Kameralarımız Lafayette'te, Wyatt Çiftliğindeki ahıra bağlanıyor. Television şampiyonu Bray Wyatt'ı, bir elinde unvanı ve diğer elinde bir deri yüzme bıçağıyla görüyoruz. Wyatt volta atarken konuşmaya başlıyor.
Kaybedecek bir şeyi olan hangi adam, körü körüne tehlikenin üstüne gider ki? Daha kolay ve daha risksiz bir patika varken, hangi adam dikenlerle dolu bir bataklığın arasına dalar? Yalnızca Bray Wyatt gibi düşünen, Bray Wyatt gibi hayal kurabilenler dostlarım... Wrestlemania günü bittiğinde herkes, Wyatt Ailesi'nin bir altının etrafında kümelenerek savunma yapacağını düşünüyordu; ama yanılıyorlar. Biz çimlerin arasındaki kızgın yılanız, üzerimize basılmamasını sağlamaya çalışmıyoruz; yanımızdan geçen herkese zehrimizi tattırmak istiyoruz. (Wyatt kahkaha atıyor) Yoksa kim, halihazırda prestijli olduğu söylenen bir altını yağmaladıktan sonra onlarca hasmın arasına dalıp ikinci ve üçüncü ganimeti almaya çalışır? Seçebileceği iki kapı olan genç bir oğlanın saldırısını üstlenmek için çaba sarf eder? Nick Jackson, Matt Jackson ve Kenny Omega, yanıldılar. Bizim bir çatışma peşinde olduğumuzu sandılar ama hayır evlatçıklarım, biz sizin merminize talip olmaya geldik. Elinizdeki bütün mühimmatı göğsümüze ve başımıza boşaltın ki; cümle alem sizin yüreklerinizin, mermilerinizden daha plastik olduğunu görsün.. (Wyatt volta atmaya devam ediyor ahırın içinde) PAYBACK'te, Wyatt Ailesi bir kez daha bu delikanlılar üzerinde hüküm sürdü. Nick ve Matt, bu savaşın her zamanki "güreş şölenlerinden" biri olacağını düşünüyordu. Kendini oradan oraya atan adamlar... havada uçuşan tekmeler... Ama biz görsellik için burada değiliz, icraat için buradayız. Ve ben diyorum ki: İyi bir amaç uğruna muharebeye giriliyorsa, zafere giden her yol mubahtır. Nick ve Matt'e şehrin yanlış tarafında pineklediklerini gösterdik, ve bunu yaparken de Kenny Omega'ya çok net bir şekilde söyledim, bir kez daha söylüyorum: Eğer Wrestlemania'da eline aldığın o tenekenin bir anlam ifade etmesini istiyorsan ufaklıklarını da al ve karşıma gel evlat. Diğer yolu seçersen, zaten sakat olan bir adamın ödülüne çökmüş bir soyguncu olarak adlandırılırsın. Ama benim üzerime gelirsen... öleceğini bile bile şeytanla dansa kalkan adam olarak hatırlanırsın. Yanlış anlama, bu öyle bir film ki hiç bir finalde senin için zafer yok. Ama senin işini bitirdikten sonra, Vincent gibi, Goldust gibi, Joe Gacy gibi senin enkazın krallığımın sokaklarını süslemeye devam edecek. Ve öyle ya da böyle, geride bıraktıklarının seni anabilmesi için yaşamını ölümsüzleştireceğiz. Görüyorsun ya küçük Kenny, sen ve arkadaşların hasatçılarla ilgili güvenli röportaj odalarında salvolar patlatırken her şey yolundaydı. Kameraların önünde rahat rahat konuşuyordunuz.. Ama benim oğlanlar, senin arkadaşlarınla aynı ringe adım attığında herkes tek bir şeyi çok iyi anladı: Çocukların gölgesi ne kadar büyük durursa dursun, adamlara karşı savaşmaları mümkün değil. Bu acı ders, dostlarının yüreğinde her zaman yer edecek. Ve biliyorum ki benim karşıma altınımı almak için dikildiğin zaman sen de yoldaşlarının Braun ve Erick'in elinde nasıl pestile döndüğünü hatırlayacaksın ve dizlerin titreyecek. Bu, sana açık bir mektup: Bray amcanın yamacına gel... ve hiç bitmeyen bir tatilin tadını çıkar.
Wyatt kahkaha atarken kucağında Televizyon unvanıyla beraber sandalyesine kuruluyor ve sallanmaya başlıyor.
Şimdi sıra kimde.... House of Black'te. Aleister Black ve arkadaşlarının peri masalı devam ediyor, peki kimlerin yardımıyla? Gerçek cevap burada yatıyor biraderlerim ve bacılarım. House of Black, haftalardır meydanlarda yok. Ve ortaya çıktıkları zaman diliminde de, daha büyük balıkların stres topu olmaktan öteye gidemediler.. Ama Wyatt Ailesi ile Young Bucks'ın arasındaki savaşın galibi, Another Life'a gitmek için bu güruhun karşısına çıkmak zorunda. Bunun manası, Bray Wyatt'ın üflediği rüzgarın muadili olmaya çalışan Aleister Black ve yanındaki sirk kumpanyasının o altınlar için fırsat bulmasını sağlamaya çalıştıklarıdır. Ancak bizim için fark etmez.. Ben, karanlıktan da, karanlığa düşen ışığın gösterdiklerinden de korkacak bir adam değilim. Ve Black'in aksine, buraya geliş maksadım hayali tarikatların öğretileriyle ilgili tuhaf vaazlar vermek değil, en az Dünyanın kendisi kadar gerçek olan Güney Kavgası'nı sizlere göstermektir. Gösteriyorum ki, daha fazla ruh bizim davamıza katılmak için harekete geçsin. Daha fazla insan, taşranın öfkesinin sebebini tam anlamıyla idrak edebilsin. Ancak House of Black, olmayan şeylere inanan bir meczubun ve o ne derse yapmaya hazır olan iki tane berduşun bir araya gelmesinden oluşan, amaçsız bir topluluk. Bizim dünyamız, onların anlattığı dünyadan farklı: Çünkü sokağa indiğinizde Aleister Black'lere hiç bir zaman rastlayamazsınız; ama taşrada biraz gezerseniz birden fazla Bray Wyatt'la karşılaşabilirsiniz. Gerçekle hikaye burada ayrılır: House of Black'in size anlattığı şeyler, vakti zamanında kafayı sıyırmış ihtiyarların uydurduğu hayali yaratıklardan ve mitolojiden ibaret. Bizler ise, bilim adamıyız... Bizim işimiz insanla, sosyolojiyle. (Wyatt kahkaha atıyor unvanını okşayarak) Ve müjdelediğimiz savaş, er ya da geç bu dünyanın kendi kendini imha ettiği gün yaşanacak olan savaştır. Ama Black ve arkadaşlarının zikrettiği okültik figürleri hiç bir zaman yeryüzünde kanlı canlı yürürken göremezsiniz. Teoriler, pratikle karşılaştıkları zaman diz çökerler. House of Black, gelecek hafta Wyatt Ailesi'nin karşısında son kez diz çökecek. Ve onların uçan kelleleri, bizimle Another Life arasına girmeye çalışan herkese ibret teşkil edecek. PAYBACK'te görüşmek üzere... Follow the buzzards..
