"Ogentroost"
Stage kısmında bir anda Malakai Black beliriyor.
Malakai Black ağır adımlar ile ringe doğru yürüyor.
Malakai Black karanlıkta ringe giriyor ve köşeye çıktığında ışıklar onun üstüne yaranıyor.
Yüzündeki maskesiyle etrafa göz gezdiriyor.
Malakai Black köşeden inip ringin ortasında tauntunu yapıyor ve maskesini çıkartıyor.
Görevliden bir mikrofon alıp, konuşmaya başlıyor.
Malakai Black:
Çok uzun zaman önce, dünyaya adım attığımda etrafımda sadece ışık vardı. Ama o ışık, sandığınız gibi aydınlatıcı ve kurtarıcı değildi. Hayır... O ışık, gözlerimi kör eden, gerçeği gizleyen bir perdeydi. İnsanların saklandığı, korkularını ve zaaflarını örtbas ettiği sahte bir güvenlik alanıydı. Ama ben, o ışığı reddettim. Onun altında saklanmak yerine, karanlığın derinliklerine indim. Gözlerim karanlığa alıştığında, orada sadece boş bir hiçlik olmadığını, bilakis saf bir güç olduğunu gördüm. Karanlık, bana gerçek kimliğimi öğretti. Karanlık, her şeyin başlangıcıdır, yaratımın tohumudur. İnsanlar bunu unuttu. Karanlıktan korkarlar çünkü onu anlamazlar. Ama ben karanlıkla bütünleştim, onun rehberliğinde yürüdüm. Karanlık bana gücünü, bilgeliklerini ve amacını verdi. Karanlık, bana bu dünyada hükmetmek için gerekli olan her şeyi verdi. Sizler... sizler hala ışığın güvenli olduğunu sanıyorsunuz. Ama fark etmediğiniz bir şey var. Her ışık bir gölge yaratır. Ve bu gölge... bu gölge benim alanım. Gölgenin içinde bekleyen bir yırtıcı gibiyim. Sessiz, sabırlı, ama her zaman tetikte. Sizden korku beslenirim. Korkunuz, benim zaferimin yakıtıdır. Zihninizin karanlık köşelerinde uyuyan en derin korkuları uyandırmak için buradayım. Çünkü korku, saf bir gerçektir. Korku, insanları maskelerinden sıyırır ve gerçeği açığa çıkarır. PGW’ye neden geldiğimi merak ediyorsunuz. Buraya, bu kaotik dünyaya, bir düzen getirmek için geldim. Ama bu sizin bildiğiniz türden bir düzen değil. Benim düzenim, kaosu kabul eden ve onunla dans eden bir düzen. Her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır. Ama arada, o ince çizgide, kaos hüküm sürer. Bu kaosu karanlıkla ehlileştireceğim. Sizler ışığa ve onun getirdiği yalancı güvenliğe tutunmaya devam ederken, ben sizi birer birer karanlığın içine çekip, onun içinde boğacağım. Her biriniz, karanlıkla yüzleşmek zorunda kalacaksınız. Sizi yargılayan kimse olmayacak, çünkü karanlık yargılamaz. O sadece gerçeği açığa çıkarır. Ve o gerçek... sizin zayıflığınız olacak. Işığın arkasına saklanarak yıllarca kaçtığınız tüm korkular, tüm zaaflar, sonunda sizi yakalayacak. Ama burada, PGW’de, herkesin aynı olduğunu göreceksiniz. Burada kimse ışığın arkasına saklanamayacak. Herkes eşit olacak; zayıf olanlar karanlığın altında ezilecek, güçlü olanlar ise bu karanlıkta yeni bir güç bulacak. Bu, karanlığın diyarı olacak. Ben, Malakai Black, bu karanlığın kralı olacağım. Şirketinizdeki her bir ruh, her bir beden, benim için birer oyun olacak. Çünkü ben burada sadece kazanmak için değil, karanlığın saltanatını kurmak için bulunuyorum. Korkularınız benim en büyük silahım, zaaflarınız ise sizi alt edeceğim tuzaklar. Her birinizin zihnini, ruhunu karanlığın derinliklerine çekeceğim. Karanlıktan kaçamayacaksınız çünkü bu artık sadece bir başlangıç. PGW’de korku hüküm sürecek. Karanlığın zaferi kaçınılmaz. Işığın zayıflığı ortaya çıkacak. Ben, Malakai Black, bu karanlıkta yeniden doğdum ve şimdi sizin sonunuzu getirmek için buradayım. Karanlık kaçınılmazdır, ondan kaçamazsınız... ve sonunda, hepiniz onun bir parçası olacaksınız.
Ah, evet... Sizler hala anlamadınız, değil mi? Sanıyorsunuz ki bu sadece bir oyun, bir gösteri. Ama hayır... Bu, çok daha fazlası. Bu, varoluşun ta kendisi. Karanlık, sadece bir metafor değil; o, gerçeğin ta kendisidir. Ve bu gerçek, her birinizin içine işleyecek, damarlarınızda dolaşacak, geceleri sizi uykusuz bırakacak. Bana bakın... Gözlerimin derinliklerinde ne görüyorsunuz? Korku mu? Hayır, bu korkunun ötesinde. Bu, teslimiyet. Çünkü karanlığa teslim olduğunuzda, tüm korkularınızdan arınırsınız. Bu teslimiyet, sizi özgürleştirir. Işığın size dayattığı sahte umutlardan, gereksiz hayallerden kurtulursunuz. Çünkü karanlık, sadece gerçeği sunar. Size tek bir seçenek bırakır: Ya kabul edersiniz ya da onun altında ezilirsiniz. PGW... Bu şirket, güç oyunlarının döndüğü, egoların hüküm sürdüğü bir arena olabilir. Ama ben buraya bu oyunları yıkmaya geldim. Benim gözümde hiçbiriniz farklı değil. Her biriniz, karanlığın içine çekilecek ve burada sınanacaksınız. Güçlü olanlar, karanlığın gerçek gücünü anlayacak ve bu güçle yeniden doğacaklar. Zayıf olanlar ise... onların hikayesi burada sona erecek. Onlar sadece karanlığın beslediği yitik ruhlar olarak hatırlanacaklar. Bu, bir uyarı değil. Bu, bir bildiridir. Karanlığın geldiğini haber veriyorum size. Bu karanlık, her şeyi saracak, her bir köşeye nüfuz edecek. Sizler ışığa ne kadar sıkı sarılırsanız sarılın, karanlık sonunda her zaman kazanır. Çünkü ışık gelip geçicidir, ama karanlık sonsuzdur. Zamanın başlangıcından beri var olan karanlık, zamanı sona erdiğinde de var olmaya devam edecek. Bunu anlamanızı istiyorum. Burada benimle yüzleşmeye cüret eden herkes, sadece kendi sonunu hızlandıracak. Sizleri birer birer alt ederken, karanlığın gücünü her geçen gün daha da büyüteceğim. Bu, benim zaferim olacak, ama aynı zamanda karanlığın da zaferi. Ve bu zafer, kaçınılmazdır. PGW, karanlığın oyun alanı olacak. Burada her şey karanlıkla başlayacak ve onunla sona erecek. Ben, Malakai Black, bu karanlığın şampiyonu olarak hüküm süreceğim. Ama şunu unutmayın... Bu karanlık, sadece benim değil; bu karanlık, hepimizin içinde var. Sizden sadece onun sesini duymanızı ve ona teslim olmanızı istiyorum. Çünkü ne kadar direnç gösterirseniz gösterin, sonunda hepiniz onun bir parçası olacaksınız.
Bu sadece bir son değil... Bu, yeni bir başlangıç.
Malakai Black elindeki mikrofonu yere fırlatır ve ardından ringi terk eder.
Stage kısmında bir anda Malakai Black beliriyor.
Malakai Black ağır adımlar ile ringe doğru yürüyor.
Malakai Black karanlıkta ringe giriyor ve köşeye çıktığında ışıklar onun üstüne yaranıyor.
Yüzündeki maskesiyle etrafa göz gezdiriyor.
Malakai Black köşeden inip ringin ortasında tauntunu yapıyor ve maskesini çıkartıyor.
Görevliden bir mikrofon alıp, konuşmaya başlıyor.
Malakai Black:
Çok uzun zaman önce, dünyaya adım attığımda etrafımda sadece ışık vardı. Ama o ışık, sandığınız gibi aydınlatıcı ve kurtarıcı değildi. Hayır... O ışık, gözlerimi kör eden, gerçeği gizleyen bir perdeydi. İnsanların saklandığı, korkularını ve zaaflarını örtbas ettiği sahte bir güvenlik alanıydı. Ama ben, o ışığı reddettim. Onun altında saklanmak yerine, karanlığın derinliklerine indim. Gözlerim karanlığa alıştığında, orada sadece boş bir hiçlik olmadığını, bilakis saf bir güç olduğunu gördüm. Karanlık, bana gerçek kimliğimi öğretti. Karanlık, her şeyin başlangıcıdır, yaratımın tohumudur. İnsanlar bunu unuttu. Karanlıktan korkarlar çünkü onu anlamazlar. Ama ben karanlıkla bütünleştim, onun rehberliğinde yürüdüm. Karanlık bana gücünü, bilgeliklerini ve amacını verdi. Karanlık, bana bu dünyada hükmetmek için gerekli olan her şeyi verdi. Sizler... sizler hala ışığın güvenli olduğunu sanıyorsunuz. Ama fark etmediğiniz bir şey var. Her ışık bir gölge yaratır. Ve bu gölge... bu gölge benim alanım. Gölgenin içinde bekleyen bir yırtıcı gibiyim. Sessiz, sabırlı, ama her zaman tetikte. Sizden korku beslenirim. Korkunuz, benim zaferimin yakıtıdır. Zihninizin karanlık köşelerinde uyuyan en derin korkuları uyandırmak için buradayım. Çünkü korku, saf bir gerçektir. Korku, insanları maskelerinden sıyırır ve gerçeği açığa çıkarır. PGW’ye neden geldiğimi merak ediyorsunuz. Buraya, bu kaotik dünyaya, bir düzen getirmek için geldim. Ama bu sizin bildiğiniz türden bir düzen değil. Benim düzenim, kaosu kabul eden ve onunla dans eden bir düzen. Her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır. Ama arada, o ince çizgide, kaos hüküm sürer. Bu kaosu karanlıkla ehlileştireceğim. Sizler ışığa ve onun getirdiği yalancı güvenliğe tutunmaya devam ederken, ben sizi birer birer karanlığın içine çekip, onun içinde boğacağım. Her biriniz, karanlıkla yüzleşmek zorunda kalacaksınız. Sizi yargılayan kimse olmayacak, çünkü karanlık yargılamaz. O sadece gerçeği açığa çıkarır. Ve o gerçek... sizin zayıflığınız olacak. Işığın arkasına saklanarak yıllarca kaçtığınız tüm korkular, tüm zaaflar, sonunda sizi yakalayacak. Ama burada, PGW’de, herkesin aynı olduğunu göreceksiniz. Burada kimse ışığın arkasına saklanamayacak. Herkes eşit olacak; zayıf olanlar karanlığın altında ezilecek, güçlü olanlar ise bu karanlıkta yeni bir güç bulacak. Bu, karanlığın diyarı olacak. Ben, Malakai Black, bu karanlığın kralı olacağım. Şirketinizdeki her bir ruh, her bir beden, benim için birer oyun olacak. Çünkü ben burada sadece kazanmak için değil, karanlığın saltanatını kurmak için bulunuyorum. Korkularınız benim en büyük silahım, zaaflarınız ise sizi alt edeceğim tuzaklar. Her birinizin zihnini, ruhunu karanlığın derinliklerine çekeceğim. Karanlıktan kaçamayacaksınız çünkü bu artık sadece bir başlangıç. PGW’de korku hüküm sürecek. Karanlığın zaferi kaçınılmaz. Işığın zayıflığı ortaya çıkacak. Ben, Malakai Black, bu karanlıkta yeniden doğdum ve şimdi sizin sonunuzu getirmek için buradayım. Karanlık kaçınılmazdır, ondan kaçamazsınız... ve sonunda, hepiniz onun bir parçası olacaksınız.
Ah, evet... Sizler hala anlamadınız, değil mi? Sanıyorsunuz ki bu sadece bir oyun, bir gösteri. Ama hayır... Bu, çok daha fazlası. Bu, varoluşun ta kendisi. Karanlık, sadece bir metafor değil; o, gerçeğin ta kendisidir. Ve bu gerçek, her birinizin içine işleyecek, damarlarınızda dolaşacak, geceleri sizi uykusuz bırakacak. Bana bakın... Gözlerimin derinliklerinde ne görüyorsunuz? Korku mu? Hayır, bu korkunun ötesinde. Bu, teslimiyet. Çünkü karanlığa teslim olduğunuzda, tüm korkularınızdan arınırsınız. Bu teslimiyet, sizi özgürleştirir. Işığın size dayattığı sahte umutlardan, gereksiz hayallerden kurtulursunuz. Çünkü karanlık, sadece gerçeği sunar. Size tek bir seçenek bırakır: Ya kabul edersiniz ya da onun altında ezilirsiniz. PGW... Bu şirket, güç oyunlarının döndüğü, egoların hüküm sürdüğü bir arena olabilir. Ama ben buraya bu oyunları yıkmaya geldim. Benim gözümde hiçbiriniz farklı değil. Her biriniz, karanlığın içine çekilecek ve burada sınanacaksınız. Güçlü olanlar, karanlığın gerçek gücünü anlayacak ve bu güçle yeniden doğacaklar. Zayıf olanlar ise... onların hikayesi burada sona erecek. Onlar sadece karanlığın beslediği yitik ruhlar olarak hatırlanacaklar. Bu, bir uyarı değil. Bu, bir bildiridir. Karanlığın geldiğini haber veriyorum size. Bu karanlık, her şeyi saracak, her bir köşeye nüfuz edecek. Sizler ışığa ne kadar sıkı sarılırsanız sarılın, karanlık sonunda her zaman kazanır. Çünkü ışık gelip geçicidir, ama karanlık sonsuzdur. Zamanın başlangıcından beri var olan karanlık, zamanı sona erdiğinde de var olmaya devam edecek. Bunu anlamanızı istiyorum. Burada benimle yüzleşmeye cüret eden herkes, sadece kendi sonunu hızlandıracak. Sizleri birer birer alt ederken, karanlığın gücünü her geçen gün daha da büyüteceğim. Bu, benim zaferim olacak, ama aynı zamanda karanlığın da zaferi. Ve bu zafer, kaçınılmazdır. PGW, karanlığın oyun alanı olacak. Burada her şey karanlıkla başlayacak ve onunla sona erecek. Ben, Malakai Black, bu karanlığın şampiyonu olarak hüküm süreceğim. Ama şunu unutmayın... Bu karanlık, sadece benim değil; bu karanlık, hepimizin içinde var. Sizden sadece onun sesini duymanızı ve ona teslim olmanızı istiyorum. Çünkü ne kadar direnç gösterirseniz gösterin, sonunda hepiniz onun bir parçası olacaksınız.
Bu sadece bir son değil... Bu, yeni bir başlangıç.
Malakai Black elindeki mikrofonu yere fırlatır ve ardından ringi terk eder.