WYATT!
Işıklar sönüyor.
Girişte Televizyon Şampiyonu Bray Wyatt görünüyor. Belinde unvanı ve elinde gaz lambasıyla ağır ağır ringe ilerliyor Wyatt ve basamakları tırmandıktan sonra içeri giriyor. Yavaşça sandalyesine kurulduktan sonra lambaya üfleyerek ışıkları geri getiriyor.
Madamlar ve mösyöler, Bray amcanıza merhaba deyin. (Wyatt yuhalanıyor) Uzun süren hasreti noktalamak için buradayım, siz değerli halkıma Summerslam yaklaşırken bazı gerçekleri hatırlatmak için... Her ne kadar beni inkar etseniz de sizler benim tebamsınız. Ve benim buradaki en büyük fonksiyonlarımdan biri: Saf gerçeğe karşı çıktığınız zaman kulağınızı çekmek. Tabi ki bir miktar baba şefkatiyle... Bugün sizlere "çıkar ilişkisi"ni anlatacağım. Sizler, bir kadın ya da bir erkeğe kucak açıyor ve onu eşiniz olarak kabul ediyorsunuz. Parmaklarınızı altın yüzüklerle donatıyor ve kilisenin içerisine girip son gününüze kadar birbirinizi bırakmayacağınıza dair bir söz veriyorsunuz. Ve sonra, yıllar geçmeye başlıyor. Adam, gitgide sıkılarak eski yalnız günlerini özlemeye başlıyor. Kadın, artık hayat zincirini tamamladığını da düşünerek yiyor, semiriyor ve senelere boyun eğiyor. Ardından yalanlar başlıyor, o altın günler geride kaldıktan sonra karıyla koca birbirlerine kıyabilmek için ilk fırsatı kolluyor. İhanet hemen peşinden geliyor, senelerini heba ettiğini düşünen eş, soluğu henüz bu yola girmemiş olan başka insanların kucağında alıyor. Sebebi ne sizce, madem aşkla ve sevgiyle birbirinize bağlısınız... zaman denen şey size nasıl boyun eğdirebiliyor? Peki ya kan bağı... Peki ya anne ya da baba olmak? Sizlere baktığımda buraya evladıyla gelmiş pek çok ebeveyn görüyorum.. Söyleyin bana: Yanınızdaki varlığı gerçekten seviyor musunuz? Yoksa soy isminizi devam ettirmek için, bundan yirmi sene sonra altınızı temizleyecek birini bulabilmek için, aileniz sizi bunun doğruluğuna ikna ettiği için mi dünyaya bir can getirdiniz? Soğuk ve zalim bir dünyadayız kardeşlerim, burada sevgi yoktur. Çıkar ilişkileri vardır. Kadın, erkeğe bir yuva için sığınır zira hayatın yükünü tek başına kaldıramayacak kadar zayıf yaradılışlıdır. Erkek, kadının elini tutar çünkü çocuk sahibi olmak ve ihtiyaçlarını gidermek için her seferinde yeni bir dişi aramamak ister.. Adem evladı ürer, çünkü elden ayaktan düştüğü zaman yaslanacak bir dala sahip olmak ister. Görüyorsunuz ya biraderlerim ve bacılarım, hayatlarınızın merkezine koyduğunuz aidiyetler bile aslında çıkar ilişkisinden ibarettir. Kendinizi kandırmayın. Eşiniz için öleceğinizi, anne ya da babanız için her şeyi feda edeceğinizi söyleyerek dünyayı daha fazla yalana bulamayın.. Bu söylediklerinizi gerçekten yapabilirsiniz, eğer yapmaktan hala bir çıkarınız varsa.
Wyatt'ın bu sözleri yuhalanırken Bray belinden çıkardığı unvanını kucağına yatırıyor.
Böyle bir ortamda, "kardeşlik" ve "aile" lafının PGW'de sıkça zikredilmesi kanıma dokunuyor.. Geçici ortaklıkların, ganimet sevdasıyla bir araya gelmiş üç beş haydutun kendini bir kardeşlik ya da aile olarak tanımlaması ne kadar ucuz bir hareket. Herkesin çıkarı kadar birbirinin yanında saf tuttuğu ve altın uğruna kardeşlerin birbirine kıydığı bu zalim endüstride; en samimi dostluğa kendilerinin sahip olduğunu iddia eden üç cahil genç kafayı Bray amcalarıyla bozmuş vaziyette. Nick Jackson, Matt Jackson ve başlarında çok iyi arkadaş olduklarını düşündükleri Kenny Omega. Bu gruba ne isimle hitap edeceğimi bilemiyorum, zira uzun süreden beri beraber olsalar da anladığım kadarıyla her yıl farklı bir grup adıyla anılmayı tercih ediyorlar. Aralarındaki bağ o kadar zayıf ki, liderleri olarak addettikleri kişi dahi dostlarının benim tarafımdan alıkonulduğunu 1 hafta sonra fark ediyor. Bu üç genci ortak noktada buluşturan tek şey, bana ve aileme duydukları nefret. Tek gayeleri, Wyatt'ın Yazı'na bir son verebilmek. Ama başaramazlar. Zira ring içindeki ufak akrobasi numaraları, sürat ve teknik belki ölümlü adamları alt etmeye yarayabilir. Ama Bray Wyatt gibi adamlarla yüzleşeceksen bilek oyunları ya da akrobasi numaralarıyla işin içinden sıyrılman imkansız. Kardeşleri hala elimde esir, Güneydeki çiftliğimizde tatillerine devam ediyorlar. Onları, misafirperverliğine sonuna kadar güvendiğim Rowan'a emanet ettim. (Wyatt pis pis sırıtıyor) Son baktığımda, özellikle Nick'le epey hoş vakit geçiriyordu.. Peki bu esaret ne zamana kadar sürecek madamlar ve mösyöler? Bazılarının, Nick ve Matt'i bizden biri yapmak için alıkoyduğumuzu söylediğini duydum.. Bu doğru değil. O soytarı arkadaşları Kenny ile beraber bize karşı yaptıkları numara o kadar kanıma dokundu ki; onları ayağa kaldırıp ellerine birer kılıç vermektense zincire vurmak benim için daha mubah. Onları tutuyoruz ki, Kenny Omega beklediğimiz deliliği yapsın ve bizim kucağımıza düşsün. Nick ve Matt, arasıcaktı.. Ana yemeğimiz sensin Kenny. Bütün dostlarımla beraber seni bekliyor olacağız. Güney'e gel... ve emanetini bizden al. Eğer alabiliyorsan. Follow… the buzzards…
Wyatt unvanını havaya kaldırıyor sırıtarak ve WYATT sesiyle ışıklar kapanıyor.
Işıklar sönüyor.
Girişte Televizyon Şampiyonu Bray Wyatt görünüyor. Belinde unvanı ve elinde gaz lambasıyla ağır ağır ringe ilerliyor Wyatt ve basamakları tırmandıktan sonra içeri giriyor. Yavaşça sandalyesine kurulduktan sonra lambaya üfleyerek ışıkları geri getiriyor.
Madamlar ve mösyöler, Bray amcanıza merhaba deyin. (Wyatt yuhalanıyor) Uzun süren hasreti noktalamak için buradayım, siz değerli halkıma Summerslam yaklaşırken bazı gerçekleri hatırlatmak için... Her ne kadar beni inkar etseniz de sizler benim tebamsınız. Ve benim buradaki en büyük fonksiyonlarımdan biri: Saf gerçeğe karşı çıktığınız zaman kulağınızı çekmek. Tabi ki bir miktar baba şefkatiyle... Bugün sizlere "çıkar ilişkisi"ni anlatacağım. Sizler, bir kadın ya da bir erkeğe kucak açıyor ve onu eşiniz olarak kabul ediyorsunuz. Parmaklarınızı altın yüzüklerle donatıyor ve kilisenin içerisine girip son gününüze kadar birbirinizi bırakmayacağınıza dair bir söz veriyorsunuz. Ve sonra, yıllar geçmeye başlıyor. Adam, gitgide sıkılarak eski yalnız günlerini özlemeye başlıyor. Kadın, artık hayat zincirini tamamladığını da düşünerek yiyor, semiriyor ve senelere boyun eğiyor. Ardından yalanlar başlıyor, o altın günler geride kaldıktan sonra karıyla koca birbirlerine kıyabilmek için ilk fırsatı kolluyor. İhanet hemen peşinden geliyor, senelerini heba ettiğini düşünen eş, soluğu henüz bu yola girmemiş olan başka insanların kucağında alıyor. Sebebi ne sizce, madem aşkla ve sevgiyle birbirinize bağlısınız... zaman denen şey size nasıl boyun eğdirebiliyor? Peki ya kan bağı... Peki ya anne ya da baba olmak? Sizlere baktığımda buraya evladıyla gelmiş pek çok ebeveyn görüyorum.. Söyleyin bana: Yanınızdaki varlığı gerçekten seviyor musunuz? Yoksa soy isminizi devam ettirmek için, bundan yirmi sene sonra altınızı temizleyecek birini bulabilmek için, aileniz sizi bunun doğruluğuna ikna ettiği için mi dünyaya bir can getirdiniz? Soğuk ve zalim bir dünyadayız kardeşlerim, burada sevgi yoktur. Çıkar ilişkileri vardır. Kadın, erkeğe bir yuva için sığınır zira hayatın yükünü tek başına kaldıramayacak kadar zayıf yaradılışlıdır. Erkek, kadının elini tutar çünkü çocuk sahibi olmak ve ihtiyaçlarını gidermek için her seferinde yeni bir dişi aramamak ister.. Adem evladı ürer, çünkü elden ayaktan düştüğü zaman yaslanacak bir dala sahip olmak ister. Görüyorsunuz ya biraderlerim ve bacılarım, hayatlarınızın merkezine koyduğunuz aidiyetler bile aslında çıkar ilişkisinden ibarettir. Kendinizi kandırmayın. Eşiniz için öleceğinizi, anne ya da babanız için her şeyi feda edeceğinizi söyleyerek dünyayı daha fazla yalana bulamayın.. Bu söylediklerinizi gerçekten yapabilirsiniz, eğer yapmaktan hala bir çıkarınız varsa.
Wyatt'ın bu sözleri yuhalanırken Bray belinden çıkardığı unvanını kucağına yatırıyor.
Böyle bir ortamda, "kardeşlik" ve "aile" lafının PGW'de sıkça zikredilmesi kanıma dokunuyor.. Geçici ortaklıkların, ganimet sevdasıyla bir araya gelmiş üç beş haydutun kendini bir kardeşlik ya da aile olarak tanımlaması ne kadar ucuz bir hareket. Herkesin çıkarı kadar birbirinin yanında saf tuttuğu ve altın uğruna kardeşlerin birbirine kıydığı bu zalim endüstride; en samimi dostluğa kendilerinin sahip olduğunu iddia eden üç cahil genç kafayı Bray amcalarıyla bozmuş vaziyette. Nick Jackson, Matt Jackson ve başlarında çok iyi arkadaş olduklarını düşündükleri Kenny Omega. Bu gruba ne isimle hitap edeceğimi bilemiyorum, zira uzun süreden beri beraber olsalar da anladığım kadarıyla her yıl farklı bir grup adıyla anılmayı tercih ediyorlar. Aralarındaki bağ o kadar zayıf ki, liderleri olarak addettikleri kişi dahi dostlarının benim tarafımdan alıkonulduğunu 1 hafta sonra fark ediyor. Bu üç genci ortak noktada buluşturan tek şey, bana ve aileme duydukları nefret. Tek gayeleri, Wyatt'ın Yazı'na bir son verebilmek. Ama başaramazlar. Zira ring içindeki ufak akrobasi numaraları, sürat ve teknik belki ölümlü adamları alt etmeye yarayabilir. Ama Bray Wyatt gibi adamlarla yüzleşeceksen bilek oyunları ya da akrobasi numaralarıyla işin içinden sıyrılman imkansız. Kardeşleri hala elimde esir, Güneydeki çiftliğimizde tatillerine devam ediyorlar. Onları, misafirperverliğine sonuna kadar güvendiğim Rowan'a emanet ettim. (Wyatt pis pis sırıtıyor) Son baktığımda, özellikle Nick'le epey hoş vakit geçiriyordu.. Peki bu esaret ne zamana kadar sürecek madamlar ve mösyöler? Bazılarının, Nick ve Matt'i bizden biri yapmak için alıkoyduğumuzu söylediğini duydum.. Bu doğru değil. O soytarı arkadaşları Kenny ile beraber bize karşı yaptıkları numara o kadar kanıma dokundu ki; onları ayağa kaldırıp ellerine birer kılıç vermektense zincire vurmak benim için daha mubah. Onları tutuyoruz ki, Kenny Omega beklediğimiz deliliği yapsın ve bizim kucağımıza düşsün. Nick ve Matt, arasıcaktı.. Ana yemeğimiz sensin Kenny. Bütün dostlarımla beraber seni bekliyor olacağız. Güney'e gel... ve emanetini bizden al. Eğer alabiliyorsan. Follow… the buzzards…
Wyatt unvanını havaya kaldırıyor sırıtarak ve WYATT sesiyle ışıklar kapanıyor.