RPG İyi Savaş Veya Kötü Barış Diye Bir Şey Hiç Olmadı

"İyi savaş veya kötü barış diye bir şey hiç olmadı."



Bu sözün arenada yankılanmasının ardından herkes sesin geldiği ekrana geliyor, bu ses WALTER'a ait. WALTER bizlere bugün arka alandan bağlanıyor. Dikkatlerin ona çekildiğini hissettiğinde konuşmaya devam ediyor.

WALTER: Benjamin Franklin'in bu sözünü çok yerde duymuşsunuzdur, bu sözün derinliğine inme fırsatınız hiç oldu mu? Kötü savaşlar, her zaman iyi barışları getirir. Eğer savaş diye bir şey olmasaydı barışın ne değerli, ne kutsal bir şey olduğunun farkına varılamazdı. Fakat size bir itirafta bulunayım mı? "Barışa ulaşmak için savaşmak" döngüsü, dünyanın sonuna kadar bizimle beraber olacak. Yani barışı sağlamış olmak, insanlık için oluşturulmuş bir mit. Benjamin Franklin bu sözü söylerken durumun farkındaydı. Ben de bugün bu farkındalığa sahip birisi olarak sizlere sesleniyorum. Sizlere kaos yaratan, devletlerin en iyi kaoslarla yönetileceğini dayatan insanlar; bu kaostan beslendiklerini sizlere açık açık itiraf ediyorlar. Bugün PGW'da da bunun minimal bir halini izlemiyor muyuz? Bazı şeylerin farkına varmak gayet basit, bunları fark etmek istemek ise Sisifos'un büyük kaya parçasını ömrü boyunca taşıyor olmasından bile daha zor geliyor olabilir. Dünya toplumu bugün tüketmeye, tükenmeye en aç olduğu evresini yaşıyor ve bundan faydalanmak isteyen sülükler de gün geçtikçe artıyor. Kaostan beslenme politikasını PGW nezdinde profesyonel güreş sektörüne getiren insanlar bu sporun saygınlığına ve kutsallığına halel getirmekteler. Ben buna tabii ki seyirci kalmayacağım. Daha önce de belirttiğim gibi, benim bu sporla tanıştığım ilk günden beri en büyük ülküm bu sporun kutsallığını muhafaza etmek ve saygınlığını her daim en üst seviyede tutmak oldu ve botlarımı asıp bu spordan tamamen emekli olana kadar da bu böyle sürecek.

WALTER üstündeki ceketin yakasını kaldırıyor ve konuşmaya devam ediyor.

WALTER: Geçtiğimiz MAYHEM şovunda size izlettiğim şeyin farkına varın. O gün The Dream'e belki de kariyeri boyunca düzenlediği en talihsiz maç baskınını ben yaşattım. Maçtan sonra göğsünde çıkan devasa izle aynada yüzleştiği zaman baskın düzenleyeceği maç olarak yapabileceği en kötü tercihi yaptığını fark edip dizlerini dövdüğüne eminim. Bugün de Seth Rollins ona ibretlik bir ders vermiş sanırım. Bu işler böyledir. Bobby Gunns'ın bu gece düştüğü hali de gördünüz öyle değil mi? Bir gecede benim yoluma çıkan gafillerin bugün içinde bulundukları durumu görüyorsunuz, öyle değil mi? PGW açılışını yaptığı günden beri birçok bilinmez denkleme şahitlik etmeye başladı. Benim de bu denklemlerden birisine gireceğimi düşündünüz ama Seth, Dream ve Bobby'nin arasında şu anki statümü görebiliyorsunuz. Benim politikam vurduğum sert tokatlardır, boyuma kadar erişen tekmelerimdir, nefesleri kesecek Lariatlarımdır. Çünkü bu sporun sizden istedikleri belli, her şey bundan ibaret aslında. 20. yüzyılın başından beri süregelen gelişmelerin profesyonel güreşi getirdiği bugüne bir bakar mısınız? Bu sporun sizden istediği şeyler bu denli basit iken sizin sivrilmek için başvurduğunuz yollara bakın... The Dream'in kapalı kapılar ardında yaptığı anlaşmaların ardından Seth Rollins'i gözlerimin önünde sahip olduğu haktan bertaraf etmesi, Bobby Gunns denen leş herifin gözümün önünde bu ringde saygısızca sigara tüttürmesi... Bu adamların yaratmaya çalıştığı şeylere bakar mısınız? Başlı başına şarlatanlık. Beslendikleri iklim de belli. Bu spora, kutsal ringe bu irinin sirayet etmesine izin vermeyeceğim. Ve ve ve, şunu sakın aklınızdan çıkarmayın:

WALTER: die matte ist heilig!

Ekran, WALTER'ın asabi bakışları eşliğinde kapanıyor.​