PAYBACK #47
13 Eylül Cuma, 21:00 - C
Dix Stadium
Kent, Ohio
ŞOVU TAKİP ETMEK İÇİN NEDENLER
1- Lockdown Öncesi Son Şov!
2- Rowan'ın Jilet Sevdası
3- Kontrat Töreninde Neler Olacak?
4- PGW'nin Yüzü (?)
5- Barbed Wire Steel Cage Deathmatch | Dexter Lumis vs. Randy Orton
Şov başlıyor ancak ne bir patlayan pyro var ne de ışık gösterisi! Ringin ortasına kurulmuş masanın dibinde, tam ortasına denk gelecek kısımda Nigel McGuinness'ı görüyoruz. Masanın iki tarafında ise Dünya Ağırsiklet Şampiyonu Chris Jericho ve Bryan Danielson var! Seyircilerin uğultusu dindikten sonra moderatör startı veriyor.
Nigel McGuinness: Bayanlar ve baylar, PAYBACK'e hoşgeldiniz! (Seyirciler alkışlıyor.) Lockdown'da gerçekleşecek olan Dünya Ağırsiklet Şampiyonluğu maçı imza töreni için buradayız. Sözü, fazla uzatmadan, unvana meydan okuyan isme, Bryan Danielson'a devrediyorum.
Bryan Danielson: Teşekkürler Nigel. Umarım bir gün temize çıkar, sen de bu unvana meydan okursun. Nasıl bir durumda olduğunu çok iyi biliyorum. Teşekkürler.
Chris Jericho kibirle gülerken Nigel baş selamı veriyor sadece.
Nigel McGuinness: Bayanlar ve baylar, PAYBACK'e hoşgeldiniz! (Seyirciler alkışlıyor.) Lockdown'da gerçekleşecek olan Dünya Ağırsiklet Şampiyonluğu maçı imza töreni için buradayız. Sözü, fazla uzatmadan, unvana meydan okuyan isme, Bryan Danielson'a devrediyorum.
Bryan Danielson: Teşekkürler Nigel. Umarım bir gün temize çıkar, sen de bu unvana meydan okursun. Nasıl bir durumda olduğunu çok iyi biliyorum. Teşekkürler.
Chris Jericho kibirle gülerken Nigel baş selamı veriyor sadece.
Bryan Danielson: Geçen hafta işbirlikçi ortağın Owens'la yaptığınız şey, planınızın bir parçası mı değil mi bilmiyorum Chris. Ancak bugün karşımda niyeyse Kevin Owens'ı bekliyordum. Sen de fena rakip değilsin, hakkını yiyemem. Yine de her ne olursa olsun American Dragon için fark etmez. Lockdown'da, çevirdiğiniz dramaya son vereceğim. Ağırsiklet Şampiyonluğu'nu ait olduğu prestij makamına yükselteceğim.
Bryan Danielson: Şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum, Chris. Kevin Owens'la olan arkadaşlığınız beni ilgilendirmez. Başkalarına zarar vermediğiniz müddetçe, dilediğinizi yapma özgürlüğüne sahipsiniz. SummerSlam gecesi, aylar sonra arka alanın kokusunu içime çekeyim diye geldiğimde, sakatlıktan erken dönmeme sebep olmanızın sebebi; dostluk ilişkinizi bu şirkete zarar verici şekilde kullanmanız. Bate'le biz böyle bir şey yaptık mı? Unvan ortadaydı ve birbirimizi anlamaya başlamıştık. Ancak çözümlenmesi gereken problemlerimiz de vardı ve o maç gerçekleşmek zorundaydı. Ama geçen haftaki maç, Dünya Ağırsiklet Şampiyonluğu'nun ortada olduğu en kirli maçtı. Çünkü o maç hak edilmedi. Kirli bir şekilde dizayn edildi.
Chris Jericho: Eğer yeterince zeki olursan sen de dizayn edebilirsin.
Bryan Danielson: Şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum, Chris. Kevin Owens'la olan arkadaşlığınız beni ilgilendirmez. Başkalarına zarar vermediğiniz müddetçe, dilediğinizi yapma özgürlüğüne sahipsiniz. SummerSlam gecesi, aylar sonra arka alanın kokusunu içime çekeyim diye geldiğimde, sakatlıktan erken dönmeme sebep olmanızın sebebi; dostluk ilişkinizi bu şirkete zarar verici şekilde kullanmanız. Bate'le biz böyle bir şey yaptık mı? Unvan ortadaydı ve birbirimizi anlamaya başlamıştık. Ancak çözümlenmesi gereken problemlerimiz de vardı ve o maç gerçekleşmek zorundaydı. Ama geçen haftaki maç, Dünya Ağırsiklet Şampiyonluğu'nun ortada olduğu en kirli maçtı. Çünkü o maç hak edilmedi. Kirli bir şekilde dizayn edildi.
Chris Jericho: Eğer yeterince zeki olursan sen de dizayn edebilirsin.
Bryan Danielson: Anlamıyorsun Chris. Zeki olmakla alakalı değil; zeki olduğunu sanmakla, etikle alakalı. Şimdi çok daha iyi anlıyorum. NOW battığında oranın Ağırsiklet Şampiyonu yine sendin, Chris. NOW battı. Çünkü NOW'da tüm bu saçmalıklara son verecek bir Bryan Danielson yoktu. Adam kayırma kültürünün bir parçası olmamak ve temiz rekabet, aptalca bir idealistlik olarak görülüyordu belki de. Yanlış anlaşılmak istemiyorum, NOW'la herhangi bir derdim tabii ki yok. Ama oradan gelenlerin hep, sana benzer davrandığı gerçeğini söylemeden de edemem. Matt Morgan, Bray Wyatt, CM Punk... Artık, PGW'yle bir bağım olduğunu hissediyorum Chris. PURE Şampiyonu oldum. Onu gururla taşıdım. Wrestlemania'da maça çıkıp kazandım. Hatırı sayılır bir süredir buradayım. Bunu, sakatlık dönemi boyunca buradan uzakta olduğumda daha iyi anladım. Evet, PGW artık benim evim ve evimde saf güreşe leke düşürülmesine izin vermem! Kim olursa olsun!
Bryan sözünü bitirdiğinde seyircilerden yoğun bir destek alıyor. Chris Jericho ise ciddi bir surat ifadesi ve biraz da tiksinmeyle Bryan'a bakıyor.
Chris Jericho: NOW üzerinden beni vurmak he? Zannettiğimden de aptalsın Bryan. NOW niye battı sana söyleyeyim mi? Çünkü yöneticileri aptaldı! Basit, öyle değil mi? Bazen şirketinizin en iyi çalışanı da olsanız orayı kurtaramazsınız. Bu bir takım işi Bryan ve sen bunu anlamazsın. Aynı, Kevin Owens'la yaptığımızı anlamadığın gibi. İki kişi, baskı altında olmadan bir seçim yaptığında bunun adı anlaşmadır. Ve üstüne dostluk eklendiğinde, kirli alengirli işler diyerek büyüttüğün tüm o ithamlar ortadan kalkar. Kevin Owens'la anlaştım. Çünkü şampiyon olmak istiyordum ve Kevin Owens hak ettiğinin de azı için kıçını yırtmakla meşguldü. Onu o bataklıktan çıkartmalıydım. Çünkü gerçek dostlar öyle yapar. Aşktan körleşmiş aptal bir çocuğun Wrestlemania anını çalmaz... Bizi dünyanın en pis işini yapmış gibi gösteremezsin. Biz, sadece akıllı adamlarız. Ne yapılması gerekiyorsa onu yaparız. Bu planı yapmasaydık, Wes Lee denen autotune rapçisi kılıklı herif, hala şampiyondu. O'nun unvanı hak ettiğini mi düşünüyorsun? Bahaneyi bir kenara bırak Bryan. Sen sadece kestirme yolu istiyorsun. Sakatlıktan dönüp direkt zirveye oynamak. Fazla oyalanmadan. Böyle düşündüğünde, yaptığın tercihin Owens'ınkinden ne farkı var? Üstelik O, bu unvanı senden daha çok hak ediyor. Sürekli sakatlanıp duran camdan bir adamsın. Kroniksin Bryan. Kabul et! Vücudun erken pes etti. NXT'yi hatırlıyor musun? O zamanlarda genç bir yetenektin. Ben ise her zamanki gibi en verimli dönemlerimden birini yaşıyordum ve sana, bizim yerimizi alacak adam gözüyle bakıyorlardı. Şimdi bir kendine bir bana bak, fizik tedavi almaktan kariyerine odaklanamayan bir adamsın. Hala yerimi alamadın Bryan. Hala öğretmenini geçemedin! Le Champion ise bu yaşta hala en verimli dönemlerinden birini yaşıyor.
Bryan Danielson: Evet, hala güreşebiliyorsun Chris. Takdire şayan. Çünkü benim aksime sen, gerçek savaşlara girmedin. Ya birilerinden destek alıp zorluğu bölüştün, ya da hilenin her türlüsüne başvurdun. Sen savaşın hakkını vermedin Chris. Bu yüzden yıpranmadın da. Oysa, insan daha iyi haline evrilirken bir şeyleri de geride bırakır. Bir bedel öder. Benim bedelim ise tedavisi uzun sakatlıklardı. Kariyerim bitti, sonra tekrar doğdu. Çünkü American Dragon için savaş hiç bitmez. Karimi sonlandırdığımı açıkladığım konuşmadan sonra eve giderken, tüm doktor raporları aleyhine bile olsa bu ringlere tekrardan dönmenin hayalini kurdum. Bir şey! Bir şey olacak ve düzelecektim. Ringlere geri dönecek, her zaman yaptığım şeyi yapacaktım. Bu yüzden, geçici emeklilik hayatımda dahi emekli gibi yaşamadım. Kendimi hep hazır tuttum. Çünkü bu ringler, benim hayatım. Bu dört ip arasında ölmek istiyorum! Ve o gün gelene kadar, savaşımı adilane vereceğim. Haksız kazanmayı adet haline getirmiş biri olarak, Lockdown'da hak edilmiş bir mağlubiyet tadacaksın. Fakat önce, Kevin Owens faktörünü görmezden gelmek ve yangına bile bile yürümek istemiyorum. O veya bir başkası olmadan, beni yenebilir misin Chris? En azından bunu deneyebilecek cesaretin var mı?
Bryan sözünü bitirdiğinde seyircilerden yoğun bir destek alıyor. Chris Jericho ise ciddi bir surat ifadesi ve biraz da tiksinmeyle Bryan'a bakıyor.
Chris Jericho: NOW üzerinden beni vurmak he? Zannettiğimden de aptalsın Bryan. NOW niye battı sana söyleyeyim mi? Çünkü yöneticileri aptaldı! Basit, öyle değil mi? Bazen şirketinizin en iyi çalışanı da olsanız orayı kurtaramazsınız. Bu bir takım işi Bryan ve sen bunu anlamazsın. Aynı, Kevin Owens'la yaptığımızı anlamadığın gibi. İki kişi, baskı altında olmadan bir seçim yaptığında bunun adı anlaşmadır. Ve üstüne dostluk eklendiğinde, kirli alengirli işler diyerek büyüttüğün tüm o ithamlar ortadan kalkar. Kevin Owens'la anlaştım. Çünkü şampiyon olmak istiyordum ve Kevin Owens hak ettiğinin de azı için kıçını yırtmakla meşguldü. Onu o bataklıktan çıkartmalıydım. Çünkü gerçek dostlar öyle yapar. Aşktan körleşmiş aptal bir çocuğun Wrestlemania anını çalmaz... Bizi dünyanın en pis işini yapmış gibi gösteremezsin. Biz, sadece akıllı adamlarız. Ne yapılması gerekiyorsa onu yaparız. Bu planı yapmasaydık, Wes Lee denen autotune rapçisi kılıklı herif, hala şampiyondu. O'nun unvanı hak ettiğini mi düşünüyorsun? Bahaneyi bir kenara bırak Bryan. Sen sadece kestirme yolu istiyorsun. Sakatlıktan dönüp direkt zirveye oynamak. Fazla oyalanmadan. Böyle düşündüğünde, yaptığın tercihin Owens'ınkinden ne farkı var? Üstelik O, bu unvanı senden daha çok hak ediyor. Sürekli sakatlanıp duran camdan bir adamsın. Kroniksin Bryan. Kabul et! Vücudun erken pes etti. NXT'yi hatırlıyor musun? O zamanlarda genç bir yetenektin. Ben ise her zamanki gibi en verimli dönemlerimden birini yaşıyordum ve sana, bizim yerimizi alacak adam gözüyle bakıyorlardı. Şimdi bir kendine bir bana bak, fizik tedavi almaktan kariyerine odaklanamayan bir adamsın. Hala yerimi alamadın Bryan. Hala öğretmenini geçemedin! Le Champion ise bu yaşta hala en verimli dönemlerinden birini yaşıyor.
Bryan Danielson: Evet, hala güreşebiliyorsun Chris. Takdire şayan. Çünkü benim aksime sen, gerçek savaşlara girmedin. Ya birilerinden destek alıp zorluğu bölüştün, ya da hilenin her türlüsüne başvurdun. Sen savaşın hakkını vermedin Chris. Bu yüzden yıpranmadın da. Oysa, insan daha iyi haline evrilirken bir şeyleri de geride bırakır. Bir bedel öder. Benim bedelim ise tedavisi uzun sakatlıklardı. Kariyerim bitti, sonra tekrar doğdu. Çünkü American Dragon için savaş hiç bitmez. Karimi sonlandırdığımı açıkladığım konuşmadan sonra eve giderken, tüm doktor raporları aleyhine bile olsa bu ringlere tekrardan dönmenin hayalini kurdum. Bir şey! Bir şey olacak ve düzelecektim. Ringlere geri dönecek, her zaman yaptığım şeyi yapacaktım. Bu yüzden, geçici emeklilik hayatımda dahi emekli gibi yaşamadım. Kendimi hep hazır tuttum. Çünkü bu ringler, benim hayatım. Bu dört ip arasında ölmek istiyorum! Ve o gün gelene kadar, savaşımı adilane vereceğim. Haksız kazanmayı adet haline getirmiş biri olarak, Lockdown'da hak edilmiş bir mağlubiyet tadacaksın. Fakat önce, Kevin Owens faktörünü görmezden gelmek ve yangına bile bile yürümek istemiyorum. O veya bir başkası olmadan, beni yenebilir misin Chris? En azından bunu deneyebilecek cesaretin var mı?
Chris Jericho: Zekamın hakkını vermen, hoşuma gitti. Ancak bu yüzden, diğer harika özelliklerimi görmezden gelemezsin. Seni yenmek benim için çocuk oyuncağı. Sana, nasıl Codebreaker yapılacağını öğreteceğim. Bir Steel Cage maçında!
Seyirci bu türü duyunca hareketleniyor. Bu hoşlarına gitti. Bryan ise gülüyor.
Bryan Danielson: Akıllı adamsın Chris. Kesinlikle! Ama ben de aptal sayılmam. Bir geceliğine bile dürüstçe güreşeceğine inanacak olsam bile hangi cehenneme saklandığı belli olmayan Kevin Owens için Steel Cage bir engel değil. Onu tamamen devreden çıkarmak istiyorum. Sadece birbirimize odaklanalım. Güçlerimiz, tekniğimiz, zekamız kapışsın Chris. Kevin Owens, kuduz bir köpek şu anda. Ve onların yeri kafestir. Kevin Owens'ın Shark Cage içinde olduğu bir maçta karşıma çık!
Seyirci bu türü duyunca hareketleniyor. Bu hoşlarına gitti. Bryan ise gülüyor.
Bryan Danielson: Akıllı adamsın Chris. Kesinlikle! Ama ben de aptal sayılmam. Bir geceliğine bile dürüstçe güreşeceğine inanacak olsam bile hangi cehenneme saklandığı belli olmayan Kevin Owens için Steel Cage bir engel değil. Onu tamamen devreden çıkarmak istiyorum. Sadece birbirimize odaklanalım. Güçlerimiz, tekniğimiz, zekamız kapışsın Chris. Kevin Owens, kuduz bir köpek şu anda. Ve onların yeri kafestir. Kevin Owens'ın Shark Cage içinde olduğu bir maçta karşıma çık!
Jericho önce bir düşünüyor. Bryan önündeki sayfayı Jericho'ya doğru yaklaştırıyor nazikçe. Chris Jericho bir sayfaya, bir Bryan'a bakıyor ve...
İmzalıyor! Harika imzasını atıp onu rakibine uzatıyor. Bryan Danielson da hırsla imzalıyor kağıdı. Maç artık resmi! Birden titantronda bir görüntü beliriyor. Herkes oraya dönüyor. Çünkü bağırıp çağıran biri var. Bu Kevin Owens'ın sesi. Koridorun ucunda, göremediğimiz bir noktadan geliyor. Kameraman ise koşarak ona gidiyor.
İmzalıyor! Harika imzasını atıp onu rakibine uzatıyor. Bryan Danielson da hırsla imzalıyor kağıdı. Maç artık resmi! Birden titantronda bir görüntü beliriyor. Herkes oraya dönüyor. Çünkü bağırıp çağıran biri var. Bu Kevin Owens'ın sesi. Koridorun ucunda, göremediğimiz bir noktadan geliyor. Kameraman ise koşarak ona gidiyor.
Kevin Owens: ÇABUK BU SİKTİĞİMİN ŞEYİNDEN ÇIKARIN BENİ. ÇABUK! SENİ ÖLDÜRECEĞİM GÖT LALESİ. SENİ ELE GEÇİRDİĞİMDE AĞZINI YÜZÜNÜ SİKECEĞİM! SESİMİ DUYAN BİR KANCIK YOK MU?
Kameraman koridordan dönüyor. Loş sayılabilecek bölgede, teknik eşyaların yanında bir Shark Cage içinde Kevin Owens, demirleri sarsarak bağırıyor. Kameramanı görünce heyecanlanıyor.
Kevin Owens: HEY SEN, ÇIKAR BENİ BURADAN ÇABUK! GEL BURAYA! NE YAPIP EDİP AÇ ŞU SİKTİĞİMİN KAFESİNİ! DUYUYOR MUSUN BENİ? BAKMA ÖYLE! KAMERAYI BIRAK AMINA KODUĞUM!
Kameraman koridordan dönüyor. Loş sayılabilecek bölgede, teknik eşyaların yanında bir Shark Cage içinde Kevin Owens, demirleri sarsarak bağırıyor. Kameramanı görünce heyecanlanıyor.
Kevin Owens: HEY SEN, ÇIKAR BENİ BURADAN ÇABUK! GEL BURAYA! NE YAPIP EDİP AÇ ŞU SİKTİĞİMİN KAFESİNİ! DUYUYOR MUSUN BENİ? BAKMA ÖYLE! KAMERAYI BIRAK AMINA KODUĞUM!
Kameraman kamerayı yere bıraktığında titantron kapanıyor. Chris Jericho pörtlemiş gözleriyle olanları izlerken Bryanson gururla titantrona bakıyor. Ardından sırıtarak dönüyor Jericho'ya. Jericho birden masayı kaldırıp fırlatıyor Bryanson'un üzerine. Forearm Smash'la üzerine uçuyor!
BRYANSON HAVADA ÇEVİRİYOR HAREKETİ! KOLUNDAN YAKALIYOR JERİCHO'YU VE YERDE LEBELL LOCK'A ALIYOR! JERİCHO ÇOK ZOR DURUMDA. BAĞIRIYOR ÇARESİZCE! KURTULMAYI DENİYOR AMA NAFİLE! BİRDEN DAHA DA BAĞIRMAYA BAŞLIYOR. BRYANSON, GEÇEN HAFTA OWENS'IN ÜZERİNE ÇALIŞTIĞI BİLEĞİ SIKIYOR TÜM GÜCÜYLE! JERİCHO'NUN AĞRISI TAM GEÇMEDEN LEBELL LOCK'LA DAHA DA FENALAŞIYOR! SAĞA SOLA AYAĞIYLA YETİŞMEYE ÇALIŞIYOR ANCAK BİR FAYDASI YOK! VE VURUYOR!
BRYANSON HAVADA ÇEVİRİYOR HAREKETİ! KOLUNDAN YAKALIYOR JERİCHO'YU VE YERDE LEBELL LOCK'A ALIYOR! JERİCHO ÇOK ZOR DURUMDA. BAĞIRIYOR ÇARESİZCE! KURTULMAYI DENİYOR AMA NAFİLE! BİRDEN DAHA DA BAĞIRMAYA BAŞLIYOR. BRYANSON, GEÇEN HAFTA OWENS'IN ÜZERİNE ÇALIŞTIĞI BİLEĞİ SIKIYOR TÜM GÜCÜYLE! JERİCHO'NUN AĞRISI TAM GEÇMEDEN LEBELL LOCK'LA DAHA DA FENALAŞIYOR! SAĞA SOLA AYAĞIYLA YETİŞMEYE ÇALIŞIYOR ANCAK BİR FAYDASI YOK! VE VURUYOR!
ELİYLE RİNG ZEMİNİNE, BRYANSON'UN DURMASI İÇİN VURUYOR! PES DİYOR PES! BRYANSON BİRKAÇ SANİYE SONRA, ZORLA BIRAKIYOR KİLİDİ! JERİCHO HEMEN BİLEĞİNİ TUTUYOR YERDE KIVRANARAK. BRYAN DENİELSON AYAĞA KALKIYOR. ŞİMDİ MÜZİĞİ ÇALMAYA BAŞLAYINCA TUANTLAR ATMAYA BAŞLIYOR. MASANIN ÖBÜR TARAFINDA YERDE ÖYLECE DURAN WORLD HEAVYWEIGHT CHAMPIONSHIP GÖZÜNE TAKILIYOR BİRDEN! ONA YAKLAŞIYOR VE ÇÖMELİP ELİNE ALIYOR. İNCELİYOR!
VE YERDE KIVRANAN JERICHO'NUN YANINDA BIRAKIYOR USULCA.
VE YERDE KIVRANAN JERICHO'NUN YANINDA BIRAKIYOR USULCA.
Şovdan hemen öncesine dönüyoruz. Bazı güreşçiler, personeller teker teker arenaya giriş yapıyor. Bir ekip göze çarpıyor hemen.
Will Ospreay: Lockdown'daki maç zannettiğimizden de kritik. 6 kişi için epey küçük bir kafes. Sert maç olacak, biliyorsun. Hazırlıklı olmalıyız.
Jeff bir şey demiyor. Ospreay hem kendini hem arkadaşını motive etmeye çalışırken Jeff'in durduğunu fark ediyor. Dönüp ona bakıyor, neyin var dercesine.
Will Ospreay: Lockdown'daki maç zannettiğimizden de kritik. 6 kişi için epey küçük bir kafes. Sert maç olacak, biliyorsun. Hazırlıklı olmalıyız.
Jeff bir şey demiyor. Ospreay hem kendini hem arkadaşını motive etmeye çalışırken Jeff'in durduğunu fark ediyor. Dönüp ona bakıyor, neyin var dercesine.
Jeff Hardy: Özür dilerim Will... İki hafta önce seni yüz üstü bıraktım.
Will Ospreay: Bu da nereden çıktı?
Jeff bir şey demiyor. Yürümeye devam ediyorlar.
Will Ospreay: Haksızsın demek isterim ama maalesef... Sana karşı dürüst olacağım. Beni zor bir duruma soktun Jeff, kendini de öyle.
Jeff Hardy: Son günlerde seni aşağıya çektiğimin farkındayım. Bu, benim için de kabullenmesi zor bir gerçek. Gerçekten... Kusura bakma dostum.
Will Ospreay: Bu da nereden çıktı?
Jeff bir şey demiyor. Yürümeye devam ediyorlar.
Will Ospreay: Haksızsın demek isterim ama maalesef... Sana karşı dürüst olacağım. Beni zor bir duruma soktun Jeff, kendini de öyle.
Jeff Hardy: Son günlerde seni aşağıya çektiğimin farkındayım. Bu, benim için de kabullenmesi zor bir gerçek. Gerçekten... Kusura bakma dostum.
Will Ospreay: Peki ama niye Jeff? Niye bunu yaptın? Biz bazı şeyleri geride bıraktığımız için Another Life değil miyiz? İnanmakta güçlük çekiyorum. Bana özür dilemenden de önemlisi bu sorulara cevap vermen. Çok net söylüyorum Jeff: Bunu bir daha istemiyorum. Anlıyor musun?
Nigel McGuinness: Merhaba gençler. Nasıl gidiyor?
İki isim bakışırken dikkatlerini dağıtan biri var. Yanlarından geçip gidiyor hiçbir şey olmamış gibi. Another Life bu selamı karşılıksız bırakıyor. Ama birden Ospreay, adımlarını sıklaştırarak Nigel'ın peşinden gidiyor.
Will Ospreay: Dur! Dur dedim sana göt!
Nigel McGuinness: Merhaba gençler. Nasıl gidiyor?
İki isim bakışırken dikkatlerini dağıtan biri var. Yanlarından geçip gidiyor hiçbir şey olmamış gibi. Another Life bu selamı karşılıksız bırakıyor. Ama birden Ospreay, adımlarını sıklaştırarak Nigel'ın peşinden gidiyor.
Will Ospreay: Dur! Dur dedim sana göt!
Nigel, gayet soğukkanlı bir şekilde yürürken Ospreay ona yetişir. Nihayet durur Nigel.
Will Ospreay: Rolü kes! Ne istiyorsun?
Nigel McGuinness: Pardon? Hiç! Hiçbir şey istemiyorum.
Will Ospreay: Beni aptal yerine koyduğunu mu sanıyorsun? Niye bana yardım ettin?
Nigel McGuinness: Biz dostuz Will. Unuttun mu?
Will Ospreay: Rolü kes! Ne istiyorsun?
Nigel McGuinness: Pardon? Hiç! Hiçbir şey istemiyorum.
Will Ospreay: Beni aptal yerine koyduğunu mu sanıyorsun? Niye bana yardım ettin?
Nigel McGuinness: Biz dostuz Will. Unuttun mu?
Will Ospreay: Peki neden bana o raporları verdin? Evimin önüne bırakarak...
Nigel McGuinness: (Şaşırmış bir ifadeyle) Hangi raporlar?
Nigel McGuinness koridorda ilerlemeye devam ederken Will Ospreay gergin bir ifadeyle arkasından bakıyor. Kameralarımız kapanıyor.
Nigel McGuinness: (Şaşırmış bir ifadeyle) Hangi raporlar?
Nigel McGuinness koridorda ilerlemeye devam ederken Will Ospreay gergin bir ifadeyle arkasından bakıyor. Kameralarımız kapanıyor.
Reklamlardan dönmemiz ile maç anonsunun gerçekleştirilmesi bir oluyor. Direkt şarkıyı işitir oluyoruz.
İlk olarak Jey ile birlikte Guerrillas of Destiny geliyor! Arka alandan gelen bu üç isim, Stage'de uzun bir süre duruyorlar. Anonsörün kendilerini duyurmasının eşliğinde ağır adımlarla ringin yolunu tutuyorlar. Adımlarının eşliğinde ritimli hareketleri ve ufak dans hareketleri de var. Yan yana ve eşit adımlarla yürüyorlar, çok uzun bir süre geçmiyor ki; ringe varıyorlar. Sırasıyla çelik basamaklardan Apron'a çıkıyorlar, vakit kaybetmeden iplerin arasından ringe geçiyorlar. Tama bir köşeye, Tanga köşeye ve Jey de bir diğer köşeye olacak şekilde Second-ropelere çıkıyorlar ve Taunt'larını yapıyorlar. Bunu takip eden de kendi köşelerine geçerek rakiplerini beklemeye başlamaları oluyor.
Sıra diğer müzikte, Roman'ın müziği ile geliyorlar! Roman'ın önderliği eşliğinde arka alandan geliyorlar ve işaret parmaklarını havaya kaldırıyorlar! Roman bir adım önde, Jacob ile Solo da bir adım arkasında. Anonslar eşliğinde ve bu hiyerarşiyi bozmadan ringe doğru ilerliyorlar. Ringe ilerledikleri süreçte, ring içindeki güreşçilerin üzerinden gözlerini ayırmadıklarını ve hatta gözdağı vermeye çalıştıklarını görüyoruz. Sonunda ringe varıyorlar, Roman duraksıyor. Jacob ile Solo devam ederek çelik basamaktan Apron'a çıkıyorlar. Ortanca ipi aşağı doğru eğiyorlar, Roman çelik basamakları kullanarak Apron'a geldikten sonra rahat bir şekilde ringe giriyor. Bunun sonrasında Jacob ile Solo da ringe giriyor. Ringin ortasına geçiyorlar ve işaret parmaklarını havaya kaldırarak girişlerini gerçekleştiriyorlar.
Girişler gerçekleştirildi. Takımlar toplantı gerçekleştiriyorlar. Bir tarafa döndüğümüzde, kararlaştırmalar yapılıyor. Tama'nın başlaması kararlaştırılıyor, Jey Tanga ile Tamayla yumruk tokuşturup ringi terk ediyor. Bununla eş zamanlı olarak Roman'ın talimat verdiğini ve Solo'nun başlamasına karar verdiğini görüyoruz. Talimata uyuyorlar ve Jacob, Apron'a geçiyor. Roman ringi terk ediyor. Hakem sırasıyla iki köşeye de giderek kontrollerini gerçekleştiriyor, sonrasında ringin ortasına geçiyor ve işareti veriyor. Maç başlıyor!
Guerrillas of Destiny w/ Jey vs. Jacob Fatu & Solo Sikoa w/ Roman Reigns
Başlangıcı yapan isimler ağır adımlarla ringin ortasına doğru ilerliyorlar, bu esnada Apron'da yer alan iki ismin yani Jacob ile Tanga'nın birbirlerinin üstünden gözlerini çekmeden agresif bakışlar attıklarını görüyoruz. İnkar edilemeyecek bir gerçek var, o da ortamın bir hayli gerin olduğu.
Tama, Test of Strength'e girmek üzere elini üstten uzatıyor. Solo elini onunla birleştiriyor, sıra diğer ellerde. Tama diğer elini de uzatıyor ve Solo elini onunkiyle birleştiriyor... Bir saniye, beklenmedik bir anda rakibinin karnına tekme atıyor! Yuhalanıyor ama bu kendisinin umurunda değil, rakibini Headlock'a bağlıyor. Tama oldukça zorlanıyor, Solo iyice sıkıştırıyor. Tama geri adımlarla rakibini iplere kadar götürüyor, Solo'nun sırtını iplere yaslamasının ardından iplerden destek alarak onu ittiriyor. Solo iplere doğru giderken, Tama ilerliyor. Solo iplerden sekmesinin ardından rakibine Shoulder Tackle yapıyor! Tama ara vermeden ayağa kalkıyor ve rakibinden bir Shoulder Tackle daha geliyor. Tama bir kez daha ayağa kalkıyor, Solo kendi köşelerine doğru yolluyor. Tama sırtını sert bir şekilde köşeye çarpmasının ardından orada yaslanarak dinleniyor, diğer tarafa döndüğümüzde Solo'nun hakemi meşgul etmek amacıyla iletişime geçtiğini görüyoruz. Hakemin görüş alanı dışarısında iken Jacob'dan, Tama'ya bir saldırı geliyor! Saçını çekiyor, Solo hakemi oyalamayı kesiyor ve rakibine doğru koşuyor. Solo'dan Corner Clothesline! Hayır, Tama ayağını havaya kaldırıyor ve Corner Inside Big Boot ile tehlikeyi savuşturuyor. Solo yüzünü tutarak geriye savrulurken, Tama; Apron'daki Jacob'a saldırıyor! Attığı yumruk ile onun düşmesine yol açıyor. Sonrasında Solo'ya odaklanıyor ki... Corner Clothesline'a maruz kalıyor, bu sefer başarılı! Tama bu hareketin ardından oturur pozisyona geçiyor, sırtı köşeye yaslı bir şekilde. Solo rakibinin bulunduğu köşenin karşısındaki köşeye kadar geriliyor, sonrasında Tama'ya doğru koşuyor ve Corner Hip Attack'ını gerçekleştiriyor! Bunun hemen ardından rakibinin tek bacağını kaldırıyor, hakem de sayıyor. 1...
İlk olarak Jey ile birlikte Guerrillas of Destiny geliyor! Arka alandan gelen bu üç isim, Stage'de uzun bir süre duruyorlar. Anonsörün kendilerini duyurmasının eşliğinde ağır adımlarla ringin yolunu tutuyorlar. Adımlarının eşliğinde ritimli hareketleri ve ufak dans hareketleri de var. Yan yana ve eşit adımlarla yürüyorlar, çok uzun bir süre geçmiyor ki; ringe varıyorlar. Sırasıyla çelik basamaklardan Apron'a çıkıyorlar, vakit kaybetmeden iplerin arasından ringe geçiyorlar. Tama bir köşeye, Tanga köşeye ve Jey de bir diğer köşeye olacak şekilde Second-ropelere çıkıyorlar ve Taunt'larını yapıyorlar. Bunu takip eden de kendi köşelerine geçerek rakiplerini beklemeye başlamaları oluyor.
Sıra diğer müzikte, Roman'ın müziği ile geliyorlar! Roman'ın önderliği eşliğinde arka alandan geliyorlar ve işaret parmaklarını havaya kaldırıyorlar! Roman bir adım önde, Jacob ile Solo da bir adım arkasında. Anonslar eşliğinde ve bu hiyerarşiyi bozmadan ringe doğru ilerliyorlar. Ringe ilerledikleri süreçte, ring içindeki güreşçilerin üzerinden gözlerini ayırmadıklarını ve hatta gözdağı vermeye çalıştıklarını görüyoruz. Sonunda ringe varıyorlar, Roman duraksıyor. Jacob ile Solo devam ederek çelik basamaktan Apron'a çıkıyorlar. Ortanca ipi aşağı doğru eğiyorlar, Roman çelik basamakları kullanarak Apron'a geldikten sonra rahat bir şekilde ringe giriyor. Bunun sonrasında Jacob ile Solo da ringe giriyor. Ringin ortasına geçiyorlar ve işaret parmaklarını havaya kaldırarak girişlerini gerçekleştiriyorlar.
Girişler gerçekleştirildi. Takımlar toplantı gerçekleştiriyorlar. Bir tarafa döndüğümüzde, kararlaştırmalar yapılıyor. Tama'nın başlaması kararlaştırılıyor, Jey Tanga ile Tamayla yumruk tokuşturup ringi terk ediyor. Bununla eş zamanlı olarak Roman'ın talimat verdiğini ve Solo'nun başlamasına karar verdiğini görüyoruz. Talimata uyuyorlar ve Jacob, Apron'a geçiyor. Roman ringi terk ediyor. Hakem sırasıyla iki köşeye de giderek kontrollerini gerçekleştiriyor, sonrasında ringin ortasına geçiyor ve işareti veriyor. Maç başlıyor!
Guerrillas of Destiny w/ Jey vs. Jacob Fatu & Solo Sikoa w/ Roman Reigns
Başlangıcı yapan isimler ağır adımlarla ringin ortasına doğru ilerliyorlar, bu esnada Apron'da yer alan iki ismin yani Jacob ile Tanga'nın birbirlerinin üstünden gözlerini çekmeden agresif bakışlar attıklarını görüyoruz. İnkar edilemeyecek bir gerçek var, o da ortamın bir hayli gerin olduğu.
Tama, Test of Strength'e girmek üzere elini üstten uzatıyor. Solo elini onunla birleştiriyor, sıra diğer ellerde. Tama diğer elini de uzatıyor ve Solo elini onunkiyle birleştiriyor... Bir saniye, beklenmedik bir anda rakibinin karnına tekme atıyor! Yuhalanıyor ama bu kendisinin umurunda değil, rakibini Headlock'a bağlıyor. Tama oldukça zorlanıyor, Solo iyice sıkıştırıyor. Tama geri adımlarla rakibini iplere kadar götürüyor, Solo'nun sırtını iplere yaslamasının ardından iplerden destek alarak onu ittiriyor. Solo iplere doğru giderken, Tama ilerliyor. Solo iplerden sekmesinin ardından rakibine Shoulder Tackle yapıyor! Tama ara vermeden ayağa kalkıyor ve rakibinden bir Shoulder Tackle daha geliyor. Tama bir kez daha ayağa kalkıyor, Solo kendi köşelerine doğru yolluyor. Tama sırtını sert bir şekilde köşeye çarpmasının ardından orada yaslanarak dinleniyor, diğer tarafa döndüğümüzde Solo'nun hakemi meşgul etmek amacıyla iletişime geçtiğini görüyoruz. Hakemin görüş alanı dışarısında iken Jacob'dan, Tama'ya bir saldırı geliyor! Saçını çekiyor, Solo hakemi oyalamayı kesiyor ve rakibine doğru koşuyor. Solo'dan Corner Clothesline! Hayır, Tama ayağını havaya kaldırıyor ve Corner Inside Big Boot ile tehlikeyi savuşturuyor. Solo yüzünü tutarak geriye savrulurken, Tama; Apron'daki Jacob'a saldırıyor! Attığı yumruk ile onun düşmesine yol açıyor. Sonrasında Solo'ya odaklanıyor ki... Corner Clothesline'a maruz kalıyor, bu sefer başarılı! Tama bu hareketin ardından oturur pozisyona geçiyor, sırtı köşeye yaslı bir şekilde. Solo rakibinin bulunduğu köşenin karşısındaki köşeye kadar geriliyor, sonrasında Tama'ya doğru koşuyor ve Corner Hip Attack'ını gerçekleştiriyor! Bunun hemen ardından rakibinin tek bacağını kaldırıyor, hakem de sayıyor. 1...
KICKOUT!
Nigel McGuinness: İşler onun için çok yolunda gitmiyor gibi.
John Bradshaw Layfield: Aksini söylemek delilik olur!
Nigel McGuinness: Senden destek istemedim John?
John Bradshaw Layfield: Ah, pekala. Tamam... (ekşi bir ifade ile sırıtıyor)
Solo direkt ayağa kalkıyor ve partnerinin olduğu köşeye gidiyor. Jacob'a tag veriyor, sonrasında yerdeki Tama'ya yöneliyor. Jacob ringe giriyor, Solo ayağa kaldırdığı Tama'nın kollarını arkadan tutuyor ve Jacob onun karnına yumruğu atıyor! Tama bu hareketin etkisiyle tek dizinin üstüne geçiyor fakat Jacob'ın yaptığı Headbutt ile kendisini yerde uzanmış bir halde buluyor. Jacob rakibinin üstüne geçiyor, hakem sayıyor. 1... 2... KICKOUT! Jacob ayağa kalkmasının ardından, Tama'nın kalkmasını bekliyor. Tama'nın ağır bir şekilde ayağa kalkmasını beklediği süreçte ayağıyla onun kafasını ittirerek tahriklerde bulunuyor. Tama tamamen ayağa kalktığında ona önce bir Forearm Smash yapıyor, Tama sersemlemiş durumda. Jacob arkasına dönüyor ve iplere doğru koşuyor. İplerden dönmesinin ardından Clothesline yapıyor! Kendisini yerde bulan Tama, iplerden destek alarak ayağa kalkmasının ardından kendisini köşeye atıyor. Jacob o noktaya da gidiyor ve Second-rope'ye çıkmasının akabinde Corner Mounted Punches yapıyor! Jacob'ın attığı yumruklarla eş zamanlı olarak seyirciler sayıyorlar, 1... 2... 3... 4... 5... 6... 7... 8... 9... Ve 10! Hayır, Tama anlık bir güç toplaması sonucunda bulundukları pozisyonu Powerbomb'a çeviriyor ve Sit-out Powerbomb yapıyor! Şimdi sürüklenerek kendi köşesine gitmeye ve partnerine tag vermeye çalıştığını görüyoruz. Roman bağırıyor, emirler yağdırıyor!
Roman Reigns: Kırın onu! Onu kırın! Tanga'ya el vermesine izin vermeyin!
Jey Apron'a ritimli bir şekilde üst üste vurarak Tama'yı gaza getirmeye çalışıyor. Tama, Tanga'ya el vermek üzere... Ama bir saniye! Roman, Apron'a çıktı! Hakeme bir şeyler söylüyor! Sert tavırlarla itiraz halinde, hakem bunu görmezden gelemiyor ve o tarafa giderek Romanla konuşmaya başlıyor. Diğer tarafa döndüğümüzde Tama partnerine elini veriyor, tag veriyor. Tanga ringe giriyor ama hakem bunu görmedi dolayısıyla tag verilemedi!
Tanga çıldırıyor! Öfkesiyle geri dönüyor Apron'a. Bu olaylar süresince kendisine gelen Jacob, Tama'ya arkadan Chop Block yapıyor! Bununla yetinmiyor, Tama'nın ayağını hedef aldığı tekmelerle saldırısını sürdürüyor! Sonrasında onu ayağa kaldırıyor ve tek ayağını tutuyor. Dragon Screw gelecek! Ama Jacob bunu iyice bir eziyete çeviriyor ki, az önce saldırdığı bacağının üstünde sekmesine neden oluyor. Tama dişlerini sıkıyor ve Jacob'ın elinde olan ayağıyla onu ittiriyor! Jacob birkaç adım geriye savruluyor, Tama'nın üstüne doğru koşuyor fakat Tama'dan Dropkick! Bu hareketin ardından iki isim de yerde buluyor kendisini. Şimdi sürüklenerek kendi partnerlerinin oldukları köşelere gitmeye çalışıyorlar. Seyirciler ritimli bir şekilde alkışlıyorlar, Jey aynı ritimle Apron'a vuruyor. Aynı anda tag verdiler! Solo ile Tanga içeride! Birbirlerine koşuyorlar, Tanga'dan Clothesline! Solo hızlıca ayaklanıyor ve bir Clothesline daha! Solo az öncekine kıyasla daha ağır bir biçimde ayağa kalkıyor ve bu sefer de Big Boot! Solo ağır bir tempoyla ayağa kalkıyor ve hırslı bir tavırla yumruk atıyor! Eğildi, Tanga eğilerek bundan kurtuldu ve rakibini serbest bırakmadan Back Suplex yapıyor! Bunun akabinde bir tuş görüyoruz, 1... 2... KICKOUT! Tanga hız kesmek istemiyor, ayağa kalkmasının ardından rakibini de kaldırıyor ve ona sağlam bir Body Slam yapıyor! Hayır, Solo rakibinin omzundan iniyor. An itibarıyla rakibinin arkasında, Tanga'nın kendisine dönmesine fırsat bile tanımıyor ve Jumping Neckbreaker yapıyor! Yerde bir süre dinlenmesinin ardından iplerin arasından Apron'a geçtiğini görüyoruz, orada fazla oyalanmıyor ve direkt Top-rope'ye çıkıyor. Bulunduğu noktada ayağa kalkmasının ardından Diving Splash yapıyor!
Nigel McGuinness: İşler onun için çok yolunda gitmiyor gibi.
John Bradshaw Layfield: Aksini söylemek delilik olur!
Nigel McGuinness: Senden destek istemedim John?
John Bradshaw Layfield: Ah, pekala. Tamam... (ekşi bir ifade ile sırıtıyor)
Solo direkt ayağa kalkıyor ve partnerinin olduğu köşeye gidiyor. Jacob'a tag veriyor, sonrasında yerdeki Tama'ya yöneliyor. Jacob ringe giriyor, Solo ayağa kaldırdığı Tama'nın kollarını arkadan tutuyor ve Jacob onun karnına yumruğu atıyor! Tama bu hareketin etkisiyle tek dizinin üstüne geçiyor fakat Jacob'ın yaptığı Headbutt ile kendisini yerde uzanmış bir halde buluyor. Jacob rakibinin üstüne geçiyor, hakem sayıyor. 1... 2... KICKOUT! Jacob ayağa kalkmasının ardından, Tama'nın kalkmasını bekliyor. Tama'nın ağır bir şekilde ayağa kalkmasını beklediği süreçte ayağıyla onun kafasını ittirerek tahriklerde bulunuyor. Tama tamamen ayağa kalktığında ona önce bir Forearm Smash yapıyor, Tama sersemlemiş durumda. Jacob arkasına dönüyor ve iplere doğru koşuyor. İplerden dönmesinin ardından Clothesline yapıyor! Kendisini yerde bulan Tama, iplerden destek alarak ayağa kalkmasının ardından kendisini köşeye atıyor. Jacob o noktaya da gidiyor ve Second-rope'ye çıkmasının akabinde Corner Mounted Punches yapıyor! Jacob'ın attığı yumruklarla eş zamanlı olarak seyirciler sayıyorlar, 1... 2... 3... 4... 5... 6... 7... 8... 9... Ve 10! Hayır, Tama anlık bir güç toplaması sonucunda bulundukları pozisyonu Powerbomb'a çeviriyor ve Sit-out Powerbomb yapıyor! Şimdi sürüklenerek kendi köşesine gitmeye ve partnerine tag vermeye çalıştığını görüyoruz. Roman bağırıyor, emirler yağdırıyor!
Roman Reigns: Kırın onu! Onu kırın! Tanga'ya el vermesine izin vermeyin!
Jey Apron'a ritimli bir şekilde üst üste vurarak Tama'yı gaza getirmeye çalışıyor. Tama, Tanga'ya el vermek üzere... Ama bir saniye! Roman, Apron'a çıktı! Hakeme bir şeyler söylüyor! Sert tavırlarla itiraz halinde, hakem bunu görmezden gelemiyor ve o tarafa giderek Romanla konuşmaya başlıyor. Diğer tarafa döndüğümüzde Tama partnerine elini veriyor, tag veriyor. Tanga ringe giriyor ama hakem bunu görmedi dolayısıyla tag verilemedi!
Tanga çıldırıyor! Öfkesiyle geri dönüyor Apron'a. Bu olaylar süresince kendisine gelen Jacob, Tama'ya arkadan Chop Block yapıyor! Bununla yetinmiyor, Tama'nın ayağını hedef aldığı tekmelerle saldırısını sürdürüyor! Sonrasında onu ayağa kaldırıyor ve tek ayağını tutuyor. Dragon Screw gelecek! Ama Jacob bunu iyice bir eziyete çeviriyor ki, az önce saldırdığı bacağının üstünde sekmesine neden oluyor. Tama dişlerini sıkıyor ve Jacob'ın elinde olan ayağıyla onu ittiriyor! Jacob birkaç adım geriye savruluyor, Tama'nın üstüne doğru koşuyor fakat Tama'dan Dropkick! Bu hareketin ardından iki isim de yerde buluyor kendisini. Şimdi sürüklenerek kendi partnerlerinin oldukları köşelere gitmeye çalışıyorlar. Seyirciler ritimli bir şekilde alkışlıyorlar, Jey aynı ritimle Apron'a vuruyor. Aynı anda tag verdiler! Solo ile Tanga içeride! Birbirlerine koşuyorlar, Tanga'dan Clothesline! Solo hızlıca ayaklanıyor ve bir Clothesline daha! Solo az öncekine kıyasla daha ağır bir biçimde ayağa kalkıyor ve bu sefer de Big Boot! Solo ağır bir tempoyla ayağa kalkıyor ve hırslı bir tavırla yumruk atıyor! Eğildi, Tanga eğilerek bundan kurtuldu ve rakibini serbest bırakmadan Back Suplex yapıyor! Bunun akabinde bir tuş görüyoruz, 1... 2... KICKOUT! Tanga hız kesmek istemiyor, ayağa kalkmasının ardından rakibini de kaldırıyor ve ona sağlam bir Body Slam yapıyor! Hayır, Solo rakibinin omzundan iniyor. An itibarıyla rakibinin arkasında, Tanga'nın kendisine dönmesine fırsat bile tanımıyor ve Jumping Neckbreaker yapıyor! Yerde bir süre dinlenmesinin ardından iplerin arasından Apron'a geçtiğini görüyoruz, orada fazla oyalanmıyor ve direkt Top-rope'ye çıkıyor. Bulunduğu noktada ayağa kalkmasının ardından Diving Splash yapıyor!
Bir saniye! Apron'a tırmanan isim Jey! Roman'ın yaptığının ardından o da işi çirkefleştiriyor! Apron'a çıkıyor ve Solo'ya bir şeyler söylemeye başlıyor. Bu Solo'nun dikkatini dağıtıyor. Öyle ki, bu süre zarfında Tanga kendisini toparlamış oluyor ve o bölgeye koşarak Solo'nun dengesini bozuyor! Solo, Ring-postu ile Top-rope'yi bağlayan metalin üzerine oturdu!
Nigel McGuinness: Cinsel hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak.
Michael Cole: Onu iyi söyledin, Nigel.
Şimdi durmuyor, kendisi de Top-rope'ye çıkıyor. Kendisine eşlik eden bir isim var, o da Tama. Tanga ile Tama ikilisi, Second-rope'ye birlikte çıkıyorlar ve Solo'nun kollarını paylaşıyorlar. Double Suplex gelmek üzere ki... Bu spota Jacob da ekleniyor. Bir elini Tama'nın, diğer elini de Tanga'nın bacağının arasından geçiriyor. Jacob onları çekiyor, bir taraftan da Double Superplex oluyor! Tama yuvarlanarak kendisini ringin dışına bırakıyor, Solo ile Tanga ise acıları eşliğinde yerde uzanıyorlar. Jacob, Tanga'yı sürükleyerek kendi köşesine geçiriyor. Sonrasında köşenin tam bitişiğinde duruyor ve Mighty Moonsault yapıyor! Bu harekette başarı var! Jacob, yerde uzanan Solo'yu elinden tutarak sürüklüyor ve onu Tanga'nın üzerine bırakıvermesinin ardından iplerin arasından Apron'a geçiyor. Gözler hakemde, saymaya başlıyor. 1... 2...
KICKOUT! Roman ve ekibi çılgına dönüyor! Özellikle Roman, çıldırdı! Nasıl olur da bu maçın içinde hâlâ tutunabilir? Solo sürüklenerek Jacob'a gidiyor ve tagını veriyor. Jacob hızla ringin içine giriyor ve Tanga'yı ayağa kaldırıyor. Ona Chokeslam yapıyor! Bir saniye, Tanga harekete geçti ve buna engel oldu! Attığı dirsek ile Jacob'ı afallatmayı biliyor. Sonrasında onu iplere doğru gönderiyor. Jacob iplerden dönüyor ve Spinebuster geliyor! Bunun üstüne bir tuş izliyoruz, 1... 2... KICKOUT! Tanga bu şekilde yılacak değil, rakibinin yanı başında ayağa kalkıyor ve onun ayaklanmasını beklediği süreçte Taunt'unu yapıyor. Jacob ayağa kalkıyor ve Running Powerslam geliyor! Bu hareketin arkasında başarı var! Tanga rakibinin üstünden çekilmiyor, hakem ise saymaya koyuluyor. 1... 2...
Solo tarafından bozuldu! Tanga sırtını tutuyor. Apron'a bir kez daha çıkan bir isim var, bu tekrardan Jey! Onu gören Solo, bu sefer saldırıyor! Ona saldırıyor! Big Boot'a kalkışıyor ki, Jey; Apron'dan aşağıya iniyor. Ona doğru gülüyor ve arkasına dönmesini işaret ediyor. Solo arkasına dönüyor ve GUN STUNNNNN! Solo yuvarlanarak kendisini ringin dışına bırakırken, Tama iplerin arasından durması gereken noktaya geçiyor. Jey'e dönüyoruz, bu esnada olanları gülerek takip ediyor. Birden aniden kendisine çeviriliyor! Bunu yapan Roman! Bu yaptığının ardından öfkesine yenik düşmüş olan Roman, yakasına yapışıyor Jey'in! Jey de onun yakasına yapışıyor! Bu şekilde birbirlerine bir şeyler söyleme halindeler! Birbirlerini hapsetmiş durumdalar! Ringe dönüyoruz, Tanga direkt Tama'ya tag veriyor. Tama ringe giriyor, birlikte Jacob'ı ayağa kaldırıyorlar ve onu iplere yolluyorlar. Jacob iplerden dönüyor ve KILLSHOT! KILLSHOT GELDİ! Tama direkt üstüne geçiyor Jacob'ın, hakemle birlikte bütün arena sayıyor. 1... 2...
Nigel McGuinness: Cinsel hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak.
Michael Cole: Onu iyi söyledin, Nigel.
Şimdi durmuyor, kendisi de Top-rope'ye çıkıyor. Kendisine eşlik eden bir isim var, o da Tama. Tanga ile Tama ikilisi, Second-rope'ye birlikte çıkıyorlar ve Solo'nun kollarını paylaşıyorlar. Double Suplex gelmek üzere ki... Bu spota Jacob da ekleniyor. Bir elini Tama'nın, diğer elini de Tanga'nın bacağının arasından geçiriyor. Jacob onları çekiyor, bir taraftan da Double Superplex oluyor! Tama yuvarlanarak kendisini ringin dışına bırakıyor, Solo ile Tanga ise acıları eşliğinde yerde uzanıyorlar. Jacob, Tanga'yı sürükleyerek kendi köşesine geçiriyor. Sonrasında köşenin tam bitişiğinde duruyor ve Mighty Moonsault yapıyor! Bu harekette başarı var! Jacob, yerde uzanan Solo'yu elinden tutarak sürüklüyor ve onu Tanga'nın üzerine bırakıvermesinin ardından iplerin arasından Apron'a geçiyor. Gözler hakemde, saymaya başlıyor. 1... 2...
KICKOUT! Roman ve ekibi çılgına dönüyor! Özellikle Roman, çıldırdı! Nasıl olur da bu maçın içinde hâlâ tutunabilir? Solo sürüklenerek Jacob'a gidiyor ve tagını veriyor. Jacob hızla ringin içine giriyor ve Tanga'yı ayağa kaldırıyor. Ona Chokeslam yapıyor! Bir saniye, Tanga harekete geçti ve buna engel oldu! Attığı dirsek ile Jacob'ı afallatmayı biliyor. Sonrasında onu iplere doğru gönderiyor. Jacob iplerden dönüyor ve Spinebuster geliyor! Bunun üstüne bir tuş izliyoruz, 1... 2... KICKOUT! Tanga bu şekilde yılacak değil, rakibinin yanı başında ayağa kalkıyor ve onun ayaklanmasını beklediği süreçte Taunt'unu yapıyor. Jacob ayağa kalkıyor ve Running Powerslam geliyor! Bu hareketin arkasında başarı var! Tanga rakibinin üstünden çekilmiyor, hakem ise saymaya koyuluyor. 1... 2...
Solo tarafından bozuldu! Tanga sırtını tutuyor. Apron'a bir kez daha çıkan bir isim var, bu tekrardan Jey! Onu gören Solo, bu sefer saldırıyor! Ona saldırıyor! Big Boot'a kalkışıyor ki, Jey; Apron'dan aşağıya iniyor. Ona doğru gülüyor ve arkasına dönmesini işaret ediyor. Solo arkasına dönüyor ve GUN STUNNNNN! Solo yuvarlanarak kendisini ringin dışına bırakırken, Tama iplerin arasından durması gereken noktaya geçiyor. Jey'e dönüyoruz, bu esnada olanları gülerek takip ediyor. Birden aniden kendisine çeviriliyor! Bunu yapan Roman! Bu yaptığının ardından öfkesine yenik düşmüş olan Roman, yakasına yapışıyor Jey'in! Jey de onun yakasına yapışıyor! Bu şekilde birbirlerine bir şeyler söyleme halindeler! Birbirlerini hapsetmiş durumdalar! Ringe dönüyoruz, Tanga direkt Tama'ya tag veriyor. Tama ringe giriyor, birlikte Jacob'ı ayağa kaldırıyorlar ve onu iplere yolluyorlar. Jacob iplerden dönüyor ve KILLSHOT! KILLSHOT GELDİ! Tama direkt üstüne geçiyor Jacob'ın, hakemle birlikte bütün arena sayıyor. 1... 2...
3!
Kazanan: Guerrillas of Destiny
Bu maç bu şekilde son bulmuş oluyor, kazanan Guerrillas of Destiny! Kendilerinin bu maçı kazandıklarına dair anons geçilmesinin ardından kendilerine ait olan şarkının çalmaya başladığını işitiyoruz. Ring dışında boğaz boğaza iki isim daha ilgi çekici şu anda. Ama zil sesini duymalarıyla birlikte birbirlerini bırakıyorlar, Jey; Roman'ı ittiriyor ve sonrasında ringin içine geçiyor. Ring içindeki partnerleriyle birlikte bu galibiyetin sevincini yaşıyorlar! Roman ise ringin dışında, yerde oturan iki ismin başına gidiyor. Tama bir köşeye, Tanga bir diğer köşeye ve Jey de o iki köşenin arasındaki iplere çıkıyor! Seyircilere Taunt'larını yapıyorlar, sonrasında ring dışındaki isimleri izliyorlar.
Kazanan: Guerrillas of Destiny
Bu maç bu şekilde son bulmuş oluyor, kazanan Guerrillas of Destiny! Kendilerinin bu maçı kazandıklarına dair anons geçilmesinin ardından kendilerine ait olan şarkının çalmaya başladığını işitiyoruz. Ring dışında boğaz boğaza iki isim daha ilgi çekici şu anda. Ama zil sesini duymalarıyla birlikte birbirlerini bırakıyorlar, Jey; Roman'ı ittiriyor ve sonrasında ringin içine geçiyor. Ring içindeki partnerleriyle birlikte bu galibiyetin sevincini yaşıyorlar! Roman ise ringin dışında, yerde oturan iki ismin başına gidiyor. Tama bir köşeye, Tanga bir diğer köşeye ve Jey de o iki köşenin arasındaki iplere çıkıyor! Seyircilere Taunt'larını yapıyorlar, sonrasında ring dışındaki isimleri izliyorlar.
Roman kükrüyor adeta!
Roman Reigns: Bir işi başaramadınız! Onları yenmeyi bilemediniz! Bu şekilde olmaz! Bunu ailemize yapamazsınız! Gerizekalılar! Gerizekalısınız siz! Gerizekalı!
Roman Reigns: Bir işi başaramadınız! Onları yenmeyi bilemediniz! Bu şekilde olmaz! Bunu ailemize yapamazsınız! Gerizekalılar! Gerizekalısınız siz! Gerizekalı!
Jey sırıtıyor. Aynı ekran ikiye bölünüyor, agresif olan Roman. Diğer tarafta ise sırıtarak onları izleyen Jey. Bu ikili göz göze geliyorlar ve birbirlerine bakıyorlar. Bunun neticesinde ise olayımız son buluyor. Kameralar kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Arka alanda Young Bucks'ı görüyoruz. İkili direkt olarak kameralara konuşuyor.
Arka alanda Young Bucks'ı görüyoruz. İkili direkt olarak kameralara konuşuyor.
Matt Jackson: Young Bucks olarak ilk büyük başarımızı kazanmamıza ramak kaldı. Gerçekten de Kenny olmadan ilerlemeyeceğimizi mi sandınız? Yanılmışsınız!
Nick Jackson: Kenny, Wyatt'tan sonra devreleri yaktı. Belki de o gece bizim hatamız yüzünden böyle oldu Matt. Kenny'i dinleyip arabalarımıza dönmeyecektik. O evde neler olduysa...
Matt Jackson: Neler oldu bilmiyorum Nick, ama Kenny'nin karakterini 180 derece değiştiren bir olay yaşandığı kesin. Bunu çözmek için uğraşacağız. Kenny bunu istemese de onun için çarpışacağız. Wyatt Family bunun başlangıcı olacak. Onlar neler olduğunu Wyatt'tan öğrenmiş olmalılar.
Nick Jackson: Kenny, Wyatt'tan sonra devreleri yaktı. Belki de o gece bizim hatamız yüzünden böyle oldu Matt. Kenny'i dinleyip arabalarımıza dönmeyecektik. O evde neler olduysa...
Matt Jackson: Neler oldu bilmiyorum Nick, ama Kenny'nin karakterini 180 derece değiştiren bir olay yaşandığı kesin. Bunu çözmek için uğraşacağız. Kenny bunu istemese de onun için çarpışacağız. Wyatt Family bunun başlangıcı olacak. Onlar neler olduğunu Wyatt'tan öğrenmiş olmalılar.
Nick Jackson: Kesinlikle Matt. Wyatt'tan veya salak kardeşlerinden bilgi alabiliriz. Bu çok iyi bir fikir!
Bu konuşmalar devam ederken...
Rowan ve Strowman orada! Hemen arkalarında beliriyorlar! Ama belli etmiyorlar! Sonrasında bir anda, ikisi de Jackson kardeşlerin boğazına sarılıp onları sıkıyorlar! Jackson'lar nefes alamıyorlar!
Bu konuşmalar devam ederken...
Rowan ve Strowman orada! Hemen arkalarında beliriyorlar! Ama belli etmiyorlar! Sonrasında bir anda, ikisi de Jackson kardeşlerin boğazına sarılıp onları sıkıyorlar! Jackson'lar nefes alamıyorlar!
Erick Rowan: Bizden bilgi alamazsınız!
Young Bucks yavaştan yere düşüp bayılırken...
ROWAN CEBİNDEN DEMİR BİR KUTU ÇIKARTIYOR! KUTUDAKİ ALETİ ALABİLMEK İÇİN DIŞINDAKİ KAĞIDINI AÇIYOR VE BU KESKİN BİR JİLET!
Braun Strowman: Rowan'ın jilet sevdası...
Young Bucks yavaştan yere düşüp bayılırken...
ROWAN CEBİNDEN DEMİR BİR KUTU ÇIKARTIYOR! KUTUDAKİ ALETİ ALABİLMEK İÇİN DIŞINDAKİ KAĞIDINI AÇIYOR VE BU KESKİN BİR JİLET!
Braun Strowman: Rowan'ın jilet sevdası...
ROWAN DİLİNİ JİLETE DEĞDİRİYOR VE SIRITIYOR! BU SIRADA STROWMAN, NICK JACKSON'UN SIRTINI AÇTI BİLE! ROWAN JİLETİ ALIYOR. İŞARET VE ORTA PARMAĞI ARASINA SIKIŞTIRDIKTAN SONRA NICK JACKSON'UN SIRTINA HAMLE YAPIYOR! JACKSON ACI İÇİNDE BAĞIRIRKEN BİRAZ SONRA SIRA MATT'E GEÇİYOR! MATT DE ROWAN'DAN PAYINI ALIYOR!
İki kardeş acı içinde yerde yatarken biraz sonra Strowman ve Rowan orayı terk ediyorlar. Kameralarımız kapanıyor.
JBL: Bu ne lan?
Micheal Cole: Bu Dos Caras Jr. Alberto'nun babasının mirasını taşıdığı dönemlerden maskesi. Ancak 2006'dan beri bu maskeyi giymiyordu.
Nigel McGuinness: Anlaşılan birisi Wikipedi'yi açıp, geçmişi kurcalamış.
İki kardeş acı içinde yerde yatarken biraz sonra Strowman ve Rowan orayı terk ediyorlar. Kameralarımız kapanıyor.
JBL: Bu ne lan?
Micheal Cole: Bu Dos Caras Jr. Alberto'nun babasının mirasını taşıdığı dönemlerden maskesi. Ancak 2006'dan beri bu maskeyi giymiyordu.
Nigel McGuinness: Anlaşılan birisi Wikipedi'yi açıp, geçmişi kurcalamış.
Alberto Del Rio, maskesi ile şaşırtıcı bir giriş yapıyor. PGW seyircileri şaşkın bir şekilde onun girişini izliyor. Del Rio hızlı bir şekilde ringe giriyor ve aldığı mikrofon ile konuşmaya başlıyor.
Alberto Del Rio: Bazılarınızın şaşkınlığını anlayabiliyorum. Bu maskeyi yıllardır takmıyordum. Çünkü yıllardır babamın mirasının gölgesinde kalmaktansa, kendi mirasımı yaratıyordum. Ancak işler değişti el hermano. Olay şu ki, bu şirketin ilk ve tek, 3 kere PGW Championship'i kazanan ismi, El campeón olarak, bu şirkete bir market payı katmaya çalışıyordum. Geçen hafta, arka alandayken, zamanımın gelmesini ve bunu sizlere duyurmayı bekliyordum. Balenciaga markasını hepiniz duymuşsunuzdur. Kendileri bana geldi ve reklam yüzleri olmamı istediler. Ancak Val Venis adındaki bastardo yüzünden çekimler ertelendi. O estúpido benim burnumu kırdı. Alberto Del Rio bir marka yüzü artık. O yüze değer verdiğim için, artık bu maskeyi takmak zorundayım.
Alberto Del Rio: Sen de uzun zamandır bu şirkettesin Val. Ancak baktığımda, benim tamamen zıttımsın. Ben her seferinde, PGW'yü yukarı çekerken, sen ise peso muerto, bu şirketi aşağıya çekiyorsun. Bu şirket için iyi şeyler yapmak isteyenlerin önüne taş koyuyorsun. PERO AHORA HIJO DE PUTA TE MATARÉ! SEN ÇİZGİYİ AŞTIN! BENİM BURNUMU KIRDIN YAVŞAK! BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN VAL! SENİ KENDİ ELLERİMLE GÖMECEĞİM.
Val Venis ve Tyler Breeze girişte gözüken isimler oluyorlar. Venis hızlı bir şekilde ilerlerken, Breeze de yavaş adımlarla onu takip ediyor. Venis ringe girdiği gibi Alberto'nun karşısına dikiliyor.
Val Venis: Sen nasıl arsız bir piç kurususun! Sen, benim göz ağrıma yavşadın. Onun, benim için ne anlama geldiğini herkes biliyordu. Sen de biliyordun. Ancak bu seni durdurmadı. Şimdi buraya gelip, beni tehdit mi ediyorsun?! Burnun kırıldı çünkü hak ettin. Benim için en değerli şeye sarktın. Benim mahremime girdin ve bunun cevabını aldın. Başkası deneseydi, o da aynı cevabı alırdı. Bir kez daha denersen, bir kere daha aynı cevabı alırsın kaçak mülteci.
Alberto Del Rio: Bazılarınızın şaşkınlığını anlayabiliyorum. Bu maskeyi yıllardır takmıyordum. Çünkü yıllardır babamın mirasının gölgesinde kalmaktansa, kendi mirasımı yaratıyordum. Ancak işler değişti el hermano. Olay şu ki, bu şirketin ilk ve tek, 3 kere PGW Championship'i kazanan ismi, El campeón olarak, bu şirkete bir market payı katmaya çalışıyordum. Geçen hafta, arka alandayken, zamanımın gelmesini ve bunu sizlere duyurmayı bekliyordum. Balenciaga markasını hepiniz duymuşsunuzdur. Kendileri bana geldi ve reklam yüzleri olmamı istediler. Ancak Val Venis adındaki bastardo yüzünden çekimler ertelendi. O estúpido benim burnumu kırdı. Alberto Del Rio bir marka yüzü artık. O yüze değer verdiğim için, artık bu maskeyi takmak zorundayım.
Alberto Del Rio: Sen de uzun zamandır bu şirkettesin Val. Ancak baktığımda, benim tamamen zıttımsın. Ben her seferinde, PGW'yü yukarı çekerken, sen ise peso muerto, bu şirketi aşağıya çekiyorsun. Bu şirket için iyi şeyler yapmak isteyenlerin önüne taş koyuyorsun. PERO AHORA HIJO DE PUTA TE MATARÉ! SEN ÇİZGİYİ AŞTIN! BENİM BURNUMU KIRDIN YAVŞAK! BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN VAL! SENİ KENDİ ELLERİMLE GÖMECEĞİM.
Val Venis ve Tyler Breeze girişte gözüken isimler oluyorlar. Venis hızlı bir şekilde ilerlerken, Breeze de yavaş adımlarla onu takip ediyor. Venis ringe girdiği gibi Alberto'nun karşısına dikiliyor.
Val Venis: Sen nasıl arsız bir piç kurususun! Sen, benim göz ağrıma yavşadın. Onun, benim için ne anlama geldiğini herkes biliyordu. Sen de biliyordun. Ancak bu seni durdurmadı. Şimdi buraya gelip, beni tehdit mi ediyorsun?! Burnun kırıldı çünkü hak ettin. Benim için en değerli şeye sarktın. Benim mahremime girdin ve bunun cevabını aldın. Başkası deneseydi, o da aynı cevabı alırdı. Bir kez daha denersen, bir kere daha aynı cevabı alırsın kaçak mülteci.
Alberto Del Rio: Ah! Pequeño ingenuo de mierda...
Val Venis: Herkes Meksikanca bilmiyor aptal herif, dilimizi konuş!
Alberto Del Rio: Meksikanca... İşte senin sorunun bu Val. Yetersizsin. Şakaların, lafların, konuşma tarzın. Sen mağara adamından farksızsın. O kafanın içindeki nöronlar öyle bir yanlış bağlanmış ki, kuşa taksak, hayvan kamikaze yapar. Ancak ben bir beyefendiyim. Sana geçen hafta olanları söyleyeyim mi? Senin yaygara kopardığın la señora, bana kendisi yaklaştı. İlk seferinde ona nazik bir şekilde selam verdim sadece. Ancak o bununla yetinmedi. Arka alanda önüme çıkmaya devam etti. Bana bakışları Val. O beni davet etti. O senin gibi bir öküzü değil, benim gibi bir beyefendiyi istedi.
Val Venis: Sen ölmek için kaşınıyorsun. Ulan, insan bu kadar mı dayak yemeye aşık olur.
Val Venis: Herkes Meksikanca bilmiyor aptal herif, dilimizi konuş!
Alberto Del Rio: Meksikanca... İşte senin sorunun bu Val. Yetersizsin. Şakaların, lafların, konuşma tarzın. Sen mağara adamından farksızsın. O kafanın içindeki nöronlar öyle bir yanlış bağlanmış ki, kuşa taksak, hayvan kamikaze yapar. Ancak ben bir beyefendiyim. Sana geçen hafta olanları söyleyeyim mi? Senin yaygara kopardığın la señora, bana kendisi yaklaştı. İlk seferinde ona nazik bir şekilde selam verdim sadece. Ancak o bununla yetinmedi. Arka alanda önüme çıkmaya devam etti. Bana bakışları Val. O beni davet etti. O senin gibi bir öküzü değil, benim gibi bir beyefendiyi istedi.
Val Venis: Sen ölmek için kaşınıyorsun. Ulan, insan bu kadar mı dayak yemeye aşık olur.
Val Venis yumruğunu sıkıyor. Suratına geçirmeye yelteniyor ama...
Alberto Del Rio: Suratıma bir tane daha mı yumruk atacaksın? Durma vur. Ancak maskenin altındaki koruyucu varken, bana bir şey yapamazsın.
Venis'in sinirden kızardığını görebiliyoruz. Alberto'nun da ciddi bir şekilde ona baktığını görüyoruz. İkili bakışırken görüntüler son buluyor...
Alberto Del Rio: Suratıma bir tane daha mı yumruk atacaksın? Durma vur. Ancak maskenin altındaki koruyucu varken, bana bir şey yapamazsın.
Venis'in sinirden kızardığını görebiliyoruz. Alberto'nun da ciddi bir şekilde ona baktığını görüyoruz. İkili bakışırken görüntüler son buluyor...
LOW BLOW! ALBERTO BİRDEN VENIS'İN KASIKLARA TEKMEYİ YERLEŞTİRİYOR. VENİS ACI İÇİNDE YERE DÜŞERKEN TYLER BREEZE ÖNE ATLIYOR VE KENDİNİ VENIS'İN ÖNÜNE SİPER YAPIYOR!
Alberto Del Rio: Ben PGW'nün en başarılı güreşçisiyim. İnsanlar senin ilk Triple Crown şampiyonu olduğunu söylüyorlar Venis ancak sen bir hiçsin. İki tane küçük, önemsiz kemeri kazandın sadece. Ben ise PGW Championship'i 3 kere kazandım. PGW'nün yüzü oldum. Sen ise bu yüzü mahvetmeye çalıştın. Sen, benim reklam anlaşmamı mahvettin. Benim planlarımı bozdun. Ancak bana Lockdown'da boş bir süre verdin. Ben de bu süreyi, seninle değerlendirmeye karar verdim. LOCKDOWN'DA PGW'NÜN YÜZÜ İLE MAÇA ÇIKACAKSIN!
Alberto Del Rio mikrofonu fırlatıp kemerini kaldırırken, Tyler Breeze de, Venis'e kalkmasında yardımcı olmaya çalışıyor. Bu görüntülerle birlikte reklamlara gidiyoruz.
Alberto Del Rio: Ben PGW'nün en başarılı güreşçisiyim. İnsanlar senin ilk Triple Crown şampiyonu olduğunu söylüyorlar Venis ancak sen bir hiçsin. İki tane küçük, önemsiz kemeri kazandın sadece. Ben ise PGW Championship'i 3 kere kazandım. PGW'nün yüzü oldum. Sen ise bu yüzü mahvetmeye çalıştın. Sen, benim reklam anlaşmamı mahvettin. Benim planlarımı bozdun. Ancak bana Lockdown'da boş bir süre verdin. Ben de bu süreyi, seninle değerlendirmeye karar verdim. LOCKDOWN'DA PGW'NÜN YÜZÜ İLE MAÇA ÇIKACAKSIN!
Alberto Del Rio mikrofonu fırlatıp kemerini kaldırırken, Tyler Breeze de, Venis'e kalkmasında yardımcı olmaya çalışıyor. Bu görüntülerle birlikte reklamlara gidiyoruz.
Şovumuz kaldığı yerden devam ediyor, kameralar ringe çekmemekte. Arka alandayız ve karşımızda yakından tanıdığımız bir isim bulunmakta. Bu Prestige Grand Wrestling'in muhabirliğini gerçekleştiren Cathy Kelley'in ta kendisi! İçleri ısıtan bir gülümseme ile seyircileri karşılıyor. Bu arada belirtmek gerekiyor ki, kendisinin yanında bir konuk bulunmakta. Kendisinin sadece kolunu görüyoruz ama kendisi kadrajda değil. Her neyse, hız kesmeden konuşmaya başlayan Cathy'e kulak verelim.
Cathy Kelley: Bayanlar ve Baylar... Prestige Grand Wrestling Superstarı ve PGW Pure Şampiyonu Kenny Omega ile buradayım. Merhaba Kenny!
Kenny Omega: Ah, selam... Selam Cathy!
Cathy Kelley: Geçen haftanın ardından alnında bir sargının bulunduğunu görüyoruz, bunun üstüne geçen hafta yaşananlar akıllara geliyor. Bunun üstüne konuşmak istiyorum, bundan biraz bahsetmek ister misin, Kenny?
Kenny Omega: Kenny Omega... Bu isim güreş endüstrisinde yankı uyandıran bir isimdir. Benim yaptığım bir sporun, bir gösterinin de ötesinde. Sanat, tamamen sanat yapıyorum. Üstelik bunu dünyanın dört bir yanındaki büyük arenalarda, farklı kıtalarda ve farklı ülkelerde sergiledim. Geçmişten süregelen hakimiyetimi göz önünde bulundurduğumda, omzumda taşıdığım kemerimle birlikte kıskananlarımı oldukça rahatsız ettiğimi görebiliyorum. Bu kaçınılmazdı, sinsi bir soytarının karşıma çıkacağını biliyordum. Chris Brookes... Sinsi bir şekilde beni tuzağa çekerek ve vahşi bir şekilde saldırarak kendince bir iz bırakmaya çalıştın, değil mi? Aklından geçenleri çok iyi bir şekilde biliyorum.
Cathy Kelley: Bayanlar ve Baylar... Prestige Grand Wrestling Superstarı ve PGW Pure Şampiyonu Kenny Omega ile buradayım. Merhaba Kenny!
Kenny Omega: Ah, selam... Selam Cathy!
Cathy Kelley: Geçen haftanın ardından alnında bir sargının bulunduğunu görüyoruz, bunun üstüne geçen hafta yaşananlar akıllara geliyor. Bunun üstüne konuşmak istiyorum, bundan biraz bahsetmek ister misin, Kenny?
Kenny Omega: Kenny Omega... Bu isim güreş endüstrisinde yankı uyandıran bir isimdir. Benim yaptığım bir sporun, bir gösterinin de ötesinde. Sanat, tamamen sanat yapıyorum. Üstelik bunu dünyanın dört bir yanındaki büyük arenalarda, farklı kıtalarda ve farklı ülkelerde sergiledim. Geçmişten süregelen hakimiyetimi göz önünde bulundurduğumda, omzumda taşıdığım kemerimle birlikte kıskananlarımı oldukça rahatsız ettiğimi görebiliyorum. Bu kaçınılmazdı, sinsi bir soytarının karşıma çıkacağını biliyordum. Chris Brookes... Sinsi bir şekilde beni tuzağa çekerek ve vahşi bir şekilde saldırarak kendince bir iz bırakmaya çalıştın, değil mi? Aklından geçenleri çok iyi bir şekilde biliyorum.
Cathy Kelley: Bunu biraz daha açmak istemez misin? Chris Brookes'a dair bir şeyler söylemek istemez misin?
Kenny Omega: (kemerini düzeltiyor) Seve seve, Cathy. Kendisi ait olmadığı bu evrende iz bırakmaya yeltendi ama bunu Kenny Omega'nın arkasından gelerek ve gölgesinde takılarak yapamaz. Bana yaptığı ansız saldırı ile kendini göstermek istediyse, tebrik etmek gerekiyor, bunu yaparak dikkatimi çekmeyi bildi. Ama şuna dikkat etmek gerekir ki, bu yaptığı onu asla istemediği bir yere götürür. Şu gerçeği kimse unutmasın Cathy: Chris Brookes hak ettiği için değil; mecliste ona oy verdiğimiz için rakibim. Onu ben seçtim. SummerSlam sonrası PAYBACK'te beni gördüğünde bakışlarını hatırlıyorum. O kadar üzgün ve yorgundu ki... Maç resmen başlamadan unvanına elveda diyeceğini biliyordu. Meclisteki oylamada seçenekler o kadar kötüydü ki, en azından sineğe benzeyen çocuğa ikinci bir şans vereyim dedim.
Kenny Omega: (kemerini düzeltiyor) Seve seve, Cathy. Kendisi ait olmadığı bu evrende iz bırakmaya yeltendi ama bunu Kenny Omega'nın arkasından gelerek ve gölgesinde takılarak yapamaz. Bana yaptığı ansız saldırı ile kendini göstermek istediyse, tebrik etmek gerekiyor, bunu yaparak dikkatimi çekmeyi bildi. Ama şuna dikkat etmek gerekir ki, bu yaptığı onu asla istemediği bir yere götürür. Şu gerçeği kimse unutmasın Cathy: Chris Brookes hak ettiği için değil; mecliste ona oy verdiğimiz için rakibim. Onu ben seçtim. SummerSlam sonrası PAYBACK'te beni gördüğünde bakışlarını hatırlıyorum. O kadar üzgün ve yorgundu ki... Maç resmen başlamadan unvanına elveda diyeceğini biliyordu. Meclisteki oylamada seçenekler o kadar kötüydü ki, en azından sineğe benzeyen çocuğa ikinci bir şans vereyim dedim.
X: EN AZINDAN BANA TECAVÜZ EDİLMEDİ!
BU CHRIS BROOKES!
Kenny Omega: Yine mi buradasın?
Chris Brookes: Sana tecavüz edecek ikinci kişi ben olacağım!
Kenny Omega: Yine mi buradasın?
Chris Brookes: Sana tecavüz edecek ikinci kişi ben olacağım!
Kenny siniri bozulmuş bir şekilde gülüyor, sonrasında konuşuyor direkt.
Kenny Omega: Bu sefer beni hangi tuzağa çekeceksin? Arkandan koşacağıma inanıyorsan yanılıyorsun. Tahriklerine kapılmayacağım!
Kenny Omega: Bu sefer beni hangi tuzağa çekeceksin? Arkandan koşacağıma inanıyorsan yanılıyorsun. Tahriklerine kapılmayacağım!
Chris Brookes: O zaman senin hakkındaki bütün her şeyi ortaya dökmeme boyun eğeceksin.
Kenny Omega: Ne diyorsun?
Chris Brookes: Senin efsane etiketini üzerine yapıştırdığın şey, koca bir yanılsamadan ibaret Kenny. Burada yer alan her şeyin kendi etrafına dizildiğini ve merkezinde senin olduğuna mı inanıyorsun? Aptalsın adamım. Yıldızımın parıldamasının yanında bir hiçsin. Sen bir hiçsin! Yeterince gelişmemiş zihin reflekslerinin ardından beni komplocu olarak nitelendirme, bunu yapmak zorundaydım çünkü bunu alenen yüzüne yaptığımda gözlerimin içine bakacak cesarete sahip değilsin. Egondan ötürü kaybedeceksin, o efsane dediğin şeyin altında ezileceksin. Bunu yapan kişi de ben olacağım! Yaşadığın travmanın üstüne koyacağım ve devam edeceğim. Ve sakın! Sakın ama sakın, bana "hak ettiğinden değil; seçtiğimden rakibimsin" safsatası yapma. Çünkü ikimiz de biliyoruz ki, PURE Şampiyonluğu için canını dişine takan tek kişi benim burada. Bunu hak ettiğimi biliyorsun. Onu benden ani bir fırsatla aldığını da.
Chris bir süre duraksıyor, sonra devam ediyor. Kenny kendisini dikkatli bir biçimde dinleme halinde.
Kenny Omega: Ne diyorsun?
Chris Brookes: Senin efsane etiketini üzerine yapıştırdığın şey, koca bir yanılsamadan ibaret Kenny. Burada yer alan her şeyin kendi etrafına dizildiğini ve merkezinde senin olduğuna mı inanıyorsun? Aptalsın adamım. Yıldızımın parıldamasının yanında bir hiçsin. Sen bir hiçsin! Yeterince gelişmemiş zihin reflekslerinin ardından beni komplocu olarak nitelendirme, bunu yapmak zorundaydım çünkü bunu alenen yüzüne yaptığımda gözlerimin içine bakacak cesarete sahip değilsin. Egondan ötürü kaybedeceksin, o efsane dediğin şeyin altında ezileceksin. Bunu yapan kişi de ben olacağım! Yaşadığın travmanın üstüne koyacağım ve devam edeceğim. Ve sakın! Sakın ama sakın, bana "hak ettiğinden değil; seçtiğimden rakibimsin" safsatası yapma. Çünkü ikimiz de biliyoruz ki, PURE Şampiyonluğu için canını dişine takan tek kişi benim burada. Bunu hak ettiğimi biliyorsun. Onu benden ani bir fırsatla aldığını da.
Chris bir süre duraksıyor, sonra devam ediyor. Kenny kendisini dikkatli bir biçimde dinleme halinde.