Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Yeni profil mesajları
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Aylık Konu İstatistikleri
Şu anki ziyaretçiler
Yeni profil mesajları
Profil mesajlarında ara
Ayın En Çok Mesaj Atanları
RPG İstatistik
Rozetler
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Konuya cevap cer
Ana sayfa
Forumlar
Güreş Dışı
Edebiyat, Tarih & Felsefe
İslam Hakkında
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Mesaj
<blockquote data-quote="KALKTI!!!!" data-source="post: 269975" data-attributes="member: 63"><p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(184, 49, 47)"><span style="font-size: 18px">5. İSLAM, ESKİLERİN MASALI MI?</span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Bugün İslam hakkında dönen bir tartışmada, ateistlerin klasik argümanlarından biri, İslam'ın eskilerin masalı-hikayesi-destanı oluşudur. Kimi bunun toplumsal bir anlatı olduğunu düşünür dilden dile aktarılan, kimi de Hz. Muhammed'in tüm Kur'an'ı kendisi yazdığını ima eder. Aslında bu zihniyet sadece günümüz bilgi çağının(?) egosu şişkin çokbilmiş insanına ait bir şey değil. Müşrikler eskiden de böyleymiş.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>"Ona ayetlerimiz [tilavet] edildiği (okunup aktarıldığı) zaman “Öncekilerin masalları!” der."</em> <strong>Kalem 15.</strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Öncelikle bu ayeti biraz açıklamak istiyorum. Hz. Muhammed ortaya çıktığında Tevrat, İncil var. Hıristiyanlık ve Yahudilik var. Müşrik olsun, Hıristiyan-Yahudi olsun hemen hemen herkes az çok bu konular hakkında farklı seviyelerde bilgi ve fikir sahibi. Hz. Muhammed, insanlarca değiştirilip ilahiliği bozulmuş bu kitaplardakine benzer mesajlar getirdiğinde insanlar bu benzerliği fark ediyor. Kimileri aradaki bağlantıyı fark edip inanıyor. Müşrikler de doğal olarak, zaten inanmadıkları kitaplara benzeyen mesajları görünce yukarıdaki tepkiyi veriyorlar. Bu tepki bizi şöyle bir sonuca götürüyor. İnanın veya inanmayın, insan ömrü açısından bakacak olursak aralarında uzun yıllar olan bu kitaplar arasında belli başlı benzerlikler var ve Kur'an'ın kendisi bizzat "ben öncekilerin doğrulayıcısıyım" der.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>"Bu (Kur’an), şehirlerin anasını ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve <u>kendinden öncekileri doğrulayıcı bereket kaynağı bir kitaptır.</u> Ahirete inananlar buna (Kur’an’a) da inanır ve onlar ibadetini yapmaya devam ederler."</em> <strong>En'am 92.</strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Hatta geçtim semavi dinleri; lokal dinlerde veya halk destanlarında bile kutsal kitaplarla inanılmaz örtüşmeler, tesadüfler var. En bilinen örnek, Sümer'deki tufan muhabbeti mesela. Bazı ulusların efsanelerinde de Nuh Tufanı'na çok benzeyen anlatılar vardır. Tüm bunlar, zaten inanmayanları ilk bakışta mutlu eden tesadüflerdir. Fakat yaptıkları sadece peşin hüküm vermektir. Çünkü tüm önyargıları bir kenara bırakıp düşündüğümüzde görürüz ki, eğer Tanrı gerçekse ve kutsal kitaplar O'na aitse, son mesajı da Kur'an ise farklı zamanlarda farklı coğrafyalarda yorum farklılıkları dışında özü itibariyle birbirinin tıpta tıp aynı hikayelerin anlatılışı, zannettiğimizin aksine, onu haklı çıkaran bir argüman da olabilir. Çünkü Kur'an'da zaten farklı coğrafyalara farklı dönemlerde peygamberler gönderildiği geçer.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>"<u>Her şehre peygamber gönderdiğimizde </u>boyun eğsinler diye onları çeşitli sıkıntı ve darlıkla denemiştik."</em> <strong>A'raf 94.</strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>"Yemin olsun ki <u>senden önce de elçiler göndermiştik. Onlardan kıssasını sana anlattıklarımız da var; kıssasını sana anlatmadıklarımız da var.</u> Hiçbir elçi, Allah’ın izni olmaksızın herhangi bir ayeti (mucizeyi) getiremez. Allah’ın (azap) emri gelince de hüküm verilmiş (olur); [batıl]ı seçenler orada kaybetmiş (olacak)lardır."</em> <strong>Mü'min 78.</strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>"Şüphesiz biz, seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. <u>Hiçbir ümmet yoktur ki, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın.</u>"</em> <strong>Fatır 24.</strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Kur'an'da ismi geçen peygamber sayısı 24'tür. Daha nicesinin olduğu da belirtiliyor. Ve bu peygamberler, birbirinden farklı şeyler anlatmıyorlar. İslam sadece Hz. Muhammed’in değil, diğer peygamberlerin de getirdikleri mesajın temsil ettiği inanç sistemidir. O halde kestirip atmak isteyenlerin yaptığı gibi, birbirine benzeyen hikayeleri farklı kültürlerden duyup "aaa orada da aynı masal var" demek yerine bu olguyu, isminden bile bihaber olduğumuz peygamberlerin farklı coğrafyalarda İslam'ı tebliğ edişi ve insanların ondan anladıklarını dilden dile anlatışı olarak yorumlamak da mümkündür. Slavların Hz. Nuh'un adını Miroslav olarak değiştirip aynı hikayeyi anlatmaları Kur'an için bir çelişki değil, tasdikleyici olabilir. Ki bir inançlı olarak, ben bu şekilde olduğuna inanıyorum. Bir de başta dediğim gibi, Kur'an'ı temelli Hz. Muhammed'in uydurduğu iddiası var ki bana göre en saçması budur.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>"Sen bundan önce, ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar kuşku duyarlardı."</em> <strong>Ankebut 48. </strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Hz. Muhammed'in okuma yazma bilmediği zaten açıkça belirtiliyor Kur'an'da. Yani kutsal kitapları okuyup ben bunun daha iyisini yazarım, diyebilecek bir durumda değil. Diğer dinlere dair algısı, duyduklarından ibaret biri. Öte yandan Kur'an'daki farklı farklı alanlardaki bilimsel mucizelerin, muhtemelen o zamana dek Mekke'den çıkmamış basit bir tüccarın zihninden çıkması ne derece doğru olabilir? Hz. Muhammed bir bilim adamı değildi. 40 yaşında ilk vahyi alana kadar, bilim adamı olsaydı, çoktan kendini kanıtlardı. Çünkü Kur'an'daki bilimsel bilgilere dair imalar çok çarpıcı ve iddialıdır. Evrenin genişlemesinden, çocuğun cinsiyetini belirleyenin anne değil baba oluşu gibi spesifik bilgilere kadar.. Bu bilgilerin çok büyük çoğunluğu döneminde bilinmiyordu. Zamanla bilimsel gelişmelerle keşfedildi ve ayetlerde görüldüğünde denildi ki, evet bugüne kadar gizli bulunan bu ayetin manası buymuş.</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>"Göğü kudretimizle biz kurduk ve <u>şüphesiz biz genişletmekteyiz.</u>"</em> <strong>Zariyat 47.</strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Örneğin bu ayeti düşünün. 1929’da Edwin Hubble evrenin genişlediğine dair delillerini ortaya koyana kadar bu ayetteki ".. ve şüphesiz biz genişletmekteyiz" kısmı inananlar için bile bir anlam ifade etmiyordu. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi, Kur'an bazı ayetlerini apaçık bazı ayetlerini de muhkem-örtülü olarak niteliyordu. 1929'a kadar bu kısım da ikinci sınıfa dahil oluyordu. Fakat bilimsel keşifle hangi manaya geldiğini anladık. 610'lu yıllarda berbat kokuşmuş bir toplumda yaşayan sıradan bir insan böyle bir bilgiyi nasıl bilebilir? Hadi tüm bunları salladığını düşünelim. Salladı ve tutturdu. Peki bu ayeti nasıl yorumlamalıyız?</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>"Rumlar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Fakat onlar bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip gelecekler."</em> <strong>Rum 2-3</strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Rum suresi Hz. Muhammed'in peygamberliğini çoktan kanıtladığı, birçok insanı peşinden sürüklediği bir dönemde, peygamberliğinin sonlarına yakın inmiştir. Böyle bir durumda, böyle bir güç elde ettiğinizi düşünün. İnsanları kandırmayı başardınız ve etrafınızda bir savaş potansiyeli var. Nasıl bir insan, bugüne kadar öyle ya da böyle elde ettiği bu gücü, %50 şansının olduğu Romalılar kazanacaktır iddiasıyla riske atar? Hz. Muhammed için uzak gelecekle ilgili bir iddiada bulunmak risk içermese de yakın tarih öyle değildir. Fakat kazanan, dediği gibi Romalılar olmuştur. Persliler kazansaydı şu an İslam diye bir şey olmayacaktı öyle mi?</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">Özetle, başka kültürlerde birbirine benzeyen anlatıların bulunması İslam'ı eskilerin masalı yapmaz. Hatta elini güçlendirir. İnsanlar önce inanıyor veya inanmıyorlar, sonraysa onu temellendiriyorlar. Bu yanlış anlaşılma da onlardan biri. Aynı, evrim teorisinin ilk bakışta dini çürüttüğünü zannetmek gibi. Oysa Kur'an'ı doğru anladığımızda çelişki sandığımız yerlerde tutarlılıkları görebiliriz.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="KALKTI!!!!, post: 269975, member: 63"] [CENTER][B][COLOR=rgb(184, 49, 47)][SIZE=5]5. İSLAM, ESKİLERİN MASALI MI?[/SIZE][/COLOR][/B] Bugün İslam hakkında dönen bir tartışmada, ateistlerin klasik argümanlarından biri, İslam'ın eskilerin masalı-hikayesi-destanı oluşudur. Kimi bunun toplumsal bir anlatı olduğunu düşünür dilden dile aktarılan, kimi de Hz. Muhammed'in tüm Kur'an'ı kendisi yazdığını ima eder. Aslında bu zihniyet sadece günümüz bilgi çağının(?) egosu şişkin çokbilmiş insanına ait bir şey değil. Müşrikler eskiden de böyleymiş. [I]"Ona ayetlerimiz [tilavet] edildiği (okunup aktarıldığı) zaman “Öncekilerin masalları!” der."[/I] [B]Kalem 15.[/B] Öncelikle bu ayeti biraz açıklamak istiyorum. Hz. Muhammed ortaya çıktığında Tevrat, İncil var. Hıristiyanlık ve Yahudilik var. Müşrik olsun, Hıristiyan-Yahudi olsun hemen hemen herkes az çok bu konular hakkında farklı seviyelerde bilgi ve fikir sahibi. Hz. Muhammed, insanlarca değiştirilip ilahiliği bozulmuş bu kitaplardakine benzer mesajlar getirdiğinde insanlar bu benzerliği fark ediyor. Kimileri aradaki bağlantıyı fark edip inanıyor. Müşrikler de doğal olarak, zaten inanmadıkları kitaplara benzeyen mesajları görünce yukarıdaki tepkiyi veriyorlar. Bu tepki bizi şöyle bir sonuca götürüyor. İnanın veya inanmayın, insan ömrü açısından bakacak olursak aralarında uzun yıllar olan bu kitaplar arasında belli başlı benzerlikler var ve Kur'an'ın kendisi bizzat "ben öncekilerin doğrulayıcısıyım" der. [I]"Bu (Kur’an), şehirlerin anasını ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve [U]kendinden öncekileri doğrulayıcı bereket kaynağı bir kitaptır.[/U] Ahirete inananlar buna (Kur’an’a) da inanır ve onlar ibadetini yapmaya devam ederler."[/I] [B]En'am 92.[/B] Hatta geçtim semavi dinleri; lokal dinlerde veya halk destanlarında bile kutsal kitaplarla inanılmaz örtüşmeler, tesadüfler var. En bilinen örnek, Sümer'deki tufan muhabbeti mesela. Bazı ulusların efsanelerinde de Nuh Tufanı'na çok benzeyen anlatılar vardır. Tüm bunlar, zaten inanmayanları ilk bakışta mutlu eden tesadüflerdir. Fakat yaptıkları sadece peşin hüküm vermektir. Çünkü tüm önyargıları bir kenara bırakıp düşündüğümüzde görürüz ki, eğer Tanrı gerçekse ve kutsal kitaplar O'na aitse, son mesajı da Kur'an ise farklı zamanlarda farklı coğrafyalarda yorum farklılıkları dışında özü itibariyle birbirinin tıpta tıp aynı hikayelerin anlatılışı, zannettiğimizin aksine, onu haklı çıkaran bir argüman da olabilir. Çünkü Kur'an'da zaten farklı coğrafyalara farklı dönemlerde peygamberler gönderildiği geçer. [I]"[U]Her şehre peygamber gönderdiğimizde [/U]boyun eğsinler diye onları çeşitli sıkıntı ve darlıkla denemiştik."[/I] [B]A'raf 94.[/B] [I]"Yemin olsun ki [U]senden önce de elçiler göndermiştik. Onlardan kıssasını sana anlattıklarımız da var; kıssasını sana anlatmadıklarımız da var.[/U] Hiçbir elçi, Allah’ın izni olmaksızın herhangi bir ayeti (mucizeyi) getiremez. Allah’ın (azap) emri gelince de hüküm verilmiş (olur); [batıl]ı seçenler orada kaybetmiş (olacak)lardır."[/I] [B]Mü'min 78.[/B] [I]"Şüphesiz biz, seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. [U]Hiçbir ümmet yoktur ki, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın.[/U]"[/I] [B]Fatır 24.[/B] Kur'an'da ismi geçen peygamber sayısı 24'tür. Daha nicesinin olduğu da belirtiliyor. Ve bu peygamberler, birbirinden farklı şeyler anlatmıyorlar. İslam sadece Hz. Muhammed’in değil, diğer peygamberlerin de getirdikleri mesajın temsil ettiği inanç sistemidir. O halde kestirip atmak isteyenlerin yaptığı gibi, birbirine benzeyen hikayeleri farklı kültürlerden duyup "aaa orada da aynı masal var" demek yerine bu olguyu, isminden bile bihaber olduğumuz peygamberlerin farklı coğrafyalarda İslam'ı tebliğ edişi ve insanların ondan anladıklarını dilden dile anlatışı olarak yorumlamak da mümkündür. Slavların Hz. Nuh'un adını Miroslav olarak değiştirip aynı hikayeyi anlatmaları Kur'an için bir çelişki değil, tasdikleyici olabilir. Ki bir inançlı olarak, ben bu şekilde olduğuna inanıyorum. Bir de başta dediğim gibi, Kur'an'ı temelli Hz. Muhammed'in uydurduğu iddiası var ki bana göre en saçması budur. [I]"Sen bundan önce, ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar kuşku duyarlardı."[/I] [B]Ankebut 48. [/B] Hz. Muhammed'in okuma yazma bilmediği zaten açıkça belirtiliyor Kur'an'da. Yani kutsal kitapları okuyup ben bunun daha iyisini yazarım, diyebilecek bir durumda değil. Diğer dinlere dair algısı, duyduklarından ibaret biri. Öte yandan Kur'an'daki farklı farklı alanlardaki bilimsel mucizelerin, muhtemelen o zamana dek Mekke'den çıkmamış basit bir tüccarın zihninden çıkması ne derece doğru olabilir? Hz. Muhammed bir bilim adamı değildi. 40 yaşında ilk vahyi alana kadar, bilim adamı olsaydı, çoktan kendini kanıtlardı. Çünkü Kur'an'daki bilimsel bilgilere dair imalar çok çarpıcı ve iddialıdır. Evrenin genişlemesinden, çocuğun cinsiyetini belirleyenin anne değil baba oluşu gibi spesifik bilgilere kadar.. Bu bilgilerin çok büyük çoğunluğu döneminde bilinmiyordu. Zamanla bilimsel gelişmelerle keşfedildi ve ayetlerde görüldüğünde denildi ki, evet bugüne kadar gizli bulunan bu ayetin manası buymuş. [I]"Göğü kudretimizle biz kurduk ve [U]şüphesiz biz genişletmekteyiz.[/U]"[/I] [B]Zariyat 47.[/B] Örneğin bu ayeti düşünün. 1929’da Edwin Hubble evrenin genişlediğine dair delillerini ortaya koyana kadar bu ayetteki ".. ve şüphesiz biz genişletmekteyiz" kısmı inananlar için bile bir anlam ifade etmiyordu. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi, Kur'an bazı ayetlerini apaçık bazı ayetlerini de muhkem-örtülü olarak niteliyordu. 1929'a kadar bu kısım da ikinci sınıfa dahil oluyordu. Fakat bilimsel keşifle hangi manaya geldiğini anladık. 610'lu yıllarda berbat kokuşmuş bir toplumda yaşayan sıradan bir insan böyle bir bilgiyi nasıl bilebilir? Hadi tüm bunları salladığını düşünelim. Salladı ve tutturdu. Peki bu ayeti nasıl yorumlamalıyız? [I]"Rumlar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Fakat onlar bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip gelecekler."[/I] [B]Rum 2-3[/B] Rum suresi Hz. Muhammed'in peygamberliğini çoktan kanıtladığı, birçok insanı peşinden sürüklediği bir dönemde, peygamberliğinin sonlarına yakın inmiştir. Böyle bir durumda, böyle bir güç elde ettiğinizi düşünün. İnsanları kandırmayı başardınız ve etrafınızda bir savaş potansiyeli var. Nasıl bir insan, bugüne kadar öyle ya da böyle elde ettiği bu gücü, %50 şansının olduğu Romalılar kazanacaktır iddiasıyla riske atar? Hz. Muhammed için uzak gelecekle ilgili bir iddiada bulunmak risk içermese de yakın tarih öyle değildir. Fakat kazanan, dediği gibi Romalılar olmuştur. Persliler kazansaydı şu an İslam diye bir şey olmayacaktı öyle mi? Özetle, başka kültürlerde birbirine benzeyen anlatıların bulunması İslam'ı eskilerin masalı yapmaz. Hatta elini güçlendirir. İnsanlar önce inanıyor veya inanmıyorlar, sonraysa onu temellendiriyorlar. Bu yanlış anlaşılma da onlardan biri. Aynı, evrim teorisinin ilk bakışta dini çürüttüğünü zannetmek gibi. Oysa Kur'an'ı doğru anladığımızda çelişki sandığımız yerlerde tutarlılıkları görebiliriz.[/CENTER] [/QUOTE]
Yükleniyor…
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
Güreş Dışı
Edebiyat, Tarih & Felsefe
İslam Hakkında
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Neler yeni
Giriş yap
Kayıt ol
Ara
Anasayfa
Üst
Alt
Kolay Giriş Yapın:
Facebook
Spotify
Kullanıcı adı yada e-posta adresiniz
Şifre
Şifrenizi mi unuttunuz?
Beni hatırla
Giriş yap
Kayıtlı hesabınız yok mu?
Şimdi kayıt ol