- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 52
- Mesajlar
- 1,846
- Beğeni sayısı
- 762
- PG Nakit
- 250
Esareti/Esaretim
Kameralar direk Joe Gacy'nin yüzüne açılıyor. Yüzünde mağrur bir gülümseme var.
"Yine aynısı oldu rahip. Aynı hatayı 3 kez yaparsan, o hata olmaktan çıkar değil mi?"
Kendi kıymetlerinin birer kıymet olduğundan şüpheye düşmüş bir yığın insan, kendilerine kıymetli diye sunulan bazı şeyleri elde etmenin telaşında. Bu yüzden Goldust'ı suçlayamazsın.
"Suçlamak? Hayır rahip. Goldy'i sevmiştim. Nathan'ı ve Charlie'yi sevdiğimden çok. Dostluklar edinmeyi hayata tevdi etmemek için çok çabaladım. Utanmayı bilen ve topluma entegre olamamış insanları dost edinmeye çalıştım çünkü dünyayı eleştirme ve değiştirme vizyonunda olan birinin, Joe Gacy'nin farklı ölçülere aşina olması lazımdı. Yeni ölçüler ve yeni yaşama yolları. Esareti ve özgürlüğün ne olduğu hakkında. Birilerine, bir şeylere ışık tutmak için..."
Kime? Neye?
Gacy duraksıyor ve gülümsemesi hafifçe düşüyor.
Doğrunun yarısı, yanlışın tamamıdır evladım. Çabalarını insanlara indirgersen vizyonunu daraltırsın. Yanlış yapmaktan, hatalarından korkmayan insanlara esaret altında demek ne kadar doğru? Hata yapmamak için kendini sürekli arka plana atan sen değil misin? Başkalarının hatalarına esaret bir adamın ışık tutmak hakkında vaaz vermesini kabul etmeyeceğim.
"Kaderimin kendi ellerimde olduğu varsayımına uygun davrandığım için özür dilerim."
Rahip bir süre Gacy'nin konuşmasını beklese de cevap gelmeyince devam ediyor.
Kayıp anahtarı yanlış yerde arayan adamın hikayesini duydun mu?
Yitirdiğin şeyleri bildiğin ve alışık olduğun esareti aramanın.
Gecenin bir yarısı, sokak lambasının ışığı altında adam yerde bir şeyler ararken bunu gören polis adama ne yaptığını sorar. "Anahtarlarımı arıyorum" der. Polis de ona eşlik eder ve beraberce yerde anahtarları aramaya koyulurlar. Bir süre sonra polis adama yılgın bir şekilde, "anahtarlarınızı burada kaybettiğinizden emin misiniz?" diye sorar. "Hayır, aslında şu arka tarafta kaybettim." der ve parmağıyla karanlık köşeyi işaret eder. Bunun üzerine polis "o zaman anahtarları neden burada arıyoruz?" diye sorar. Adamın cevabı şöyle olur:
"Çünkü ışığın olduğu tek yer burası."
Çarpık algılarının izin verdiği kadar özgür, ışık hüzmesinin ulaştığı en uç köşeye kadar esirsin evladım.
Gacy rahibin sözlerinden tatmin olmuşcasına üstüne laf söylemiyor. Kucağındaki sarı maskeyi kafasına geçirirken rahip devam ediyor.
Hayal kırıklığına uğramaktan gizli bir mutluluk duyduğun yüzüne yansıyor.
"Mutluyum, rahip. Teşekkür ederim."
Kameralar direk Joe Gacy'nin yüzüne açılıyor. Yüzünde mağrur bir gülümseme var.
"Yine aynısı oldu rahip. Aynı hatayı 3 kez yaparsan, o hata olmaktan çıkar değil mi?"
Kendi kıymetlerinin birer kıymet olduğundan şüpheye düşmüş bir yığın insan, kendilerine kıymetli diye sunulan bazı şeyleri elde etmenin telaşında. Bu yüzden Goldust'ı suçlayamazsın.
"Suçlamak? Hayır rahip. Goldy'i sevmiştim. Nathan'ı ve Charlie'yi sevdiğimden çok. Dostluklar edinmeyi hayata tevdi etmemek için çok çabaladım. Utanmayı bilen ve topluma entegre olamamış insanları dost edinmeye çalıştım çünkü dünyayı eleştirme ve değiştirme vizyonunda olan birinin, Joe Gacy'nin farklı ölçülere aşina olması lazımdı. Yeni ölçüler ve yeni yaşama yolları. Esareti ve özgürlüğün ne olduğu hakkında. Birilerine, bir şeylere ışık tutmak için..."
Kime? Neye?
Gacy duraksıyor ve gülümsemesi hafifçe düşüyor.
Doğrunun yarısı, yanlışın tamamıdır evladım. Çabalarını insanlara indirgersen vizyonunu daraltırsın. Yanlış yapmaktan, hatalarından korkmayan insanlara esaret altında demek ne kadar doğru? Hata yapmamak için kendini sürekli arka plana atan sen değil misin? Başkalarının hatalarına esaret bir adamın ışık tutmak hakkında vaaz vermesini kabul etmeyeceğim.
"Kaderimin kendi ellerimde olduğu varsayımına uygun davrandığım için özür dilerim."
Rahip bir süre Gacy'nin konuşmasını beklese de cevap gelmeyince devam ediyor.
Kayıp anahtarı yanlış yerde arayan adamın hikayesini duydun mu?
Yitirdiğin şeyleri bildiğin ve alışık olduğun esareti aramanın.
Gecenin bir yarısı, sokak lambasının ışığı altında adam yerde bir şeyler ararken bunu gören polis adama ne yaptığını sorar. "Anahtarlarımı arıyorum" der. Polis de ona eşlik eder ve beraberce yerde anahtarları aramaya koyulurlar. Bir süre sonra polis adama yılgın bir şekilde, "anahtarlarınızı burada kaybettiğinizden emin misiniz?" diye sorar. "Hayır, aslında şu arka tarafta kaybettim." der ve parmağıyla karanlık köşeyi işaret eder. Bunun üzerine polis "o zaman anahtarları neden burada arıyoruz?" diye sorar. Adamın cevabı şöyle olur:
"Çünkü ışığın olduğu tek yer burası."
Çarpık algılarının izin verdiği kadar özgür, ışık hüzmesinin ulaştığı en uç köşeye kadar esirsin evladım.
Gacy rahibin sözlerinden tatmin olmuşcasına üstüne laf söylemiyor. Kucağındaki sarı maskeyi kafasına geçirirken rahip devam ediyor.
Hayal kırıklığına uğramaktan gizli bir mutluluk duyduğun yüzüne yansıyor.
"Mutluyum, rahip. Teşekkür ederim."