- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 18
- Mesajlar
- 5,599
- Beğeni sayısı
- 1,487
- PG Nakit
- 440
- RPG Karakteri
- Bryan Danielson
- Favori Güreşçi
- Joe Hendry
09.05.2024
TRYP Hotel
Newark, New Jersey
TRYP Hotel
Newark, New Jersey
Kameralarımız, gece vakti bir otel odasında açılıyor. Tekli bir koltukta uyuya kalmış olan Bryan Danielson’ı görüyoruz. Kamera yakınlaştığında, Royal Rumble’daki sert maçın etkilerinin hala vücudunda olduğu anlaşılıyor. Kollarındaki çizikler ve yüzündeki morluklar gözümüze çarpıyor. Bir süre sonra çalan telefonla uyanıyor Bryan. Arayanın küçük kızı olduğunu anlıyoruz:
Bryan Danielson: Birdie, babacım! Tabii ki çok iyiyim. Uyuyordum sesim ondan farklı geliyordur. Ben de seni çok özledim babacım. Merak etme, New Jersey’den direkt olarak eve geleceğim. Yüzme kursuna birlikte gideceğiz, unuttuğumu sanma. Ben de seni seviyorum kızım, herkese iyi geceler dileklerimi ilet!
Bryan Danielson, telefonu kapatıyor ve yüzündeki aptal gülümseme ile biraz yere bakıyor. Ardından derin nefes verip yüzünü kameraya çeviriyor; konuşmaya başlıyor:
Bryan Danielson: Ne için savaştığınızı bildiğiniz zaman, sizi hiçbir şey yıkamaz sanıyorsunuz. Mağlubiyetler, sakatlıklar, hayal kırıklıkları bana işlemez diyorsunuz; sizi temin ederim ki işliyor. Bu sektörde, dayanaklılığı ve mücadeleciliği ile bilenen ben bile, bazen olan bitenden yılıyorum. Nihai amacımı gerçekleştirmek için savaşmayı sürdürecek gücü, beni destekleyen onca insana rağmen bulamadığım anlar yaşıyorum. İşte böyle anlarda gelen bir telefon, hayatınızı gerçek anlamda kurtarıyor. Yaşama sebeplerinizden birini, size yaşadığınızı hissettiren şeyi tekrardan fark ediyorsunuz. Bir aydınlanma yaşıyorsunuz. Ben, ne kadar şanslı bir insanım ki böyle bir şeye sahibim, diyorsunuz. Sevgi, herkesin ihtiyaç duyduğu ve uğruna savaşmayı en çok gerektirecek olan duygu. Bildiğiniz bu gerçeği hatırlamak, sizi ayakta tutan yegâne şey.
Bryan Danielson: Venis, bundan yoksun. Yoksun olduğu diğer her mühim şey gibi, bu da onun sonunu hazırlayan şeylerden biri olacak. Er ya da geç. Dürüstlükten uzak olan riyakâr yapısı, ona şu an başarılar kazandırıyor olabilir. Manipüle ettiği isimler, bu yolda onun önünü açıyor olabilir. Ancak bir yere kadar. Tıpkı Mayhem’de olduğu gibi. Tıpkı Bate’te olacağı gibi. Beni dinlerken kendi kendinize soruyorsunuz muhtemelen; bu adam kafayı mı yedi? “Daha geçen haftalarda Royal Rumble’da Bate, maça karışarak senin canına okudu. Venis’e böyle bağlı iken bunların gerçekleşeceğini düşünmen delilik”. Bütün bu serzenişlerinizi duyuyorum. İnanın bana, deli değilim. Süper zeki olmasam da her zaman olaylara gerçekçi yaklaşmaya çabalarım. Bate, PGW kariyerinin ilk bireysel başarısını kazandı. Daha da niceleri olacak, buna hiç şüphem yok. Çünkü potansiyeli ve yaptıkları ortada. Ancak güreş, şu an aklının sadece bir kenarında olan şey. Onun şu an tek ihtiyacı, hata da olsa, onu bir girdaba sürükleyecek de olsa sevgisinin peşinden koşmak. Venis, korkusunu asla kibrinin önüne koymaz. Bu sebeple yalnız kalma uğruna, kendisinin istemediği bir şeyi yapacak olan Bate’i sert bir şekilde uyaracaktır. Ona, bunun doğru olmadığını anlatmaya çalışacaktır. Fakat bu, güreşmekten biraz daha farklı ve karmaşık bir durum. Doğrusu ya da yanlışı yok. Yapılmış olanı veya yapılmamış olanı var. Ve yapılmış olan ne kadar acı verecek olsa da koca bir soru işaretinden yeğdir.
(Kamera, Bryan'a daha da yaklaşıyor.)
Bryan Danielson: Bu pencereden baktığımda ise, Venis’i s*ktir ediyorum; hep yaptığım gibi, direkt olarak sana sesleniyorum Tyler. Ne olursa olsun, hiçbir zaman vazgeçme. Hep peşinden git, hep savaş. Çünkü insanı ayakta tutan şey, sevgidir.
(Kameralar kapanır.)
Bryan Danielson: Birdie, babacım! Tabii ki çok iyiyim. Uyuyordum sesim ondan farklı geliyordur. Ben de seni çok özledim babacım. Merak etme, New Jersey’den direkt olarak eve geleceğim. Yüzme kursuna birlikte gideceğiz, unuttuğumu sanma. Ben de seni seviyorum kızım, herkese iyi geceler dileklerimi ilet!
Bryan Danielson, telefonu kapatıyor ve yüzündeki aptal gülümseme ile biraz yere bakıyor. Ardından derin nefes verip yüzünü kameraya çeviriyor; konuşmaya başlıyor:
Bryan Danielson: Ne için savaştığınızı bildiğiniz zaman, sizi hiçbir şey yıkamaz sanıyorsunuz. Mağlubiyetler, sakatlıklar, hayal kırıklıkları bana işlemez diyorsunuz; sizi temin ederim ki işliyor. Bu sektörde, dayanaklılığı ve mücadeleciliği ile bilenen ben bile, bazen olan bitenden yılıyorum. Nihai amacımı gerçekleştirmek için savaşmayı sürdürecek gücü, beni destekleyen onca insana rağmen bulamadığım anlar yaşıyorum. İşte böyle anlarda gelen bir telefon, hayatınızı gerçek anlamda kurtarıyor. Yaşama sebeplerinizden birini, size yaşadığınızı hissettiren şeyi tekrardan fark ediyorsunuz. Bir aydınlanma yaşıyorsunuz. Ben, ne kadar şanslı bir insanım ki böyle bir şeye sahibim, diyorsunuz. Sevgi, herkesin ihtiyaç duyduğu ve uğruna savaşmayı en çok gerektirecek olan duygu. Bildiğiniz bu gerçeği hatırlamak, sizi ayakta tutan yegâne şey.
Bryan Danielson: Venis, bundan yoksun. Yoksun olduğu diğer her mühim şey gibi, bu da onun sonunu hazırlayan şeylerden biri olacak. Er ya da geç. Dürüstlükten uzak olan riyakâr yapısı, ona şu an başarılar kazandırıyor olabilir. Manipüle ettiği isimler, bu yolda onun önünü açıyor olabilir. Ancak bir yere kadar. Tıpkı Mayhem’de olduğu gibi. Tıpkı Bate’te olacağı gibi. Beni dinlerken kendi kendinize soruyorsunuz muhtemelen; bu adam kafayı mı yedi? “Daha geçen haftalarda Royal Rumble’da Bate, maça karışarak senin canına okudu. Venis’e böyle bağlı iken bunların gerçekleşeceğini düşünmen delilik”. Bütün bu serzenişlerinizi duyuyorum. İnanın bana, deli değilim. Süper zeki olmasam da her zaman olaylara gerçekçi yaklaşmaya çabalarım. Bate, PGW kariyerinin ilk bireysel başarısını kazandı. Daha da niceleri olacak, buna hiç şüphem yok. Çünkü potansiyeli ve yaptıkları ortada. Ancak güreş, şu an aklının sadece bir kenarında olan şey. Onun şu an tek ihtiyacı, hata da olsa, onu bir girdaba sürükleyecek de olsa sevgisinin peşinden koşmak. Venis, korkusunu asla kibrinin önüne koymaz. Bu sebeple yalnız kalma uğruna, kendisinin istemediği bir şeyi yapacak olan Bate’i sert bir şekilde uyaracaktır. Ona, bunun doğru olmadığını anlatmaya çalışacaktır. Fakat bu, güreşmekten biraz daha farklı ve karmaşık bir durum. Doğrusu ya da yanlışı yok. Yapılmış olanı veya yapılmamış olanı var. Ve yapılmış olan ne kadar acı verecek olsa da koca bir soru işaretinden yeğdir.
(Kamera, Bryan'a daha da yaklaşıyor.)
Bryan Danielson: Bu pencereden baktığımda ise, Venis’i s*ktir ediyorum; hep yaptığım gibi, direkt olarak sana sesleniyorum Tyler. Ne olursa olsun, hiçbir zaman vazgeçme. Hep peşinden git, hep savaş. Çünkü insanı ayakta tutan şey, sevgidir.
(Kameralar kapanır.)
Son düzenleme: