WYATT!
Işıklar sönüyor.
Girişte belinde unvanıyla Televizyon şampiyonu Bray Wyatt, solunda Erick Rowan ve sağında Braun Strowman'la beraber görünüyor. Rosemary de grubu arkadan takip ederken Wyatt ağır ağır ringe ilerliyor, Wyatt Family ve ELITE arasında yaşananlar ekranda tekrardan görüntülenirken Aile içeri giriyor. Wyatt belindeki unvanını çözerken Rowan sandalyeyi altına koyuyor ve kemerini kucağına yerleştiren Bray lambaya üfleyerek ışıkları geri getiriyor.
Temmuz son nefesini veriyor ve Ağustos yaklaşıyor. Büyülü 2024 yazının son ayı yaklaşırken, Summerslam ile aramızda hiç bir şey kalmadı sayılır. Ağustos ve Eylül de bittiğinde, yakıcı sıcaklar yerini yağmura ve hüzne bırakacak. Dünya, gün ışığını bırakarak tekrardan griye teslim olacak.. Rutin nedir bilir misiniz biraderlerim ve bacılarım? Bir şeye o kadar uzun zaman tanık olmuşsunuzdur ki, artık oluş sırasını ezberlemişsinizdir. Nasıl olacağını bildiğiniz bir şeyi tekrar izlemek gibidir rutin: Defalarca ve defalarca. Küçük bir çocukken anneniz odanıza girdiğinde karyolayı üzerinize örteceğini direk bilmeniz gibi. Belli süredir bu dünyada olanlarınız artık mevsimlerin rutinini ezberledi. Herkes, kışın soğuk yüzünü biliyor; yazın insanı nasıl kavurduğunu bildiği kadar... Ama bir şeyler değişiyor. Halihazırda gaddar olan bu dünya, sanki siz insanoğlunu daha da ezmek için kendini programlamış gibi. Bir şeyler, rutinin dışına taşıyor. (Wyatt sakalını ovuşturuyor) Dışarı çıkın biraderlerim ve bacılarım, güneşin sizi bu denli yaktığı bir başka yaz hatırlıyor musunuz? Uyanmaktan, yataktan çıkmaktan ve daha doğrusu yaşamınızı devam ettirmekten bu kadar bıktığınız bir yaz daha hatırlıyor musunuz? Ama diğer yazlardan tek farkı bu da değil, hepiniz biliyorsunuz ki yaz ölüp bittiğinde bir rahatlama olmayacak. Üzerinizden bir yük kalkmayacak. Çünkü dünya artık öyle bir seyrüseferin içine girdi ki; birbirini kovalayan her ay ve her yıl, hayatı daha kötü hale getirmeye devam ediyor. Ve bundan sonra da her şey daha kötüye istikrarlı bir şekilde gitmeye devam edecek.. Savaşmayı bırakın madamlar ve mösyöler, kendinizi umutsuzluk denizinin kollarına bırakın. Bir şey hayal etmeyin, bir şey beklemeyin de. Çünkü bu yaz, insanoğlunun görüp görebileceği en kötü yaz ve bu yazın bitmesi demek, umutsuzluk ve keder dolu bir sonbaharın üzerinize çökmesi demek. Bir gün, gerçekten ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Ve anladığınız zaman, tıpkı Bray amcanız gibi siz de mevsimlere hükmetmeyi öğreneceksiniz. İşte o zaman, sizlerle gerçek bir aile olacağız! (Wyatt sırıtıyor) El ele tutuşacak ve mevsimlerin birbirini devirmesini umarsızlık içerisinde seyredeceğiz. Çünkü benim geldiğim yer, sizin dünyanızdan daha farklı. Orada hiç bitmeyen bir yaz var... Ocak, Mart, Kasım, ay fark etmeksizin hiç batmayan bir güneş inşa ettim. Ve o güneşin altında kutsanmış hasatları elde ediyor, her sabah neşeyle güneşe el sallıyor ve hiç yaşlanmıyoruz. Ama bizim arkımız da ancak kendi tarlamızı sulamaya yetiyor. O yüzden, bizim gibi olmayan ve kendisi için yazın sonuna geldiğimiz dostlarımız da var...
Bu talihsiz gençlerin isimlerini artık ezberlemişsinizdir diye umuyorum madamlar ve mösyöler. Çünkü onlar, bizim trajik öykümüzün baş kahramanları. Onlar, sadece ormanın ortasında boş boş duran bir kulübenin içinde ne yaşıyor olabileceğini merak eden cahil gençler. Onlar, "toyluk" dediğimiz olgunun altında ezilen ve nefes alamayan üç kazazede gibiler. Her geçen gün güneşleri biraz daha batıyor.. Bu yaz, onların ruhunu sömürmeye devam ediyor ve Ağustos'un sonu geldiğinde kaderlerinin nasıl olacağını kendileri de gayet iyi biliyorlar.. Aslında, onları ölüme atan sizsiniz! (Wyatt kemerini sandalyesine bırakıyor ve işaret parmağıyla seyirciyi gösteriyor) Onları, bu ölümsüzlüğe sizler inandırdınız. Gittiler, tek lokmalık adamların bulunduğu küçük göletlerde yüzgeçlerini sergilediler ve sizler onları birer köpek balığı olduklarına inandırdınız. Onlar, ufak bir sokak kavgasını kazanmayı bile başaramazken sizler onlara birer fatih muamelesi yaptınız. Sırtlarını sıvazladınız, onları alkışlayarak savaşa uğurladınız. Bu üç cahil genç, sizler sayesinde ölümsüz olduklarına inandılar. Ama değiller.. Ve bunu en acı yoldan tecrübe ediyorlar. El birliğiyle Kenny Omega, Nick Jackson ve Matt Jackson için yazın sonunu getirmek üzeresiniz. Sizlerden duydukları cesaret verici sözler olmasa, asla büyüklerine, Bray amcaların saygısızlık yapmayı akıllarından dahi geçirmezlerdi. Akıllı çocuklar şu ELITE, özellikle Matt ve Nick.. Lafayette'te onlara epey bir eğitim verdim ve vermeye de devam ediyorum. Hatta bu delikanlılar öylesine kendilerini geliştirdiler ki, neredeyse bütün bu enkazın sorumlusunun sadece Kenny abileri olduğuna inanmak üzereyim.. Kenny Omega, dostlarını masallara alıştırmışsın. Kulaklarını öyle tıkamışlar ki, gerçeği onlara anlatmak dahi muazzam bir zaman aldı. Ama artık biliyorlar, kuzeyde çalan davulun burada farklı tınladığını çok iyi biliyorlar. Ve sen... Summerslam geldiğinde evlat, sen de onların öğrendiği şeyi öğreneceksin: Çalmaya cesaret ettiğiniz bu kapının arkasında, durdurmaya gücünüzün yetmediği bir yaratık yaşıyor. Akbabaları takip etmeye devam et çocuk, seni Miami'de bekliyor olacaklar. Follow… the buzzards.
Işıklar sönüyor.
Girişte belinde unvanıyla Televizyon şampiyonu Bray Wyatt, solunda Erick Rowan ve sağında Braun Strowman'la beraber görünüyor. Rosemary de grubu arkadan takip ederken Wyatt ağır ağır ringe ilerliyor, Wyatt Family ve ELITE arasında yaşananlar ekranda tekrardan görüntülenirken Aile içeri giriyor. Wyatt belindeki unvanını çözerken Rowan sandalyeyi altına koyuyor ve kemerini kucağına yerleştiren Bray lambaya üfleyerek ışıkları geri getiriyor.
Temmuz son nefesini veriyor ve Ağustos yaklaşıyor. Büyülü 2024 yazının son ayı yaklaşırken, Summerslam ile aramızda hiç bir şey kalmadı sayılır. Ağustos ve Eylül de bittiğinde, yakıcı sıcaklar yerini yağmura ve hüzne bırakacak. Dünya, gün ışığını bırakarak tekrardan griye teslim olacak.. Rutin nedir bilir misiniz biraderlerim ve bacılarım? Bir şeye o kadar uzun zaman tanık olmuşsunuzdur ki, artık oluş sırasını ezberlemişsinizdir. Nasıl olacağını bildiğiniz bir şeyi tekrar izlemek gibidir rutin: Defalarca ve defalarca. Küçük bir çocukken anneniz odanıza girdiğinde karyolayı üzerinize örteceğini direk bilmeniz gibi. Belli süredir bu dünyada olanlarınız artık mevsimlerin rutinini ezberledi. Herkes, kışın soğuk yüzünü biliyor; yazın insanı nasıl kavurduğunu bildiği kadar... Ama bir şeyler değişiyor. Halihazırda gaddar olan bu dünya, sanki siz insanoğlunu daha da ezmek için kendini programlamış gibi. Bir şeyler, rutinin dışına taşıyor. (Wyatt sakalını ovuşturuyor) Dışarı çıkın biraderlerim ve bacılarım, güneşin sizi bu denli yaktığı bir başka yaz hatırlıyor musunuz? Uyanmaktan, yataktan çıkmaktan ve daha doğrusu yaşamınızı devam ettirmekten bu kadar bıktığınız bir yaz daha hatırlıyor musunuz? Ama diğer yazlardan tek farkı bu da değil, hepiniz biliyorsunuz ki yaz ölüp bittiğinde bir rahatlama olmayacak. Üzerinizden bir yük kalkmayacak. Çünkü dünya artık öyle bir seyrüseferin içine girdi ki; birbirini kovalayan her ay ve her yıl, hayatı daha kötü hale getirmeye devam ediyor. Ve bundan sonra da her şey daha kötüye istikrarlı bir şekilde gitmeye devam edecek.. Savaşmayı bırakın madamlar ve mösyöler, kendinizi umutsuzluk denizinin kollarına bırakın. Bir şey hayal etmeyin, bir şey beklemeyin de. Çünkü bu yaz, insanoğlunun görüp görebileceği en kötü yaz ve bu yazın bitmesi demek, umutsuzluk ve keder dolu bir sonbaharın üzerinize çökmesi demek. Bir gün, gerçekten ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Ve anladığınız zaman, tıpkı Bray amcanız gibi siz de mevsimlere hükmetmeyi öğreneceksiniz. İşte o zaman, sizlerle gerçek bir aile olacağız! (Wyatt sırıtıyor) El ele tutuşacak ve mevsimlerin birbirini devirmesini umarsızlık içerisinde seyredeceğiz. Çünkü benim geldiğim yer, sizin dünyanızdan daha farklı. Orada hiç bitmeyen bir yaz var... Ocak, Mart, Kasım, ay fark etmeksizin hiç batmayan bir güneş inşa ettim. Ve o güneşin altında kutsanmış hasatları elde ediyor, her sabah neşeyle güneşe el sallıyor ve hiç yaşlanmıyoruz. Ama bizim arkımız da ancak kendi tarlamızı sulamaya yetiyor. O yüzden, bizim gibi olmayan ve kendisi için yazın sonuna geldiğimiz dostlarımız da var...
Bu talihsiz gençlerin isimlerini artık ezberlemişsinizdir diye umuyorum madamlar ve mösyöler. Çünkü onlar, bizim trajik öykümüzün baş kahramanları. Onlar, sadece ormanın ortasında boş boş duran bir kulübenin içinde ne yaşıyor olabileceğini merak eden cahil gençler. Onlar, "toyluk" dediğimiz olgunun altında ezilen ve nefes alamayan üç kazazede gibiler. Her geçen gün güneşleri biraz daha batıyor.. Bu yaz, onların ruhunu sömürmeye devam ediyor ve Ağustos'un sonu geldiğinde kaderlerinin nasıl olacağını kendileri de gayet iyi biliyorlar.. Aslında, onları ölüme atan sizsiniz! (Wyatt kemerini sandalyesine bırakıyor ve işaret parmağıyla seyirciyi gösteriyor) Onları, bu ölümsüzlüğe sizler inandırdınız. Gittiler, tek lokmalık adamların bulunduğu küçük göletlerde yüzgeçlerini sergilediler ve sizler onları birer köpek balığı olduklarına inandırdınız. Onlar, ufak bir sokak kavgasını kazanmayı bile başaramazken sizler onlara birer fatih muamelesi yaptınız. Sırtlarını sıvazladınız, onları alkışlayarak savaşa uğurladınız. Bu üç cahil genç, sizler sayesinde ölümsüz olduklarına inandılar. Ama değiller.. Ve bunu en acı yoldan tecrübe ediyorlar. El birliğiyle Kenny Omega, Nick Jackson ve Matt Jackson için yazın sonunu getirmek üzeresiniz. Sizlerden duydukları cesaret verici sözler olmasa, asla büyüklerine, Bray amcaların saygısızlık yapmayı akıllarından dahi geçirmezlerdi. Akıllı çocuklar şu ELITE, özellikle Matt ve Nick.. Lafayette'te onlara epey bir eğitim verdim ve vermeye de devam ediyorum. Hatta bu delikanlılar öylesine kendilerini geliştirdiler ki, neredeyse bütün bu enkazın sorumlusunun sadece Kenny abileri olduğuna inanmak üzereyim.. Kenny Omega, dostlarını masallara alıştırmışsın. Kulaklarını öyle tıkamışlar ki, gerçeği onlara anlatmak dahi muazzam bir zaman aldı. Ama artık biliyorlar, kuzeyde çalan davulun burada farklı tınladığını çok iyi biliyorlar. Ve sen... Summerslam geldiğinde evlat, sen de onların öğrendiği şeyi öğreneceksin: Çalmaya cesaret ettiğiniz bu kapının arkasında, durdurmaya gücünüzün yetmediği bir yaratık yaşıyor. Akbabaları takip etmeye devam et çocuk, seni Miami'de bekliyor olacaklar. Follow… the buzzards.