RPG Emeklilik Hayalleri


KALKTI!!!!

PG.com Kullanıcısı
Katılım
2 Tem 2023
Konular
49
Mesajlar
8,711
Beğeni sayısı
2,496
PG Nakit
1,155
RPG Karakteri
Val Venis
Favori Güreşçi
John Cena
Hoan-House-Cozy-Home-with-Gorgeous-Roof-Garden-1.jpg


Yaşamak için güzel bir gün. Güneş tam tepede, sıcak ama nemsiz... Baktıkça iç açan bir havuz ve yeşillik manzarasına çıktı, balkona. Shot bardağı, bir şişe içki ve bir düzine kağıtla dolu masaya oturdu. Bir süre öylece boş sayfaya baktı.

Keyifsizce karalamaya koyuldu.

Sayın Dwayne Dou-

Kağıdı buruşturup fırlattı. "Orospu evladına "sayın" diyecek halim yok."

Buruşturup fırlattı. Durdu, düşündü, içti.
Prestige Grand Wrestling'e,

Şirketinizde 3 Temmuz 2023 tarihinden bu güne kadar çalışmış bulunmaktayım. Söz konus-

"Ne zamandır sıkıcı bir Wall Street memuruyum?"

Düşündü, düşündü.

Prestige Grand Wrestling'e,

İstifa ediyorum.

Val Venis

"Fazla net."

Kalemi bıraktı, doldurdu ve içti. Bir süre uzaklara daldı. Evde durup boş boş oturmaktan duyduğu anlamsızlık hissini düşündü. Pek az insanın sahip olabileceği türden büyük bir evi vardı, hele ki tek yaşayan biri için. Hobi ve türevi şeyler yapmaya müsait genişçe bir bahçesi, havuzu, şezlongu, spor ve barbekü alanı... Fakat bu lüks, onu daralmış hissettiriyordu. Çok şeye sahipti ama mutlu olduğu zamanlarda sebebi bunlar değildi. Birer yancıydılar sadece, o kadar... Seyahatler, şovlar, programlar ve projelerden fırsat bulup tüm o süre zarfında gidip biraz kafa dinlemek için iple çektiği evine vardığında beklediği şeyler uyuyana kadardı. Sonrasıysa büyük bir boşluk. Koca yatakta duyduğu boşluk yerini, zahmet edip kalktığında koca odada öylece dikilmenin verdiği boşluğa bırakıyordu. Ve o da, kapıdan çıktığında bir başka odaya devrediyordu görevini. 3 televizyon, 2 küvet, 3 tuvalet, geniş ve boş koltuklar, yemek takımları ve shot bardakları... Ona hesap soruyorlardı artık: "Bizi neden aldın?" Belki de pılını pırtını toplayıp dünya turuna çıkmalıydı. Kıtaları merak ediyordu, ülkeleri. O, doğduğunda ebeler babasına "oğlunuz dünyaya geldi." demişti, "oğlunuz Amerika'ya geldi." değil. Daralıyordu. Dünya büyüktü. Çıkıp keşfetmeliydi. İmkanı da vardı ve öyle görünüyor ki, zamanı da... Tabii şu lanet şeyi yazmayı bitirebilirse.

Prestige Grand Wrestling'e,

3 Temmuz 2023 tarihinden itibaren ifa ettiğim görevimden, kontratımı tek taraflı fesih suretiyle istifa ediyorum.

Val Venis

Kalemi nazikçe bırakıp bir shot daha yuvarladı. Bir sanat eseri kaygısıyla, beğenmek için göz hizasına kaldırıp kontrol etti. Koca sayfada kısa yazılar. Ne israf ama! Kariyerinin muhtemel sonuna uygun düşecek cinsten.

???: İçinde bir şair olduğunu bilmiyordum!

Ağzı kulaklarında Mary, çitin arkasından sesleniyor. Bir süre önce Val'e komşu olmuş ve o gün bugündür bir fırsatını bulup laf atıyordu. Bu kadar yakın olmalarına rağmen, Mary Venis'in ilgisini çekmemişti. Bu yüzden ona yüz vermiyordu. Güzel değildi. Vasat veya vasat altıydı. Seksi de sayılmazdı. Çok zayıftı. Venis, onu becerirken kemiklerinin penisini sıkıştırdığını hayal etti... Ölü becermek gibi bir şey olurdu bunu yapmak.

Mary: Sahiden ne yazıyorsun?
Val Venis: Mirasımı.
Mary: Oh, umarım çocukların azdır da para bölünmez.
Val Venis: Birkaç yüz tane olduklarına eminim ama problem şu ki, hiçbirini tanımıyorum.

Mary gülerek karşılık verir. Birden telaşlı bir tavra girer.

Mary: Senden bir şey isteyebilir miyim?.. Bu akşam iş arkadaşlarım barbeküye gelecekler. Fakat havuzdaki tadilat işi uzadı ve bahçem pek de müsait değil. Bugün seninkini ödünç alabilir miyim?

***

Mary bahçeyle mutfak arasında gidip geliyordu. Venis ise bahçedeki bazı düzenlemelerle, masa, mangal alet edevatlarıyla meşguldü. Mary, mezeler için gidip geldiği esnada birbirlerine yardım ediyorlardı. Venis Mary'nin mezelerde kritik enstrümanları es geçtiğini iddia ediyor ve tartışma çıkarıyordu. Mary'nin yardımcı yemeklerinden birine ekleme yapmak için Venis'in mutfağına girdiler. Venis, tabağa kendi yorumunu katarken aynı zamanda Mary'e ders veriyordu. Başını kaldırdığında onun balkondaki masaya yöneldiğini görünce hemen koşup onu önünden aldı. Mary'se ona gülmekle yetindi. Kağıdı çoktan unuttuğunu, bir şeyler almak için evine geçeceğini söyledi. Eğlenmekten ziyade Val'ın tavırlarından şüphelenmiş gibi görünüyordu. Kadın evine yönelince, Val kağıdı sakladı.

***

Geceyarısına yaklaşıyordu. Val için bile harika bir yemek olmuş, beklediğinden çok eğlenmişti. Komşular teker teker yolcu edildi. Sofra toplandı. Venis 4 saat önce varlığından bile bihaber olduğu sıkı ahbabını uğurlamanın ardından evine döndüğünde içeriden sesler geliyordu. Mary, bulaşıkları yıkıyordu.

Val Venis: Tanrı aşkına, git evine yat.
Mary: Olur mu canım? O kadar ağırladın misafirlerimi.
Val Venis: Ciddiyim. Bırak kalsın. Yeterince yorulduk. Yarın toparla-

Venis, durması için Mary'nin eline dokunduğunda sahiden de durdu. Fakat bir sessizlik oluştu. Birbirlerine baktılar. Mary yavaşça yaklaştı, Venis'in dudaklarına yapıştı. Birkaç litrelik alkolden sonra bile çekici görünmüyordu. Telaşsız ve tutkulu bir öpücüktü, kemiksiz.

Mary: Seni seviyorum.

Venis, onu kollarından tutarak uzaklaştırdı. Birkaç saniye öylece, suratlarından demin ne yaptıkları hakkında birbirlerini tarttılar.

Val Venis: Hayır, sorun değil. Sadece.. yoruldum Mary. Anlıyor musun? Dinlenelim.
Mary: Evet.

Mary hışımla evden çıkarken...

Val Venis: Mary!

Mary durup döndü.

Val Venis: Biz birlikte olamayız. Eğer böyle bir beklentin varsa...

Mary, lafını bitirmesini beklemeden evden çıktı.


Sessizlik...

Sessizlik...


Sessizlik...

Venis ellerini başının üstüne koyup tavana baktı. Nefes nefeseydi. Kalbi tekliyordu. Geniş odada ne yaptığını bilmeden öylece turladı. Birden... antredeki çekmeceyi açtı ve içindeki kağıdı aldı. Mutfağa vardığında onu çoktan 20 parçaya bölmüştü.
 
Son düzenleme:
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: