(( Arka plan karanlık bir odada başlıyor. Hafif bir sis, odayı çevreliyor. Malakai Black, yüzünde karakteristik siyah boyası ve gözlerinin derin karanlıkla dolu olduğu bir şekilde karşımızda. Konuşmaya başlamadan önce kısa bir süre sessizce durur başını sağ ve sola sallar, gözlerini kameraya diker ve konuşmaya başlar. ))
Malakai Black:
Bu evrende her şeyin bir dengesi vardır. Karanlık ve aydınlık, kaos ve düzen, adalet ve adaletsizlik. Ancak bugün burada, bu ringde, denge bozuldu. Oylama... Bir seçim... Bir karar... Ve bu karar, en saf niyetlerin maskesi altında kirletildi. The System... Siz kimsiniz? Nereden geldiniz? Ve bu dünyada hangi cesaretle benim kaderime müdahale ediyorsunuz? Anlık bir varlıkla, karanlığın içindeki sessizliğimi, öfkeye dönüştürmek için mi buradasınız? Bu ringde var olmanız, sadece varlığınızı değil, aynı zamanda bu evrendeki rolünüzü de sorgulamamı sağladı. The Miz, senin bu oylamayı tekrar saydırmanın sebebi adalet mi, yoksa kaosa hizmet etmek mi? Senin yüzünden, bir anlık hatayla kaosun kapılarını araladık. Ancak bilmelisin ki, bu kapı bir kez açıldığında, ardında neyin olduğunu kontrol edemezsin. Ve bu kapının ardında, sadece karanlık var. Benim karanlığım. Chris Brookes, sen bu hikayede sadece bir piyon olmaktan başka bir şey değilsin. Ancak o oy, senin için verilmiş olsa da, sonuçlarıyla yüzleşecek olan sadece sen değilsin. The System... Beni küçük düşürdünüz, benim karanlık gücümü hafife aldınız. Ama bilin ki, bu karanlık büyüdükçe, sizin üzerinize çökecek ve hiçbiriniz bundan kaçamayacaksınız. Beni hafife aldınız. Karanlığı hafife aldınız. Ama ben size göstereceğim. Bu evrendeki her şeyin bir bedeli vardır. Ve bu bedel, sizin taşıyabileceğinizden çok daha ağır olacak. Oylama, kazananlar, kaybedenler... Bunlar sadece hikayenin bir parçası. Ancak bu hikayenin sonunu ben yazacağım. Ve bu son, karanlıkla kaplanmış olacak.
Gözlerinizi açtığınızda, karanlığın soğuk dokunuşunu hissettiğinizde, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. The System... Siz, bana meydan okuduğunuzu sanıyorsunuz, ama aslında kendi sonunuzu hazırladığınızın farkında değilsiniz. Adaletsizliğinize karşı duyduğum öfke, beni sadece daha güçlü kıldı. Ben, karanlığın çocuğuyum. Ve karanlık, sadece benim bir parçam değil; o, benim özümdür. Miz... Senin adalet maskesinin ardında gizlediğin korkaklığı görüyorum. Bu ringde beni tekrar yere sermeye çalışman, sadece kendi korkularının bir yansımasıdır. Korkunun kokusunu alabiliyorum, Miz. Oylamayı tekrar saydırmak mı? Bu bir zayıflık işareti. Adalet adına hareket ettiğini iddia ediyorsun ama aslında kaosa hizmet ediyorsun. Ve o kaos, seni yutacak. Chris Brookes, senin kaderin, benim ellerimde bir oyuncağa dönüştü. Sen bu hikayede bir piyon olmaktan öteye gidemezsin. Ama bilmelisin ki, bu oyunun kurallarını ben belirledim. Senin için yazılmış olan kader, şimdi karanlığın pençelerinde yeniden şekilleniyor. Senin için verilen o oy, seni kurtaracağını mı sandın? Bilakis, seni en karanlık kabuslarına götürecek olan şeydir. Artık sen, bu karanlık oyunun bir parçasısın ve kaçışın yok. The System, bana meydan okuyarak, sadece bir düşmanı değil, aynı zamanda karanlığın ta kendisini uyandırdınız. Şimdi o karanlık büyüyecek, yayılacak ve her birinizi tek tek içine çekecek. Hiçbir ışık, hiçbir adalet, bu karanlığı durduramaz. Bu, kaçınılmaz olan sonun başlangıcıdır. Beni hafife aldınız. Ama bu hatanın bedelini ağır ödeyeceksiniz. Karanlık, tüm varlığınızın üzerine çökecek. Siz sadece bir karar verdiniz, ama o karar, bu evrendeki tüm dengeleri alt üst etti. Artık bu hikayenin sonunu ben yazacağım. Ve o son, karanlığın sonsuz derinliklerinde kaybolacak. Beni durdurabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Sizler sadece birer gölgesiniz. Ama ben, karanlığın ta kendisiyim. Ve bu karanlık, sizi yutacak.
Bugün burada herkesin huzurunda bir yemin ediyorum: Benim ismim Malakai Black. Ben karanlığın elçisiyim, kaosun vücut bulmuş haliyim. Ve bu evrende kaosun hüküm sürdüğü her yerde, ben de olacağım. The System, Chris Brookes, The Miz... Hepiniz benim karanlık krallığımda sadece birer figüransınız. Ve bu krallık, çok yakında hepinizi yutacak. Hazır olun. Çünkü karanlık geliyor. Ve bu karanlık, sizden hiçbir iz bırakmayacak. Fakat... Sizler hala anlamıyorsunuz, değil mi? Bu sadece bir oyun değil. Bu, ruhların ve kaderlerin çarpıştığı bir savaş. Ve ben, bu savaşın tam ortasında, en karanlık köşede, karanlığın derinliklerinde doğmuş bir savaşçıyım. Chris Brookes... Sen, oylamanın sonunda bir kazanan olarak görülebilirsin. Fakat bu kazancın sana neye mal olacağını gerçekten biliyor musun? Senin gibi sıradanlar, bu tür zaferlerin altında ezilir. Ve o zaferin yükü, ruhunu karanlığın içinde kaybolana kadar sıkacak. Çünkü karanlık, kolay kolay affetmez. The System, sizler bir bütün olarak beni zayıflatabileceğinizi mi düşündünüz? Beni köşeye sıkıştırabileceğinizi mi sandınız? Karanlık bir gölge gibidir, ne kadar ışık getirirseniz getirin, o her zaman orada olacaktır. Ve siz, ışığa ne kadar yaklaşırsanız, gölgenizin o kadar uzun ve tehditkar olacağını göreceksiniz. Ben sizin gölgenizim. Nereye giderseniz gidin, kim olursanız olun, karanlık sizi bulacak.
İnsanlar, ışığın onları koruduğunu düşünür. Ama aslında ışık, onları yanıltır, güçsüzleştirir. Işığın altında, zaferlerinin kalıcılığına inanırlar. Ama o zaferler, sadece birer yanılsamadır. Gerçek zafer, karanlıkta kazanılır. Karanlıkta, her şey çıplak, her şey gerçektir. Ve ben, gerçekleri ortaya çıkarmak için buradayım. Bu şirket, birçok kişinin umutlarını, hayallerini barındırıyor. Ama onların hayalleri, karanlıkla yüzleştiklerinde kabusa dönüşecek. Ben, bu şirketteki herkesin içindeki karanlığı ortaya çıkaracağım. Onların gözlerinden gölgeler geçecek. Kalplerine korku yerleşecek. Ve o zaman, gerçek güç kimde olacak? Elbette ki bende. Bu, sadece bir mücadele değil. Bu, bir dönüşüm. Çürümüş aydınlığın sonu geldiğinde, her şey değişecek. Bu değişim, kaçınılmaz. Herkes, karanlıkla yüzleşmek zorunda kalacak. Ve o zaman, gerçek güç ortaya çıkacak. Çünkü karanlık, sadece bir son değil, aynı zamanda bir başlangıçtır. Ben, bu karanlığın habercisiyim. Ben, bu kehanetin yolcusuyum. Işık sönmeye başladığında, onun yerini karanlık alacak. Ve o karanlıkta, ben hüküm süreceğim. Bu dünya, benim kehanetimin mekanı olacak. Her şey yeniden yazılacak. Her şey, karanlıkta yeniden doğacak. Karanlık, peşinizi bırakmayacak. Siz ne kadar kaçarsanız kaçın, o sizi bulacak. Ve o zaman, yalnızca en güçlü olanlar hayatta kalacak. Çünkü karanlıkta hayatta kalmak, sadece fiziksel bir güce değil, aynı zamanda ruhsal bir güce de bağlıdır. Ve bu güç, sadece benim elimde. Sadece benim. Çürümüş aydınlığın sonu geldi. Ve bu son, sadece bir başlangıç olacak. Hazır olun, çünkü karanlık, kapınızı çalmak üzere.. Young Bucks, Kenny Omega... Sizler bu oyunda yalnızca izleyiciler değilsiniz. Oyunun kurallarını çiğnediniz, karanlığa meydan okudunuz. Ama şunu bilin ki, karanlığa karşı gelmek, onun gazabını üzerinize çekmek demektir. Kenny... Sen oyunu değiştirdin, bir anlık zayıflıkla kararını verdin. Ama şimdi, bu kararın sonuçlarıyla yüzleşmek zorundasın. Karanlık seni affetmeyecek, çünkü karanlık hatayı cezalandırır. House of Black... Sizler benim karanlık krallığımın sadık askerlerisiniz. Bizler bu evrendeki dengeyi yeniden sağlamak için buradayız. Fakat bilin ki, bu yolculuk kolay olmayacak. Karanlık zayıf olanları yok eder, güçlü olanları ise daha da güçlendirir. Biz bu ringde karanlığın egemenliğini kurana kadar savaşmaya devam edeceğiz. Ve bu, sadece bir başlangıç.
Wyatt Family... Sizler kararsız kaldınız, karanlığın gücünü tam anlamadınız. Ama artık geri dönüş yok. Bu evrende sadece iki seçenek vardır: Ya karanlığın bir parçası olursunuz, ya da onun tarafından yutulursunuz. Şimdi bir seçim yapmalısınız. Benim tarafımda mısınız, yoksa karanlığın gazabıyla mı yüzleşeceksiniz? Bu mesaj, burada olan herkese. Kim olursanız olun, ne yaparsanız yapın, karanlığın hükmü kaçınılmazdır. Ben, Malakai Black, bu ringin her köşesinde, bu arenanın her karanlık noktasında var olacağım. Ve siz, bu karanlığın içinde kaybolacaksınız. Hazırlıklı olun, çünkü karanlık yalnızca karanlıkta değil, sizin içinizde de büyüyecek. Ah, evet… Neredeyse unutuyordum. Bu ringde yalnızca fiziksel gücün değil, aynı zamanda ruhun da sınandığını hepiniz biliyorsunuz. Ancak bugün, bir kez daha gördük ki, ruhlarınızın karanlıkla yüzleşmeye hazır olmadığını. Ve bu, benim için büyük bir hayal kırıklığı. Bu sadece bir oyun değil, bu bir uyanış. Her biriniz, bu ringde yer aldığınız sürece, karanlığın pençesinde olacaksınız. Sizler henüz karanlığın ne olduğunu tam olarak anlamadınız. Karanlık sadece bir gölge değil, bir bilinç, bir güç, bir irade. O irade benim. Ve benim iradem karşısında hiçbiriniz ayakta kalamayacaksınız. Gözlerinizdeki korkuyu görebiliyorum. Sizi ele geçiren o soğuk, keskin endişeyi hissedebiliyorum. Ve biliyorum ki, o korku gittikçe büyüyecek, ruhlarınızı saracak, sizi kontrol edecek. Korkunun neye dönüşeceğini biliyor musunuz? Karanlığa. Korku, karanlığa hizmet eder. Ve siz, korkularınızla karanlığımı besliyorsunuz. The System... Beni, bir piyon gibi köşeye sıkıştırabileceğinizi mi sandınız? Bu dünyanın kurallarını siz mi belirliyorsunuz? Hayır, artık bu dünyada sizin kurallarınız geçerli değil. Çünkü ben buradayım. Ve benim kurallarım, karanlığın kurallarıdır. Karanlıkta sadece güçlü olan hayatta kalır. Siz ise sadece gücün taklidini yapıyorsunuz. Ama sahte güç, gerçek karanlığın karşısında eriyip yok olur. Chris Brookes, bana karşı ayakta durabileceğini mi sanıyorsun? Bu ringdeki diğerlerinin desteğiyle kendini güçlü hissediyorsun belki de. Ama gerçek şu ki, yalnızsın. Ve karanlıkla tek başına kaldığında, o güvendiğin tüm oylamalar, tüm destekçiler birer birer ortadan kaybolacak. Karanlık, seni yavaş yavaş içine çekecek. Ve sonunda, o karanlıkta kaybolacaksın. Kenny Omega, senin kararının ardındaki zayıflığı gördüm. Oylamanı değiştirmen, ruhunun derinliklerindeki korkuyu ortaya çıkardı. Kendi gölgenle yüzleşmekten kaçtın. Ama ben, o gölgeyi senin üzerine salacağım. Karanlığım seni takip edecek, her nefesinde, her adımında o gölge senin peşinde olacak. Ve en sonunda, yüzleşmekten kaçtığın o korku, seni ele geçirecek. Bu sadece bir başlangıç. Benim yolumda duran herkes, karanlığın karşısında diz çökecek. The House of Black, karanlığın bir parçası olarak bu dünyada hüküm sürecek. Ve o hüküm sürdüğünde, bu ringde ne bir adalet, ne bir düzen kalacak. Sadece karanlık ve onun kaosu kalacak. Ben, Malakai Black, karanlığın elçisiyim. Ve size söylüyorum, karanlık yükseliyor. Onun gücü artıyor, sizin güçsüzlüğünüzle besleniyor. Bu dünyada karanlığa karşı durabilecek kimse yok. Karanlık her zaman kazanır. Ve o kazandığında, geriye kalan tek şey benim karanlık krallığım olacak.
(( ANLIK LED EKRAN GÖRÜNTÜSÜ ))
(( LED ekranında Malakai Black'in karanlık ve vahşi bir saldırı gerçekleştirdiği görüntüler beliriyor. Malakai, Curt Hawkins ve Eddie Edwards'ı acımasızca döverken görünüyor. Eddie, şiddetle duvara fırlatılıyor, ardından Malakai, Curt Hawkins'e ölümcül bir Black Mass vuruyor. Ancak bu yeterli değil, Malakai, Eddie'yi kafasından tutup hızla sigorta kutusuna doğru fırlatıyor. Patlama sesi arenada yankılanırken, Eddie'nin çığlıkları duyuluyor ve ekran kararıyor. ))
Malakai Black:
Bu evrende her şeyin bir dengesi vardır. Karanlık ve aydınlık, kaos ve düzen, adalet ve adaletsizlik. Ancak bugün burada, bu ringde, denge bozuldu. Oylama... Bir seçim... Bir karar... Ve bu karar, en saf niyetlerin maskesi altında kirletildi. The System... Siz kimsiniz? Nereden geldiniz? Ve bu dünyada hangi cesaretle benim kaderime müdahale ediyorsunuz? Anlık bir varlıkla, karanlığın içindeki sessizliğimi, öfkeye dönüştürmek için mi buradasınız? Bu ringde var olmanız, sadece varlığınızı değil, aynı zamanda bu evrendeki rolünüzü de sorgulamamı sağladı. The Miz, senin bu oylamayı tekrar saydırmanın sebebi adalet mi, yoksa kaosa hizmet etmek mi? Senin yüzünden, bir anlık hatayla kaosun kapılarını araladık. Ancak bilmelisin ki, bu kapı bir kez açıldığında, ardında neyin olduğunu kontrol edemezsin. Ve bu kapının ardında, sadece karanlık var. Benim karanlığım. Chris Brookes, sen bu hikayede sadece bir piyon olmaktan başka bir şey değilsin. Ancak o oy, senin için verilmiş olsa da, sonuçlarıyla yüzleşecek olan sadece sen değilsin. The System... Beni küçük düşürdünüz, benim karanlık gücümü hafife aldınız. Ama bilin ki, bu karanlık büyüdükçe, sizin üzerinize çökecek ve hiçbiriniz bundan kaçamayacaksınız. Beni hafife aldınız. Karanlığı hafife aldınız. Ama ben size göstereceğim. Bu evrendeki her şeyin bir bedeli vardır. Ve bu bedel, sizin taşıyabileceğinizden çok daha ağır olacak. Oylama, kazananlar, kaybedenler... Bunlar sadece hikayenin bir parçası. Ancak bu hikayenin sonunu ben yazacağım. Ve bu son, karanlıkla kaplanmış olacak.
Gözlerinizi açtığınızda, karanlığın soğuk dokunuşunu hissettiğinizde, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. The System... Siz, bana meydan okuduğunuzu sanıyorsunuz, ama aslında kendi sonunuzu hazırladığınızın farkında değilsiniz. Adaletsizliğinize karşı duyduğum öfke, beni sadece daha güçlü kıldı. Ben, karanlığın çocuğuyum. Ve karanlık, sadece benim bir parçam değil; o, benim özümdür. Miz... Senin adalet maskesinin ardında gizlediğin korkaklığı görüyorum. Bu ringde beni tekrar yere sermeye çalışman, sadece kendi korkularının bir yansımasıdır. Korkunun kokusunu alabiliyorum, Miz. Oylamayı tekrar saydırmak mı? Bu bir zayıflık işareti. Adalet adına hareket ettiğini iddia ediyorsun ama aslında kaosa hizmet ediyorsun. Ve o kaos, seni yutacak. Chris Brookes, senin kaderin, benim ellerimde bir oyuncağa dönüştü. Sen bu hikayede bir piyon olmaktan öteye gidemezsin. Ama bilmelisin ki, bu oyunun kurallarını ben belirledim. Senin için yazılmış olan kader, şimdi karanlığın pençelerinde yeniden şekilleniyor. Senin için verilen o oy, seni kurtaracağını mı sandın? Bilakis, seni en karanlık kabuslarına götürecek olan şeydir. Artık sen, bu karanlık oyunun bir parçasısın ve kaçışın yok. The System, bana meydan okuyarak, sadece bir düşmanı değil, aynı zamanda karanlığın ta kendisini uyandırdınız. Şimdi o karanlık büyüyecek, yayılacak ve her birinizi tek tek içine çekecek. Hiçbir ışık, hiçbir adalet, bu karanlığı durduramaz. Bu, kaçınılmaz olan sonun başlangıcıdır. Beni hafife aldınız. Ama bu hatanın bedelini ağır ödeyeceksiniz. Karanlık, tüm varlığınızın üzerine çökecek. Siz sadece bir karar verdiniz, ama o karar, bu evrendeki tüm dengeleri alt üst etti. Artık bu hikayenin sonunu ben yazacağım. Ve o son, karanlığın sonsuz derinliklerinde kaybolacak. Beni durdurabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Sizler sadece birer gölgesiniz. Ama ben, karanlığın ta kendisiyim. Ve bu karanlık, sizi yutacak.
Bugün burada herkesin huzurunda bir yemin ediyorum: Benim ismim Malakai Black. Ben karanlığın elçisiyim, kaosun vücut bulmuş haliyim. Ve bu evrende kaosun hüküm sürdüğü her yerde, ben de olacağım. The System, Chris Brookes, The Miz... Hepiniz benim karanlık krallığımda sadece birer figüransınız. Ve bu krallık, çok yakında hepinizi yutacak. Hazır olun. Çünkü karanlık geliyor. Ve bu karanlık, sizden hiçbir iz bırakmayacak. Fakat... Sizler hala anlamıyorsunuz, değil mi? Bu sadece bir oyun değil. Bu, ruhların ve kaderlerin çarpıştığı bir savaş. Ve ben, bu savaşın tam ortasında, en karanlık köşede, karanlığın derinliklerinde doğmuş bir savaşçıyım. Chris Brookes... Sen, oylamanın sonunda bir kazanan olarak görülebilirsin. Fakat bu kazancın sana neye mal olacağını gerçekten biliyor musun? Senin gibi sıradanlar, bu tür zaferlerin altında ezilir. Ve o zaferin yükü, ruhunu karanlığın içinde kaybolana kadar sıkacak. Çünkü karanlık, kolay kolay affetmez. The System, sizler bir bütün olarak beni zayıflatabileceğinizi mi düşündünüz? Beni köşeye sıkıştırabileceğinizi mi sandınız? Karanlık bir gölge gibidir, ne kadar ışık getirirseniz getirin, o her zaman orada olacaktır. Ve siz, ışığa ne kadar yaklaşırsanız, gölgenizin o kadar uzun ve tehditkar olacağını göreceksiniz. Ben sizin gölgenizim. Nereye giderseniz gidin, kim olursanız olun, karanlık sizi bulacak.
İnsanlar, ışığın onları koruduğunu düşünür. Ama aslında ışık, onları yanıltır, güçsüzleştirir. Işığın altında, zaferlerinin kalıcılığına inanırlar. Ama o zaferler, sadece birer yanılsamadır. Gerçek zafer, karanlıkta kazanılır. Karanlıkta, her şey çıplak, her şey gerçektir. Ve ben, gerçekleri ortaya çıkarmak için buradayım. Bu şirket, birçok kişinin umutlarını, hayallerini barındırıyor. Ama onların hayalleri, karanlıkla yüzleştiklerinde kabusa dönüşecek. Ben, bu şirketteki herkesin içindeki karanlığı ortaya çıkaracağım. Onların gözlerinden gölgeler geçecek. Kalplerine korku yerleşecek. Ve o zaman, gerçek güç kimde olacak? Elbette ki bende. Bu, sadece bir mücadele değil. Bu, bir dönüşüm. Çürümüş aydınlığın sonu geldiğinde, her şey değişecek. Bu değişim, kaçınılmaz. Herkes, karanlıkla yüzleşmek zorunda kalacak. Ve o zaman, gerçek güç ortaya çıkacak. Çünkü karanlık, sadece bir son değil, aynı zamanda bir başlangıçtır. Ben, bu karanlığın habercisiyim. Ben, bu kehanetin yolcusuyum. Işık sönmeye başladığında, onun yerini karanlık alacak. Ve o karanlıkta, ben hüküm süreceğim. Bu dünya, benim kehanetimin mekanı olacak. Her şey yeniden yazılacak. Her şey, karanlıkta yeniden doğacak. Karanlık, peşinizi bırakmayacak. Siz ne kadar kaçarsanız kaçın, o sizi bulacak. Ve o zaman, yalnızca en güçlü olanlar hayatta kalacak. Çünkü karanlıkta hayatta kalmak, sadece fiziksel bir güce değil, aynı zamanda ruhsal bir güce de bağlıdır. Ve bu güç, sadece benim elimde. Sadece benim. Çürümüş aydınlığın sonu geldi. Ve bu son, sadece bir başlangıç olacak. Hazır olun, çünkü karanlık, kapınızı çalmak üzere.. Young Bucks, Kenny Omega... Sizler bu oyunda yalnızca izleyiciler değilsiniz. Oyunun kurallarını çiğnediniz, karanlığa meydan okudunuz. Ama şunu bilin ki, karanlığa karşı gelmek, onun gazabını üzerinize çekmek demektir. Kenny... Sen oyunu değiştirdin, bir anlık zayıflıkla kararını verdin. Ama şimdi, bu kararın sonuçlarıyla yüzleşmek zorundasın. Karanlık seni affetmeyecek, çünkü karanlık hatayı cezalandırır. House of Black... Sizler benim karanlık krallığımın sadık askerlerisiniz. Bizler bu evrendeki dengeyi yeniden sağlamak için buradayız. Fakat bilin ki, bu yolculuk kolay olmayacak. Karanlık zayıf olanları yok eder, güçlü olanları ise daha da güçlendirir. Biz bu ringde karanlığın egemenliğini kurana kadar savaşmaya devam edeceğiz. Ve bu, sadece bir başlangıç.
Wyatt Family... Sizler kararsız kaldınız, karanlığın gücünü tam anlamadınız. Ama artık geri dönüş yok. Bu evrende sadece iki seçenek vardır: Ya karanlığın bir parçası olursunuz, ya da onun tarafından yutulursunuz. Şimdi bir seçim yapmalısınız. Benim tarafımda mısınız, yoksa karanlığın gazabıyla mı yüzleşeceksiniz? Bu mesaj, burada olan herkese. Kim olursanız olun, ne yaparsanız yapın, karanlığın hükmü kaçınılmazdır. Ben, Malakai Black, bu ringin her köşesinde, bu arenanın her karanlık noktasında var olacağım. Ve siz, bu karanlığın içinde kaybolacaksınız. Hazırlıklı olun, çünkü karanlık yalnızca karanlıkta değil, sizin içinizde de büyüyecek. Ah, evet… Neredeyse unutuyordum. Bu ringde yalnızca fiziksel gücün değil, aynı zamanda ruhun da sınandığını hepiniz biliyorsunuz. Ancak bugün, bir kez daha gördük ki, ruhlarınızın karanlıkla yüzleşmeye hazır olmadığını. Ve bu, benim için büyük bir hayal kırıklığı. Bu sadece bir oyun değil, bu bir uyanış. Her biriniz, bu ringde yer aldığınız sürece, karanlığın pençesinde olacaksınız. Sizler henüz karanlığın ne olduğunu tam olarak anlamadınız. Karanlık sadece bir gölge değil, bir bilinç, bir güç, bir irade. O irade benim. Ve benim iradem karşısında hiçbiriniz ayakta kalamayacaksınız. Gözlerinizdeki korkuyu görebiliyorum. Sizi ele geçiren o soğuk, keskin endişeyi hissedebiliyorum. Ve biliyorum ki, o korku gittikçe büyüyecek, ruhlarınızı saracak, sizi kontrol edecek. Korkunun neye dönüşeceğini biliyor musunuz? Karanlığa. Korku, karanlığa hizmet eder. Ve siz, korkularınızla karanlığımı besliyorsunuz. The System... Beni, bir piyon gibi köşeye sıkıştırabileceğinizi mi sandınız? Bu dünyanın kurallarını siz mi belirliyorsunuz? Hayır, artık bu dünyada sizin kurallarınız geçerli değil. Çünkü ben buradayım. Ve benim kurallarım, karanlığın kurallarıdır. Karanlıkta sadece güçlü olan hayatta kalır. Siz ise sadece gücün taklidini yapıyorsunuz. Ama sahte güç, gerçek karanlığın karşısında eriyip yok olur. Chris Brookes, bana karşı ayakta durabileceğini mi sanıyorsun? Bu ringdeki diğerlerinin desteğiyle kendini güçlü hissediyorsun belki de. Ama gerçek şu ki, yalnızsın. Ve karanlıkla tek başına kaldığında, o güvendiğin tüm oylamalar, tüm destekçiler birer birer ortadan kaybolacak. Karanlık, seni yavaş yavaş içine çekecek. Ve sonunda, o karanlıkta kaybolacaksın. Kenny Omega, senin kararının ardındaki zayıflığı gördüm. Oylamanı değiştirmen, ruhunun derinliklerindeki korkuyu ortaya çıkardı. Kendi gölgenle yüzleşmekten kaçtın. Ama ben, o gölgeyi senin üzerine salacağım. Karanlığım seni takip edecek, her nefesinde, her adımında o gölge senin peşinde olacak. Ve en sonunda, yüzleşmekten kaçtığın o korku, seni ele geçirecek. Bu sadece bir başlangıç. Benim yolumda duran herkes, karanlığın karşısında diz çökecek. The House of Black, karanlığın bir parçası olarak bu dünyada hüküm sürecek. Ve o hüküm sürdüğünde, bu ringde ne bir adalet, ne bir düzen kalacak. Sadece karanlık ve onun kaosu kalacak. Ben, Malakai Black, karanlığın elçisiyim. Ve size söylüyorum, karanlık yükseliyor. Onun gücü artıyor, sizin güçsüzlüğünüzle besleniyor. Bu dünyada karanlığa karşı durabilecek kimse yok. Karanlık her zaman kazanır. Ve o kazandığında, geriye kalan tek şey benim karanlık krallığım olacak.
(( ANLIK LED EKRAN GÖRÜNTÜSÜ ))
(( LED ekranında Malakai Black'in karanlık ve vahşi bir saldırı gerçekleştirdiği görüntüler beliriyor. Malakai, Curt Hawkins ve Eddie Edwards'ı acımasızca döverken görünüyor. Eddie, şiddetle duvara fırlatılıyor, ardından Malakai, Curt Hawkins'e ölümcül bir Black Mass vuruyor. Ancak bu yeterli değil, Malakai, Eddie'yi kafasından tutup hızla sigorta kutusuna doğru fırlatıyor. Patlama sesi arenada yankılanırken, Eddie'nin çığlıkları duyuluyor ve ekran kararıyor. ))
Fakat o da ne!? Bir anda ışıklar kararıyor. Led Ekran'da Malakai Black, Curt Hawkins ve Eddie Edwards'ı pataklarken görüntüleniyor. Eddie Edwards'ı hızla duvara fırlatıyor. Sonrasında Curt Hawkins'e bir Black Mass! Ardından Eddie'nin kafasından tutuyor ve hızla oradaki Sigorta kutusuna doğru fırlatıyor! Patlama sesi çıkıyor! Eddie'nin bağırışları içinde Led Ekrandaki yayın kesiliyor ve bir anda etraf kapkaranlık oluyor.
(( Malakai, yüzünde karanlık bir gülümsemeyle tekrardan konuşmaya başlıyor. ))
Gördünüz mü? Karanlık sadece bir tehdit değil, aynı zamanda bir gerçekliktir. Bu ringde ne olursa olsun, bu dünyanın karanlığında kaybolacak olanlar, gücümün sınırlarını anlamayanlardır. Curt Hawkins… Eddie Edwards… Siz, karanlığın ne olduğunu şimdi daha iyi anlıyorsunuz, değil mi? O çığlıklarınız, o acı dolu bakışlarınız, sadece başlangıçtı. Karanlık, merhamet göstermez. Karanlık, zayıf olanı yok eder. Curt Hawkins, sen ve senin gibi diğerleri, bu oyunun bir parçası olduğunuzu düşünüyorsunuz. Ama gerçek şu ki, siz sadece karanlığın besini oldunuz. Birer kurban, birer figüran… Bu dünyada hiçbir şeyin karanlıktan kaçamayacağını öğrenmelisiniz. Senin gibi zavallılar, karanlıkla oynar ama sonuçlarını hesaplayamazlar. Ve şimdi, o sonuçları bedelini ödüyorsunuz. Eddie Edwards… O patlama sesi, sadece fiziksel bir zarar değildi. O patlama, karanlığın size verdiği cezanın bir sembolüydü. Karanlık, sadece fiziksel bedenleri değil, ruhları da yakar. Ve senin ruhun, bu ateşin içinde yanmaya başladı bile. O çığlıkların, karanlığın derinliklerinde yankılanmaya devam edecek. Ama şunu bilmelisin ki, bu sadece başlangıç. Karanlık seni içine çekerken, her adımında daha derine batacaksın. Ve sonunda, sen de diğerleri gibi karanlıkta kaybolacaksın. Gördüğünüz gibi, karanlık her şeyden önce gelir. Ben, Malakai Black, sadece bir güreşçi değilim. Ben, karanlığın elçisiyim. Ve bu karanlık, sadece sizin bedenlerinizi değil, ruhlarınızı da ele geçirecek. Bu ringde, bu dünyada, kimse karanlığın gücünden kaçamaz. Kimse karanlığın adaletinden kurtulamaz. Karanlık yükseliyor ve onun gazabından kaçış yok. Bu bir uyarı değil, bu bir gerçekliktir. Karanlık sizi ele geçirecek. Karanlık sizi yutacak. Ve o gün geldiğinde, hiçbir şey sizi kurtaramayacak. O anı bekleyin. Çünkü karanlık her zaman kazanır.
"Bu, sizin için bir son değil, sadece başlangıç. Benim karanlık hikayemin başlangıcı. Ve bu hikaye, tüm dünyanızı kaplayacak."
(( Kameralar, uzun bir süre Malakai'ye odaklandıktan sonra kapanıyor. ))
Gördünüz mü? Karanlık sadece bir tehdit değil, aynı zamanda bir gerçekliktir. Bu ringde ne olursa olsun, bu dünyanın karanlığında kaybolacak olanlar, gücümün sınırlarını anlamayanlardır. Curt Hawkins… Eddie Edwards… Siz, karanlığın ne olduğunu şimdi daha iyi anlıyorsunuz, değil mi? O çığlıklarınız, o acı dolu bakışlarınız, sadece başlangıçtı. Karanlık, merhamet göstermez. Karanlık, zayıf olanı yok eder. Curt Hawkins, sen ve senin gibi diğerleri, bu oyunun bir parçası olduğunuzu düşünüyorsunuz. Ama gerçek şu ki, siz sadece karanlığın besini oldunuz. Birer kurban, birer figüran… Bu dünyada hiçbir şeyin karanlıktan kaçamayacağını öğrenmelisiniz. Senin gibi zavallılar, karanlıkla oynar ama sonuçlarını hesaplayamazlar. Ve şimdi, o sonuçları bedelini ödüyorsunuz. Eddie Edwards… O patlama sesi, sadece fiziksel bir zarar değildi. O patlama, karanlığın size verdiği cezanın bir sembolüydü. Karanlık, sadece fiziksel bedenleri değil, ruhları da yakar. Ve senin ruhun, bu ateşin içinde yanmaya başladı bile. O çığlıkların, karanlığın derinliklerinde yankılanmaya devam edecek. Ama şunu bilmelisin ki, bu sadece başlangıç. Karanlık seni içine çekerken, her adımında daha derine batacaksın. Ve sonunda, sen de diğerleri gibi karanlıkta kaybolacaksın. Gördüğünüz gibi, karanlık her şeyden önce gelir. Ben, Malakai Black, sadece bir güreşçi değilim. Ben, karanlığın elçisiyim. Ve bu karanlık, sadece sizin bedenlerinizi değil, ruhlarınızı da ele geçirecek. Bu ringde, bu dünyada, kimse karanlığın gücünden kaçamaz. Kimse karanlığın adaletinden kurtulamaz. Karanlık yükseliyor ve onun gazabından kaçış yok. Bu bir uyarı değil, bu bir gerçekliktir. Karanlık sizi ele geçirecek. Karanlık sizi yutacak. Ve o gün geldiğinde, hiçbir şey sizi kurtaramayacak. O anı bekleyin. Çünkü karanlık her zaman kazanır.
"Bu, sizin için bir son değil, sadece başlangıç. Benim karanlık hikayemin başlangıcı. Ve bu hikaye, tüm dünyanızı kaplayacak."
(( Kameralar, uzun bir süre Malakai'ye odaklandıktan sonra kapanıyor. ))
Son düzenleme: