin”

“Nathan’ın yüzünde bir karmaşa ve korku okunur. Ancak bu sefer, sadece korku değil, içinde bir merak da uyanmaya başlamıştır.”

Nathan Graves(kısık, titreyen bir sesle):
“Bu… bu nasıl olabilir? Karanlık nasıl böyle güçlü olabilir? Bu sadece bir kabus mu? Yoksa gerçekten… burada mı kaldım?”

“Malakai, Nathan’ın göz hizasına eğilir ve elleriyle Nathan’ın omzuna dokunur. Bakışları keskinleşir ve sesi daha alçak, ama daha tehditkar bir tona bürünür.”

Malakai Black(kararlı ve gizemli bir sesle):
“Karanlık her zaman burada, Nathan. Karanlık, sadece bir durum ya da his değil. O, varoluşun bir parçası. Işık seni terk ettiğinde, geriye ne kalır? Korku. Ama bu korku senin zayıflığın değil, gücün olacak. Karanlığı kabul edersen, onu bir kalkan ve bir silah gibi kullanabilirsin. Karanlığın içinde doğanlar asla kaybolmaz, aksine, onlar gerçek gücü bulanlardır.”

“Kamera, Malakai'nin PGW Television Championship kemerine tekrar odaklanır. Malakai, kemerine bir kez daha bakar ve gururla gülümser.”

Malakai Black(kararlı ve gizemli bir sesle):
“Bu kemer, karanlığın içinden kazandığım zaferin sembolüdür. Işığı kucaklayanlar hep yıkıldı. Ama ben, karanlığı kabullendim ve güç kazandım. Sen de bu gücü arıyorsun, değil mi, Nathan? Herkesin içinde karanlık vardır, ama çoğu kişi onu bastırmaya çalışır. Oysa sen artık ışığa dönemeyecek kadar derindesin. Bu karanlık, senin kaderin.”

“Nathan, gözlerinde bir karmaşa ve tereddütle Malakai’ye bakar. İçinde büyüyen karanlık korkusunu kabul etmeye başlamış gibidir, ama hâlâ tereddüt etmektedir. Malakai, Nathan’ın bu içsel savaşını fark eder ve daha da ileri gitmeye karar verir.”

Malakai Black(tehditkâr bir tonla):
“Karanlık, zayıfları tüketir. Ama eğer onu kucaklarsan, o seni güçlü kılar. Işıktan gelen her şeyi bırakmalısın. İyiliğin, doğruluğun, gücün tanımları hep ışığın yalanlarıdır. Şimdi bir karar vermelisin, Nathan. Gölgeler seni çağırıyor, ama sen onların bir parçası olmaya cesaret edebilir misin?”

“Nathan, gözlerini kapatır ve derin bir nefes alır. Karanlığın ağırlığını, içindeki mücadeleyi hisseder. Malakai, onun bu içsel savaşını izlerken, sesini daha derin ve sakin bir tona indirir.”

Malakai Black(Nathan’ın kulağına fısıldayarak):
“Burası artık sadece bir kilise değil, Nathan. Bu, senin ruhunun aynası. Burada gördüğün her şey, içindeki karanlığın bir yansıması. Senin içindeki boşluk, ışığın seni terk ettiği andan itibaren ortaya çıktı. Ama o boşluk korkunç değil; o boşluk bir fırsat. Işıktan kurtul, Nathan. Ancak o zaman gerçekten görebilirsin. Benim gibi... gölgelerle birlikte yürümeyi öğren.”

“Nathan, başını ellerinin arasına alır ve boğuk bir sesle konuşur.”

Nathan Graves(şok içinde, fısıldayan bir tonla):
“Bu mümkün değil… Işığa dönmek istiyorum… ama… sanki bu karanlık beni içine çekiyor. Onun bir parçası oluyorum.”

“Malakai, Nathan’a doğru yaklaşıp fısıldar.”

Malakai Black(fısıldayan bir tonla):
“Ah, Nathan… Bu karanlık, senin içinde hep vardı. Sen sadece onu bastırdın. Işığa geri dönmeye çalışman seni sadece daha da zayıf kılacak. Beni bu kemerle buraya getiren şey, karanlığı kabullenmemdi. Işığa ihtiyaç duymuyorum, çünkü ben karanlığın kendisiyim. Gölgeler seni çağırıyor, Nathan. Bu karanlık senin kaderin. Kabul et… ve gerçek gücü bul. Aydınlık seni hep kandırdı. Artık onların oyununa gelme. Karanlığı kucakladığında, işte o zaman her şey daha net olacak.”

“Malakai yavaşça geri çekilir ve bir kez daha gölgeler arasında kaybolur. Kilise tamamen sessizliğe bürünür, ancak Nathan’ın nefes alış verişleri daha derin ve daha ritmik hale gelmiştir. Gölgeler hâlâ etrafta kıpırdanırken, Nathan’ın içsel savaşı sona ermiş gibidir. O an son bir fısıltı duyulur, bu sefer daha yakın ve daha gerçek.”

Malakai Black(yankılı bir sesle):
“Karanlık seni buldu, Nathan. Artık geri dönüş yok. Şimdi bu karanlıkla birlikte yürümeyi öğreneceksin… ve belki bir gün, benim gibi bir şampiyon olacaksın.”

tumblr-0f1080293cac9e160ba37ff75550c002-f271d169-540.gif


“Ekran tamamen kararır. Gölgelerin dans eden görüntüsü ekrandan silinirken, son çan sesi yankılanır. Kamera kapanırken, Nathan’ın derin nefes alışları ve karanlığa doğru kabul edici bir şekilde ilerlediği hissettir. Karanlık artık onun kaderi olmuştur, tıpkı Malakai’nin fısıldadığı gibi.”

black-background-350x250.png
 
Son düzenleme:
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: