WYATT!
Girişte belinde Televizyon unvanıyla Bray Wyatt, sağında Braun Strowman ve solunda Erick Rowan'la beraber görünüyor. Rosemary de Bray'i arkasından takip ederken Aile lambanın ışığında ringe ilerliyor. Bray basamakları tırmanıp içeri girmeden önce apronda seyircilere kemerini göstererek kahkaha atıyor, ardından içeri giriyor ve lambaya üfleyerek ışıkları geri getiriyor.
Cüceye bir tahta parçası vermişler, tahtayı dikleştirip üzerine basarak bir dev olduğunu iddia etmiş.. Hayat dediğimiz meşgale kendini olduğu şeyin tam aksi gibi göstermeye kalkan insanlarla dolu biraderlerim ve bacılarım. Siz şanssız insanlar kısa çöpü çektiniz. Bir hayat kadınının, sevdiğine nazire yapmak için masum kız hareketleri yaptığı; hırsızların namus ve ahlak naraları attığı ve ambulansı çağıranla bıçağı saplayanın aynı kişi olduğu bir döneme denk geldiniz. Ve her fırsatta ne diyoruz: Bu çöplükte olan biten her şey, gerçek hayatta yaşananların birer tezahürü. Nasıl ki hayat, bakirelik zırhı kuşanan fahişelerin cirit attığı bir sirkse; PGW'de kibar çocukların sert adam taklidi yaptığı bir yer. Burada, mermi kulübü olduğunu iddia eden kurşun askerler, ve bu ahmakların peşinden giden binlerce enik var. (Wyatt'a büyük bir yuhalama geliyor) Hayatında namluya mermi sürmemiş oğlanlar, yollarına çıkarsak bizleri kurşuna dizeceklerini iddia ediyorlar. Ve bunun yegane sebebi, erkek arkadaşlarının Wrestlemania'da bir tenekeyi kazanmış olması.. Küçük Kenny'nin eline tenekeden bir kılıç tutuşturdular ve ona yel değirmenini göstererek saldırmasını söylediler. Şimdi ise, tenekeden kılıcını savurarak her tarafa tehditler savuran bu delikanlının yapacağı seçimden bahsediliyor. Onun, beni kolayca alt edebileceğini söylediğini duydum. Omega, eğer beni arıyorsan çocuğum, tam şimdi buradayım; bütün arkadaşlarımla birlikte. (Wyatt sırıtıyor) Ama bunu yapabilecek cesaretin sende olmadığını gözlerine bakınca görebiliyorum. Senelerce senin dilini dahi konuşamayan bir avuç ucubeye orta oyunu oynadın. Oradaki kreş müsamereleriyle kazandığın şöhreti arkana aldın ve şimdi PGW çöplüğünde benim de söyleyecek bir sözüm var diyorsun. Yakın zamanda Japon balığı akvaryumunda yüzebilmenin, Lafayette bataklığında timsahlarla boğuşmak için yeterli olmayacağını anlayacaksın evlat. Bryan'ı boş ver, mermin, topun, tüfeğin, neyin varsa topla ve Bray amcana bir merhaba de. Ben de senin o tenekeden kılıcını alıp Nick ve Matt'in bile bulamayacağı bir yere memnuniyetle sokayım.
Wyatt belindeki kemere vurup bağırarak bir şey söylerken, Erick Rowan yavaşça maskesini çıkarıyor ve mikrofonu eline alıyor.
Bukalemun bile belirli aralıklarla aynı renkte kalmaya devam ediyor. Ama karşımıza rakip diye verilen bu acınası topluluk, her sene isim ve adam değiştiriyor.. Onları bir ders gibi ezberledik. Sadece bu dört ipin arasında neler yaptıklarını değil, acılarını, korkularını, sevinçlerini ve geçmişlerini.. Onları nereden kırabileceğimizi iyi etüt ettik. Kenny Omega, bir seçim şansı olduğunu sanıyor. Ama PAYBACK 40'ta, kardeşlerinin leşlerini önüne sermemizden sonra, Bray Wyatt'ın karşısına çıkmamak için bir kez daha kıta değiştirmesi mümkün. Wyatt Ailesiyle yüzleşmenin üç aşaması vardır: İlk aşama, uzaktan bizlere bakarak görünüşümüzle ve fikirlerimizle alay etme aşaması. Bu aşamada her şey yolundadır, resmi kurallar ve şehirler sizi bizden uzakta tutar. Dans edeceğimiz gece gelene kadar mutlu ve huzurlu bir yaşam sürersiniz. İkinci aşama, "olay gecesi"nin yaşandığı aşamadır. (Rowan pis pis sırıtıyor) Sonunda Wyatt Ailesi size dokunmaya başlamıştır ve her temastan sonra aslında orada olmayı hiç istemediğinizi fark edersiniz. Üçüncü aşama ise, her şey bittikten sonra yerde bilinçsiz şekilde yatarken, üzerinizden silindir gibi geçen bu şeyin ne olduğunu anlamaya çalıştığınız aşamadır. Şu an birinci aşamadayız, o kameraların önünde röportajlar vererek Wyatt Ailesi'ni aşağılamaya devam edin. Nasıl olsa, akbabanın pençesi gırtlağınıza bir kere değdikten sonra bir daha röportaj verme gibi bir imkan bulamayacaksınız.
Braun, Rowan'dan mikrofonu alırken Rowan maskesini takıyor. Braun seyirciye bakıyor.
Zaman, her şeyin ilacı derler. Ama Young Bucks açısından, zaman sadece onları daha fazla hırpalamamız için daha fazla fırsat bulmamız anlamına geliyor. Nick ve Matt isimli imalat hatalarını tedavülden kaldırmamıza sadece 6 gün kaldı. (Braun eliyle 5 gösteriyor) Sizinle işimiz bittikten sonra, bir daha takım altınları için isminizi telaffuz eden olmayacak. Ve sonra, asıl eğlence başlayacak. Sahip oldukları hayattan sıkılıp, başka bir hayat yaşamaya çalışan iki ufaklığın; Jeff Hardy'nin ve Will Ospreay'in defterini düreceğiz. Çünkü biz, şahısların peşinde değil o altınları yağmalamanın peşindeyiz. Young Bucks, eğer istediğimiz yere ulaşmak için geçmemiz gereken patika sizin arka bahçenizden geçiyorsa, o duvarları yıkmaktan da bahçenizi ateşe vermekten de çekinmeyiz. Sizinle bizim aramızdaki fark, sizin bu müsabakayı bir turnuva maçından ibaret zannetmeniz. Bu bir turnuva maçı değil, bu bir kıyam. Sizi takım altınlarına giden yoldan değil, sizi hayattan elemek için haftaya sizi bekliyor olacağız. Arka alanda konuştuğunuz zırvalıkları duydum, içten içe bizim elimize düşmek istemedikleri için sizinle yüzleşmeyi tercih eden Jeff ve Will'in sözlerini de öyle... Siz iki küçük grubun aralarında yaşadıkları it dalaşı bizi ilgilendirmiyor. Takım altınları bana ve Erick'e ait, sizler ise bize ait olan ganimetlerin sadece emanetçilerisiniz. Ve Young Bucks'la işimiz bittiğinde, emanetlerimizi geri almak için kapınıza dayanacağız. Follow… the buzzards.
Braun sırıtırken Rosemary yavaşça gaz lambasını eline alıyor. Bray Wyatt sessizce sandalyesinde sallanırken Rosemary lambaya üflüyor ve kameralar kapanıyor.
Girişte belinde Televizyon unvanıyla Bray Wyatt, sağında Braun Strowman ve solunda Erick Rowan'la beraber görünüyor. Rosemary de Bray'i arkasından takip ederken Aile lambanın ışığında ringe ilerliyor. Bray basamakları tırmanıp içeri girmeden önce apronda seyircilere kemerini göstererek kahkaha atıyor, ardından içeri giriyor ve lambaya üfleyerek ışıkları geri getiriyor.
Cüceye bir tahta parçası vermişler, tahtayı dikleştirip üzerine basarak bir dev olduğunu iddia etmiş.. Hayat dediğimiz meşgale kendini olduğu şeyin tam aksi gibi göstermeye kalkan insanlarla dolu biraderlerim ve bacılarım. Siz şanssız insanlar kısa çöpü çektiniz. Bir hayat kadınının, sevdiğine nazire yapmak için masum kız hareketleri yaptığı; hırsızların namus ve ahlak naraları attığı ve ambulansı çağıranla bıçağı saplayanın aynı kişi olduğu bir döneme denk geldiniz. Ve her fırsatta ne diyoruz: Bu çöplükte olan biten her şey, gerçek hayatta yaşananların birer tezahürü. Nasıl ki hayat, bakirelik zırhı kuşanan fahişelerin cirit attığı bir sirkse; PGW'de kibar çocukların sert adam taklidi yaptığı bir yer. Burada, mermi kulübü olduğunu iddia eden kurşun askerler, ve bu ahmakların peşinden giden binlerce enik var. (Wyatt'a büyük bir yuhalama geliyor) Hayatında namluya mermi sürmemiş oğlanlar, yollarına çıkarsak bizleri kurşuna dizeceklerini iddia ediyorlar. Ve bunun yegane sebebi, erkek arkadaşlarının Wrestlemania'da bir tenekeyi kazanmış olması.. Küçük Kenny'nin eline tenekeden bir kılıç tutuşturdular ve ona yel değirmenini göstererek saldırmasını söylediler. Şimdi ise, tenekeden kılıcını savurarak her tarafa tehditler savuran bu delikanlının yapacağı seçimden bahsediliyor. Onun, beni kolayca alt edebileceğini söylediğini duydum. Omega, eğer beni arıyorsan çocuğum, tam şimdi buradayım; bütün arkadaşlarımla birlikte. (Wyatt sırıtıyor) Ama bunu yapabilecek cesaretin sende olmadığını gözlerine bakınca görebiliyorum. Senelerce senin dilini dahi konuşamayan bir avuç ucubeye orta oyunu oynadın. Oradaki kreş müsamereleriyle kazandığın şöhreti arkana aldın ve şimdi PGW çöplüğünde benim de söyleyecek bir sözüm var diyorsun. Yakın zamanda Japon balığı akvaryumunda yüzebilmenin, Lafayette bataklığında timsahlarla boğuşmak için yeterli olmayacağını anlayacaksın evlat. Bryan'ı boş ver, mermin, topun, tüfeğin, neyin varsa topla ve Bray amcana bir merhaba de. Ben de senin o tenekeden kılıcını alıp Nick ve Matt'in bile bulamayacağı bir yere memnuniyetle sokayım.
Wyatt belindeki kemere vurup bağırarak bir şey söylerken, Erick Rowan yavaşça maskesini çıkarıyor ve mikrofonu eline alıyor.
Bukalemun bile belirli aralıklarla aynı renkte kalmaya devam ediyor. Ama karşımıza rakip diye verilen bu acınası topluluk, her sene isim ve adam değiştiriyor.. Onları bir ders gibi ezberledik. Sadece bu dört ipin arasında neler yaptıklarını değil, acılarını, korkularını, sevinçlerini ve geçmişlerini.. Onları nereden kırabileceğimizi iyi etüt ettik. Kenny Omega, bir seçim şansı olduğunu sanıyor. Ama PAYBACK 40'ta, kardeşlerinin leşlerini önüne sermemizden sonra, Bray Wyatt'ın karşısına çıkmamak için bir kez daha kıta değiştirmesi mümkün. Wyatt Ailesiyle yüzleşmenin üç aşaması vardır: İlk aşama, uzaktan bizlere bakarak görünüşümüzle ve fikirlerimizle alay etme aşaması. Bu aşamada her şey yolundadır, resmi kurallar ve şehirler sizi bizden uzakta tutar. Dans edeceğimiz gece gelene kadar mutlu ve huzurlu bir yaşam sürersiniz. İkinci aşama, "olay gecesi"nin yaşandığı aşamadır. (Rowan pis pis sırıtıyor) Sonunda Wyatt Ailesi size dokunmaya başlamıştır ve her temastan sonra aslında orada olmayı hiç istemediğinizi fark edersiniz. Üçüncü aşama ise, her şey bittikten sonra yerde bilinçsiz şekilde yatarken, üzerinizden silindir gibi geçen bu şeyin ne olduğunu anlamaya çalıştığınız aşamadır. Şu an birinci aşamadayız, o kameraların önünde röportajlar vererek Wyatt Ailesi'ni aşağılamaya devam edin. Nasıl olsa, akbabanın pençesi gırtlağınıza bir kere değdikten sonra bir daha röportaj verme gibi bir imkan bulamayacaksınız.
Braun, Rowan'dan mikrofonu alırken Rowan maskesini takıyor. Braun seyirciye bakıyor.
Zaman, her şeyin ilacı derler. Ama Young Bucks açısından, zaman sadece onları daha fazla hırpalamamız için daha fazla fırsat bulmamız anlamına geliyor. Nick ve Matt isimli imalat hatalarını tedavülden kaldırmamıza sadece 6 gün kaldı. (Braun eliyle 5 gösteriyor) Sizinle işimiz bittikten sonra, bir daha takım altınları için isminizi telaffuz eden olmayacak. Ve sonra, asıl eğlence başlayacak. Sahip oldukları hayattan sıkılıp, başka bir hayat yaşamaya çalışan iki ufaklığın; Jeff Hardy'nin ve Will Ospreay'in defterini düreceğiz. Çünkü biz, şahısların peşinde değil o altınları yağmalamanın peşindeyiz. Young Bucks, eğer istediğimiz yere ulaşmak için geçmemiz gereken patika sizin arka bahçenizden geçiyorsa, o duvarları yıkmaktan da bahçenizi ateşe vermekten de çekinmeyiz. Sizinle bizim aramızdaki fark, sizin bu müsabakayı bir turnuva maçından ibaret zannetmeniz. Bu bir turnuva maçı değil, bu bir kıyam. Sizi takım altınlarına giden yoldan değil, sizi hayattan elemek için haftaya sizi bekliyor olacağız. Arka alanda konuştuğunuz zırvalıkları duydum, içten içe bizim elimize düşmek istemedikleri için sizinle yüzleşmeyi tercih eden Jeff ve Will'in sözlerini de öyle... Siz iki küçük grubun aralarında yaşadıkları it dalaşı bizi ilgilendirmiyor. Takım altınları bana ve Erick'e ait, sizler ise bize ait olan ganimetlerin sadece emanetçilerisiniz. Ve Young Bucks'la işimiz bittiğinde, emanetlerimizi geri almak için kapınıza dayanacağız. Follow… the buzzards.
Braun sırıtırken Rosemary yavaşça gaz lambasını eline alıyor. Bray Wyatt sessizce sandalyesinde sallanırken Rosemary lambaya üflüyor ve kameralar kapanıyor.
