(( Arka plan karanlık bir odada başlıyor. Hafif bir sis, odayı çevreliyor. Malakai Black, yüzünde karakteristik siyah boyası ve gözlerinin derin karanlıkla dolu olduğu bir şekilde karşımızda. Konuşmaya başlamadan önce kısa bir süre sessizce durur başını sağ ve sola sallar, gözlerini kameraya diker ve konuşmaya başlar. ))
Malakai Black:
Karanlık... Hepimizin içinde var olan, ama çok azımızın kabul etmeye cesaret ettiği bir gerçeklik. Bu gerçek, sizi tüketmek için burada. Siz ise, bu karanlığı fark edemeyecek kadar körsünüz. Ama karanlık her zaman var olacak. O karanlık benim... Ve ben karşınızdayım. Güç... Ne kadar da arzuluyorsunuz, değil mi? Hepinizin hayatını şekillendiren bu kavram, her gününüzü nasıl da işgal ediyor. Ama işin ironik tarafı şu ki, siz bu güce hiçbir zaman ulaşamayacaksınız. Çünkü bu gücü taşıyabilecek iradeye sahip değilsiniz. The System… Brookes… Omega… Hepiniz, bir şekilde güce sahip olduğunuzu düşündünüz. Ama farkında olmadığınız şey şu: Gerçek güç, kontrol edilemez. Gerçek güç, size hükmeder. Ve o güç, sizi tüketmek için sabırsızlanıyor. Geçtiğimiz haftalarda tanık olduğumuz şey bir komediydi. Brookes... Sürekli olarak Omega’ya, Wyatt tarafından “tecavüze uğradığını” iddia ediyorsun. Omega'nın senin üzerinde kurduğu bir güç ilişkisi olduğunu söylüyorsun. Ama gerçek şu ki, ikiniz de o kemeri hak etmiyorsunuz. Çünkü o güç, her ikinizi de zayıflatmış durumda. Omega’nın geçmişi, Bray Wyatt ile yaşadığı bilinmezlik, onu bir gölgeye dönüştürdü. O maçtan sonra ringe geri döndüğünde herkes fark etti. O eski Kenny Omega değildi. İçinde kaybolmuş bir ruhtu. Bray Wyatt’ın karanlığında kaybolmuş, kontrolünü yitirmiş biri... Ve bu yüzden, şimdi Omega sadece bir kukla. Güç onun ellerinde paramparça olmuş, bir boşluk yaratmış.
Bray Wyatt’la olan o karşılaşmanın ardından, Omega değişti. Eskisi gibi değildi, çünkü Omega'nın içindeki karanlık, onu tamamen sardı. Herkes bu değişimi gördü. Ama Omega'nın kabul edemediği bir gerçek var. O artık eski Kenny Omega değil. O sadece bir kabuktan ibaret. Ve o kabuk, bir kez daha dağılmak üzere. Bray Wyatt’ın karanlığı ona bir parça hediye etti, ama bu parça Omega’nın sonunu getirdi. Şimdi Omega, sadece bir gölge. Kendisi bile kim olduğunu bilmiyor. Bu yüzden Brookes’un karşısında bile kontrolü kaybetti, o yüzden Brookes, ona karşı “güç” elde ettiğini sanıyor. Ama ne Omega ne de Brookes, gerçek gücün ne olduğunu anlamış durumda. Brookes... Senin iddiaların boş. Omega’ya “tecavüze uğradığını” söylemen, sadece zayıflığının bir göstergesi. Sen, Omega'nın zihinsel ve fiziksel kontrolünü kaybetmiş olmasından faydalanıyorsun, ama bu seni güçlü yapmaz. Bu, senin Omega kadar zayıf olduğunu gösterir. Çünkü o kemeri sadece yedi gün tutabildin. Yedi gün boyunca bir şampiyonluk süren oldu ve sonra yerle bir oldun. Bu, senin sadece bir geçiş figürü olduğunu gösterir. Omega’nın zayıflığını kullanarak bir anlık zafer kazandın, ama bu zafer sana hiçbir şey getirmedi. Çünkü senin de Omega gibi gerçek bir iraden yok.
PURE Championship... Bir zamanlar bu kemer, bir irade ve güç sembolüydü. Ama şimdi bu iki zayıf adamın elinde değersizleşti. Omega, Bray Wyatt’la olan karşılaşmasında kayboldu. O maçtan sonra kim olduğunu unuttu, sadece bir gölge haline geldi. Brookes ise Omega'nın zayıflığını kullanarak kendini güçlü sanıyor. Ancak gerçek şu ki, her ikiniz de bu kemerin onurunu taşımayı başaramadınız. PURE Championship’in bir zamanlar taşıdığı anlam, şimdi sadece bir anıya dönüştü. Ama bu, çok uzun sürmeyecek. O kemeri ait olduğu yere, benim ellerime getirme zamanı geldi. Omega... Brookes... İkiniz de o kemeri hak etmiyorsunuz. Omega, sen o karanlığa çoktan teslim oldun. Bray Wyatt, senin ruhunu aldı ve seni bir boşluğa bıraktı. O boşlukta kaybolmuşken, Brookes gibi zayıf bir varlık bile sana üstünlük sağlayabildi. Ama şunu bil ki, Brookes’un zaferi geçici. O zayıflıkların birbirinizle olan mücadelesi, benim gözümde hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü PURE Championship’in gerçek sahibi benim. O kemerin gerçek gücünü taşıyacak olan tek kişi benim. PURE Championship, gerçek bir güç gerektirir. Omega, sen artık sadece bir gölgesin. Ve Brookes, sen zaten hiç güçlü olamadın. Bu yüzden o kemer, sizin ellerinizde değersizleşti. Ama benim ellerimde, o kemer tekrar hayat bulacak. O kemer, hak ettiği değeri benimle geri kazanacak. Çünkü ben, bu karanlıkta yolunu kaybetmeyen tek kişiyim. Ben, bu karanlığı yönlendirenim. Lockdown’da, ikiniz de bu gerçeği fark edeceksiniz. Omega... Brookes... Siz sadece birbirinizi tüketirken, ben o kemerin gerçek sahibi olacağım.
PURE Championship, benimdir. O kemerin gerçek değerini geri kazanacağım. Sizler sadece basit taşlarsınız, yolumda duran engeller. Ama o engelleri tek tek aşacağım. Çünkü benim yolum, karanlığın yoludur. Omega, sen artık kendin bile kim olduğunu bilmiyorsun. Brookes, sen ise sadece bir anlık zaferle tatmin olmuş bir zavallısın. Ama ben... Ben karanlığı her zaman yanımda taşıyan, o karanlığın gerçek sahibi olan biriyim.Lockdown’da, The System’ın sonunu getireceğim. Ve PURE Championship’i gerçek anlamıyla yeniden canlandıracağım. Sizlerin ikisi de, bu karanlığın içinde kaybolacaksınız. O kemer, ait olduğu yere dönecek. Ve o tahtta oturan ben olacağım. Omega ve Brookes, siz sadece benim karanlık krallığıma giden yolda birer adımsınız. Bu karanlık geldiğinde, kaçış olmayacak. Lockdown’da zafer benim olacak. PURE Championship’in gerçek sahibi, Malakai Black olacak. Lockdown... Bir dönüm noktası. Karanlık krallığımın ilk adımı olacak. Omega ve Brookes, sizler sadece bu karanlığın birer yansımasısınız. Ama ben... Ben bu karanlığın özüyüm. Benim içimdeki boşluk, sizinkilerle kıyaslanamaz. O kemer, benim ellerimde gerçek bir anlam kazanacak. PURE Championship, sizin zayıflıklarınızın sembolü haline gelmiş olabilir, ama benim ellerimde tekrar yükselişe geçecek. Siz ikiniz bu kemerin ağırlığını taşıyabilecek güce sahip değilsiniz. Brookes, senin kendini güçlü sanman sadece bir yanılsama. Omega, sen zaten kendini kaybetmiş bir ruhsun. İkiniz de bu kemerin sadece birer geçici sahibi oldunuz. Ama ben, bu kemerin sonsuz gücünü açığa çıkaracağım. Karanlığım bu kemerin her yerine işleyecek ve onu, hiç olmadığı kadar güçlü kılacak. PURE Championship, karanlığın sembolü olacak. Ve o karanlık ben olacağım.
Bu, sadece bir kemer değil. Bu, kontrolün ve kaosun birleştiği bir sembol. Omega, sen kontrolünü yitirdin. Kendi karanlığında boğuldun ve Bray Wyatt, seni o karanlığa sürükledi. O, senin sonunu getirdi. Brookes, sen ise bir boşluktan fırladın. Omega'nın zayıflığını kullandın, ama sen de o karanlığın içine düşeceksin. Çünkü bu savaşta ben varım. Ve ben, sizin her birinizin zaaflarını ortaya çıkaracağım. Bu kemer, karanlık bir geleceğin habercisi. Omega, senin geçmişin karanlıkla dolu olabilir, ama bu karanlığı kontrol edemediğin için başarısız oldun. Brookes, sen sadece bir hırsın pençesinde kaybolan birisin. Ama ben... Ben karanlığın gerçek sahibiyim. Karanlığı kabullenen ve onu yönlendiren biriyim. O kemer, yeniden benimle parlayacak. Lockdown, sizin için bir son. Sizin güç sanrılarınızın, zayıflıklarınızın açığa çıkacağı an olacak. Ben bu ringde sadece kazanmayacağım, sizi yok edeceğim. PURE Championship, karanlığın en güçlü sembolü olacak. Herkes benim kim olduğumu, neyi temsil ettiğimi görecek. Sizlerin oyunları, zaaflarınız ve hatalarınız bu karanlık karşısında eriyip gidecek. Karanlık... İçinizde büyüyen, sizi yavaşça tüketen o güç. Ama ben o karanlığı kontrol ediyorum. Ben onu yönlendirenim. Lockdown'da, bu karanlık sizi saracak ve PURE Championship benimle hak ettiği değeri bulacak. Artık yolun sonuna geldiniz. Bu karanlık krallıkta hüküm sürecek olan benim. Sizler sadece birer geçici varlıksınız. Omega, Brookes... Karanlık size hükmedecek, ama ben karanlığa hükmediyorum.
(( Malakai, yüzünde karanlık bir gülümsemeyle tekrardan konuşmaya başlıyor. ))
"PURE Championship, karanlığın yeni tahtı olacak. Ve o tahtta oturan tek kişi, Malakai Black olacak. Karanlık krallığım doğdu."
(( Kameralar, uzun bir süre Malakai'ye odaklandıktan sonra kapanıyor. ))
Malakai Black:
Karanlık... Hepimizin içinde var olan, ama çok azımızın kabul etmeye cesaret ettiği bir gerçeklik. Bu gerçek, sizi tüketmek için burada. Siz ise, bu karanlığı fark edemeyecek kadar körsünüz. Ama karanlık her zaman var olacak. O karanlık benim... Ve ben karşınızdayım. Güç... Ne kadar da arzuluyorsunuz, değil mi? Hepinizin hayatını şekillendiren bu kavram, her gününüzü nasıl da işgal ediyor. Ama işin ironik tarafı şu ki, siz bu güce hiçbir zaman ulaşamayacaksınız. Çünkü bu gücü taşıyabilecek iradeye sahip değilsiniz. The System… Brookes… Omega… Hepiniz, bir şekilde güce sahip olduğunuzu düşündünüz. Ama farkında olmadığınız şey şu: Gerçek güç, kontrol edilemez. Gerçek güç, size hükmeder. Ve o güç, sizi tüketmek için sabırsızlanıyor. Geçtiğimiz haftalarda tanık olduğumuz şey bir komediydi. Brookes... Sürekli olarak Omega’ya, Wyatt tarafından “tecavüze uğradığını” iddia ediyorsun. Omega'nın senin üzerinde kurduğu bir güç ilişkisi olduğunu söylüyorsun. Ama gerçek şu ki, ikiniz de o kemeri hak etmiyorsunuz. Çünkü o güç, her ikinizi de zayıflatmış durumda. Omega’nın geçmişi, Bray Wyatt ile yaşadığı bilinmezlik, onu bir gölgeye dönüştürdü. O maçtan sonra ringe geri döndüğünde herkes fark etti. O eski Kenny Omega değildi. İçinde kaybolmuş bir ruhtu. Bray Wyatt’ın karanlığında kaybolmuş, kontrolünü yitirmiş biri... Ve bu yüzden, şimdi Omega sadece bir kukla. Güç onun ellerinde paramparça olmuş, bir boşluk yaratmış.
Bray Wyatt’la olan o karşılaşmanın ardından, Omega değişti. Eskisi gibi değildi, çünkü Omega'nın içindeki karanlık, onu tamamen sardı. Herkes bu değişimi gördü. Ama Omega'nın kabul edemediği bir gerçek var. O artık eski Kenny Omega değil. O sadece bir kabuktan ibaret. Ve o kabuk, bir kez daha dağılmak üzere. Bray Wyatt’ın karanlığı ona bir parça hediye etti, ama bu parça Omega’nın sonunu getirdi. Şimdi Omega, sadece bir gölge. Kendisi bile kim olduğunu bilmiyor. Bu yüzden Brookes’un karşısında bile kontrolü kaybetti, o yüzden Brookes, ona karşı “güç” elde ettiğini sanıyor. Ama ne Omega ne de Brookes, gerçek gücün ne olduğunu anlamış durumda. Brookes... Senin iddiaların boş. Omega’ya “tecavüze uğradığını” söylemen, sadece zayıflığının bir göstergesi. Sen, Omega'nın zihinsel ve fiziksel kontrolünü kaybetmiş olmasından faydalanıyorsun, ama bu seni güçlü yapmaz. Bu, senin Omega kadar zayıf olduğunu gösterir. Çünkü o kemeri sadece yedi gün tutabildin. Yedi gün boyunca bir şampiyonluk süren oldu ve sonra yerle bir oldun. Bu, senin sadece bir geçiş figürü olduğunu gösterir. Omega’nın zayıflığını kullanarak bir anlık zafer kazandın, ama bu zafer sana hiçbir şey getirmedi. Çünkü senin de Omega gibi gerçek bir iraden yok.
PURE Championship... Bir zamanlar bu kemer, bir irade ve güç sembolüydü. Ama şimdi bu iki zayıf adamın elinde değersizleşti. Omega, Bray Wyatt’la olan karşılaşmasında kayboldu. O maçtan sonra kim olduğunu unuttu, sadece bir gölge haline geldi. Brookes ise Omega'nın zayıflığını kullanarak kendini güçlü sanıyor. Ancak gerçek şu ki, her ikiniz de bu kemerin onurunu taşımayı başaramadınız. PURE Championship’in bir zamanlar taşıdığı anlam, şimdi sadece bir anıya dönüştü. Ama bu, çok uzun sürmeyecek. O kemeri ait olduğu yere, benim ellerime getirme zamanı geldi. Omega... Brookes... İkiniz de o kemeri hak etmiyorsunuz. Omega, sen o karanlığa çoktan teslim oldun. Bray Wyatt, senin ruhunu aldı ve seni bir boşluğa bıraktı. O boşlukta kaybolmuşken, Brookes gibi zayıf bir varlık bile sana üstünlük sağlayabildi. Ama şunu bil ki, Brookes’un zaferi geçici. O zayıflıkların birbirinizle olan mücadelesi, benim gözümde hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü PURE Championship’in gerçek sahibi benim. O kemerin gerçek gücünü taşıyacak olan tek kişi benim. PURE Championship, gerçek bir güç gerektirir. Omega, sen artık sadece bir gölgesin. Ve Brookes, sen zaten hiç güçlü olamadın. Bu yüzden o kemer, sizin ellerinizde değersizleşti. Ama benim ellerimde, o kemer tekrar hayat bulacak. O kemer, hak ettiği değeri benimle geri kazanacak. Çünkü ben, bu karanlıkta yolunu kaybetmeyen tek kişiyim. Ben, bu karanlığı yönlendirenim. Lockdown’da, ikiniz de bu gerçeği fark edeceksiniz. Omega... Brookes... Siz sadece birbirinizi tüketirken, ben o kemerin gerçek sahibi olacağım.
