RPG Aynadaki Yansıma

Drew McIntyre, yalnız başına odasında. Wrestlemania'daki yaralarını tedavi ettirmiş bir şekilde yere bakıyor. Sinirli bir şekilde kendi kendine mırıldanıyor.

Drew McIntyre : Bunca zaman..bunca çaba..ne için? Angelico her şeyi mahvediyo her şansı berbat ediyor ve Wes her zaman zirvede. Eğer her yıkımı sadece ben hissedeceksem bu birliğin anlamı ne?

Drew başını kaldırıyor ve karşısında bir ayna görüyor. Ayağa kalkar kalkmaz yansımasına bakıyor.

Drew McIntyre: Bu muyum ben? Artık bu aynada durduğum gibi hissetmiyorum. Artık güçlü hissetmiyorum.

Kamera aynayı çektiğinde buradaki Drew'un yüzünde şeytani bir gülümseme ve gözlerinde tarif edilemeyecek bir karanlık olduğunu görüyoruz. Yansımadaki hali korkunç ifadesiyle ona karşı konuşuyor.



Serpençe: Ne yapman gerektiğini biliyorsun, Drew. Onlardan kurtul. Wes, Angelico, Ethan, hepsi. Seni geri çekiyorlar. Onların varlığında bir gölgesin.

Drew olumsuz anlamda kafasını sallıyor.

Drew McIntyre: Sen ne saçmalıyorsun? Çözüm bu değil. Petrus bizi bir araya getirdi. Onun yüzünü kara çıkaramam. Hele yaptığımız onca şeyden sonra bunu hiç yapamam! Birlikte savaştık birlikte kan döktük. İhtiyacım olan tek şey onlarla konuşmak.

Serpençe: Takım mı? İnançlar mı? Bak bunların hepsi seni nereye getirdi. Kendine bak Drew! Artık elinde hiçbir şey olmayan, rüyaları kadar kırık bir adamsın. Wes Lee hepinizden en büyük intikamı alıyor. Sana işe yaramazların sorumluluğunu yıktı ve o en zorlu şartlarda bile şampiyonluğunu korurken sen her şeyini kaybediyorsun. Angelico'nun başarısızlıkları artık sadece onun değil aynı zamanda senin başarısızlıkların. İlk vuruşu yapmazsan vurmazsan bitip gideceksin. Silineceksin.

Drew McIntyre: Onlara sırtımı dönmem. Bu ben değilim. Birlikte yükseliriz, birlikte düşeriz. Yapmam gereken şey daha iyi olmamız için onlara yardım etmek.

Serpençe: Aptal herif. Onların hatalarını görmezden gelerek onlara iyilik yaptığını mı sanıyorsun? Günü geldiğinde sana teşekkür edeceklerini mi sanıyorsun gerizekalı? Sen onları affetmeye devam ederken hesap günü geldiğinde onlar seni sırtından bıçaklamaya hazır olacaklar. İlk sen vur, Drew. Hayatta kalacak olan sen ol.

Drew McIntyre: Hayır. Kapa çeneni! Onlara ihanet etmem. İnancıma ihanet edemem. Sen Serpençe değilsin. Sen şeytansın. Senin gibi olmayacağım.

Serpençe: Daha Serpençenin ne demek olduğunu bile bilmiyorsun değil mi? Petrus sana bu adı verirken Ohiolu bir piçin müritliğini yapman için vermedi. Serpençe bu demek değil. Serpençe bakıcılık yapan demek değil. Serpençe güçlü olan demek. Sen, güçlü olansın. Onlar senin arkadaşların veya yoldaşların değil. Eğer seni dibe çekiyorlarsa artık onlar senin düşmanların. Bu savaşta yalnızsın ve harekete geçmezsen seni bitirecekler. Düşün, Drew. Avcı mı olmak istersin, av mı?

Drew yumruklarını sıkıyor. Yüzündeki öfke onun kıpkırmızı olmasına neden oluyor.



Drew McIntyre: Başka bir yol bulacağım. Bulmak zorundayım.

Aynadaki yansıma şeytani bir şekilde gülüyor.

Serpençe: Tek bir yol olduğunu çok iyi biliyorsun. İcabına bakman gereken tek şey bu yola ne zaman gireceğin.

Drew arkasını dönüp giderken video sona eriyor.​