RPG Aynı Nehirde İkinciye Yıkanmak


Kras Mazov

Tractatus
Katılım
3 Tem 2023
Konular
36
Mesajlar
5,899
Beğeni sayısı
1,668
PG Nakit
250
RPG Karakteri
Velveteen Dream
Favori Güreşçi
Eddie Guerrero
Empati: Bizi hala duyamıyor değil mi?

Retorik: Sence onunla konuşsak mı?

İrade: Artık onun için biz yokuz. Bunu yalnız başına yapmalı.

Mantık: Ki yalnız başına yapmayacak olsa da şunu bilmeniz gerekir ki bizi duyamıyor.

Şehrin fısıltısı: Burasının ne olduğunu biliyor musunuz? Büyük ayrılığın olduğu, her şeyin başladığı yer.

Otorite: Bizim ona veda ettiğimiz yer.

İçimdeki deniz: Ya da onun bize veda ettiği...

GAdRMMA.gif


Velveteen Dream omzunda unvanıyla her şeyin başladığı belki de bittiği yere geliyor. Orada voltalar atan Velveteen Dream ne salaş giyinmiş ne de her zamanki gibi ihtişamlı. Kendisini her şeyin ortasında hisseden Velveteen Dream uzun zaman sonra ilk defa bir uçta buluyor kendisini.

"Bataklığın ucunda!"


Velveteen Dream: Çok uzun zaman olmuştu buraya gelmeyeli. Yollarımız burada ayrılmıştı ve yeni bir hayata başlamıştım. Hayatım boyunca en çok istediğim ödül neredeyse 4 aydır elimde diye düşünmüştüm hep. Ama hiç göremedim değil mi? En çok tutmak istediğim ödülün kaybetmiş olduğum ödül olmasını çok geç anladım ve bunu beni mahvediyor. Bunun için bi 3 yıl daha hapis yatmayı tercih ederdim. Buraya geldim; çünkü ne yapmak istediğime artık emin değilim. Bu bataklıktaki hikayeyi anlatanın peşine mi düşmeliyim yoksa kendi yazdığım hikayeyi uzatmalı mıyım? Yeni bir hikaye mi yazmalıyım yoksa her şeyi bırakıp buralardan gitmeli miyim? Bir mentorum yok, bir pederim yok, bir arkadaşım dahi yok. Tek arkadaşım vardı onu da burada sonsuzluğa gönderdim ve tek başına yapamadığım için geri çağırdım.

Manipülasyon: Biz de geri geldik; ama sesimizi duyamıyorsun. Biz yokmuşuz gibi davranma sadece bir seferliğine, son bir kez bize kulak ver.

Algı: Gördüğün üzere bizi duyamıyor, çünkü o da biliyor bizim aslında var olmadığımızı. Bizi onun yarattığını ve artık bizim olmadığımızı biliyor.

Ucunda bulunduğu bataklığın çamur olmayan son kısmına oturuyor. Arkasına da ormanı almış eski günleri yad ederken aynı zamanda etrafına bakarak derin nefesler çekiyor içine. Sanırım o da özlemiş eski zamanları.

fXUzZmJ.gif


Velveteen Dream: İki haftada bir işimi yaparken ağlamak ve bunun sebebinin de gerçekten yürek dağlayıcı olması, bana bir şeyler ağır geliyorken bunu her seferinde yalnız başıma aşmak zor geliyor. Sanırım benim de bir aileye ihtiyacım var. YOK YOK AİLEYE İHTİYACIM YOK! Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacım var. Bu kudretin yeniden toparlaması için biraz daha güce ihtiyacı var. Çünkü herkes bilir ki zirve her zaman yalnızdır. Zirve yalnızlara göre evet bunu biliyorum; ama bazen de yalnız kalmak çok zor olmuyor mu? Bu yüzden zirveyi herkes kaldıramıyor işte. Neyse ki Velveteen Dream kaldırabiliyor. Velveteen veya Dream tek başına olsaydı bunu yapabilir miydi?

Velveteen: Çok

The Dream: zor…

Velveteen Dream: Bir bataklığın bir insana bu kadar iyi gelebileceği, benim bir nehirde kirlenip bir bataklıkta temizleneceğim aklımın ucuna bile gelmezdi. Bazen diyorum acaba ucube ben miyim? Hahahaha iyidi bu; ama ucube olmak için fazla ihtişamlı ve fazla muhteşemim. Haftaya bu ikisini üst üste koyup ezeceğim. Hem kendim buraya davet edeceğim hem de şeylerlerini onların elinden alacağım. Yola çıktığım en değerli varlığı elimden aldılar, üzerine bu şampiyonluğa göz koydular. Hobbs’a acıdım. Jinder’a acıdım şu HIV’li gerizekalıya acıdım. Ama bu ikilisine asla acımayacağım. İkiye bir savaşmak herkes için zor olabilir; ama benim için çantaya keklik.

Görsel analiz: Orada biri mi var?

Tepki hızı: Evet orada birileri var; ama bizi duyamıyor.

İlkel içgüdü: Hey… HEY! UYAN ARKANA BAK!

Velveteen Dream bir an duraksıyor. Yerde gördüğü bir yaprak parçasını eline alıp onunla oynamaya başlıyor. Sonrasında da hiçbir şey olmamış gibi ama yavaş yavaş kendi kendisiyle laflamaya devam ediyor.

0FM9EMZ.gif


Velveteen Dream: Tabi çantada keklik olarak gördüğüm ikili için ben niye buraya geldim? Sanırım özledim ve yalnız hissetmenin bazen de kötü olduğunu düşünmeye başladığım için geldim. Ben ne iyiyim ne kötüyüm. Ne Velveteen’im ne de Dream’im. Ben Velveteen Dream’im. Karşımda ise aynı benim gibi olmak isteyen bir figüran; ama tek farkı insanlara bir şeyler anlatıyor ucubeleri, fil adamları güzelleştirmeye çalışıyor. Umutsuz vakalara umut vermeye çalışıyor ne yazık ki hepsi benim uğruma tarumar edilecek. Değil mi? Öyle olmalı. Ben buraya kadar boşuna gelmedim! BOŞUNA ÇABALAMADIM! BOŞUNAA-

Bir adam o esnada omzuna dokunuyor.

Velveteen Dream: Aaagh! DOKUNMAAAA!

Velveteen Dream büyük bir irkilmeyle kendisini yana atıp savunmaya geçiyor. Velveteen Dream her an saldırmaya hazır şekilde gard almışken karşısındaki adamın kafasında kapşon, sakin bir duruşla Velveteen’e bakıyor.

vincent-marseglia.gif


?: Buralarda tek başına gezmemelisin evlat. Burası tehlikeli bir yer ve zarar görebilirsin.

Velveteen Dream: Sen neyden bahsediyorsun burası benim ev-

?: İşte zaten insan en çok orada yaralanmaz mı?

Kapşonlu adam kapşonunu indirirken adamın arkasından iki kişi daha çıkıyor.

the-righteous-aew.gif


Vincent: Söylesene bana, senin en büyük korkun ne? Buralar olmadığı kesin ama buralar tekin yerler değil, buralarda çok gezme. Gezme işini bizlere bırak. Topraktan gelen tezek kokuları, bataklığın içinde cirit atan timsahlar… Buralara yabancıysan taşra seni yutar. Üzerindeki kıyafetlere göre buralara pek gelmemiş gibisin; ama sanıyorum ki yalnızsın. Korkmana gerek yok, kötü insanlar değiliz. Dürüst olanlarız.

Velveteen Dream: Git başımdan, burada neler yaşandığını bilmiyorsun.

Vincent: Ama neler yaşanabileceğini bilirim. Vincent, seyyahım. Seyyah nedir bilir misin? Surat ifadenden anlaşılacağı üzere pek de bir fikrin yok. Bizler sonu olmayacak şekilde gezer ve öğretiriz. Dutch ve London ile beraber sonu olmayan yolculuklara çıkarız.

Velveteen Dream, Paul London’ın gözlerinin içine bakar.

Velveteen Dream: Sen güreşçi değil misin? Seni WWE’de çok gördüm.

Paul London: Aaaah! Ağzının tadını bilen biri. Ta kendisiyim. Bizler dürüst insanlarız, beyaz giyiniriz; ama korkma Ku Klux Klan ile hiçbir bağlantımız yok. Savaşmayı sevmeyen insanlarız ki eğer güreş takip ediyorsan zaten çok da beceremediğimizi görmüşsündür eh? Peki ya sen? Senin mesleğin ne?

Velveteen Dream: Gerçekten mi? Güreşiyorsun ama güreş izlemiyor musun?

Velveteen Dream yerde yatan Dünya Televizyon Şampiyonluğunu temkinli bir şekilde yerden alır.

Velveteen Dream: Ben endüstrinin bir numaralı şirketinin bir numaralı şampiyonuyum.

Dutch: Eğer öyleysen neden burada oturuyorsun?

Vincent: Kusura bakma, ben aptal kutularından güreş izlemiyorum. Sadece o mat zeminde dans ediyorum. Ama evet, Dutch’ın da dediği gibi, eğer en tepedeysen neden en dibe bakıyorsun? Yoksa aşağıya bir şeyini mi düşürdün? O çukura bir şey düşürmek çok tehlikeli evlat eğer düşürdüğün şeyi geride bırakmazsan en dibe çöküp onu oradan geri alman gerekebilir. Lakin bunu yaptığında zirveye yeniden çıkamayabilirsin. Bu seçimi yapamadığın için mi buradasın? Bir şeyleri kaybetmek mi üzeresin yoksa bir şeyleri çoktan kaybettin mi? Elindekine bakılacak olursa kaybetmek üzeresin.

Velveteen Dream: Ağaç evine geri dön ihtiyar. Kim olduğumu bile bilmiyorsun! Dişine göre birini arıyorsan beni pas geç. Sana göre çok süslü olabilirim; ama senin gibi birisinin sırtlayamayacağı şeyler yaşadım. Buraya sadece dinlenmek ve bazı şeyleri hatırlamak için geldim. Eğer ilk defa buraya gelmiş olsaydım seni bu nehirde boğardım. Sonrasında da bedeninin o nehirden akıp gözden kayboluşunu izlerdim.

Vincent, Dream’e doğru adımlayıp onun dibine kadar giriyor.

gsd.jpg


Vincent: Demek ki bunu dediklerini zamanında yapmış olacaksın ki hiç yabancılamıyorsun bu durumu. Evlat, hissettiğin korkunun kokusu iliklerime kadar nüfuz etmiş durumda. Yanlış anlama beni, benden korkmuyorsun. Sevdiğin birini ya da bir şeyi kaybetmişsin, ve geriye kalan tek şeyi de elinden alacaklarını düşünüyorsun. Dışarıya baktığında yardım istemediğini herkese hissettirmeye çalışsan da yardıma muhtaç olduğunu derinlerde görebiliyorum. Madem benim yardımıma ihtiyacın yok biz de yürümeye devam ederiz. Umarım alacağın yardımın kaynağı kendi içinde çoktan varolmuş durumdadır.

The Righteous hilal şeklinde Velveteen Dream’in karşısına geçiyor. Velveteen Dream ile Vincent bir süre bakıştıktan sonra Vincent ona kafa selamı veriyor.

Vincent: Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz evlat. Bunu bilmek sana yardımcı olacaktır. Ne dediğimi anlıyorsun değil mi? Öyleyse hoşça kal.

The Righteous olaysız bir şekilde oradan ayrılırken Velveteen Dream, arkasına dönüp orada akmakta olan nehire bakıyor. Anıları gözünün önüne geliyor, gözleri doluyor; ama gözyaşları dışına değil içine akıyor. Velveteen Dream elindeki şampiyonluk kemerini omzuna takıyor ve nehire bakarak sadece tek bir şey söylüyor.

R952NGg.gif


Velveteen Dream: Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz.

Velveteen Dream geçmiş yaşantılarına karşı son cümlesini kurduktan sonra oradan ağır adımlarla ayrılıyor.

PTo540j.gif
 
Son düzenleme:
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: