WYATT!
Işıklar sönüyor.
Ortada belinde Televizyon kemeriyle Bray Wyatt, iki yanında heyula gibi yükselen, maskeleriyle Erick Rowan ve Braun Strowman görünüyor. Far From Any Road arenada yankılanırken üçlü ringe geliyor. Wyatt apronda kemerini söküp kaldırarak seyirciye göstererek kahkaha atıyor. Üçlü ringe girdiğinde lambaya üflüyor ve ışıklar geri geldiğinde Wyatt'ı köşeye oturmuş vaziyette görüyoruz. Rowan ve Strowman ise boş sallanan sandalyenin iki yanında bekliyor.
Ölülere fısıldamaya çalışan adam, yolunu kaybetmiş demektir. Bunu sadece düşkünler yapar. Dünyayla savaşacak enerjisi kalmamış olan acizler, bu dünyadan göçüp gitmiş bir yarıları olduğunu fısıldar.. ve zamanla anlattıkları bu hikayeye inanırlar. Yerküre bir savaştır dostlarım, bir masal değil. Ve savaş, bütün kılıçlar kınına girmeden evvel sona ermezler. Sanıyor musunuz ki, şu aciz hayatlarınızda bir sonraki hedeflediğiniz şeye vardığınız zaman bu yolculuk sona erecek? Neyi arzuladığınıza dönün ve bakın kardeşlerim... Bir imtihan kazanıp bir okula mı girmek istiyorsun? Sadece o okulun formasını sırtına geçirdikten sonra o okulda başarılı olabilmek için. Ve o okulda başarılı olabilmek seni nereye götürecek.. bir mesleğe. Peki neden mesleği istiyorsun, kendi aileni kurabilmek için. Ya aileni kurduğun zaman? İşte o gün, ortaya koyduğun emeğin iki katını sarf etmen lazım ki ailen ayakta kalabilsin. Ve bu süreç hiç bitmeyecek, ömrün boyu biteviye başka insanların sorumluluğunu sırtına alacak ve bir salyangoz misali ilerlemeye çalışacaksın. Ta ki beyaz önlüklü ve Hipokrat amcaya yemin etmiş bir herif, elinde sana ait değerlerle maratonun sona ermesine az kaldığını söyleyene kadar! (Wyatt yuhalanıyor sırıtarak) Sizin ömür dediğiniz şey, problemleri çözmekle geçen bunaltıcı günlerin arasında yaşanabilmiş sadece birkaç keyifli andan ibaret... İşte bu düşünceden kaçabilmenin en kolay yolu ise, eksik parçanız burada olsaydı her şeyin yolunda gideceğini söyleyerek kendinizi kandırmaktan geçiyor. "Ruh eşi" de der bazıları, sanki ruh bir eşe sahip olabilecek kadar basit bir mekanizmaymış gibi. Oysa hiç bir ruhun eşi yoktur; hayaletlerimiz bu dünyada bekçi köpeği gibi tek başına gelir ve göçer.... O yüzden ölülere fısıldayan adam, zavallı adamdır deriz biz Güney'de.. Ve bu sözün doğruluğunu kanıtlamak, Velveteen Dream'in acizliğini önünüze sermek için sadece bir hafta daha sabretmemiz gerekiyor. PGW çöplüğünü Christopher Daniels'la beraber hiç bitmeyen sıkıcı valsinizden ibaret zannediyorsun oğlum. O devir, tarih oldu. Artık çarklar eskisi gibi işlemiyor, sizin başı çektiğiniz o illüzyon dönemi sona erdi. Şimdi, gerçek kıyam başlıyor ve bu yüzdendir ki; artık omuzlarda gezen değil, altımdan geçen bir adam hüviyeti kazandın. Her haftayı, benim tarafımdan buldozer gibi ezilerek, aşağılanarak harcamaya devam ediyor ama dersini almıyorsun. Lockdown'da sana hızlandırılmış programımızın son seansını yapacağım. Ve seninle işim bittiğinde, o çok sevdiğin dostuna kavuşacaksın. Yanına gittiğinde ona sizin gibilerin devrinin kapandığını söyle evlat.. ve kafasının bir tenasül uzvuna benzediğini de.
Seyirci yuhalarken Braun Strowman yavaşça maskesini çıkarıyor.
O'na hamdolsun ki, dün çamurlu derelerde timsahlarla güreşen çocuklarken, bugün şehir ışıklarının altında Lafayette'in gücünü herkese gösterme imkanı buluyoruz. PAYBACK'te de tam olarak bunu yaptık, arka alanda sert erkek olmaya çalışan o iki şehirli bücürün üzerinde kudretimizi herkese bir kez daha ispatladık. İnsanlar, Lockdown'da eroin takımıyla küçük ikizlerin bize karşı işbirliği yapacağından emin. Çünkü o kafesin içerisinde kardeşimle beraber diğer dördünün gücüne bedel olduğumuzu herkes iyi biliyor. Ama benim tek derdim, onların omzunu üç saniye yerde tutmaktan ibaret değil. Biz, Lockdown'a bu iki ekibi yenmeye gitmiyoruz, onları bitirmeye gidiyoruz. Jeff Hardy ve Will Ospreay, aylardır sizlerin adını sayıkladık, altınlarınızı hedef gösterdik ve bir av köpeği gibi peşinizden geldik. Artık kaçacak bir yer, gösterecek bir bahane kalmadı. Yine de çarpışma günlerimize sayılı süre kala aklım sorularla dolu: Daha birbirine dahi sahip çıkamayan iki kaniş köpeği, bellerine taktıkları altınlara nasıl sahip çıkacak? Bugüne kadar gelebilmiş olmanız tevekkeli değil, zira bizim karşımıza çıkmak yerine talihinizin yardımıyla, buçukluklarla savaştınız. Ancak şimdi sizi centilmence bir "güreş müsabakası" değil, bir ölüm mücadelesi bekliyor olacak. Young Bucks, bizim cehennemimize can dostlarını, yoldaşlarını getirdiler. Şimdi ondan geriye kalan tek şey ise, kötü hatıraları tarafından yenip bitirilmiş bir kabuk. Lockdown bittiğinde, cesaret naraları atan bu dört adamdan geriye altınlar için canını vermiş olan dört tabuttan başka bir şey kalmayacak.
Işıklar sönüyor.
Ortada belinde Televizyon kemeriyle Bray Wyatt, iki yanında heyula gibi yükselen, maskeleriyle Erick Rowan ve Braun Strowman görünüyor. Far From Any Road arenada yankılanırken üçlü ringe geliyor. Wyatt apronda kemerini söküp kaldırarak seyirciye göstererek kahkaha atıyor. Üçlü ringe girdiğinde lambaya üflüyor ve ışıklar geri geldiğinde Wyatt'ı köşeye oturmuş vaziyette görüyoruz. Rowan ve Strowman ise boş sallanan sandalyenin iki yanında bekliyor.
Ölülere fısıldamaya çalışan adam, yolunu kaybetmiş demektir. Bunu sadece düşkünler yapar. Dünyayla savaşacak enerjisi kalmamış olan acizler, bu dünyadan göçüp gitmiş bir yarıları olduğunu fısıldar.. ve zamanla anlattıkları bu hikayeye inanırlar. Yerküre bir savaştır dostlarım, bir masal değil. Ve savaş, bütün kılıçlar kınına girmeden evvel sona ermezler. Sanıyor musunuz ki, şu aciz hayatlarınızda bir sonraki hedeflediğiniz şeye vardığınız zaman bu yolculuk sona erecek? Neyi arzuladığınıza dönün ve bakın kardeşlerim... Bir imtihan kazanıp bir okula mı girmek istiyorsun? Sadece o okulun formasını sırtına geçirdikten sonra o okulda başarılı olabilmek için. Ve o okulda başarılı olabilmek seni nereye götürecek.. bir mesleğe. Peki neden mesleği istiyorsun, kendi aileni kurabilmek için. Ya aileni kurduğun zaman? İşte o gün, ortaya koyduğun emeğin iki katını sarf etmen lazım ki ailen ayakta kalabilsin. Ve bu süreç hiç bitmeyecek, ömrün boyu biteviye başka insanların sorumluluğunu sırtına alacak ve bir salyangoz misali ilerlemeye çalışacaksın. Ta ki beyaz önlüklü ve Hipokrat amcaya yemin etmiş bir herif, elinde sana ait değerlerle maratonun sona ermesine az kaldığını söyleyene kadar! (Wyatt yuhalanıyor sırıtarak) Sizin ömür dediğiniz şey, problemleri çözmekle geçen bunaltıcı günlerin arasında yaşanabilmiş sadece birkaç keyifli andan ibaret... İşte bu düşünceden kaçabilmenin en kolay yolu ise, eksik parçanız burada olsaydı her şeyin yolunda gideceğini söyleyerek kendinizi kandırmaktan geçiyor. "Ruh eşi" de der bazıları, sanki ruh bir eşe sahip olabilecek kadar basit bir mekanizmaymış gibi. Oysa hiç bir ruhun eşi yoktur; hayaletlerimiz bu dünyada bekçi köpeği gibi tek başına gelir ve göçer.... O yüzden ölülere fısıldayan adam, zavallı adamdır deriz biz Güney'de.. Ve bu sözün doğruluğunu kanıtlamak, Velveteen Dream'in acizliğini önünüze sermek için sadece bir hafta daha sabretmemiz gerekiyor. PGW çöplüğünü Christopher Daniels'la beraber hiç bitmeyen sıkıcı valsinizden ibaret zannediyorsun oğlum. O devir, tarih oldu. Artık çarklar eskisi gibi işlemiyor, sizin başı çektiğiniz o illüzyon dönemi sona erdi. Şimdi, gerçek kıyam başlıyor ve bu yüzdendir ki; artık omuzlarda gezen değil, altımdan geçen bir adam hüviyeti kazandın. Her haftayı, benim tarafımdan buldozer gibi ezilerek, aşağılanarak harcamaya devam ediyor ama dersini almıyorsun. Lockdown'da sana hızlandırılmış programımızın son seansını yapacağım. Ve seninle işim bittiğinde, o çok sevdiğin dostuna kavuşacaksın. Yanına gittiğinde ona sizin gibilerin devrinin kapandığını söyle evlat.. ve kafasının bir tenasül uzvuna benzediğini de.
Seyirci yuhalarken Braun Strowman yavaşça maskesini çıkarıyor.
O'na hamdolsun ki, dün çamurlu derelerde timsahlarla güreşen çocuklarken, bugün şehir ışıklarının altında Lafayette'in gücünü herkese gösterme imkanı buluyoruz. PAYBACK'te de tam olarak bunu yaptık, arka alanda sert erkek olmaya çalışan o iki şehirli bücürün üzerinde kudretimizi herkese bir kez daha ispatladık. İnsanlar, Lockdown'da eroin takımıyla küçük ikizlerin bize karşı işbirliği yapacağından emin. Çünkü o kafesin içerisinde kardeşimle beraber diğer dördünün gücüne bedel olduğumuzu herkes iyi biliyor. Ama benim tek derdim, onların omzunu üç saniye yerde tutmaktan ibaret değil. Biz, Lockdown'a bu iki ekibi yenmeye gitmiyoruz, onları bitirmeye gidiyoruz. Jeff Hardy ve Will Ospreay, aylardır sizlerin adını sayıkladık, altınlarınızı hedef gösterdik ve bir av köpeği gibi peşinizden geldik. Artık kaçacak bir yer, gösterecek bir bahane kalmadı. Yine de çarpışma günlerimize sayılı süre kala aklım sorularla dolu: Daha birbirine dahi sahip çıkamayan iki kaniş köpeği, bellerine taktıkları altınlara nasıl sahip çıkacak? Bugüne kadar gelebilmiş olmanız tevekkeli değil, zira bizim karşımıza çıkmak yerine talihinizin yardımıyla, buçukluklarla savaştınız. Ancak şimdi sizi centilmence bir "güreş müsabakası" değil, bir ölüm mücadelesi bekliyor olacak. Young Bucks, bizim cehennemimize can dostlarını, yoldaşlarını getirdiler. Şimdi ondan geriye kalan tek şey ise, kötü hatıraları tarafından yenip bitirilmiş bir kabuk. Lockdown bittiğinde, cesaret naraları atan bu dört adamdan geriye altınlar için canını vermiş olan dört tabuttan başka bir şey kalmayacak.
Strowman sırıtarak mikrofonu uzatırken Rowan yavaşça maskesini çıkarıyor.
Bir süredir... rüyalar görüyorum. Rüyalarımda ay ışığı kadar beyaz, güzel bir tek boynuzlu at çimenlerde koşturuyor. Nasıl parladığını tahmin bile edemezsiniz. Ama bir süre sonra atın solukları hızlanıyor, o kadar hızlı koşmaya çalışıyor ki burnundan kanlar boşalıyor. İşte rüyamın o kısmında, atın aslında gezmediğini, bir şeylerden kaçtığını anlamaya başlıyorum. At tökezliyor, çimenlere takılıyor ve bacağını kırıyor.. (Rowan düşünüyor gibi bir surat ifadesiyle ring zeminine bakıyor) Bacağı garip bir açıyla kıvrılıyor düştüğünde. Daha sonra akbabalar geliyor.. Ama gövdelerinin altında pençeler yerine devasa jiletler oluyor. Akbabalar atın üstünden her geçtiğinde yeni bir kesik açılıyor. Sonunda at kendi kanında boğulurken o çirkin, tüylü akbabalar hayvanın üzerine konuyor ve ziyafete başlıyorlar. Yedikçe de şişiyorlar, sonunda atın yenmiş gövdesinin üzerinde şişman akbabaların öttüğünü, öttüğünü duyuyorum. O seslerle uyanıyorum. (Rowan başını ovuşturuyor) Bazen henüz yaşanmamış şeyleri görüyorum. Bir şeyleri önceden tahmin edebiliyorum. O at, bana Nick ve Matt'i hatırlatıyor. Onlar, bizim yeni arkadaşlarımız. Daha önce kaynaşmamıştık ama.. PAYBACK'te birbirimizi yakından tanımış olduk. Lockdown'da ise dostluğumuzu geliştirmeye devam edeceğiz. Kafes, belki de dışarıdan gelen her şeyden sizi koruyacak; ama kafes, sizi onun içerisinde bekleyen şeyden korumayacak. Bu sefer çok farklı olacak, hissediyorum amcaoğlu. (Rowan sırıtarak Braun'a bakıyor) Daha önce her şey basit bir eğlenceden ibaretti, şimdi ise o iki adamın da denkleme dahil olmasıyla bitirilmesi gereken bir iş haline geldi. Bray Wyatt'a bir söz verdik. Orlando'dan altınlarla beraber Güney'e döneceğimizin sözünü. Bray Wyatt bugüne dek bize verdiği her sözü tuttu; şimdi biz de aynısını yapacağız.
Wyatt köşeden iniyor ve Braun'la Erick'i kafasından tutuyor.
Lockdown'da, ağabeyiniz için savaşacak; onun sancağını taşımak uğrunda gerekirse can alıp can vereceksiniz. Ve gece bitip o kanlı pikapla beraber çiftliğe döndüğümüzde; Abigail'in huzuruna çıkacak ve o üç altını da mezarının önüne sereceğiz. Follow… the buzzards.
Wyatt yavaşça sandalyeye kurulurken Rowan ve Strowman maskelerini takıyorlar. Wyatt'ın sallanan sandalye gıcırtılarıyla kamera kapanıyor.
Bir süredir... rüyalar görüyorum. Rüyalarımda ay ışığı kadar beyaz, güzel bir tek boynuzlu at çimenlerde koşturuyor. Nasıl parladığını tahmin bile edemezsiniz. Ama bir süre sonra atın solukları hızlanıyor, o kadar hızlı koşmaya çalışıyor ki burnundan kanlar boşalıyor. İşte rüyamın o kısmında, atın aslında gezmediğini, bir şeylerden kaçtığını anlamaya başlıyorum. At tökezliyor, çimenlere takılıyor ve bacağını kırıyor.. (Rowan düşünüyor gibi bir surat ifadesiyle ring zeminine bakıyor) Bacağı garip bir açıyla kıvrılıyor düştüğünde. Daha sonra akbabalar geliyor.. Ama gövdelerinin altında pençeler yerine devasa jiletler oluyor. Akbabalar atın üstünden her geçtiğinde yeni bir kesik açılıyor. Sonunda at kendi kanında boğulurken o çirkin, tüylü akbabalar hayvanın üzerine konuyor ve ziyafete başlıyorlar. Yedikçe de şişiyorlar, sonunda atın yenmiş gövdesinin üzerinde şişman akbabaların öttüğünü, öttüğünü duyuyorum. O seslerle uyanıyorum. (Rowan başını ovuşturuyor) Bazen henüz yaşanmamış şeyleri görüyorum. Bir şeyleri önceden tahmin edebiliyorum. O at, bana Nick ve Matt'i hatırlatıyor. Onlar, bizim yeni arkadaşlarımız. Daha önce kaynaşmamıştık ama.. PAYBACK'te birbirimizi yakından tanımış olduk. Lockdown'da ise dostluğumuzu geliştirmeye devam edeceğiz. Kafes, belki de dışarıdan gelen her şeyden sizi koruyacak; ama kafes, sizi onun içerisinde bekleyen şeyden korumayacak. Bu sefer çok farklı olacak, hissediyorum amcaoğlu. (Rowan sırıtarak Braun'a bakıyor) Daha önce her şey basit bir eğlenceden ibaretti, şimdi ise o iki adamın da denkleme dahil olmasıyla bitirilmesi gereken bir iş haline geldi. Bray Wyatt'a bir söz verdik. Orlando'dan altınlarla beraber Güney'e döneceğimizin sözünü. Bray Wyatt bugüne dek bize verdiği her sözü tuttu; şimdi biz de aynısını yapacağız.
Wyatt köşeden iniyor ve Braun'la Erick'i kafasından tutuyor.
Lockdown'da, ağabeyiniz için savaşacak; onun sancağını taşımak uğrunda gerekirse can alıp can vereceksiniz. Ve gece bitip o kanlı pikapla beraber çiftliğe döndüğümüzde; Abigail'in huzuruna çıkacak ve o üç altını da mezarının önüne sereceğiz. Follow… the buzzards.
Wyatt yavaşça sandalyeye kurulurken Rowan ve Strowman maskelerini takıyorlar. Wyatt'ın sallanan sandalye gıcırtılarıyla kamera kapanıyor.