- Katılım
- 3 Tem 2023
- Konular
- 10
- Mesajlar
- 366
- Beğeni sayısı
- 219
- PG Nakit
- 100
Los Angeles, CA
Royal Rumble'dan üç gün sonra
Kameralar, Rhodes ailesinin Los Angeles'ta belli dönemlerde kaldıkları evlerinde, birçoğumuza hayatı zehir eden standart iPhone alarm sesi ile açılıyor. Cody Rhodes da bu ses sayesinde uykusundan uyanıyor ve gözlerini Royal Rumble'dan beri bitmek bilmeyen kabus dolu günlerden bir yenisine daha açıyor.
Cody telefonunu kontrol ediyor ve telefonunda tek bir bildirim olduğunu görüyor. Yahoo Fantasy uygulaması, bitmek üzere olan NBA sezonu ile ilgili gereksiz bir bildirim yollamış.
Ne bir arama, ne de bir mesaj...
Evde Cody'den başka kimse yok ve Cody bunu çok iyi biliyor.
Cody, uğradığı saldırının etkilerini hala hissediyor. Zerre istemese de asla aksatmadığı sabah yürüyüşlerine devam etmek için elini kapağı açık olan dolabında gözüne çarpan eşofman takımına atıyor.
Ancak eşofman takımını eline alacak gücü bile hissedemiyor. Kafasını eğip iki yana sallayarak elini geri çekiyor. Hissettiği güçsüzlüğün mental bir güçsüzlük olduğu açıkça belli oluyor.
Dolabın kapağını kapatıyor. Kapattığı kapaktaki ayna ile yüzleşiyor. Yüzleşmek belki de doğru kelime değil. Aynada gördüğü şey onu o kadar rahatsız ediyor ki...
Gece yatarken o dolabın kapağını neden açık bıraktığını hatırlıyor. Sabah uyanıp yataktan kalktığında o aynaya yansıyan adamla yüzleşecek güce sahip değil.
Odanın diğer tarafına gidiyor ve perdeyi biraz aralıyor. Gökyüzüne bakıyor. Los Angeles bugün biraz bulutlu. Gri bulutları gören Cody, günün kasvetine katlanamıyor ve sanki evinin karanlığı bulutların karanlığından daha iyiymiş gibi, sanki içindeki karanlığı evindeki karanlık aydınlatacakmış gibi, perdeyi kapatıyor.
Yatak odasını kendine zindan eden Cody, bu odayı beyninin içindeki enkaz ile birlikte terk ederek mutfağın yolunu tutuyor. Buzdolabının kapağını açıyor ve yapacağı kahvaltıyı kurgulamaya başlıyor. Buzdolabıyla uzun bir süre bakışan Cody, kapağı uzun süre açık bıraktığı için öten alarm yüzünden irkiliyor.
Royal Rumble'dan beri her gün olduğu gibi yaptığı kahvaltının herhangi bir tadının olmayacağını biliyor. Kahvaltıyı atlamaya karar veriyor ve buzdolabını kapatıyor.
Telefonunu tekrar kontrol eden Cody, takvim uygulamasına kurduğu doktor randevusu hatırlatmasını görüyor. Belki de bu, kameraların çektiği her görüntünün aksine onun hayata bir nebze de olsa tutunduğunu gösteriyordur.
Cody yatak odasına geri dönüyor ve ağır hareketlerle, suratında yıkılmış bir ifadeyle takım elbisesini giyiyor. Uğradığı saldırının etkilerinin ne derecede olduğunu görmek için üç günde üçüncü kez farklı bir doktorla görüşmek üzere evini terk ediyor.
Cody yola koyulmadan önce posta kutusunu kontrol ediyor ve içinde bir zarf görüyor.
Zarfın üzerinde gönderen ve adres bilgilerinin yanı sıra "Sevgili Cody" yazıyor.
Cody elindeki zarfa donuk bir şekilde bakıyor. Sonrasında bu zarfı hiç açmadan çöp kutusuna atıyor ve orayı terk ediyor.
Kameralar, zarfın atıldığı çöp kutusuna yakın çekim yaparken ve izleyiciler çöp kutusunun ağzına kadar benzer zarflarla dolu olduğunu görmenin şaşkınlığını yaşarken yavaşça kapanıyor.
Royal Rumble'dan üç gün sonra
Kameralar, Rhodes ailesinin Los Angeles'ta belli dönemlerde kaldıkları evlerinde, birçoğumuza hayatı zehir eden standart iPhone alarm sesi ile açılıyor. Cody Rhodes da bu ses sayesinde uykusundan uyanıyor ve gözlerini Royal Rumble'dan beri bitmek bilmeyen kabus dolu günlerden bir yenisine daha açıyor.
Cody telefonunu kontrol ediyor ve telefonunda tek bir bildirim olduğunu görüyor. Yahoo Fantasy uygulaması, bitmek üzere olan NBA sezonu ile ilgili gereksiz bir bildirim yollamış.
Ne bir arama, ne de bir mesaj...
Evde Cody'den başka kimse yok ve Cody bunu çok iyi biliyor.
Cody, uğradığı saldırının etkilerini hala hissediyor. Zerre istemese de asla aksatmadığı sabah yürüyüşlerine devam etmek için elini kapağı açık olan dolabında gözüne çarpan eşofman takımına atıyor.
Ancak eşofman takımını eline alacak gücü bile hissedemiyor. Kafasını eğip iki yana sallayarak elini geri çekiyor. Hissettiği güçsüzlüğün mental bir güçsüzlük olduğu açıkça belli oluyor.
Dolabın kapağını kapatıyor. Kapattığı kapaktaki ayna ile yüzleşiyor. Yüzleşmek belki de doğru kelime değil. Aynada gördüğü şey onu o kadar rahatsız ediyor ki...
Gece yatarken o dolabın kapağını neden açık bıraktığını hatırlıyor. Sabah uyanıp yataktan kalktığında o aynaya yansıyan adamla yüzleşecek güce sahip değil.
Odanın diğer tarafına gidiyor ve perdeyi biraz aralıyor. Gökyüzüne bakıyor. Los Angeles bugün biraz bulutlu. Gri bulutları gören Cody, günün kasvetine katlanamıyor ve sanki evinin karanlığı bulutların karanlığından daha iyiymiş gibi, sanki içindeki karanlığı evindeki karanlık aydınlatacakmış gibi, perdeyi kapatıyor.
Yatak odasını kendine zindan eden Cody, bu odayı beyninin içindeki enkaz ile birlikte terk ederek mutfağın yolunu tutuyor. Buzdolabının kapağını açıyor ve yapacağı kahvaltıyı kurgulamaya başlıyor. Buzdolabıyla uzun bir süre bakışan Cody, kapağı uzun süre açık bıraktığı için öten alarm yüzünden irkiliyor.
Royal Rumble'dan beri her gün olduğu gibi yaptığı kahvaltının herhangi bir tadının olmayacağını biliyor. Kahvaltıyı atlamaya karar veriyor ve buzdolabını kapatıyor.
Telefonunu tekrar kontrol eden Cody, takvim uygulamasına kurduğu doktor randevusu hatırlatmasını görüyor. Belki de bu, kameraların çektiği her görüntünün aksine onun hayata bir nebze de olsa tutunduğunu gösteriyordur.
Cody yatak odasına geri dönüyor ve ağır hareketlerle, suratında yıkılmış bir ifadeyle takım elbisesini giyiyor. Uğradığı saldırının etkilerinin ne derecede olduğunu görmek için üç günde üçüncü kez farklı bir doktorla görüşmek üzere evini terk ediyor.
Cody yola koyulmadan önce posta kutusunu kontrol ediyor ve içinde bir zarf görüyor.
Zarfın üzerinde gönderen ve adres bilgilerinin yanı sıra "Sevgili Cody" yazıyor.
Cody elindeki zarfa donuk bir şekilde bakıyor. Sonrasında bu zarfı hiç açmadan çöp kutusuna atıyor ve orayı terk ediyor.
Kameralar, zarfın atıldığı çöp kutusuna yakın çekim yaparken ve izleyiciler çöp kutusunun ağzına kadar benzer zarflarla dolu olduğunu görmenin şaşkınlığını yaşarken yavaşça kapanıyor.