RPG 1>2

Kameralarımız otel odasında açılıyor. Çekim için bir setup kurulduğunu görüyoruz. Bryan Danielson, kameranın tam karşısına oturmuş biraz gergin bir biçimde bacağını sallayarak hazırlıkların bitmesini bekliyor. Bu esnada kameranın arkasında oturan ve röportajı yapacak kişi, kağıtlarını düzenliyor ve başlamak için pozisyon alıyor. Söze giriyor:


William: Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederek söze başlamak istiyorum Daniel-san. Öncelikle dün hakkında konuşalım. PGW Ağırsıklet Şampiyonu Chris Jericho, Kevin Owens ile karşılaştı ve kazandı. Lockdown rakibinizde bir değişiklik olmadı. Böyle bir değişikliğin ihtimali sizce neydi?



Bryan Danielson: İşin bu tarafıyla pek ilgilenmem ancak, Jericho her şeyden öte bir mental bir üstünlüğe sahipti. Bu, sizi her zaman 1-0 önde başlatır. Hikâyenin en başında Kevin’ı bir şarta bağlı olarak kullandı ve istediğini aldı. Bu durum Kevin açısından klasik bir “ödül avcısı” hikayesi gibi görünse de daha fazlası. 2 hafta önce söylediğim gibi; Chris özel bir kişi ancak kuvvetli bir zehre sahip. Etrafındakileri manipüle etme konusunda mahir. Bu mahirliğin son kurbanı da Kevin’dı. Ona sadece maç sözü vermedi. “Arkadaşlık” adı altında onu yönlendirdi. Kendi arkasını kollattı ve asla arkasını kollamadı. Onu, evcil hayvanı gibi yanında gezdirdi. Her şey açık fakat, Jericho bunları kendi yarattığı karmaşada çok güzel saklayabilen zeki bir adam. Maçın içinde konuk yorumcu olarak gelen beni dahi planlarına katarak bir karmaşa yarattı. Hedef haline gelmemi sağladı ve beni gafil avladı. Tam olarak kendisi hakkında bahsettiğim her şeyin kanıtı o sekanstır. (Biraz sinirlenmiş fakat kendini sakin tutmaya çalışarak devam ediyor.) Kevin ise her ne kadar kurban olsa da hiç mi hiç masum olmayan, kötülüğünün ve açgözlülüğün pençesinde hayat sürmeye mahkûm olan biri. Yıllardan beri kendine verilen fırsatları yeteri kadar değerlendirmeyip burnunun dikine gitti. Hep daha fazlasını istedi ve bunu yaparken sırasının gelmesini beklemedi. O günlere baktığımızda… perşembenin gelişi çarşambadan belliymiş. Tasmasını bu şekilde birilerine kaptıracağını tahmin etmemiz, çok da güç değilmiş.





William: Maç içinde “Bu kemer bu maçtan çok daha fazlasını hak ediyor.” gibi bir cümle kullanmıştınız yorumculuk koltuğunda. Çoğu insan, harika bir maç olduğunu düşünüyor. Siz neden bu fikirde değilsiniz?


Bryan Danielson: Neyi kastettiğimi anlayamamışsın, şaşırdım. Senin gibi birinden bunu beklemezdim. O gün ringe çıkan iki ismin de ring içi ve güreşçi profili olarak gayet iyi ve özel isimler olduğunu düşünüyorum ki daha önce bunu da dile getirdim zaten. Orada sorun, saygıydı. Ringe, seyircilere, endüstriye ve bu işe olan saygı. Seyirciler, salt olarak sergilenen ürünle ilgileniyor; bundan daha doğal ve haklı bir şey yok. Ancak bu ürünün sürdürülebilir olması, saydığım konularda ciddi bir saygı olmasıyla alakalı. Yani, bugün göz göre göre yapılan şey, ileride tekelleşmiş ya da kalitesizleşmiş şeyler izlemenize sebep olacaktır. Ben, bunu durdurmak için sakatlıktan erken döndüm. Bunu durdurmak için yırtık dondan çıkar gibi iki kişiye karşı tek başıma ve yalnız ringe atladım. Güreş severleri bundan korumak benim görevim. Hayatım boyunca doğru bildiğim şeyi yaptım William, beni çok eskiden beri tanıyorsun. Olgunlaşmamı sağlayan olaylar silsilesinden sonra, yaptığım hataların frekansının ne kadar düşük olduğunu gözlemlediğini umuyorum. Tabii ki yanılabilirim, ancak bu o konulardan biri değil. Ortada bir usulsüzlük vardı. Yine de bu maç gerçekleşti. Kurallara uygun olarak şampiyon, kendi rakibini seçme hakkına sahip, bunu biliyorum. Ben de bu şekilde başlayıp, kuralsızlığa giden süreci durdurmak için hiç korkmadan bu adımı attım.


William: Önümüzdeki hafta bir şov daha var ve ardından Lockdown’da olacağız. O gün sizi neler bekliyor olacak sizce?


Bryan Danielson: Beni o ringde bekleyen şey, tek başıma iki kişiye karşı vereceğim mücadele olacak, bu açık. Fakat bu teklik, karşı tarafta olmayan onuru, inancı ve matın üzerinde her şeyimi vermemi sağlayacak olan tutkuyu barındırıyor. Bu teklik, beni herkesten güçlü kılıyor. Bu teklik, iki kişiden büyük. Günün sonunda oradan kemerle ayrıldığımda tıpkı Pure kemerinde olduğu gibi, vücudum el verdiği sürece savaşan, eğlendiren ve asla pes etmeyen bir şampiyon olarak hayatıma devam edeceğim. (William’a karşı gülümseyerek) Sana söz, PGW Ağırsıklet Şampiyonu olarak ilk röportajımı sana vereceğim.


William: Bu bizim için bir onurdur Daniel-san. Size başarılar diliyorum ve o günü iple çekiyorum.


(Kameralar kapanır.)​