Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Yeni profil mesajları
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Aylık Konu İstatistikleri
Şu anki ziyaretçiler
Yeni profil mesajları
Profil mesajlarında ara
Ayın En Çok Mesaj Atanları
RPG İstatistik
Rozetler
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Konuya cevap cer
Ana sayfa
Forumlar
Güreş Dışı
Serbest Kürsü
Role Play: RealmFall (SEZON FİNALİ)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Mesaj
<blockquote data-quote="Styles Clash" data-source="post: 256592" data-attributes="member: 102"><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 26px"><span style="color: rgb(250, 197, 28)">8. Bölüm “Küçük Konsey”</span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">[MEDIA=youtube]s7L2PVdrb_8[/MEDIA]</p> <p style="text-align: center"></p><p></p><p></p><p style="text-align: center"><img src="https://www.denofgeek.com/wp-content/uploads/2022/08/House-of-the-Dragon-Small-Council.jpg?fit=1920%2C1080" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="width: 450px" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Kuzey’de yaşanan karışıklık sebebiyle Küçük Konsey’in derhal toplanması kararlaştırıldı. Ayrıca konseyin gündeminde sadece Kuzey değil Dirftmark’ta korkutucu ayinler düzenleyen Lord Baelon Lyriandor ve Essos’ta yaşanan çok önemli bir hadise de vardı. Suncrestler ise Kızıl Kale’yi ve Kral’ın Şehri’ni terk edip Dorne’a gitmişlerdi…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Konsey’de Kral Arthur onun varisi Helena Dragonshade, onun eşi Berrick Goldspire, Kral Eli Marko Goldspire, Kral Muhafızı Lord Kumandanı Ser Jonathan Wolfguard, Muhbir Başı Solomon, Hazine Başı Altaiir Shadowmoor ve Yüce Üstat Ludwig de bulunuyordu.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Yüce Üstat Ludwig: </span></strong>Driftmark’ta yaşananlar endişe verici. Lord Baelon korkarım ki akıl sağlığını kaybetmiş. Çünkü bu yaptıklarının akıllıca bir yanı olduğunu söyleyemem. Beni maruz görün ama bu düpedüz dinsizliktir. İnançlı kardeşlerimizi birer birer kızıl bir cadının lafı ile yakıyor. Durulması gerekir. Zira orada yanan ateş günün sonunda bizi de yakacaktır majesteleri.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Kral Arthur Dragonshade: </span></strong>Lord Baelon kız kardeşimin oğlu. Kendisini bir Lyriandor’dan çok bir Dragonshade olarak görüyor. Ejderhalar’a kafayı takmış durumda. Aslında suç bende ona iyi bir dayılık yapamadım. Ailesini trajik bir şekilde kaybetti ve o çocuk benim himayemde büyümeliydi. Fakat onu tanırım buraya saldıracak cesarette değil. En azından ben sağ olduğum sürece…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Lord Solomon:</span></strong> Ejderhalar demişken majesteleri. Essos’tan endişe verici haberler geldi. Qarth’ta Dreadfire Hanesi…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Kral Arthur Dragonshade:</span></strong> Hane mi? Onlar bir piçler ordusu. Onların hepsi bir zelil ve zelil olmaya devam edecekler.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Lord Solomon: </span></strong>Majesteleri ejderha kanı zelil ve soylu tanımaz. O kan damarlarda akar ve Dreadfire Hanesi şu an üç adet bebek ejderhaya sahipler. Ejderhalar olgunlaştığında ise ilk adresleri Westeros olacaktır…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Kral Arthur Dragonshade: </span></strong>Unutmayın ki Lord Solomon ben de ve kızım Helena da birer ejderha kanı taşıyor. Ayrıca yeni evlendim ve günün sonunda ejderha kanına sahip erkek bir evlada da sahip olacağım. Dorne arkamızda. Fırtına Burnu arkamızda! Vadi Arkamızda! Casterly Kayası Arkamızda! Nehir Toprakları arkamızda! Menzil Toprakları arkamızda. İnanç arkamızda. Kuzey’deki iç karışıklığın da derhal çözülmesini istiyorum. Diyarı zor zamanlar bekliyor. Demir Doğumlular da rahat durmayacaktır. Onlara karşı da hazırlıklı olmak lazım.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Jonathan Wolfguard:</span></strong> Ayrıca Sur’dan da haberler var majesteleri. Yabanıllar gittikçe örgütleşiyor ve Kolcu Birlikleri birer birer indiriyorlar. Çok kalabalıklar ve Kuzey çökerse diyar tamamen çökecektir.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Kral Arthur Dragonshade:</span></strong> Kuzey Lordu Ziggy Wolfguard’dır. Bu kralın bizzat emridir. Tüm kuzey sancaklarına bu şekilde kuzgunlar gönderilsin istiyorum.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Kral Eli Marko Goldspire:</span></strong> Majesteleri en son Ziggy Wolfguard kendisini suçlu olarak kabul etmiş ve Sur’a doğru yola çıkmış sanırım artık çok geç.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Kral Arthur Dragonshade:</span></strong> Diyar tehlike altında ve bu tehlike ne doğan üç tane ejderha yavrusu ne de Demir Doğumlular ne de kuzeydeki yabanıllar. Bu tehlike çok büyük. Bunu anlamlandıramıyorum ancak efsanelerin gerçek olmasından korkuyorum. Umuyorum ki kuru bir endişe olarak kalır fakat Fatih Eddward da buna benzer rüyalar görmüştü ve Valyria kıyametini yaşamıştı. Önlem almalıyız her ne olursa olsun. Sigurd kuzeyden gelecek tehlikeye karşı doğru adam değil ve taht oyunlarını sevmem. O taht Ziggy’e ait ve o buradan ayrıldığında bizzat ben emretmiştim. Bütün Kuzey’e ve Sur’a emrim doğrudan bildirilsin. Ziggy Wolfguard Kuzey’in mutlak koruyucusudur. Sur’daki önlemleri ise arttırın. Daha fazla asker olmalı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Bu esnada Marko Goldspire’a bir mektup gelmişti. Marko Goldspire mektubu okuduğunda dehşete kapıldı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Kral Eli Marko Goldspire:</span></strong> Majesteleri Lannisport’a Korsanlar tarafından saldırı olmuş. Liman maalesef ki korsanların eline geçmiş.</p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)"></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Berrick Goldspire:</span></strong> Lordum kuzenim Kenneth Goldspire cesur bir şövalyedir ve eminim bu tehlikenin üstünden tek başına gelecektir…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Kral Eli Marko Goldspire:</span></strong> İşgal edilen yer benim limanım, Kenneth’in değil! Oraya gidip bunu yapan korsanları en ağır şekilde cezalandırmak istiyorum. Kimse benim limanımı işgal edemez. O işgalcilere öyle bir ceza vereceğim ki korsanlar yüzlerce yıl bunu konuşup saldırmaya cesaret edemeyecekler. Majesteleri bunun için izninizi istirham ediyorum…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Kral Arthur izni verdi ve Marko ise bunun için teşekkür etti. Ayrıca Kral Arthur, Marko’ya destek olması için 1000 asker de beraberinde gönderdi. Marko hemen yola çıktı…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://i.hizliresim.com/hx2wb2a.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://hips.hearstapps.com/hmg-prod/images/castle-black-1501268918.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="width: 450px" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Sur’da yeni gelenlerin yeminlerini edip tamamen bir Kara Karga olmasının vaktiydi. Nigel buraya gelirken kafasında büyük korku ve endişeler yaşamıştı ancak Üstat Sam Dragonshade’i tanımanın kendisi için büyük bir şans olduğunu fark etmişti. Ayrıca Brynden Ironcliff’in kendisine karşı her zaman korumacı ve dost canlısı olması da içini rahatlatmıştı. Brynden Ironcliff uzun boylu korkusuz bir savaşçı gibiydi. Sık sık Sur’un öte tarafına gider ve bilgi edinirdi. Hatta Lord Kumandan Reynold Snowwolf ve Üstat Sam Dragonshade’den sonra Sur’da en çok saygı duyulan kişi de oydu. Bir keresinde kara kardeşler Nigel ile alay etmek istediklerinde Brynden onların karşısına dikilmiş ve o günden sonra kimse Nigel ile dalga geçememişti. Nigel’ın ayrıca kanı Reynold Snowwolf’a da ısınmış olsa da Reynold her daim bir kuzeyli soğukluğuna sahiptir ve Lord Kumandan olması sebebiyle de bütün kardeşlere eşit mesafede davranması gerektiği düşüncesindeydi.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Tüm bu düşüncelerin arasında Reynold Snowwolf, Nigel’ın yanına geldi ve “Artık yeminli bir kardeş olacaksın Nigel. Açık konuşmak gerekirse senden pek umudum yoktu ama Brynden ve Üstat Sam her zaman sende bir ışık gördüler. Gece Nöbeti’nin her kesimden kardeşe kapısı açıktır. Kış geliyor ve tehlike büyük.” dedi. Sözlerinin ardından Nigel’ın omzuna dokunup oradan ayrıldı. Nigel 7 İnancına sahip birisiydi ve inancı gereği ise Sept’te yemin etmesi gerekiyordu. Sözlere uzun zamandan beri çalışmıştı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7651/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>“Gece çöker ve şimdi benim nöbetim başlar. Bu ölümüme kadar sona ermeyecek. Eş almayacağım, Toprağa sahip olmayacağım, hiçbir çocuğa baba olmayacağım. Taç giymeyeceğim ve ihtişamdan sakınacağım. Görevimle yaşayacak ve görevimle öleceğim. Ben karanlıktaki kılıcım. Ben duvardaki gözcüyüm. Ben soğuğa karşı yanan ateşim, şafağı getiren ışığım, uyuyanları uyandıran narayım, krallıktakileri koruyan kalkanım. Bu gece ve gelecek tüm gecelerde yaşamımı ve onurum Gece Gözcüleri’ne adıyorum.”</em></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Nigel Rockvale nihayetinde yeminini etmiş ve hayatını kutsal bir görev için adamış oldu…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://i.hizliresim.com/hx2wb2a.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7653/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Aliy Fire günlerce at sürdükten sonra Maidenpool’a varmıştı. Halan daha kafasında keşkeler mevcuttur. Giden kardeşleri için üzüntü duysa da o an yapılabilecek en doğru hareketin de bu olduğuna kanaat getirmişti. KAÇMAK… Aliy Fire kalıp Kuzeyliler ile savaştığı bir anı hayal ediyordu ama bunun da nihayetinde ölümü ile sonuçlanabileceğinin farkındaydı. Hayat devam ediyordu. Hayat her şeye rağmen yaşamaya değerdi. Fakat onun için Westeros’ta yaşamanın bir yolu pek yoktu ve Essos’a gitmesi gerekiyordu. Maidenpool’da onu Essos’a götürecek bir gemi bulması lazımdı. Limana gittiğinde ise Essos’a giden gemi aradı ancak bunu kimliğini ve gitme sebebini gizleyerek yaptı. Veya kendisi öyle düşünüyordu. Çünkü hafif gri-gümüş saçları ile aslında bir ejderha kanı taşıdığını belli ediyordu. Günlerden bir gün Braavos’a giden bir geminin bir mürettebatı onu gemilerine çağırdı. Aliy Fire şüphelense de gitmekten başka çaresinin olmadığını hissetti. Nihayetinde gemiye bindi. Gemi Maidenpool’dan Braavos’a doğru yol almaya başlamıştı…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://i.hizliresim.com/hx2wb2a.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://i.redd.it/6tuza9k19xg91.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="width: 450px" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Kızıl Kale’de gün doğmuştu. Kraliçe Ashara uykusundan uyanmıştı, eşi ve kralı Arthur ise yatağında halen daha uyumaktaydı. Normalde Arthur her zaman Ashara’dan önce kalkardı ve uyandığında Arthur çoktan uyanmış olurdu. Fakat bu sabah bir değişiklik vardı. Ashara en başta bunu Arthur’un son zamanlarda yorgun olmasına bağlamıştı. O yüzden rahatsız etmek istemedi. Üstünü giyindi, saçlarını taradı. Ancak dakikalar ilerledikçe Arthur’da bir tuhaflık olduğunu hissedebiliyordu. Çünkü uyandığı ilk andan beri Arthur yatağında hareketsiz bir şekilde uyumaktaydı. Ashara bu durumdan yavaş yavaş şüphelenmeye başladı ve kocasına dokundu, teni buz gibiydi. Onu dürtmeye ve uyandırmaya çalıştı ama tepki yoktu. Ashara nihayetinde kocasının yüzünü gördü. Burnundan kanlar akmaktaydı. Bu manzara karşısında Ashara çığlık attı. Koridora çıktı onu Kral Muhafızı Alastair Silverthrone karşıladı, Alastair Kral’ının durumunu görünce onun ölmüş olduğunu anladı…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Derhal çanlar çalındı. Bütün saray halkı top yekun uyanmıştı. Prenses Helana onun eşi Prens Berrick, Kral Muhafızları, Yüce Üstat Ludwig, Hazine Başı Altaiir ve tabii ki Lord Solomon da oradaydı. Herkes Kral’ın odasındaydı. Yüce Üstat Ludwig teşhisi koydu ve Kral’ın zehirlendiğini söyledi. Ashara büyük bir üzüntü yaşamaktaydı ağlıyordu. Fakat onun üzerine çok öfkeli birisi yaklaşmıştı…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7637/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)">Helena Dragonshade: </span></strong>Seni Dorne fahişesi! Babamı zehirledin öyle değil mi? Muhafızlar bu haini tutuklayın!</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Herkes olana bitene anlam vermeye çalışırken artık Kraliçe olan Helena’nın emri üzerine kral muhafızlarından Alastair Silverthorne ve Liam Goldspire, dul kraliçe olan Ashara Suncrest’i yakaladılar. Ashara’nın Dornelu muhafızları bunun üzerine karşı çıkınca şehir muhafızları ile Dornelu muhafızlar arasında çatışma çıkmıştı. Şehir muhafızları sayıca fazla olduğu için Dorne muhafızları oracıkta infaz edilmişti.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Artık Kral olan Berrick bu durumu durdurmak istedi en çok da şu an babasına ihtiyacı vardı ama babası uzakta Lannisport’taydı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Alastair ise sorgusuz bir şekilde emri yerine getirmişti ama yapmış olduğu şey ile ilgili şüpheleri vardı. Liam Goldspire’ın da içine sinmeyen bir durum söz konusuydu ama emir demiri keserdi. Artık Helena Kraliçe olmuştu ve onun sözünü dinlemesi gerektiği kanaatine vardı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Ashara Suncrest ise Kral Arthur ile mutlu bir ömür geçirmek ve onun varislerini dünyaya getirme hayalleri kurarken şimdi karanlık bir zindanda yargılanmayı bekliyordu…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(250, 197, 28)"><span style="font-size: 26px">BÖLÜM SONU…</span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Styles Clash, post: 256592, member: 102"] [CENTER][B][SIZE=7][COLOR=rgb(250, 197, 28)]8. Bölüm “Küçük Konsey”[/COLOR][/SIZE][/B] [MEDIA=youtube]s7L2PVdrb_8[/MEDIA] [/CENTER] [CENTER][IMG width="450px"]https://www.denofgeek.com/wp-content/uploads/2022/08/House-of-the-Dragon-Small-Council.jpg?fit=1920%2C1080[/IMG] Kuzey’de yaşanan karışıklık sebebiyle Küçük Konsey’in derhal toplanması kararlaştırıldı. Ayrıca konseyin gündeminde sadece Kuzey değil Dirftmark’ta korkutucu ayinler düzenleyen Lord Baelon Lyriandor ve Essos’ta yaşanan çok önemli bir hadise de vardı. Suncrestler ise Kızıl Kale’yi ve Kral’ın Şehri’ni terk edip Dorne’a gitmişlerdi… Konsey’de Kral Arthur onun varisi Helena Dragonshade, onun eşi Berrick Goldspire, Kral Eli Marko Goldspire, Kral Muhafızı Lord Kumandanı Ser Jonathan Wolfguard, Muhbir Başı Solomon, Hazine Başı Altaiir Shadowmoor ve Yüce Üstat Ludwig de bulunuyordu. [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Yüce Üstat Ludwig: [/COLOR][/B]Driftmark’ta yaşananlar endişe verici. Lord Baelon korkarım ki akıl sağlığını kaybetmiş. Çünkü bu yaptıklarının akıllıca bir yanı olduğunu söyleyemem. Beni maruz görün ama bu düpedüz dinsizliktir. İnançlı kardeşlerimizi birer birer kızıl bir cadının lafı ile yakıyor. Durulması gerekir. Zira orada yanan ateş günün sonunda bizi de yakacaktır majesteleri. [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Kral Arthur Dragonshade: [/COLOR][/B]Lord Baelon kız kardeşimin oğlu. Kendisini bir Lyriandor’dan çok bir Dragonshade olarak görüyor. Ejderhalar’a kafayı takmış durumda. Aslında suç bende ona iyi bir dayılık yapamadım. Ailesini trajik bir şekilde kaybetti ve o çocuk benim himayemde büyümeliydi. Fakat onu tanırım buraya saldıracak cesarette değil. En azından ben sağ olduğum sürece… [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Lord Solomon:[/COLOR][/B] Ejderhalar demişken majesteleri. Essos’tan endişe verici haberler geldi. Qarth’ta Dreadfire Hanesi… [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Kral Arthur Dragonshade:[/COLOR][/B] Hane mi? Onlar bir piçler ordusu. Onların hepsi bir zelil ve zelil olmaya devam edecekler. [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Lord Solomon: [/COLOR][/B]Majesteleri ejderha kanı zelil ve soylu tanımaz. O kan damarlarda akar ve Dreadfire Hanesi şu an üç adet bebek ejderhaya sahipler. Ejderhalar olgunlaştığında ise ilk adresleri Westeros olacaktır… [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Kral Arthur Dragonshade: [/COLOR][/B]Unutmayın ki Lord Solomon ben de ve kızım Helena da birer ejderha kanı taşıyor. Ayrıca yeni evlendim ve günün sonunda ejderha kanına sahip erkek bir evlada da sahip olacağım. Dorne arkamızda. Fırtına Burnu arkamızda! Vadi Arkamızda! Casterly Kayası Arkamızda! Nehir Toprakları arkamızda! Menzil Toprakları arkamızda. İnanç arkamızda. Kuzey’deki iç karışıklığın da derhal çözülmesini istiyorum. Diyarı zor zamanlar bekliyor. Demir Doğumlular da rahat durmayacaktır. Onlara karşı da hazırlıklı olmak lazım. [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Jonathan Wolfguard:[/COLOR][/B] Ayrıca Sur’dan da haberler var majesteleri. Yabanıllar gittikçe örgütleşiyor ve Kolcu Birlikleri birer birer indiriyorlar. Çok kalabalıklar ve Kuzey çökerse diyar tamamen çökecektir. [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Kral Arthur Dragonshade:[/COLOR][/B] Kuzey Lordu Ziggy Wolfguard’dır. Bu kralın bizzat emridir. Tüm kuzey sancaklarına bu şekilde kuzgunlar gönderilsin istiyorum. [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Kral Eli Marko Goldspire:[/COLOR][/B] Majesteleri en son Ziggy Wolfguard kendisini suçlu olarak kabul etmiş ve Sur’a doğru yola çıkmış sanırım artık çok geç. [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Kral Arthur Dragonshade:[/COLOR][/B] Diyar tehlike altında ve bu tehlike ne doğan üç tane ejderha yavrusu ne de Demir Doğumlular ne de kuzeydeki yabanıllar. Bu tehlike çok büyük. Bunu anlamlandıramıyorum ancak efsanelerin gerçek olmasından korkuyorum. Umuyorum ki kuru bir endişe olarak kalır fakat Fatih Eddward da buna benzer rüyalar görmüştü ve Valyria kıyametini yaşamıştı. Önlem almalıyız her ne olursa olsun. Sigurd kuzeyden gelecek tehlikeye karşı doğru adam değil ve taht oyunlarını sevmem. O taht Ziggy’e ait ve o buradan ayrıldığında bizzat ben emretmiştim. Bütün Kuzey’e ve Sur’a emrim doğrudan bildirilsin. Ziggy Wolfguard Kuzey’in mutlak koruyucusudur. Sur’daki önlemleri ise arttırın. Daha fazla asker olmalı. Bu esnada Marko Goldspire’a bir mektup gelmişti. Marko Goldspire mektubu okuduğunda dehşete kapıldı. [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Kral Eli Marko Goldspire:[/COLOR][/B] Majesteleri Lannisport’a Korsanlar tarafından saldırı olmuş. Liman maalesef ki korsanların eline geçmiş. [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)] Berrick Goldspire:[/COLOR][/B] Lordum kuzenim Kenneth Goldspire cesur bir şövalyedir ve eminim bu tehlikenin üstünden tek başına gelecektir… [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Kral Eli Marko Goldspire:[/COLOR][/B] İşgal edilen yer benim limanım, Kenneth’in değil! Oraya gidip bunu yapan korsanları en ağır şekilde cezalandırmak istiyorum. Kimse benim limanımı işgal edemez. O işgalcilere öyle bir ceza vereceğim ki korsanlar yüzlerce yıl bunu konuşup saldırmaya cesaret edemeyecekler. Majesteleri bunun için izninizi istirham ediyorum… Kral Arthur izni verdi ve Marko ise bunun için teşekkür etti. Ayrıca Kral Arthur, Marko’ya destek olması için 1000 asker de beraberinde gönderdi. Marko hemen yola çıktı… [IMG]https://i.hizliresim.com/hx2wb2a.png[/IMG] [IMG width="450px"]https://hips.hearstapps.com/hmg-prod/images/castle-black-1501268918.png[/IMG] Sur’da yeni gelenlerin yeminlerini edip tamamen bir Kara Karga olmasının vaktiydi. Nigel buraya gelirken kafasında büyük korku ve endişeler yaşamıştı ancak Üstat Sam Dragonshade’i tanımanın kendisi için büyük bir şans olduğunu fark etmişti. Ayrıca Brynden Ironcliff’in kendisine karşı her zaman korumacı ve dost canlısı olması da içini rahatlatmıştı. Brynden Ironcliff uzun boylu korkusuz bir savaşçı gibiydi. Sık sık Sur’un öte tarafına gider ve bilgi edinirdi. Hatta Lord Kumandan Reynold Snowwolf ve Üstat Sam Dragonshade’den sonra Sur’da en çok saygı duyulan kişi de oydu. Bir keresinde kara kardeşler Nigel ile alay etmek istediklerinde Brynden onların karşısına dikilmiş ve o günden sonra kimse Nigel ile dalga geçememişti. Nigel’ın ayrıca kanı Reynold Snowwolf’a da ısınmış olsa da Reynold her daim bir kuzeyli soğukluğuna sahiptir ve Lord Kumandan olması sebebiyle de bütün kardeşlere eşit mesafede davranması gerektiği düşüncesindeydi. Tüm bu düşüncelerin arasında Reynold Snowwolf, Nigel’ın yanına geldi ve “Artık yeminli bir kardeş olacaksın Nigel. Açık konuşmak gerekirse senden pek umudum yoktu ama Brynden ve Üstat Sam her zaman sende bir ışık gördüler. Gece Nöbeti’nin her kesimden kardeşe kapısı açıktır. Kış geliyor ve tehlike büyük.” dedi. Sözlerinin ardından Nigel’ın omzuna dokunup oradan ayrıldı. Nigel 7 İnancına sahip birisiydi ve inancı gereği ise Sept’te yemin etmesi gerekiyordu. Sözlere uzun zamandan beri çalışmıştı. [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7651/[/IMG] [I]“Gece çöker ve şimdi benim nöbetim başlar. Bu ölümüme kadar sona ermeyecek. Eş almayacağım, Toprağa sahip olmayacağım, hiçbir çocuğa baba olmayacağım. Taç giymeyeceğim ve ihtişamdan sakınacağım. Görevimle yaşayacak ve görevimle öleceğim. Ben karanlıktaki kılıcım. Ben duvardaki gözcüyüm. Ben soğuğa karşı yanan ateşim, şafağı getiren ışığım, uyuyanları uyandıran narayım, krallıktakileri koruyan kalkanım. Bu gece ve gelecek tüm gecelerde yaşamımı ve onurum Gece Gözcüleri’ne adıyorum.”[/I] Nigel Rockvale nihayetinde yeminini etmiş ve hayatını kutsal bir görev için adamış oldu… [IMG]https://i.hizliresim.com/hx2wb2a.png[/IMG] [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7653/[/IMG] Aliy Fire günlerce at sürdükten sonra Maidenpool’a varmıştı. Halan daha kafasında keşkeler mevcuttur. Giden kardeşleri için üzüntü duysa da o an yapılabilecek en doğru hareketin de bu olduğuna kanaat getirmişti. KAÇMAK… Aliy Fire kalıp Kuzeyliler ile savaştığı bir anı hayal ediyordu ama bunun da nihayetinde ölümü ile sonuçlanabileceğinin farkındaydı. Hayat devam ediyordu. Hayat her şeye rağmen yaşamaya değerdi. Fakat onun için Westeros’ta yaşamanın bir yolu pek yoktu ve Essos’a gitmesi gerekiyordu. Maidenpool’da onu Essos’a götürecek bir gemi bulması lazımdı. Limana gittiğinde ise Essos’a giden gemi aradı ancak bunu kimliğini ve gitme sebebini gizleyerek yaptı. Veya kendisi öyle düşünüyordu. Çünkü hafif gri-gümüş saçları ile aslında bir ejderha kanı taşıdığını belli ediyordu. Günlerden bir gün Braavos’a giden bir geminin bir mürettebatı onu gemilerine çağırdı. Aliy Fire şüphelense de gitmekten başka çaresinin olmadığını hissetti. Nihayetinde gemiye bindi. Gemi Maidenpool’dan Braavos’a doğru yol almaya başlamıştı… [IMG]https://i.hizliresim.com/hx2wb2a.png[/IMG] [IMG width="450px"]https://i.redd.it/6tuza9k19xg91.jpg[/IMG] Kızıl Kale’de gün doğmuştu. Kraliçe Ashara uykusundan uyanmıştı, eşi ve kralı Arthur ise yatağında halen daha uyumaktaydı. Normalde Arthur her zaman Ashara’dan önce kalkardı ve uyandığında Arthur çoktan uyanmış olurdu. Fakat bu sabah bir değişiklik vardı. Ashara en başta bunu Arthur’un son zamanlarda yorgun olmasına bağlamıştı. O yüzden rahatsız etmek istemedi. Üstünü giyindi, saçlarını taradı. Ancak dakikalar ilerledikçe Arthur’da bir tuhaflık olduğunu hissedebiliyordu. Çünkü uyandığı ilk andan beri Arthur yatağında hareketsiz bir şekilde uyumaktaydı. Ashara bu durumdan yavaş yavaş şüphelenmeye başladı ve kocasına dokundu, teni buz gibiydi. Onu dürtmeye ve uyandırmaya çalıştı ama tepki yoktu. Ashara nihayetinde kocasının yüzünü gördü. Burnundan kanlar akmaktaydı. Bu manzara karşısında Ashara çığlık attı. Koridora çıktı onu Kral Muhafızı Alastair Silverthrone karşıladı, Alastair Kral’ının durumunu görünce onun ölmüş olduğunu anladı… Derhal çanlar çalındı. Bütün saray halkı top yekun uyanmıştı. Prenses Helana onun eşi Prens Berrick, Kral Muhafızları, Yüce Üstat Ludwig, Hazine Başı Altaiir ve tabii ki Lord Solomon da oradaydı. Herkes Kral’ın odasındaydı. Yüce Üstat Ludwig teşhisi koydu ve Kral’ın zehirlendiğini söyledi. Ashara büyük bir üzüntü yaşamaktaydı ağlıyordu. Fakat onun üzerine çok öfkeli birisi yaklaşmıştı… [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7637/[/IMG] [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)]Helena Dragonshade: [/COLOR][/B]Seni Dorne fahişesi! Babamı zehirledin öyle değil mi? Muhafızlar bu haini tutuklayın! Herkes olana bitene anlam vermeye çalışırken artık Kraliçe olan Helena’nın emri üzerine kral muhafızlarından Alastair Silverthorne ve Liam Goldspire, dul kraliçe olan Ashara Suncrest’i yakaladılar. Ashara’nın Dornelu muhafızları bunun üzerine karşı çıkınca şehir muhafızları ile Dornelu muhafızlar arasında çatışma çıkmıştı. Şehir muhafızları sayıca fazla olduğu için Dorne muhafızları oracıkta infaz edilmişti. Artık Kral olan Berrick bu durumu durdurmak istedi en çok da şu an babasına ihtiyacı vardı ama babası uzakta Lannisport’taydı. Alastair ise sorgusuz bir şekilde emri yerine getirmişti ama yapmış olduğu şey ile ilgili şüpheleri vardı. Liam Goldspire’ın da içine sinmeyen bir durum söz konusuydu ama emir demiri keserdi. Artık Helena Kraliçe olmuştu ve onun sözünü dinlemesi gerektiği kanaatine vardı. Ashara Suncrest ise Kral Arthur ile mutlu bir ömür geçirmek ve onun varislerini dünyaya getirme hayalleri kurarken şimdi karanlık bir zindanda yargılanmayı bekliyordu… [B][COLOR=rgb(250, 197, 28)][SIZE=7]BÖLÜM SONU…[/SIZE][/COLOR][/B][/CENTER] [/QUOTE]
Yükleniyor…
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
Güreş Dışı
Serbest Kürsü
Role Play: RealmFall (SEZON FİNALİ)
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Neler yeni
Giriş yap
Kayıt ol
Ara
Anasayfa
Üst
Alt
Kolay Giriş Yapın:
Facebook
Spotify
Kullanıcı adı yada e-posta adresiniz
Şifre
Şifrenizi mi unuttunuz?
Beni hatırla
Giriş yap
Kayıtlı hesabınız yok mu?
Şimdi kayıt ol