RPG Michael Cole, Harikalar Diyarında


Ensiferum

eater.of.worlds
Katılım
4 Tem 2023
Konular
70
Mesajlar
4,068
Beğeni sayısı
906
PG Nakit
160
PGW logolu bir Vito'nun taşra yolunda ilerlediğini görüyoruz. Michael Cole, camdan kafasını çıkarmış dertli dertli sigara içerken şöför mahallindeki görevli elindeki telefondan bir koordinat tespit etmeye çalışıyormuş gibi görünüyor. Yazın başı olmasına rağmen sisli ve soğuk gibi görünen gri bir hava hakim. Araç ilerlerken bir anda yavaşlamaya başladığını ve sonunda durduğunu görüyoruz. Cole sigarasını atıp döndüğünde arabanın önünün büyük bir kütük tarafından kesilmiş olduğunu fark ediyoruz.

desvi87.png



"Yolunuzu mu kaybettiniz komşular?"

Yüzü tuhaf deformasyonlarla dolu ve oduncu gömlekli bir adam arabaya yaklaşıyor ve şoföre bakıyor. Michael Cole kavga etmeye hazırlanan şoförün omzuna dokunuyor ve adama bir kağıt uzatıyor. Adam kağıda şöyle bir baktıktan sonra ağzına atıp çiğnemeye başlıyor. Muhattaplarının pek de mürekkep yutmuş tipler olmadığını gören Cole söze giriyor.

Michael Cole: Wyatt Ailesinin çiftliğini arıyoruz.

?: Biliyorum. Ben de karşılama timiyim. Biz buralarda gizliliğe önem veririz komşu. Şu ip işini halledelim, sizi O'na götüreyim.


Adamlar gözbağı uzatıyor, Cole tereddütle baktıktan sonra çalışanıyla beraber gözlerini bağlıyorlar. Adamlar, kollarından tuttukları Cole'u ve şoförü sürükleyerek götürürken kameralar bir süreliğine kapanıyor.

Cole gözbandı çıkarıldığında büyükçe bir alanla karşılaşıyor.


b0j7b3d.png


Cole götürülürken Erick Rowan'ın bir yeri kazdığını görüyor.

hucrggl.png


Rowan toprağı eşelemeye devam ederken Cole içeri götürülüyor ve yavaşça merdivenlerden çıktıktan sonra masa lambalarıyla aydınlatılmış, küflü görünen bir odada koltuğa oturtuluyor. Cole beklemeye başlar ve kameraman ortamın gerginliğinden titremeye devam ederken, kapı açılıyor ve Bray Wyatt içeri giriyor. Cole ellerini kavuşturmuş beklerken Wyatt karşısındaki koltuğa oturuyor ve Cole'a bakıyor.

Bray Wyatt:
Nasılsın Michael? Umarım arkadaşlarımız, sana güney misafirperverliğini sergilemeyi başarmıştır. Genelde senin gibi tipleri pek sevmezler, ama merak etme. Ben bir şey demediğim sürece ısırmıyorlar.


Wyatt pis pis sırıtırken Cole tedirgin şekilde etrafı süzdükten sonra lafa giriyor.

Michael Cole:
Bray.. öncelikle bu röportaj imkanını bana verdiğin için teşekkür ediyorum. Biliyorsun ki, PGW'ye geliş sürecinle ilgili pek çok soru işareti oldu. NOW'dan sonra PGW serüvenine başlamanı nasıl yorumluyorsun, sence NOW'dan geldiğin için sana karşı bir ön yargı olabilir mi?


Bray Wyatt:

NOW ya da PGW. Ne fark eder, öyle değil mi? Bugün buraya küçük bir PGW minibüsüyle geldiğini duydum. Yarın, üzerinde çalışan insanlar bunun PGw değil BGW ismini alması gerektiğini düşünürse bindiğin minibüs de, üzerine giydiğin şu takım elbisenin rengi de değişecek. Başka bir düzen gelecek, başka bir anlayış ve başka bir isimle beraber. Her şey bu kadar değişebilirken, neden PGW ve NOW gibi kalıplara sıkışmak istiyorsun evlat? NOW dediğin yer, Bray Wyatt'ın tekrardan zehrini salabilmesi için bir ön adımdan ibaretti. Ve biz NOW dediğimiz yerin altını üstüne getirdikten sonra, birer gaspçı gibi unvanlardan edildik. Ama bunun bir önemi yok.. Arenalar değişse de savaş sanatı hiç değişmez. Ve ben diyorum ki: Yumruğumu indirip dağıtabildiğim sürece hangi masada olduğumuz önemli değil. Ve şimdi buradayız, seninle bu muhteşem röportajı gerçekleştiriyoruz. Yarın ne olacağını kimse garanti edemezken, kurumsal konular konuşmanın alemi yok Michael. Burada dost meclisindeyiz, anladın mı?


Wyatt kahkaha atarak sandalyesinde sallanırken Cole hiç bir şey anlamamış şekilde ona bakıyor. Tereddütlü görünse de cesaret edip soruyor:

Michael Cole:
NOW Trios unvanlarınız elinizden alındıktan ve çöpe atıldıktan sonra ne hissettin?

Bray Wyatt:
Söylediklerimden hiç bir şey anlamıyorsun öyle değil mi? O unvanları nasıl teslim ettiğimizi gördün mü Michael? Uslu uslu teslim olmadık, senin arka alanda selamlaştığın, belki de ahbabın olan üç tane adamı neredeyse sakat bırakarak unvanları üzerimizden çıkardık. Şimdi ise... "geçici" olarak Televizyon şampiyonununum. Ben NOW ya da PGW adamı değilim. Ben acının, kaosun ve sakat bırakmanın adamıyım. Benim karşıma çıkan herkes tarih oldu. Vincent kimsenin bulamadığı yerlere kaçtı. Goldust'la işim bittiğinden beri nerede olduğu bilinmiyor. Bir tek ben biliyorum. (Wyatt sırıtıyor) Ve Wrestlemania'dan sonra, Joe Gacy isimli genç de sırra kadem basanlar kulübünde yerini alacak. O gün geldiği zaman, Wyatt Ailesi'nin köklerinin; kemerlerle dolu bir çöp kutusundan çok daha derine indiğini anlayacaksın güzel çocuğum.

Michael Cole:
Gacy'den bahsetmişken: Wrestlemania yaklaşıyor. Senin, Joe Gacy ile karşı karşıya geleceğin öngörülüyor. Bu maçla ilgili ne düşünüyorsun?


o5tvph1.png


Bray Wyatt:
Goldust ve Gacy'e ilk saldırdığımızda söylediklerimin arkasındayım: Burada bir sanat icra edilecekse bu Bray Wyatt'ın ellerinden gelmeli. Gacy dediğin, genç bir delikanlı. Goldust'la beraber her şeyin bir anlamı olduğuna inandı ve şimdi ne yapıyor? Kişisel depresyonlarını anlattığı ucube sahneleri oynuyor. O, sadece bir kukla. Ve ben Wrestlemania'da ipin ucunu görmek ve kukla ustasını aşağı çekmek istiyorum. Bu diyarlara pek çok Vincent'ler ve Gacy'ler geldi; hepsi teker teker yenilerek ve uluyarak meydanı terk etti. Ama Bray Wyatt hala at koşturmaya devam ediyor. Çünkü onlarla bizim aramızdaki fark, biz gözünle ne gördüysen oyuz. Benim yüreklere korku salmak için elektrikli testerelerle gösteri yapmaya ihtiyacım yok. Özellikle de geldiğimiz noktayı düşünürsen: Bir film çekeceğiz dedik ve Goldust'la beraber ilk yarı kapandı. Şimdi, ikinci yarı başlıyor. Wrestlemania'da, akbabalar Londra'ya uçacak ve Wyatt Ailesi, Joe Gacy'e aradığı mutlu sonu verecek. Televizyon şampiyonluğunu ondan söküp aldıktan sonra küçük Joe'ya bir iyilik yapacağım: Onu pek sevdiği dostuyla buluşturacağım. Orada bir "maç" olmayacak evlat, orada bir kıyım olacak. Gacy'i tezgaha yatıracak ve parçalara ayıracağız.


Cole ter içinde kalıyor, alnını mendille sildikten sonra tekrar söze giriyor.

Michael Cole:
PAYBACK 37'de Joe Gacy ile sonunda karşı karşıya geldiniz.. ve pek beklediğin gibi bir sonuç olmadı. Bazıları seni kaçtığın için eleştiriyor. Bunun hakkında ne düşünüyorsun?

Bray Wyatt:
O gece olanlar... bana doğru hissettirmedi. Görüyorsun ya evlat, ben hasmımın omzunu 3 saniye yerde tutma peşinde değilim. Ben, düşmanlarımın ideolojilerini parçalamak, onları tam anlamıyla bitirmek isterim. Onları tuşlamak ve hayatlarına olduğu gibi devam etme fırsatı vermek benim tarzım değil. PAYBACK'te, Gacy ile yaptığımız ufak valste gözlerine baktığımda duyguyu gördüm: Delikanlı bunu sadece bir müsabaka olarak görüyor. Benden kaçmak ve sıyrılmak istiyor.. çünkü biliyor ki yapmaya çalıştığı şeylerin hepsi çoktan benim tarafımdam yapıldı ve şimdi adım atarken bile benim daha iyisini atıp atmadığımı düşünerek yaşıyor. Bu çocuğu kurtarmak istiyorum Michael. NOW'a ilk geldiğimiz zaman, Vincent ve arkadaşlarıyla karşı karşıya geldiğimiz anları hatırla. Ve sonrasında olanları... Vincent'i sadece yenmekle yetinmedim, onu bütün ideolojisiyle beraber tarihin mezarlığına gömdüm. Ve Vincent yenilirken gözlerinde ne bakışı vardı biliyor musun evlat? Rahatlama. Bırakmanın ve yok olmanın rahatlaması. Onun işini bitirdiğimde gördü ki, bırakmak, kalıp mücadele etmekten her zaman daha kolay. Çünkü onu bitirmemle beraber artık benim gölgemde yaşamanın stresiyle mücadele etmesi gerekmiyordu. Şimdi ise sırada bu delikanlı var: PAYBACK'te bu işi bitirseydim, Joe Gacy davasının haklılığına inanır bir şekilde yenilecekti. Ama Wrestlemania'da öyle bir ortam hazırlayacağım ki: Ringe gelirken dahi şunun bilincinde olacak, Bray Wyatt onu yenmeye ya da kemerini almaya değil; inandığı her şeyle beraber onu tarihin çöplüğüne gömmek için burada. Ve işim bitip küçük Joe'dan geriye hiç bir şey kalmadığında, onu arkadaşıyla buluşturacağım. Benimle gel Michael. Sana biraz.. sanat eseri göstereyim.


Wyatt kahkaha atarken Cole tedirgin ve tereddütlü adımlarla peşinden gidiyor. Bray ıslık çalarak kapıdan çıktığında bütün güneşin gitmiş ve yağmurun başlamış olduğunu görüyoruz. Cole ve Wyatt beraber ilerliyorlar ve Wyatt onu daha önce görmüş olduğumuz alçak kapılı bir yapının içine sokuyor. Ortadaki yatağa yaklaşan kameralarımızın fark ettiği görüntüyle Cole şaşkınlıkla Bray'e bakıyor. Wyatt kahkahalar atarken Goldust'ın altın desenli eldivenlerinden birinin kelepçenin içinde kalmış olduğunu görüyoruz. Cole titreyerek ona bakarken Bray elini onun omzuna koyuyor.

Bray Wyatt:
Lafayette'e hoş geldin Michael.. Şimdi git ve hepsine söyle: Güney, Wrestlemania'da onun olanı almak için geliyor.


Kameralar ani bir sesle kapanıyor ve her şey karanlığa bürünüyor.
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: