Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Yeni profil mesajları
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Aylık Konu İstatistikleri
Şu anki ziyaretçiler
Yeni profil mesajları
Profil mesajlarında ara
Ayın En Çok Mesaj Atanları
RPG İstatistik
Rozetler
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Konuya cevap cer
Ana sayfa
Forumlar
Güreş Dışı
Serbest Kürsü
Role Play: RealmFall (SEZON FİNALİ)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Mesaj
<blockquote data-quote="Styles Clash" data-source="post: 249474" data-attributes="member: 102"><p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)"><span style="font-size: 26px">2. Bölüm “Sancaksız Kardeşler”</span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">[MEDIA=youtube]s7L2PVdrb_8[/MEDIA]</p> <p style="text-align: center"></p><p></p><p></p><p style="text-align: center">[SPOILER]</p> <p style="text-align: center"><img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7639/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />[/SPOILER]</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Gizemli Şövalye miğferini çıkarttığında oradaki herkes şoke olmuştu. Şoke olanların başında ise Kral Eli ve Casterly Kayası Lordu Marko Goldspire vardı. Çünkü miğferin altından çıkan bu genç şövalye onun en genç oğlu ve varisi olarak gördüğü Liam Goldspire’dan başkası değildir. Kral Arthur Dragonshade böylesine cesur ve erdemli bir gencin kral muhafızı olmasından onur duyacağını paylaştı ve böylesine yiğit bir evlat yetiştirdiği için bütün diyarın önünde Marko Goldspire’a minnettar olduğunu paylaştı. Marko’nun ise yüzü gülmüş olsa da içinde oğluna karşı derin bir kızgınlık vardı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7650/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> <img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7639/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Turnuvanın ardından Liam Goldspire, Alastair Silverthorne’un bulunduğu odanın tam önündeydi. Alastair Silverthorne Kral Muhafızları’nın doldurduğu günlüğe bir şeyler yazmakla meşguldü ve kapısının önünde duran altın saçlı ve cesur delikanlıyı görünce onu içeriye davet etti. Liam Goldspire tüm saygısı ile içeriye girdi. Alastair ona rahat olmasını temkinledi. Artık neredeyse silah arkadaşı olacaklardı. Liam’ın içinde büyük bir heyecan vardı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">Alastair Silverthorne:</span></strong> Yakında yeminli bir kardeşimiz olacaksın. Biliyorsun ki Kral Muhafızlığı diyarın en çok fedakarlık isteyen vazifelerinden birisidir genç adam. Bu ışıl ışıl parlayan zırhlarımız seni yanıltmasın. Kral Muhafızı yeminin başladığı gibi artık tüm haklarından vazgeçmiş olman lazım. Bunu göze alabilir misin?</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">Liam Goldspire: </span></strong>Çocukluğum tarihte büyük şövalyelerin kahramanlıklarını öğrenmekle geçti. Bu benim çocukluk hayalım lordum.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Alastair Silverthorne genç adamın gözlerinin içine baktığında ondan emin olabiliyordu ve ondan kuşku duymuyordu. O genç adamdan ziyade başka bir şeylere karşı endişe duyuyordu. Bu esnada odaya Marko Goldspire girdi. Alastair ve Liam tüm saygılarıyla ayağa kalkıp Kral Eli’ni selamladılar. Marko, Alastair’den müsaade istedi. Oğluyla yalnız başına konuşmak istiyordu. Alastair tüm saygınlığı ile odadan çıktı. Marko ise Alastair gider gitmez oğluna öfkeyle çıkıştı. Bu yapmış olduğu şeyi bir aptallık olarak görüyordu. Marko senelerini hayatını ailesi için adamış diyarda “Kudretli” Marko lakabını almıştı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7638/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">Marko Goldspire: </span></strong>Bu yapmış olduğun şey tamamen saçmalık! Abin Berrick bir gün kral olacak. Sen ise benden sonra Casterly Kayası’na hükmedeceksin. Bundan vazgeçemezsin. Ben senin için Kral’a durumu izah ederim. Sana şövalye unvanı veririz. Ancak kral muhafızı olamazsın.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">Liam Goldspire: </span></strong>Bu onursuzluk olur. Tüm diyarın önünde bu isteğimi söyledim. Artık Duvar’dan Dorne’a kadar herkes bunu biliyor baba. Bunu kesinlikle yapamam. Hem benim yerime kuzenim Kenneth var onu varis yapabilir…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">Marko Goldspire:</span></strong> Kendi öz oğlum varken neden yeğenimi seçmeliyim? Sen benim kanımsın. Aptallık etme. Yemin etmeden önce vazgeç. Casterly Kayası’na dön! Senin için diyarın en güzel kadını Ashara Suncrest’i düşünüyorum. Kardeşim Rebekah ile konuştum. Eğer bu saçmalığa son verirsen diyarın en iyi topraklarının koruyucu lordu olup diyarın en güzel kadını ile evleneceksin.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">Liam Goldspire:</span></strong> Ben kararımı verdim ba… lordum.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Liam lord babasını saygıyla selamlayıp odadan ayrıldı…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7643/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> <img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7644/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> <img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7642/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Ziggy Wolfguard ve William Wolfguard ise Kuzey’e kuzeyli bir avuç asker ile birlikte dönüş hazırlıkları yapmaktaydılar. Ziggy, William’a ağrısının olup olmadığını sordu. William ise bir şeyinin kalmadığını söyledi. İki kuzen arasındaki bağ kardeşlikten öteydi. Bu esnada Kral Arthur Dragonshade ve Kral Muhafızları Lord Kumandanı Jonathan Wolfguard ikilinin yanına geldiler. Ziggy ve William krallarını selamladı. Arthur ise onlara rahat olmalarını söyledi. Normalde bir kralın bir lordu bu şekilde uğurlaması çok alışıldık bir durum değil ancak Arthur Dragonshade protokollere takılmayan naif bir adamdı ve bu naifliği sayesinde diyarı 25 senedir huzur içerisinde yönetmektedir. Ayrıca Jonathan gibi bir kılıç ustasının yeğenlerini yakından tanımak onun için önemliydi. Kuzey’de ise işler biraz farklıydı. Normalde Ziggy Wolfguard’ın Kuzey Lordu olması gerekirken amcası Sigurd onun yerine vekaleten lordluk yapıyordu. Kral Arthur artık karşısında genç ve dinamik bir kuzeyli görüyordu. Onun için zamanının geldiğini düşünmekteydi. Artık dönüşte Ziggy Wolfguard’ın tam manasıyla bir kuzey lordu olduğunu duymak istediğini belirtti. Ziggy Wolfguard, kralın önünde diz çöküp “Emredersiniz Majesteleri” dedi.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Kral Arthur amca ve yeğenleri yalnız bırakmanın ince bir fikir olacağını düşünüp oradan ayrılmak istedi. Jonathan da onunla beraberinde gelmek istedi ancak Kral Arthur ona kalmasını ve yeğenleriyle vedalaşmasını tembihledi. Ser Jonathan Wolfguard “Emredersiniz Majesteleri” diyerek emri yerine getirdi. Kral oradan ayrıldığında amca ve yeğenleri birbirlerine sarıldılar. Ardından iki genç delikanlı yola koyuldu. Ser Jonathan iki delikanlıdan da gurur duymaktaydı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Ziggy Wolfguard ve kuzeni William Wolfguard, bir düzine kuzey askeri ile birlikte Kuzey’e doğru ilerlerken, gökyüzü kara bulutlarla kaplanmıştı. Rüzgar, yaklaşan tehlikenin habercisi gibiydi. Bir anda, bir ok sesi duyuldu ve askerlerden biri yere yığıldı. Ok, göğsüne saplanmıştı ve birkaç saniye içinde hayatını kaybetmişti.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Ziggy ve William, kılıçlarını hızla çekip etraflarına baktılar. Ağaçların gölgeleri arasında karanlık figürler belirmeye başladı. Sancaksız Kardeşler adı verilen bir çete, onları pusuya düşürmüştü. Çetenin sayısı oldukça fazlaydı ve acımasızca saldırıyorlardı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Kuzeyli askerler birer birer düşmanlarının saldırıları karşısında etkisiz hale geliyordu, ancak Sancaksız Kardeşler de kayıplar veriyordu. Ziggy ve William, ellerinden geldiğince askerlerini korumaya çalışıyorlardı. Her iki taraf da ciddi kayıplar veriyordu, savaşın şiddeti giderek artıyordu.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://profesyonelgures.net/attachments/7665/" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Savaşın en kızıştığı anlardan birinde, Sancaksız Kardeşler’den Jacob River, sinsice yaklaşıp William’a arkadan saldırdı. William, ani darbe karşısında yere yığıldı ve etkisiz hale geldi. Ziggy, kuzeninin düştüğünü görünce öfkeyle Jacob’a doğru yöneldi.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Tüm bu karmaşa içinde, bir süre sonra sadece Jacob River ve Ziggy Wolfguard kalmıştı. Ziggy, kılıcını sımsıkı kavrayarak Jacob’a doğru ilerledi. İkisi arasında zorlu bir düello başladı. Ziggy, becerisi ve azmi sayesinde kılıçta üstün geldi ve Jacob River’ı yere sermeyi başardı. Jacob, yere düşmeden önce kaçarak oradan uzaklaştı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">[SPOILER="Soundtrack"]</p> <p style="text-align: center">[MEDIA=youtube]spQljapBR7s[/MEDIA][/SPOILER]</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Savaş meydanı sessizleştiğinde, Ziggy kuzeni William’ın yanına doğru yürüdü. Dizlerinin üzerine çöktü ve büyük bir üzüntüyle kuzeninin yüzüne baktı.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">William Wolfguard: </span></strong>Bağışla beni. Yapamadım.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">Ziggy Wolfguard: </span></strong>Yorma kendini, iyi olacaksın…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">William Wolfguard:</span></strong> Lordum! Kuzey’e sahip çıkın. Kuzey’i gelen tehlikeye karşı koruyun. Bana söz verin lordum!</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">Ziggy Wolfguard: </span></strong>Şerefim ve onurum üzerine yemin ediyorum.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)">William Wolfguard: </span></strong>Hoşça kal Kuzey’in lordu! Hoşça kal.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEha46MF0Oi_zo1tXJBbxPWXXLZPSw3YXqRbZwUar0Fvj1Pc9x4Dei6FzBjrCnaGiX9tMJZz2gljWfSFxEsnDpjwgP8ehFbQkqoiQjh3Jl6mlXbmIm2pvnRylCq_w0t7aO1JRriqvSRHmxA/s1600/boromir_dying1.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="height: 300px" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">William artık sonsuzluğa yol almıştı. Geride ise kederli bir kuzen bıraktı. Ziggy onun cansız bedeninin başında hıçkıra hıçkıra ağladı…</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(226, 80, 65)"><span style="font-size: 26px">BÖLÜM SONU…</span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Styles Clash, post: 249474, member: 102"] [CENTER][B][COLOR=rgb(226, 80, 65)][SIZE=7]2. Bölüm “Sancaksız Kardeşler”[/SIZE][/COLOR][/B] [MEDIA=youtube]s7L2PVdrb_8[/MEDIA] [/CENTER] [CENTER][SPOILER] [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7639/[/IMG][/SPOILER] Gizemli Şövalye miğferini çıkarttığında oradaki herkes şoke olmuştu. Şoke olanların başında ise Kral Eli ve Casterly Kayası Lordu Marko Goldspire vardı. Çünkü miğferin altından çıkan bu genç şövalye onun en genç oğlu ve varisi olarak gördüğü Liam Goldspire’dan başkası değildir. Kral Arthur Dragonshade böylesine cesur ve erdemli bir gencin kral muhafızı olmasından onur duyacağını paylaştı ve böylesine yiğit bir evlat yetiştirdiği için bütün diyarın önünde Marko Goldspire’a minnettar olduğunu paylaştı. Marko’nun ise yüzü gülmüş olsa da içinde oğluna karşı derin bir kızgınlık vardı. [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7650/[/IMG] [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7639/[/IMG] Turnuvanın ardından Liam Goldspire, Alastair Silverthorne’un bulunduğu odanın tam önündeydi. Alastair Silverthorne Kral Muhafızları’nın doldurduğu günlüğe bir şeyler yazmakla meşguldü ve kapısının önünde duran altın saçlı ve cesur delikanlıyı görünce onu içeriye davet etti. Liam Goldspire tüm saygısı ile içeriye girdi. Alastair ona rahat olmasını temkinledi. Artık neredeyse silah arkadaşı olacaklardı. Liam’ın içinde büyük bir heyecan vardı. [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]Alastair Silverthorne:[/COLOR][/B] Yakında yeminli bir kardeşimiz olacaksın. Biliyorsun ki Kral Muhafızlığı diyarın en çok fedakarlık isteyen vazifelerinden birisidir genç adam. Bu ışıl ışıl parlayan zırhlarımız seni yanıltmasın. Kral Muhafızı yeminin başladığı gibi artık tüm haklarından vazgeçmiş olman lazım. Bunu göze alabilir misin? [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]Liam Goldspire: [/COLOR][/B]Çocukluğum tarihte büyük şövalyelerin kahramanlıklarını öğrenmekle geçti. Bu benim çocukluk hayalım lordum. Alastair Silverthorne genç adamın gözlerinin içine baktığında ondan emin olabiliyordu ve ondan kuşku duymuyordu. O genç adamdan ziyade başka bir şeylere karşı endişe duyuyordu. Bu esnada odaya Marko Goldspire girdi. Alastair ve Liam tüm saygılarıyla ayağa kalkıp Kral Eli’ni selamladılar. Marko, Alastair’den müsaade istedi. Oğluyla yalnız başına konuşmak istiyordu. Alastair tüm saygınlığı ile odadan çıktı. Marko ise Alastair gider gitmez oğluna öfkeyle çıkıştı. Bu yapmış olduğu şeyi bir aptallık olarak görüyordu. Marko senelerini hayatını ailesi için adamış diyarda “Kudretli” Marko lakabını almıştı. [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7638/[/IMG] [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]Marko Goldspire: [/COLOR][/B]Bu yapmış olduğun şey tamamen saçmalık! Abin Berrick bir gün kral olacak. Sen ise benden sonra Casterly Kayası’na hükmedeceksin. Bundan vazgeçemezsin. Ben senin için Kral’a durumu izah ederim. Sana şövalye unvanı veririz. Ancak kral muhafızı olamazsın. [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]Liam Goldspire: [/COLOR][/B]Bu onursuzluk olur. Tüm diyarın önünde bu isteğimi söyledim. Artık Duvar’dan Dorne’a kadar herkes bunu biliyor baba. Bunu kesinlikle yapamam. Hem benim yerime kuzenim Kenneth var onu varis yapabilir… [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]Marko Goldspire:[/COLOR][/B] Kendi öz oğlum varken neden yeğenimi seçmeliyim? Sen benim kanımsın. Aptallık etme. Yemin etmeden önce vazgeç. Casterly Kayası’na dön! Senin için diyarın en güzel kadını Ashara Suncrest’i düşünüyorum. Kardeşim Rebekah ile konuştum. Eğer bu saçmalığa son verirsen diyarın en iyi topraklarının koruyucu lordu olup diyarın en güzel kadını ile evleneceksin. [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]Liam Goldspire:[/COLOR][/B] Ben kararımı verdim ba… lordum. Liam lord babasını saygıyla selamlayıp odadan ayrıldı… [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7643/[/IMG] [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7644/[/IMG] [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7642/[/IMG] Ziggy Wolfguard ve William Wolfguard ise Kuzey’e kuzeyli bir avuç asker ile birlikte dönüş hazırlıkları yapmaktaydılar. Ziggy, William’a ağrısının olup olmadığını sordu. William ise bir şeyinin kalmadığını söyledi. İki kuzen arasındaki bağ kardeşlikten öteydi. Bu esnada Kral Arthur Dragonshade ve Kral Muhafızları Lord Kumandanı Jonathan Wolfguard ikilinin yanına geldiler. Ziggy ve William krallarını selamladı. Arthur ise onlara rahat olmalarını söyledi. Normalde bir kralın bir lordu bu şekilde uğurlaması çok alışıldık bir durum değil ancak Arthur Dragonshade protokollere takılmayan naif bir adamdı ve bu naifliği sayesinde diyarı 25 senedir huzur içerisinde yönetmektedir. Ayrıca Jonathan gibi bir kılıç ustasının yeğenlerini yakından tanımak onun için önemliydi. Kuzey’de ise işler biraz farklıydı. Normalde Ziggy Wolfguard’ın Kuzey Lordu olması gerekirken amcası Sigurd onun yerine vekaleten lordluk yapıyordu. Kral Arthur artık karşısında genç ve dinamik bir kuzeyli görüyordu. Onun için zamanının geldiğini düşünmekteydi. Artık dönüşte Ziggy Wolfguard’ın tam manasıyla bir kuzey lordu olduğunu duymak istediğini belirtti. Ziggy Wolfguard, kralın önünde diz çöküp “Emredersiniz Majesteleri” dedi. Kral Arthur amca ve yeğenleri yalnız bırakmanın ince bir fikir olacağını düşünüp oradan ayrılmak istedi. Jonathan da onunla beraberinde gelmek istedi ancak Kral Arthur ona kalmasını ve yeğenleriyle vedalaşmasını tembihledi. Ser Jonathan Wolfguard “Emredersiniz Majesteleri” diyerek emri yerine getirdi. Kral oradan ayrıldığında amca ve yeğenleri birbirlerine sarıldılar. Ardından iki genç delikanlı yola koyuldu. Ser Jonathan iki delikanlıdan da gurur duymaktaydı. Ziggy Wolfguard ve kuzeni William Wolfguard, bir düzine kuzey askeri ile birlikte Kuzey’e doğru ilerlerken, gökyüzü kara bulutlarla kaplanmıştı. Rüzgar, yaklaşan tehlikenin habercisi gibiydi. Bir anda, bir ok sesi duyuldu ve askerlerden biri yere yığıldı. Ok, göğsüne saplanmıştı ve birkaç saniye içinde hayatını kaybetmişti. Ziggy ve William, kılıçlarını hızla çekip etraflarına baktılar. Ağaçların gölgeleri arasında karanlık figürler belirmeye başladı. Sancaksız Kardeşler adı verilen bir çete, onları pusuya düşürmüştü. Çetenin sayısı oldukça fazlaydı ve acımasızca saldırıyorlardı. Kuzeyli askerler birer birer düşmanlarının saldırıları karşısında etkisiz hale geliyordu, ancak Sancaksız Kardeşler de kayıplar veriyordu. Ziggy ve William, ellerinden geldiğince askerlerini korumaya çalışıyorlardı. Her iki taraf da ciddi kayıplar veriyordu, savaşın şiddeti giderek artıyordu. [IMG]https://profesyonelgures.net/attachments/7665/[/IMG] Savaşın en kızıştığı anlardan birinde, Sancaksız Kardeşler’den Jacob River, sinsice yaklaşıp William’a arkadan saldırdı. William, ani darbe karşısında yere yığıldı ve etkisiz hale geldi. Ziggy, kuzeninin düştüğünü görünce öfkeyle Jacob’a doğru yöneldi. Tüm bu karmaşa içinde, bir süre sonra sadece Jacob River ve Ziggy Wolfguard kalmıştı. Ziggy, kılıcını sımsıkı kavrayarak Jacob’a doğru ilerledi. İkisi arasında zorlu bir düello başladı. Ziggy, becerisi ve azmi sayesinde kılıçta üstün geldi ve Jacob River’ı yere sermeyi başardı. Jacob, yere düşmeden önce kaçarak oradan uzaklaştı. [SPOILER="Soundtrack"] [MEDIA=youtube]spQljapBR7s[/MEDIA][/SPOILER] Savaş meydanı sessizleştiğinde, Ziggy kuzeni William’ın yanına doğru yürüdü. Dizlerinin üzerine çöktü ve büyük bir üzüntüyle kuzeninin yüzüne baktı. [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]William Wolfguard: [/COLOR][/B]Bağışla beni. Yapamadım. [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]Ziggy Wolfguard: [/COLOR][/B]Yorma kendini, iyi olacaksın… [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]William Wolfguard:[/COLOR][/B] Lordum! Kuzey’e sahip çıkın. Kuzey’i gelen tehlikeye karşı koruyun. Bana söz verin lordum! [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]Ziggy Wolfguard: [/COLOR][/B]Şerefim ve onurum üzerine yemin ediyorum. [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)]William Wolfguard: [/COLOR][/B]Hoşça kal Kuzey’in lordu! Hoşça kal. [IMG height="300px"]https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEha46MF0Oi_zo1tXJBbxPWXXLZPSw3YXqRbZwUar0Fvj1Pc9x4Dei6FzBjrCnaGiX9tMJZz2gljWfSFxEsnDpjwgP8ehFbQkqoiQjh3Jl6mlXbmIm2pvnRylCq_w0t7aO1JRriqvSRHmxA/s1600/boromir_dying1.jpg[/IMG] William artık sonsuzluğa yol almıştı. Geride ise kederli bir kuzen bıraktı. Ziggy onun cansız bedeninin başında hıçkıra hıçkıra ağladı… [B][COLOR=rgb(226, 80, 65)][SIZE=7]BÖLÜM SONU…[/SIZE][/COLOR][/B][/CENTER] [/QUOTE]
Yükleniyor…
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
Güreş Dışı
Serbest Kürsü
Role Play: RealmFall (SEZON FİNALİ)
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Neler yeni
Giriş yap
Kayıt ol
Ara
Anasayfa
Üst
Alt
Kolay Giriş Yapın:
Facebook
Spotify
Kullanıcı adı yada e-posta adresiniz
Şifre
Şifrenizi mi unuttunuz?
Beni hatırla
Giriş yap
Kayıtlı hesabınız yok mu?
Şimdi kayıt ol