PURE Championship, benimdir. O kemerin gerçek değerini geri kazanacağım. Sizler sadece basit taşlarsınız, yolumda duran engeller. Ama o engelleri tek tek aşacağım. Çünkü benim yolum, karanlığın yoludur. Omega, sen artık kendin bile kim olduğunu bilmiyorsun. Brookes, sen ise sadece bir anlık zaferle tatmin olmuş bir zavallısın. Ama ben... Ben karanlığı her zaman yanımda taşıyan, o karanlığın gerçek sahibi olan biriyim.Lockdown’da, The System’ın sonunu getireceğim. Ve PURE Championship’i gerçek anlamıyla yeniden canlandıracağım. Sizlerin ikisi de, bu karanlığın içinde kaybolacaksınız. O kemer, ait olduğu yere dönecek. Ve o tahtta oturan ben olacağım. Omega ve Brookes, siz sadece benim karanlık krallığıma giden yolda birer adımsınız. Bu karanlık geldiğinde, kaçış olmayacak. Lockdown’da zafer benim olacak. PURE Championship’in gerçek sahibi, Malakai Black olacak. Lockdown... Bir dönüm noktası. Karanlık krallığımın ilk adımı olacak. Omega ve Brookes, sizler sadece bu karanlığın birer yansımasısınız. Ama ben... Ben bu karanlığın özüyüm. Benim içimdeki boşluk, sizinkilerle kıyaslanamaz. O kemer, benim ellerimde gerçek bir anlam kazanacak. PURE Championship, sizin zayıflıklarınızın sembolü haline gelmiş olabilir, ama benim ellerimde tekrar yükselişe geçecek. Siz ikiniz bu kemerin ağırlığını taşıyabilecek güce sahip değilsiniz. Brookes, senin kendini güçlü sanman sadece bir yanılsama. Omega, sen zaten kendini kaybetmiş bir ruhsun. İkiniz de bu kemerin sadece birer geçici sahibi oldunuz. Ama ben, bu kemerin sonsuz gücünü açığa çıkaracağım. Karanlığım bu kemerin her yerine işleyecek ve onu, hiç olmadığı kadar güçlü kılacak. PURE Championship, karanlığın sembolü olacak. Ve o karanlık ben olacağım.
Bu, sadece bir kemer değil. Bu, kontrolün ve kaosun birleştiği bir sembol. Omega, sen kontrolünü yitirdin. Kendi karanlığında boğuldun ve Bray Wyatt, seni o karanlığa sürükledi. O, senin sonunu getirdi. Brookes, sen ise bir boşluktan fırladın. Omega'nın zayıflığını kullandın, ama sen de o karanlığın içine düşeceksin. Çünkü bu savaşta ben varım. Ve ben, sizin her birinizin zaaflarını ortaya çıkaracağım. Bu kemer, karanlık bir geleceğin habercisi. Omega, senin geçmişin karanlıkla dolu olabilir, ama bu karanlığı kontrol edemediğin için başarısız oldun. Brookes, sen sadece bir hırsın pençesinde kaybolan birisin. Ama ben... Ben karanlığın gerçek sahibiyim. Karanlığı kabullenen ve onu yönlendiren biriyim. O kemer, yeniden benimle parlayacak. Lockdown, sizin için bir son. Sizin güç sanrılarınızın, zayıflıklarınızın açığa çıkacağı an olacak. Ben bu ringde sadece kazanmayacağım, sizi yok edeceğim. PURE Championship, karanlığın en güçlü sembolü olacak. Herkes benim kim olduğumu, neyi temsil ettiğimi görecek. Sizlerin oyunları, zaaflarınız ve hatalarınız bu karanlık karşısında eriyip gidecek. Karanlık... İçinizde büyüyen, sizi yavaşça tüketen o güç. Ama ben o karanlığı kontrol ediyorum. Ben onu yönlendirenim. Lockdown'da, bu karanlık sizi saracak ve PURE Championship benimle hak ettiği değeri bulacak. Artık yolun sonuna geldiniz. Bu karanlık krallıkta hüküm sürecek olan benim. Sizler sadece birer geçici varlıksınız. Omega, Brookes... Karanlık size hükmedecek, ama ben karanlığa hükmediyorum.
(( Malakai, yüzünde karanlık bir gülümsemeyle tekrardan konuşmaya başlıyor. ))
"PURE Championship, karanlığın yeni tahtı olacak. Ve o tahtta oturan tek kişi, Malakai Black olacak. Karanlık krallığım doğdu."
(( Kameralar, uzun bir süre Malakai'ye odaklandıktan sonra kapanıyor. ))
Son düzenleme: