RPG No Way Out 2024 Media Scrum w/ PGW Champion

No Way Out şovu sona erdikten bir süre sonra basının toplandığı alana gelen CM Punk'ı görüyoruz. Punk belindeki PGW kemerini masaya yerleştirdikten sonra kendisine ayrılan koltuğa oturuyor. Sol tarafında The Rock'ın oturması gereken yönetici koltuğunun ise boş olduğu gözlerden kaçmıyor.



CM Punk: Tüm bu olanlar komik geliyor... (etrafı gösteriyor) Bunun an itibariyle basın toplantısı olup olmadığından bile emin değilim. Hiç sol tarafımdaki koltuğun boş olduğu bir durumda basının karşısına çıkmamıştım ama PGW için diyip durdukları şey de bu değil mi? Tek ve benzersiz olması. Yine bu çatı altında eşi benzeri olmayan bir ilke imza atıyoruz. O yüzden en iyisi anın tadını çıkaralım, zaten en son burada otururken yanımda birisi olduğunda işler hiç de iyiye gitmemişti.

Punk gülüyor.

CM Punk: Soruları alabilirim. Fakat bunu ne kadar seri yaparsak benim için o kadar iyi olur çünkü buradan çıkar çıkmaz selamlamam gereken bir ordu insan var.

Punk masadaki suyunun kapağını açarken en önde oturan gazeteci mikrofonu eline alan ilk kişi oluyor.



Mr. Wellsinker: Punk öncelikle tebrik ederim. Aylar süren bir maceranın sonunda, son nefesine kadar savaştığın şirketin ana kemer şampiyonusun. Bu sana ne hissettiriyor?

CM Punk: Huzurlu. Huzurlu hissettiriyor. Bu kelimenin benim gibi bir adamın ağzından çıkıyor olması ne kadar garip dursa da işin özü biraz farklı. Hayatının neredeyse tamamında içindeki huzursuzluğu bastırmak için çabalayan ve her seferinde kendini en başa dönmüş şekilde bulan bendeniz için aslında çok uzak bir kelimeydi huzur... Fakat ömrünüz çabalamayla geçince ve en nihayetinde istediğinizi alınca geriye kalan tek şey huzur oluyor. Winnipeg'e girdiğimde içimde tuttuğum tüm o nefreti uzun bir süreliğine yolcu edeceğimin farkındaydım. Öyle de oldu. Savaşımı kazandım. Bu yüzden huzurluyum, umutluyum. İçimde uzun zamandır barındırdığım bu kinin filizlenip (kemerini gösteriyor) altına dönüşmesi sadece yüzüme büyük bir gülümseme konduruyor.

Punk cümlesini tamamlar tamamlamaz yanlarda oturan Meksikalı bir gazeteci elini kaldırıyor. Kamera soru sormaya hazırlanan bu adamın tişörtüne yaklaştığında tişörtün Alberto "El Patron" Del Rio için çıkarılan x3 temalı bir tişört olduğunu görüyoruz. Bu durum Punk'ın gülmemek için zor durmasına neden oluyor ama ciddiyetini bozmamayı başararak onun sorusunu dinliyor.



Alperio Soylopez: Benim sorum kısa ve net olacak. Güreş izleyicisi PGW'dan nefret eden ve an itibariyle şirketin şampiyonluğuna çöken CM Punk’dan korkmalı mı?

CM Punk: Yeni şampiyondan korkmak... Belki tişörtündeki adam bu kemeri bir şans eseri kazansaydı bunun yaşanmasından gurur duyabilirdi ama ben öyle birisi değilim. Bana bakan o korku dolu gözleri görmüyor değilim fakat bundan bir çeşit haz almıyorum. Çünkü korkması gerekenler onlar değil, korkması gerekenler bu şirketin en tepesinde oturanlar. Kendini buranın sözcüsü, prensi (muzip bir şekilde gülümsüyor) sananlar. PGW şampiyonu olduğum andan itibaren korkuyla anılmak ilk önceliğim değil. Ben daha fazlası ile ilgileniyorum. İnsanların yıllar sonra PGW şampiyonluğuna baktıklarında ve ismimi gördüklerinde "her şeyi değiştiren adam oymuş" demelerini istiyorum. Çünkü ben bir çeşit James Buchanan değilim. Buchanan, tarih meraklısı olmayanlarınız için, güç elinde olduğu zaman bile eşi benzeri görülmemiş bir pasifliğin ve kararsızlığın adamıydı. Bunun sonucu olarak da daha koltuğundan ayrılamadan ülkeyi bulduğundan daha kötü bir duruma getirdi. Tüm bu eylemsizliği ve gerçeklerle yüzleşme korkusu ülkemizin en karanlık zamanlarından birine yol açtı. Bu biraz (eliyle soruyu soran kişinin tişörtünü gösteriyor) tanıdık geliyor mu?

Suyunu yudumluyor.

CM Punk: Ama ben Buchanan değilim. İnsanlara yapay bir korku aşılamak, rekabetten kaçınmak veya bu unvanla gelen zorluklardan uzak durmak için bu kemeri kazanmadım. Ben nefret ettiğim bu yere, PGW'ya, gerçek bir şampiyonun nasıl olması gerektiğini öğretmek için bunu başardım. Kısacası bazıları gibi Buchanan'ın Meksikalı reenkarnasyonu olmak için değil, bu şirketin Lincoln'ü olmak için buradayım. Burayı tımar etmek için, geçmişte sahip olduğu tüm o yanlış bakış açılarını unutturmak için.

Punk uzaklardaki birisinin soru sormak için hazırlandığını görüyor ve bakışlarını ona çeviriyor.



Suleiman Jelali: Sorumu sormadan önce sana teşekkür etmek istiyorum. PGW yönetimi bugün yanında olmamasına rağmen buraya geldin. Bu en azından benim gibi düşünenler için çok şey ifade ediyor. Sorum, Wrestlemania: London'da PGW Championship cephesinde bizi neyin beklediği hakkında olacak. CM Punk, Londra'da karşısında kimi görmek istiyor?

CM Punk: Üzülerek söylüyorum ki bu soruya net bir cevabım olmayacak Bay Jelali. Çünkü bin defa dediğim gibi, bu şirket içinde çok büyük potansiyele sahip güreşçileri barındırıyor. Fakat neredeyse tümü yanlış politikalar yüzünden kısa bir sürenin ardından birbirinin ucuz kopyası olan ürünlere dönüşüyorlar. Benim öncelikli amacım, bu döngüyü kırmak olacak. İnsanların Prestige Grand Wrestling'in bu ahmak bakış açısından çıkmasını sağlayacağım. Tıpkı NOW'da yaptığımı yapacağım, profesyonel güreşin ne demek olduğunu buradakilere hatırlatacağım. Bunu seve seve yapacağım. Belimde bir kemer olmadığı zaman sesim ne kadar yüksek çıkarsa çıksın bu dediklerim konuyla alakası olan şahısların kulağına ulaşmıyordu. Ama şimdi... İşler değişti. Masada duran bu şey sayesinde artık kulaklarına ulaşan tek ses benim sesim. Bu nedenle Londra'da karşımda görmek istediğim kişi kesinlikle bu işe en az benim kadar saygı duyan birisi olmalı. Ufukta böyle biri gözükmüyor ama güneşin batması için daha uzunca bir süremiz var değil mi?

Punk suyunu bitirdikten sonra saatine bakıyor.

CM Punk: Sanırım bu kadar yeterli. Burada olduğunuz için teşekkür ederim.

PGW kemerini alıp tekrardan kalabalığı selamlıyor. Ağır adımlarla çıkışa doğru ilerliyor ve kadrajdan çıkıyor.​