RPG Ben, Johnny Mayhem

Kameralar açıldığında bir masa görüyoruz. Ahşap bir masa, üzerinde bir masa lambası var. Lambanın ışığı ise bir kağıdı aydınlatıyor. Kameralar yavaşça o kağıda yaklaşıyor ve Mayhem'in ağzından o kağıtta yazanları dinlemeye başlıyoruz.



"Ben, Johnny Mayhem. Kimisine göre John Morrison. Sahne adım ne olursa olsun insanlar bana hep "hayal kırıklığı" dedi. Sanki bana dönük bütün namlular. Bütün Dünya'yı yüzüme vurdular sanki bu benim hatam gibi. Peki ya benden bağımsız gelişen her şey, onlarda mı benim suçumdu? Angel'in mafyacılık oynayıp şirketi altüst etmesi? Cornette'nin bir orospu çocuğu olması? Titus'un bir organ mafy- Bundan bahsetmemeliyim galiba. Peki ya en yakın arkadaşımın en büyük düşmanım olması? Ben değil kader oynadı. Uçurumdan aşağı sarkarken uzatmadı kader ellerini bana. Belki de doğru olandır düşmem, daha güçlü kalkmak için ayağa. Spot ışıkları vururken yüzüme ben bunlardan saklanmak istedim, huzurlu ve sessiz bir hayat çizdim kendime hayallerimde. Ama buradan uzaktayken kendimle savaşırken buldum kendimi, benim olmam gereken yer burası. 4 köşeli ringin içinde olmam gerek. Bana huzur veren şey bu. Hayatımın en mutlu ve en mutsuz anını burada yaşadım. Tag Team kemerlerini kazanıp şirketin en uzun saltanatını da yaptım, en yakın arkadaşım tarafından hastanelik de edildim. Benim hatam buydu, insanlara çok bağlanmak, onlara çok güvenmek. Gerçek şu ki bu işte güvene, sevgiye yer yok. Herkes kendi kıçını kurtarmanın peşinde, kimsenin kimseyi umursadığı yok. Bu yüzden artık bu şirketi günahlarından arındarmaktan veya insanlara yardımcı olmaktan vazgeçtim. Bir liste hazırlandım kendime, benden her şeyimi alan insanlardan oluşan. Son bir kurşunum kaldı ve bunu ıskalamayacağım. Ben, Johnny Mayhem. Geri döndüm."

Yazı bittikten sonra kameralar yavaş yavaş kararıyor.​