RPG Kuklayı Değil, Kuklacıyı Vurmalı

Kameralarımız arka alanda açılıyor ve Tyler Bate karşılaşmasının ardından Locker Room’a doğru yürüyen Bryan Danielson’ı görüyoruz. Kendisi ile röportaj yapmaya gelen Kayla Braxton’ı hiç de sinirli olmayan bir surat ile karşılıyor. Kayla Braxton, Bryan’ın yanına yaklaşınca mikrofonu ağzına götürüp konuşmaya başlıyor:


Kayla Braxton: Bryan Danielson, tekrardan hoş geldin demek istiyorum. Bugün, ilk Payback’inde bir mücadeleye çıktın ve Venis’in maça müdahalesi ile bir mağlubiyet aldın. Bu duruma öfkeli misin?





Bryan Danielson: Öncelikle şunu söylemek isterim, bu zamana kadar eğittiğim ve yol göstermeye çalıştığım bütün güreşçi adaylarına altını çizerek vurguladığım gibi, kazanmayı ve kaybetmeyi asla ve asla hayatımın merkezine koymadım. Bu, fazla önemsediğim bir durum olmadı. Bugün de görüldüğü üzere dışarıdan müdahale edilen bir maç, sadece sizin ve mücadele gücünüzün kontrolünde olmayabiliyor. Ben, oraya çıkıp ringe ve güreşseverlere gösterdiğim saygı için kanımın son damlasına kadar savaştım. Normal şartlarda kazanacağım bir maçı şu şekilde kaybetmek, benim için çok da sorun değil. Ancak bugün gözlemlediğim ve sorun olarak addettiğim başka bir şey var, Val Venis. (Duraksıyor) İnsan, hata yaparak gelişen bir canlı. Fakat bu gelişimi sağlaması için de yaptığı hataların farkına varması gerek. Bu, zamanla kendiliğinden vuku bulacağı gibi ufak bir yardımla da görülebilecek bir şey olabilir. Tyler Bate’e kızgın değilim. O, ring içinde yetenekli bir güreşçi. Kendisi için bir şeyler yapmak isteyen, özgüven problemi yaşayan ve bunun paralelinde “yanlış yönlendirilen” bir genç. Maçın ardından ona sağlam bir darbe indirecektim çünkü çok ciddi bir hata yapmıştı. Seyirciye küfür edemezsin ve böyle bir şeyle üzerinde bulunduğun mata saygısızlık yapamazsın. Yapacağım bu hareket belki de hatasından ders almasını sağlayacaktı, bilemiyorum öngörmek güç. Bate, şu anda at gözlüğünü takmış bir şekilde, “şampiyon” unvanına sahip olan birinin onu yönlendirmesi ile çok iyi yerlere geleceğini düşünüyor. Venis, onun herkesten farklı olduğunu ve gelecekte şampiyonluk kemerini taşıyacağını söyleyerek kafası karışık, hevesli ve genç bir güreşçiyi ağına kolayca düşürebiliyor. Bate’e neden kızayım ki? Kuklayı değil kuklacıyı vurmak gerek. Burada benim muhatap alacağım kişi, sorunun ta kendisi olan Venis. Şu an herhangi bir yerde bornozuyla partilerken, kendisinin ne kadar mükemmel olduğunu tasvir ediyordur. Tavladığı 2 kıza, haksız bir galibiyeti Bate'e nasıl armağan ettiğini de anlatıyor olabilir, bilemiyorum. Yaklaşan şeyin farkında olsa da öyle değilmiş gibi davranmaya devam ediyor. Yaşadığı onca şeyin ardından bir an bile gelecekte nasıl bir yalnızlık girdabına gireceğini düşünmemek için kendisini sekse ya da alkole veriyor. Aslında çok tahmin edilebilir, tipik bir korkak.


Kayla Braxton: Korkak mı?


Bryan Danielson: Evet, korkak. Bunu ilerleyen zamanlarda daha net dile getireceğim, belki de Venis ile bir sonraki karşılaşmamızda. İçimden bir his, bunun yakın zamanda gerçekleşeceğini söylüyor.


Kayla Braxton: Yakın zaman demişken bu ayın sonunda Royal Rumble var. Bu, en büyük arenada olmak için harika bir fırsat. Ne yapmayı planlıyorsun?


Bryan Danielson: Açıkçası bir şey planlamıyorum. Ben, en iyi bildiğim işi yapıp o ringe çıkacağım ve bitap düşene kadar savaşacağım. Kendi kariyerimi yeniden tanımlamam için güzel bir fırsat, bunun farkındayım. Bu federasyona ayak basar basmaz fark ettiğim iki şey vardı. İlki buradaki yetenekli güreşçilerin sayısının hiç az olmayışı. İkincisi ise maalesef ki gruplaşmalar. Royal Rumble'a da bu pencereden bakmayı tercih ediyorum. İyi tarafından baktığımda bu yetenekli isimlerle rekabet etmek, her zaman onur verici olmuştur. Kötü tarafından baktığımda ise temizlemem gereken pislik sayısının bir hayli fazla olduğu çok açık. Belki de bu pislikleri, zamanla şirketin yapı taşlarından kazımam gerekecek. İlerisi için bunu misyon edinebilirim. Eğer ki bir şeyi misyon edinirsem, gerçekleştirene kadar durmam. Buna bütün PGW evreni emin olsun.


Kameralar kapanır.​